yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 3.64/5 - 11 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Korea-Fans Için Yazdigimiz Nesir Türleri (Deneme, Hikaye, Makale, Fikra vs.) 2
Buldugum bir zamanda yazdim yeni bölümü... Ve basindan beri planladigim,ön plana çikardigim karakterin ve onunla ilgili planlarimi da bu bölümde açiga çikardim... OnayBiggrin


SIYAH

29.BÖLÜM

Kirilmisti elindeki bardak yere düserek....Elindeki telefonu artik öylesine tutuyordu...Dong Joo'yu duymuyordu bile...Bir an düsündü,umutlandi...Eger böyle birsey varsa Bay Hwang'in asil suçlarindan da cezalandirilmasini saglayabilirdi...Hem o yangini hem de Dong Joo'nun annesinin cinayeti ortaya çikabilirdi...Iste bu yüzden umutlandi birden...Çünkü bastan beri onun gerçek suçlarini kanitlamasinin zor oldugunu biliyordu...O yanginla ilgili hiçbir kanit yoktu elinde...Sadece bir nevi baski yaratabilecek nitelikte olan babasinin hazirladigi raporlar ve o sahildeki evde kendisine yardimci olan,su an Bay Nakatsu'nun yaninda,Japonya'da olan korumanin sahitligi vardi elinde...Ama korumanin Bay Hwang'i tanimamasi, onla hiçbir baglantisinin olmamasi yine Bay Hwang'in ceza almasini engelleyebilirdi...Hersey,bütün suç Min Kang'a kalabilirdi...Iste bu yüzden birseyler arayip durmustu bu süre boyunca...Ama sanki hiç olmamis gibi yanginla ilgili bir kanit bulamamisti...Ve bunu anladiktan sonra da bastaki planina devam etme karari almisti...Önce sirket ellerinden alinacakti,ardindan tüm yasadisi faaliyetleri ortaya çikacakti ve bu süre içersinde psikolojik olarak zayiflayan tüm suçlulara yasadigini bildirince daha da büyük sarsintilar yasanacakti...Sonra o raporlar ve korumanin sahitligi devreye girecekti...Böylece itiraf etmelerini saglayacakti...Onlari köseye sikistiracakti topladigi tüm bilgilerle...Ama biliyordu ki Kang Yoon,Bay Hwang ve digerleri itiraf etmeyebilirdi de...Iste bu yüzden de durmadan Bay Hwang'in diger suçlarini ortaya dökmüstü...Her türlü o aileyi yok edecekti ama asil istedigi cezalarinin yangin ve Dong Joo'nun annesinin cinayetinden olmasiydi...Ve bu istegi esinin telefonda verdigi haberle saglanabilir diye düsündü...Ardindan telefonda kendisine durmadan seslenen Dong Joo'ya sesi titreyerek...
Kang Yoon:Dong Joo...

-1 Hafta Sonra-
Bu süre de aranmadik yer birakmamisti ne Dong Joo ne Kang Yoon ne de Bay Kim...Önce Kang Yoon'un yardimcilari Hyun Soo ve Bay Hwang'ta olma ihtimaline karsilik,ofislerini gizlice aramislardi...Ayrica yardimcilardan bazilari hem Hyun Soo'nun hem de Bay Hwang'in bilgisayarlarina belki yazilanlarin bir kopyasi olur diye bir sekilde girmislerdi...Ama bir sonuca ulasamamislardi...Sonuç olarak o defter bir yildir kayipti...Ve hiçbir ize rastlanmamisti...Daha sonra Kang Yoon babasinin raporlarini aldigi su an hapiste bulunan adamla yardimcisi araciligiyla iletisime geçti...Kendisinin hapiste olmasinin nedeninin Kang Yoon oldugunu bilmeyen adam,kendisine yardim edecegini söyleyen Kang Yoon'un yardimcisina yardim etmek istemisti ama hiçbir sey bilmiyordu defterle ilgili... Sonuç itibariyle hiçbir sey degismedi...Oysa raporlari elinde tutan o adamin defterden de haberi olabilecegini düsünmüstü Kang Yoon...
Ve salonda oturuyordu ikiside...Önlerindeki sade kahveden arada yudumluyordu ikisi de...Sonunda konusan Kang Yoon oldu...
Kang Yoon(Sakin bir ses tonuyla):Kaldigimiz yerden devam edelim...O defteri aramakla zaman kaybetmeyelim...Zaten yarin aksamki nisanla bir adim daha onlara yaklasmis olacagiz....
Dong Joo(Derin bir nefes alarak):Öyle olsun...

