YOU'RE SO PHOTOGENIC (Çok Fotojeniksin)
-Bölüm 6-
"Dügün masraflarini biz karsilayacagiz! Yani bu da hemen evlenebilirsiniz demek."
Ikisinin de gözleri iri iri, agizlari bes karis açilmisti. Kaç gündür birlikte ne yaptiklari anlasilmisti. Eun Bin daha önce toparladi ve zorlukla yutkunarak konustu.
"Ajussi!"
"Ajussi degil. Dede. Sen benim artik gelinimsin."
"DEDE, hiç gerek yok. Biz kendi paramizla karsilamak istiyoruz masraflari. Degil mi Hyun Wook?"
"Evet."
Seon Yong cevap verdi.
"Eger biz bir aile olacaksak senin paran benim param olmamali. Is konusunda da zaten otelde Hyun Wook'a is verecegim."
Hyun Wook "Ah... Dedecigim bizi çok mutlu ettin ama hala çabuk evlenemeyiz. Maglum dügün sezonundayiz bütün kiliseler çoktan dolmustur." dedi.
"Ben bosuna mi oteller zincirine sahibim. Bazi yerlerde hatrim geçiyor. O isi bana birakin."
"Ama oranin dekorasyonuydu, davetiyesiydi, konuklariydi... Bu isler çok uzun sürer. Yani bu yaz bitene kadar hazirlanamayiz. E biz kisin dügün hayal etmemistik degil mi Eun Bin?"
"Biz sizin için bir yardimci tuttuk ve o her seyi en az 1 haftaya ayarlayabilecegini söyledi. Bir sürü organizasyon düzenlemis, çok deneyimli."
"Ev? Nerede kalacagiz evlendikten sonra?"
"Sana koca evi bosuna almadim degil mi?"
Bu sefer Eun Bin sansini denemek istedi.
"Ah... Ise bak... Ben gelinligimi Jeju'da bir magazadan alacaktim. Arkadasim evlenirken gitmistik ve o zamandan beri o gelinlik hayalim. Simdi bir haftaya ordan buraya getirilmez ki! Onu bedenine göre dikecekler de... Provalara gideceksin de... Sonra buraya getirttireceksin. "
"Sorun ettigin seye bak kizim... Ben senin hayallerini bilmiyor muyum? Çoktan siparisini verdik bile. Hem de üç ayri sekilde. Senin bedenlerinde, bedenlerinden bir küçügü ve bir büyügü. Ne olur ne olmaz. Belki kilo alirsin ya da zayiflarsin diye."
Ikisinin de elinde bir sey kalmamisti. Dong Jae ve Seon Yong aralarinda dügünle ilgili konusuyorlardi. Gören de onlar evleniyor sanirdi. Mekan, dekorasyon, yemek, giysi... Hepsini düsünmüslerdi. Bir sey hariç!
"Balayi? Ben evlendigim gün balayina gitmek isterim. Haberiniz olsun. Biz Hyun Wook'la böyle hayal ederdik."
"Ah ah... Bu gençler ne kadar çok sey istiyor."
"Haklisin arkadasim. "
"Nereye istersen oraya gidebilirsin. Hem de istedigin zaman. Sizin için bir jet tuttuk."
"Dede, balayi demisken. Bir sorun daha var."
Eun Bin düsündü baska sorun kalmamisti. Hyun Wook'un buldugu bu sorunun iyi bir sorun olmasi için dua ediyordu.
"Haydi söylesene oglum." herkes susmus Hyun Wook'a bakiyordu.
"Nasil söyleyecegim bilmiyorum."
"Söyle evladim çekinme."
"Sey, ben... "
"Söylesene!"
"Ben hazir degilim." birbirlerine bakiyorlardi.
"Neye?" dediler bir agizdan.
"Anlayin iste. Balayinda ne olur?" Eun Bin hala düsünüyordu. Balayinda ne olur? Tatil olur. Dong Jae ve Seon Yong ise fisildasiyordu.
"Hyun Wook yoksa sen g-ga-gay misin?"
Eun Bin simdi anlayabilmis balayinda bebek olur! Bu çocugun aklli planlara çalisiyordu gerçekten. Kirk yil düsünse böyle bir sey aklina gelmezdi.
"Dong Jae, ben ne yapacagim simdi. Torunum erkeklerden mi hoslaniyor? Yillardir böyle bir torunu mu büyüttüm. Bana bir seyler oluyor, kalbim sikisiyor!"
Hyun Wook dedesinin son sözünü duyunca geri adim atti. Dedesine bir sey olsun istemiyordu.
"Hayir dede, ne erkegi ben kizlardan hoslaniyorum. Kizlardan hoslanmasam neden Eun Bin ile çikayim?"