O sirada telefonu çaldi Kang Yoon'un...Arayan Bayan Sung idi...
Kang Yoon:Buyrun Bayan Sung...Evet evdeyim...Tabi...Zaten ben de gelecektim...Görüsmek üzere...
Telefonu kapadiktan sonra merakli gözlerle kendisine bakan Dong Joo..
Dong Joo:Ne oldu?
Kang Yoon:Son hazirliklar için beni çagiriyor...Gitmeliyim...Sen ne yapacaksin?
Dong Joo:Kendi evime gidecegim...Oradan birkaç esya alip,provalara katilacagim...
Hafifçe tebessüm eden Kang Yoon ayaga kalkti sirada birden basi döndü,ardindan hafifçe sendeleyen Kang Yoon'u gören Dong Joo telasla,onu kolundan tutarak...
Dong Joo:Iyi misin?
Kang Yoon(Kendini toparlayarak):Iyiyim yogunluktan olmali...
Dong Joo(Kizarak):Kaç gündür uyumuyorsun! Yemek de yemiyorsun! Olacagi buydu...
Kang Yoon:Endiselenme...Sen sadece kendine dikkat et,yeter...
O an Dong Joo kolundan hizlica tuttugu esine dönerek...
Dong Joo:Bir saat geç gitsen birsey olmaz...
Kang Yoon:Ne?

-Mutfakta-
Dong Joo(Sitem ederek)
:Aslinda en basta bunu yapmaliydim...Kibar kibar "Hadi ye,hadi uyu!" demekle olmuyormus bunu anladim...Üzerine fazla gitmedim ama sen iyicene abarttin...(Kang Yoon'un önünceki yemekleri isaret ederek)Bunlarin hepsi bitecek!
Kang Yoon(Aglamakli):Canim istemiyor,lütfen israr etme...
Dong Joo:Yer misin sunlari? Bak böyle yaparak birsey kazanamazsin...Aksine ne kadar zaman kaybedersen o kadar sorun olur senin için...Müstakbel kayinvalideni bekletmekten baska birseye yaramaz.. .
Kang Yoon(Gülerek):O zaman biraz daha nazlanayim...Bayan Sung'u sinirlendirecekse bu durum...
Dong Joo(Kendini gülmemek için zor tutarak):Yer misin sunlari!
Kang Yoon(Gülerek):Itiraf et senin de hosuna gidiyor Bayan Sung'u kizdirmak...
Dong Joo(Sonunda dayanamayip,gülerek)Ben 15 yildir zaten bunu yapiyorum...Ve inan bana çok zevk aliyorum bu durumdan...
Daha sonra Kang Yoon'un yemedigini görünce...
Dong Joo(Bagirarak):Aklinca bana unutturmak istiyorsun degil mi? Çabucak yer misin sunlari?
Kang Yoon:Geldigimde yesem?
O an Dong Joo hizla Kang Yoon'un yanina oturup,önündeki tabaklardan birini ve yemek çubuklarini eline alip,Kang Yoon'a dönerek...
Dong Joo:Aç bakayim agzini!
Kang Yoon(Gülerek):Yok artik! Ben çocuk muyum?
Dong Joo(Öfkeyle):Açikçasi buradan bakildiginda pek farkin yok gibi duruyor!
Kang Yoon(Bagirarak):Dong Joo!
O an aklina gelen bir sey üzerine elindekileri masaya birakip,Kang Yoon'a dönen Dong Joo,esinin ellerini siki siki tutarak...
Dong Joo:Biliyorum sen benden daha çok aci çekiyorsun...Biliyorum senin için çok zor...Benim gibi sende umudunu kaybettin...Aklimiza gelen herseyi yaptik o defter için...Na Young'la ikinci kez görüstügümde de bir sonuç alamadim...(Derin bir nefes alarak)Ama sen de iyi biliyorsun ki kazancimiz olmadigi gibi kaybimizda olmadi...Kaldigimiz yerden devam edecegiz yine...Ama senin güçlü olman lazim bu süreçte...Biliyorum sen de benim gibi umutlandin bir an...Ama yine de kendine dikkat etmen lazim...Hiçbir seyi düsünmüyorsan benim için,Jung Bin için,Bay Kim için dene... (Sonra tekrar Kang Yoon'a yemegini uzatarak)Hadi simdi ye yemegini!
Kang Yoon bu sözler üzerine kendini zorlayip,yemegini yerken,bir süre sonra...
Kang Yoon:Özür dilerim...Bencillik ettim...
Bunun üzerine hafifçe ona tebessüm eden Dong Joo,daha sonra bu duygusal ortamdan kurtulmak,onu neselendirmek için,bir yandan da ona yemegini yedirerek...
Dong Joo:Biliyor musun dün gece ilginç birsey aklima geldi!
Kang Yoon(Merakla):Neymis o?
Dong Joo(Gülerek):Herhalde dünya üzerinde böyle birsey yasayan nadir insanlardan biriyim...Belki de bir ilk olacagim...Çünkü yarin aksam karimin nisanina katilacagim...
Bunun üzerine kahkalarla gülen Kang Yoon...
Kang Yoon:Bunu mu düsündün?
Dong Joo(Isyan ederek):Birsey degil baska zaman olsa Hyun Soo'nun nisanina katilacagim aklima bile gelmezdi...Ama...
Kang Yoon(Gözlerini kisarak):Ama Min Joo ve Na Young'un israrlarina dayanamadigini herkese düsündürüp,yarin aksam orada olacaksin...
Dong Joo(Gülerek):Aynen öyle...Zaten o ikisi de israr ederken yine kabul etmeyecegimi düsündü ama edince de sasirdilar...
Kang Yoon(Dong Joo ile dalga geçerek):Çok heyecanli bir evliligimiz var...
Dong Joo(Somurtarak):Ya ne demezsin? Nisan elbisesini aldigim,nisanina katildigim kisi esim...
Bunun üzerine Kang Yoon hizla yanagina bir öpücük kondurdugu esine...
Kang Yoon(Ayaga kalkarak):Yeteri kadar yedim,artik gitmeliyim...
Dong Joo:Ben de birazdan çikarim zaten...


-Prova Sirasinda-
Oldukça yorulmustu...Hem o hem de yardimcilari...Ardindan yanina gelen menajeri...
Menajer:Birsey duydum...Gerçekten de yarin ki nisan törenine katilacak misin?
Dong Joo(Yalan söyleyerek):Min Joo'yu kiramadim...
Menajer:Iyi öyle olsun...Bu arada albüm kayitlarini en kisa zamanda tamamlamaliyiz...
Dong Joo:Olur...Haftaya bitiririz...
Menajer:Tamam...Hayranlarinla olan bulusmanda 2 gün sonra...Hersey hazirlandi...Bu konuda bir sorun yok...
Dong Joo:Tesekkür ederim...
Menajer:Çok yorma kendini...
Dedi Dong Joo'nun yorgun oldugunu görünce...
Dong Joo(Gülerek):1 haftadir prova yapmiyordum...Arayi kapatmam lazim...
Menajer:Yine de dikkatli ol...

-Hwang Min Joo'nun Evi-
Min Joo kanepede uyuyordu...In Hye çoktan çikmisti...Pasta dükkaninda bugün çok fazla isi vardi...Daha sonra uykusunda rahatsiz oldugu görüldü Min Joo'nun...Son bir yildir arada gördügü kabuslardan birini görüyordu belli ki...Ve birden bagirarak uyandi genç adam...
Min Joo(Sesi titreyerek):Yine kabusmus...
Ardindan oldukça terlemis olan Min Joo saatine bakti...Hala zamani vardi...Ve o an oldukça gördügü kabustan etkilendigi görülen Min Joo bir yere ugramaya karar verdi...

-Nisanin Yapilacaga Salon-

Hyun Soo Kang Yoon'un elini siki siki tutmus,annesiyle birlikte hep birlikte salonda dolaniyorlardi...Kang Yoon bu durumdan oldukça rahatsizdi ama bir türlü kurtulamamisti...Etrafina sahte tebessümlerle bakarken bir yandan da midesi bulaniyordu...Ama dayanmaliydi bu sefer biliyordu...Bayan Sung ise istemeye istemeye yaptigi bu hazirliklara sirf oglu için ve etrafa rezil olmamak için katildigini o kadar çok belli ediyordu ki...Ama bu durum Kang Yoon'un umrunda bile degildi...Zaten bu nisani kendisi de istemiyordu...Ona kalsa bu kadar görkemli de olmazdi ame neyse...
Hyun Soo(Annesine dönerek):Çok fazla abartmamis misin anne?
Bayan Sung:Ben tam tersini düsünüyorum oglum..Hayallerimdekinden daha sade oldu...Bayan Lee böyle tercih etti...
Kang Yoon:Tesekkür ederim...Ama bence bu kadari yeterli gibi...
Hyun Soo(Gülerek):Hatta annemin israrlari olmasa sen bu kadar abartilmasini da istemezdin ama neyse...
Kang Yoon:Bayan Sung'da hakli...Tek oglu...Hayallerindeki gibi yapmak istiyor onun evliligiyle ilgili her ayrintiyi...
Bayan Sung:Anlayisiniz için tesekkür ederim...Kendi öz oglum bile oldukça acimasiz bana karsi...
O an Kang Yoon'un elini birakip annesine siki siki sarilan Hyun Soo...
Hyun Soo:Seni kirdiysam özür dilerim...
Bayan Sung(Gülerek):Tamam,tamam...Affettim...
Bu sirada Kang Yoon'da gülümsüyordu...Ama karsisindaki bu manzaraya degil,bu olayla Hyun Soo'nun elini tutmaktan kurtuldugu için duydugu sevinçten dolayi gülüyordu...