"Hyun Wook daha fazla konusma. Duyduklarim bana yetti zaten." kalbini tutup hizli hizli nefes aliyordu. Dong Jae de onunla ilgileniyordu.
"Dede, saka yaptim ben. Sirf Eun Bin'i kandirmak için öyle söyledim. Gerçekten, ciddi degildim."
Dedesi birden canlandi ve yaninda duran bastonu alip Hyun Wook'un kafasina vurdu.
"Saygisiz, kalbime iniyordu! Gençler artik böyle konularda saka yapmaya da mi basladi?"
Eun Bin sinirlenmisti. Sürdürebilirdi bu yalani ama onu da anliyordu. Dedesini üzmek istemiyordu tipki onun babasini üzmek istemedigi gibi.
------------------------
"Unni! Ben geldim." içeride kimsecikler yoktu.
"Unni sana çok önemli seyler anlatacagim."
"Tamam."
"Unni? Neden durgunsun?"
"Bugün bir müsteri bile gelmedi."
"Bunun için mi üzülüyorsun. Olur arada öyle. Haydi neselen biraz. Sana anlattiklarimdan sonra benim halimde olmadigina sükredeceksin."
"Iste böyle. Yani üç hafta sonra evleniyorum."
"Hayatimda hiç bu kadar garip bir sey duymamistim." gülmeye devam ediyordu.
"Benim düstügüm durumami gülüyorsun sen?"
"Haha... Eee... balayinda nereye gitmeyi planliyorsun? Bence yurtdisina git nasilsa özel jetin var!" deyip kikirdadi. Eun Bin omuzunu yavasca itti.
"Kocan yakisikli mi bari? Ask olsun insan en yakin arkadasina kocasini önceden göstermez mi? Çok alindim haberin olsun."
"Geç sen dalgani!"
"Bence bir anlasma yapin."
"Unni, yeter ama daha fazla dalga geçme."
"Dalga geçmiyorum. Filmlerde hep öyle oluyor. Sen garantiye al isini."
"Gerçekten mi!? Peki ne yazacagim anlasmaya?"
------------------------
"Anlasma mi!?"
"Evet! Filmlerde hep öyle oluyor."
"Cidden! Buraya kadar sirf böyle saçma bir sey için mi geldin?" Hyun Wook hem Eun Bin'le konusuyor hem de elma soyuyordu. Arada elindeki biçakla yaptigi hamleler Eun Bin'i korkutuyordu. Eun Bin bir iki adim geri çekildi.
"Saçma degil. Ya ileride beklenmedik seyler olursa?"
"Ne gibi?"
"Nasil desem... Sen bana asik olursan?"
"Rüyanda görürsün!" biçagi hizlaca bir elmanin üstüne sapladi. Eun Bin yerinden hoplamisti. Elinde biçak varken huyuna gitmek gerektigini düsündü. Belli mi olur...
"Pardon dilim sürstü, ya ben sana asik olursam diyecektim."
"Orasi apaçik ortada zaten..."
"Rüyanda görürsün! Hatta rüyanda bile göremezsin."
"Randevum var, hazirlanmam lazim. Daha sonra konusuruz. Haydi git simdi."
"Randevu mu? Senin gibi biriyle mi? Kiza aciyorum."
"Kendine aci bence. Benim için siraya diziliyorlar. Bugünki de manken! Hem de dünyaca ünlü."
"Kang Rae In mi?" Hyun Wook saskin bir suratla ona bakti. Eun Bin de ben bilirim edasiyla karsilik verdi.
"Katiliyorum, sonra konusuruz benim de randevum var."
"Ben de o adama çok aciyorum."
"Kendisi çok yakisikli bir veteriner."
"Abim mi?"
"Neyse, ben gidiyorum."
Hyun Wook arkasindan dil çikartti.
------------------------
"Eun Bin!"
"Ah... Çok bekletmedim ya. Kusura bakma acil bir isim çikti."
"Gerçekten mi, yoksa beni tavlamak için mi yapiyorsun?"
"Sunbae! Utandirma beni."
"Tamam, tamam saka yapiyorum." dedi ve mirildanarak ekledi "Zaten beni tavlamana gerek yok."
"Efendim?"
"Ne yersin?"
Hyun Wook ve Rae In restoranta girdiklerinde tam karsilarinda oturan Eun Bin ve Sang Ri'yi gördüler. Yemek yiyip gülüsüyorlardi. Rae In'in gülen yüzü birden düstü. Sanki baska restorant kalmamisti ama diger restorantlarda dedesiyle karsilasma olasiligi çoktu. Zaten çogu dedesinindi.
Garson yanlarina geldi ve bos olan bir masa gösterdi. Eun Bin ve Sang Ri'nin masasinin çapraziydi. Hyun Wook görmemis gibi davrandi ama Sang Ri onu görmüstü.
"Hyun Wook!"
-Bölüm 6 Sonu-