-Mezarlik-

Yavas adimlarla geliyordu...Tipki her gelisinde oldugu gibi...Elindeki çiçekleri siki siki tutuyordu...Hepsini koydu topragin üstüne...Ve yere oturdu...Ardindan hafifçe tebessüm etti...
Min Joo:Aslinda son bir yildir bana kiziyorsunuz degil mi? Hiçbir sey olmamis gibi sizi içtenlikle ziyaret ettigim için...Ve yine hiçbir sey olmamis gibi acimi da sevincimi de gelip sizle paylastigim için... (Derin bir nefes aldiktan sonra)Ama görüyorsunuz ya yalnizim iste bir tek gerçegi bilen kisi olarak...Keske daha önce ögrenebilseydim dedim....Belki o zaman daha cesaretli olurdum diye...Ama son bir yilda elimde beni umursamayan tek bir abi disinda birsey kalmadi...Onun da ellerimden kayip gitmesine izin veremedim... Ji Min,sen,yengem,büyük abim,üvey annem...Hepsini kaybettim...O yüzden de bir kez daha kaybetmek istemedim...Yine biliyorum ki sizin geri döneceginizi bilsem herseyi ortaya çikarir,intikaminizi alirdim...Ama hiçbir kazancim olmayacakti biliyorum,kaybimdan baska...Bu yüzden hiçbir sey bilmiyormus gibi davrandim bu bir yilda...Vicdanimi bu süre boyunca hep susturdum...4 kisinin katilinin ölen abimle,küçük abimin oldugunu söyleyemedim... Sizi geri getirebilseydim bir an düsünmez gerçegi ortaya çikarirdim...Dong Joo’nun yillardir tanik oldugum acisinin abim oldugunu bildigim halde susmazdim...Ama dedim ya ailemden birini daha kaybetmeye cesaretim kalmadi artik benim...O yüzden beni affedin...

Hwng Min Joo belkide ilk defa bu kadar açik konusuyordu...Bitmek bilmeyen vicdan azabi son bir yilda ögrendikleriyle ona çok büyük acilar yasatmisti...Aranan o defteri elinde bulunduran kisi olarak... Zavalli Hwang Min Joo...Nerden bilebilirdi Hwang Min Kang’in defterin Bay Hwang’in eline geçmesinden korkup Hwang Ji Min’in yasadigi ile ilgili yazdiklarini son anda yirttigini? Ve bu zavalli adam herkesi kaybetmenin verdigi aciyla baska birini daha kaybetmek istememisti ama farkinda olmadan bir hayati yok etmisti...

"Işıkları kim kapattı?" Kim Sun Woo-The Equator Man
Derya, Tugçe, Rabia yorumlariniz için çok tesekkür ederim Opucuk Opucuk Opucuk Kang Hae Na bu sefer ortaligi çok karistiracak gibi Biggrin Yeni bölümü en kisa zamanda yazacagim.
-------
Rabia yeni bölüm çok güzeldi Opucuk Acaba Henry'i tatile (!) gönderen kim? Biggrin
------
Derya her zaman ki gibi çok güzel bir bölümdü Opucuk Kang Yoon ve Dong Joo'nun aradigi defter Min Joo'daymis? Saklan
Ellerine saglik Opucuk
SIYAH

30.BÖLÜM


-1 Yil Önce-

-Hwang Min Kang’in Evi-

Kahverenginin hakim oldugu çalisma odasinda üç kisi vardi...Biri masanin basinda ,önündeki deftere birseyler yazan Hwang Min Kang,diger ikisi de masanin önünde karsilikli olarak konulmus koltuklarda oturan Hwang Min Joo ve Hwang Na Young idi...Ikisi de Min Kang’in islerini bitirmesini bekliyordu...Daha sonra basini kaldirip kardesi ve yigenine bakan Min Kang,gülümseyerek...
Min Kang:Özür dilerim,bekletiyorum sizi de...
Min Joo-Na young(Tebessüm ederek):Önemli degil...
Min Kang(Na Young’a dönerek):Sirkette isler nasil?
Na Young:Merak etmeyin...Babam tüm tavsIyeleriniz dogrultusunda en uygun kararlari veriyor...Endisenlenmeyin bu konuda...
Min Kang:Güzel...
Daha sonra önündeki defteri kilitli bölmeye koyacakken yasli adam hafifçe arkasini dönüp,en küçük kardesi olan Min Joo’ya döndü...Elindeki defteri isaret ederek...
Min Kang:Hwang Min Joo!
Min Joo:Efendim abi?
Min Kang:Bu defterde tüm hayatim yazili...Eger bir gün ben ölürsem bu defteri sen al...(Daha alçak bir ses tonuyla)Sadece sen...
Min Joo(Sasirarak):Ne?
Yasli adam daha fazla birsey söylemedi ve defteri yerine koydu...Min Joo ve Na Young ise saskin bir yüz ifadesiyle birbirlerine baktilar o an...

Min Kang sagligini iyicene kaybedince herseyi bir kenara birakmisti...Artik o küçük kiza ne oldugunu merak etmiyordu...Yapabilse o an gidip hayatina son verirdi hem o küçük kizin hem de yanindaki o yasli adamin...Ama yapamiyordu...Bir türlü cesaret edemiyordu...O kiza zarar verdigi her an gibi kizinin sesinin kulaklarinda çinlayacagindan korkuyordu...Bu yüzden de karar vermisti bu sirri hiç ortaya çikarmayacagina...O sahildeki evde ömür boyu hapis hayati yasamali diye düsündü durdu uzun bir süre...O deftere de herseyi yazdi...Hwang Min Jin’in yasadigini da...Ona verdigi zararlari da...Sadece biraz olsun vicdanini rahatlatmak istedi herseyi düzeltmek gibi bir arzusu olmadigini görünce...Ve kendisi öldükten sonra herseyin ortaya çikmasini istedi...Ama sonra aklina nedense,gördügü bir kabus sonrasi tek bir seyin ortaya çikmamasi gerektigi geldi...Çünkü masum Min Joo’ya emanet etmeyi planladigi o defterin oldukça kötü kalpli olan-tipki kendisi gibi-kardesi Bay Hwang’in eline geçmesinden korktu...Evet o kizin ölmesini istiyordu...Ama içinden bir his de ona dur diyordu...Ve ögrenirse kendisinden daha korkunç olabilecegini bilen Bay Hwang’in o kizin yasadigini ögrenmemesi için o defterde kizin yasadigini belli eden tüm sayfalari yok etti...Yirtti atti...Kendince üvey kardesi ve ailesine yaptigi ilk ve son iyiligi yaptigini düsündü...Yasamasini istedi,her ne kadar hayati ölümden daha beter bir sekilde devam etse bile...Nefes almasini istedi...Uzun zamandir aklindan çikarmaya çalistigi o kiza artik hiç görünmemeyi istedi...


Herkes yattigi sirada o yatmiyordu...Sanki ölecegini biliyordu da son dakikalarini uyuyarak geçirmek istemiyor gibiydi...Uzun zamandir bu evde yalniz yasiyordu...Tedavi olmak istemisti ama sagligi gittikçe kötülesmisti... Ve son birsey istedi...Bu rahatsizligini kimse bilmesin istedi...Akil sagligini yitirmeye basladigina kimse tanik olmasin diye sirketi uzaktan yönetme karari aldi ve bu eve tasindi..
Son bir defa defteri yerinden çikardi...Ve defterin en son sayfasina Hwang Min Joo’ya bir not yazdi...

“Hwang Min Joo...Sana iyi bir abi olamadim...Hiçbir zaman...Bunu biliyorum...Ve sana bu defteri birakarak yine korkunç bir aci verecegimi de biliyorum...Affet beni...Sana bir aile sicakligi veren,öz abilerinden daha iyi olan o insanlara çok kötülük yaptim ben biliyorum...Bizi kucaklamaya çalisan o kadina(Bayan Ma’dan bahsediyor-Kang Yoon’un büyükannesi) çok çektirdigimi de biliyorum...Üstelik sen onun hasta zamanlarinda onu yanina almak isterken biz buna engel olduk...Hiçbir seyden haberi olmayan sen simdi bu satirlari okudugunda herseyi bilmis olacaksin...Defteri sana birakiyorum çünkü tek sana güveniyorum...Bunlari yazdim çünkü artik yaslandim ve son zamanlarimda vicdanimi bir sekilde susturmaya ihtiyacim vardi...
Sana hiçbir sey demiyorum...Ister herseyi ortaya çikarip,acini dindir birazcik da olsun istersen de herseyi unut...Biliyorum öldükten sonra bile sana aci veriyorum...Biliyorum ki kötü bir abiyim...Kötü bir insanim...O yüzden senden herseyi geri getirmese bile beni affetmeni istiyorum kardesim...Affet...Senin çocuklugunu,gençligini paylastigin o insanlara verdigim acilar için...”



O sirada su almak için yatagindan kalkan Min Joo çalisma odasinin isiklarinin hala açik oldugunu görünce,içeri girdi...
Min Joo:Abi sen hala yatmadin mi?
Min Kang:Yatiyorum simdi...
Yasli adam ayaga kalkip birkaç adim attiktan sonra birden kalbinde bir aci hissetti...Elini kalbine götürdü...Nefes alamadigini fark etti...Ve o an hizla yere düstü...Abisinin düsüsüyle panikle onun yanina kosan Min Joo bagirarak...
Min Joo:Abi! Abi!
Yasli adam son kalan birkaç dakikasinda önce eliyle masanin üzerindeki defteri isaret etti...Ama o an endise içinde olan Min Joo bunu umursamadi...Ve bagirmaya basladi...Min Joo’nun sesiyle birlikte içeri telasla giren Na Young ve çalisanlar Min Kang’i yerde aci çekerken görünce aglamaya basladi...O sirada bir görevli de ambulans çagirmakla mesguldü...
Na Young hizla amcasinin yanina geldi...
Na Young(Aglayarak):Amca!
Min Joo(Aglayarak):Abi ne olur ölme! Ne olur! Sen de gitme!
Ve oldukça aci çeken yasli adam son gücüyle Min Joo’ya döndü...
Min Kang(Konusmakta zorlanarak):Min Joo...Sen masum,iyi kalpli bir çocuksun...Ne olur sana iyi bir abi olamadigim...için...beni affet...Ve...Benim yerime...Bayan Ma’dan...hersey için...özür dile...
Dedi ve gözleri bir daha açilmamak üzere kapandi...O an çiglik çigliga Na Young ve aglayan “Abi ne olur ölme!” diye bagiran bir Min Joo birakti geride...

-Ertesi Sabah-


Min Joo çalisma odasindaki kanepelerden birinde ifadesiz bir yüzle oturuyordu...Gözleri aglamaktan kizarmisti...Arada titredigini fark ediyordu...Sonra kendi kendine düsündü...”Daha ne kadar sürecek? Kaç kisi,kaç sevdigimi daha kaybedecegim?” diye... Sonra cenaze törenine katilmasi gerektigini animsadi... Ve yavasça,zorlanarak ayaga kalkip,kapiya dogru ilerledi...Sonra son bir kez odaya bakti ama o an masanin üzerindeki abisinin koydugu sekilde duran deftere gözü ilisti...Ölmeden önce bile o defteri isaret ettigini animsadi...Ve yavasça masaya dogru ilerledi...Oldukça kalin olan defterin sayfalarini yavasça açti...Satirlara göz gezdirdi...Önce esinin ihanetinden bahsediyordu Min Kang...Kendisiyle istemeye istemeye evlendirilen esinin yillar sonra tekrar karsilastigi ilk askiyla kendisini aldattigi yaziyordu...O siralarda kizini kaybeden esinin onu önemsemedigi için siginacak bir liman olarak ilk askina dönüsünü anlatiyordu...Sonra herseyi ögrendiginde kendisinin korkusundan nasil intihar ettigini...(Bu sirada is hayati sirasinda isledigi yasadisi faaliyetlerden hiç bahsetmemisti...Min Joo’nun ögrenmesini istemiyor,ona bir zarar gelsin istemiyordu,o da ortaklardan biri oldugu için.)Ardindan üvey annesi ve üvey kardesiyle karsilastigi günleri ve onlara çektirdiklerini yazmisti...Herseyi...Ve daha sonra babasinin vasiyetini anlatiyordu...Min Joo babasinin Kang Yoon’un babasini islerin basina geçirmek istedigini biliyordu ve öldügü için bunun gerçeklesmedigini düsünüyordu....Ama gizli vasiyetten hiç haberi olmamisti...Sonra Kang Yoon’un babasina yaptigi diger kötülükleri okudu korku dolu gözlerle...Ardindan getirdigi raporlar hariç Kang Yoon’un babasinin yangindan üç saat önceki olumlu konusmasini anlatti...Bir tek o adamin tuttugu raporlardan bahsetmedi...Ve o ana kadar yeteri kadar aci yasayan Min Joo son satirlari okudu...1996 yilindaki o dört kisinin canini alan yanginin sorumlulularinin kendi öz abileri oldugunu,sanildigi gibi bir kaza olmadigini okudu... Ve o dakika genç adamin elindeki kalin defter kayip gitti...Ve gözünden yaslar gelen Min Joo farkinda olmadan yere çöktü aci içinde...Önce titremeye basladi...Sonra kalbinin sikistigini,nefes alamadigini fark etti...Ve o evde tek basin olan Hwang Min Joo çigliklariyla inletti o büyük evi...Aci içinde kivraniyordu...Cani yaniyordu...Birden Hwang Ji Min gözlerinin önüne geldi...Tatli konustugu,içten bir sekilde güldügü halleri...Abisi,yengesi,çok sevdigi Bay Kim...Ardindan geçmiste yangini ögrenen Bayan Ma’nin,annesi gibi gördügü kadinin nasil akil dengesini yitirdigini animsadi...Sonra onu korumak isterken abilerinin onu ondan nasil kaçirdiklarini...Ardindan satirlarda yazan sadece Bay Hwang ve Min Kang’in bildigi sanilan-ki Dong Joo ve Bay Kim’de biliyordu-Dong Joo’nun annesinin cinayetini isleyen kisinin abisi oldugunu düsündü ve aglayislari daha aci oldu...O çocugun 10 yasinda kendi evlerine geldiginde 2 yil boyunca nasil aci çektigini hatirladi...Amerika’da nasil zorluklar yasadiklarini hatirladi... Ve o an Hwang Min Joo ölecek gibi hissetti...Ama bilmiyordu asil mücadelenin bundan sonra basladigini...Kendiyle nasil mücadelelere girisecegini ,en sonunda çaresizce daha çok aci yasanmasin diye nasil herseyi unutmus gibi,hiç ögrenmemis gibi yasayacagini bilmiyordu...Suçluluk duygusuyla,kabuslarla savasacagini bilmiyordu okudugu satirlarla hayati kararan o genç adam...


-Nisan Zamani-

O kadar çok davetli vardi ki...Hersey en ince ayrintisina kadar düsünülmüstü...Na Young,Bay Hwang ve Bayan Sung gelen konuklarla ilgileniyordu...Min Joo ve In Hye ise diger islerle...In Hye o kadar tatli olmustu ki mor mini elbisesiyle...Bir yandan Dong Joo ile ilgili hala süpheleri oldugu için bu nisan için üzülüyordu ama diger yandan da Hyun Soo ve Kang Yoon için seviniyordu...Tam bunlari düsünürken de Cha Dong Joo içeri girdi...Siyah takim elbisesiyle oldukça yakisikli görülen Dong Joo içerideki kalabaligi görünce kendi kendine gülümsedi...
Dong Joo(Içinden):Gerçekten de ilginç bir deneyim...
Kapidaki gazeteciler asil törene kadar fotograf çekmek için izin almislardi ve o yüzden Dong Joo’nun gelisiyle flaslar ardi ardina patladi,sorular biribiri ardina sorulmaya baslandi...
Muhabir:Bay Cha abinizin nisani için ne söylemek istersiniz?
Dong Joo ise hafifçe gülümsedi,kendisine bakan herkese acir bir ifadeyle bakti...Sahte bir davette yer aldiklari için...Gazetecilere de sadece gülümsemekle yetindi ve kendinden emin tavirlarla Min Joo ve In Hye’nin yanina geldi...
Dong Joo:Merhaba! (In Hye’ye dönerek)Çok güzel olmussun...
In Hye(Gülerek):Tesekkür ederim...
O sirada tam birsey söyleyecekken hizla yanlarina gelen Na Young,Dong Joo’ya dönerek...
Na Young:Geciktin! Bir an gelmeyeceksin sandim!
Dong Joo(Yalan söyleyerek):O kadar israr ettiniz,ben de söz verdim...Nasil gelmem?
Na Young(Gülerek):Sözünü unutursun filan diye düsündüm...
Dong Joo(Güldükten sonra,Min Joo’ya dönerek):Hyun Soo ile Temsilci Lee nerede?
Min Joo:Birazdan gelirler...

O sirada içerideki bir odada telefonla konusan Kang Yoon,yesil elbisesiyle gerçekten de oldukça etkileyiciydi...Saçlari,makyaji hepsi birbirini tamamlamisti...Kapyi kilitlemis,çok yüksek olmayan bir ses tonuyla Akira ile konusuyordu...
Akira:Sizi tebrik etmeme izin verin lütfen...Artik Hwang ailesinin gelini sayilirsiniz..(Gülerek)Gerçi onlarin manevi ogullariyla kisa süre önce evlenmistiniz ama...
Kang Yoon(Gülerek):Sen geç dalgani!
Akira(Dalga geçerek):Heyecanli misiniz bari? Ne de olsa kocanizin önünde baska biriyle nisanlanacaksiniz?
Kang Yoon(Dislerini sikarak):Akira! Sen ne için aradin beni?
Akira(Dalga geçmeye devam ederek):Nisan hediyesi olarak ne istersiniz diye soracaktim? Gerçi daha dügün hediyenizi size ulastiramadim ama artik ikisini birden veririm...
Kang Yoon(Öfkeyle):Çok komik!
Daha sonra sesi ciddilesen Akira devam etti...
Akira:Herseyi ayarladim...Kalan tüm belgeleri de...Zaten çogunu siz Ispanya’dayken halletmistim...Ama kalan birkaç tanesini de hallettim...Artik hersey hazir...
Kang Yoon(Sakin bir ses tonuyla):Dügün çok yakinda olacak...Ama ondan önce yapman gerekenin ne oldugunu biliyorsun...Bay Nakatsu ile de görüstüm,BH Group’un imzaladigi yatirim ile ilgili gerekenleri yapacak... Sen de ona gerekli herseyi saglarsin...
Akira:Olur...Merak etmeyin...
Telefon kapandiktan sonra ,bulundugu odanin kapisinin zorlandigini fark etti...Hemen kapiya yöneldi ve açtiginda endiseli bir yüz ifadesiyle kendisine bakan Hyun Soo’yu karsisinda buldu...
Hyun Soo:Niye kapiyi kilitledin?
Kang Yoon(Gülerek):Üstümü düzeltiyordum da...
Hyun Soo:Anladim...(Bir süre sonra)Artik davetlilerin yanina gidelim mi?
Kang Yoon(Gülerek):Tabi...
Tam disari çikacakken Hyun Soo birseyi unuttugunu fark etti... Ve Kang Yoon’un kolundan tutup o da içeri girdi...Kapiyi kapatti...
Kang Yoon(Sasirarak):Ne oldu?
Hyun Soo(Cebinden bir kutu çikararak):Az daha unutuyordum...
Kang Yoon:Nedir o?
Hyun Soo kutuyu yavasça açti...Içinden inci bir kolye çikardi...Ve Kang Yoon’un boynuna onu rahatsiz etmeden takti...Kang Yoon kolyeye dokundu...Daha sonra sahte bir sevinçle...
Kang Yoon:Bu neydi simdi?
Hyun Soo(Gülerek):Hediyen...
Kang Yoon(Hyun Soo’nun elini hafifçe tutup,ardindan hemen birakarak):Tesekkür ederim...
Hyun Soo:Çok yakisti...
Daha sonra Kang Yoon’a askla bakarak,onun ellerini avuçlarini arasina aldi...Ve içten bir ses tonuyla...
Hyun Soo:Bu hayatta herseyi elde etmek istedim...Güç ve parayi hep buldum...Ama bir tek sey eksikti hayatimda...O da gerçek bir sevgi...
O an Kang Yoon Hyun Soo’nun kendisine olan askinin tahminlerinden çok daha büyük oldugunu fark etti...Ve Hyun Soo mutluluktan parildayan gözleriyle Kang Yoon’un gözlerinin için bakarak devam etti...
Hyun Soo:Babam hep beni amaçlari için destekledi...Yani kendi için...Annemin sevgisi büyüktü ama çok zarar vericiydi...Kardesim hep benden daha fazla baskalarini sevdi...(Cha Dong Joo ve Min Joo’dan bahsediyor...)Büyük amcam son zamanlari hariç hep benden nefret etti sebebini bilemesem de...Min Joo ise Dong Joo ve Ji Min’i daha fazla sevdi...Ya da ben öyle zannettim bilmiyorum...Sonuç olarak beni anlayan,gerçekten seven tek kisi olarak sen var oldun yanimda...Temiz,saf bir sevgiyle beni mutlu ettin...(Içinden) Hem sevgini hem gücünü verdin bana...
Kang Yoon(Içinden):Itiraf et Hyun Soo...Beni çok seviyorsun ama eger benim o senin için çok degerli olan gücüm olmasaydi bugün bu nisan olmazdi...
Hyun Soo devam etti...
Hyun Soo:O yüzden tesekkür ederim Kang Yoon...Ve ben söz veriyorum ki seni çok mutlu edecegim...
Dedi gözlerinden mutluluk gözyaslari süzülerek...Bu yaslari fark eden Kang Yoon bir an duraksadi...Birsey düsünemedi o saniyelerde....Evet para ve gücü kendisinden fazla seviyordu ama anlamisti ki Hyun Soo gerçekten de mutluydu...Içtendi bu gözyaslari sahte degil...Sevgisi sasirtmisti Kang Yoon’u...Bir an ona acidi...Ve sahte bir davranisla ona hafifçe sarildi...
Kang Yoon(Içinden):Sen seçtin bu yolu Hyun Soo...Ben degil...Hiçbir suçum yokken herseyi bildigin halde sen yok ettin beni, ben seni degil...Evet saskinim...Hem de çok...Ilk defa içten davrandigini gördügüm için...Ama sana bir özür borcum yok...Ben yillar boyu yandim...(Yüzü aci dolu bir ifade alarak) Bir kere de sen yan!

Salona döndüklerinde Hyun Soo mutlu bir yüz ifadesiyle selamliyordu herkesi...Kang Yoon ise bir yandan sahte gülücükler dagitirken davetlilere diger yandan da Dong Joo’yu ariyordu....Dikkatle tüm davetlilere bakarken,Dong Joo nerede diye, bir an kapinin kenarinda elindeki bardagi siki siki tutan,kendisine bakan Dong Joo’yu gördü...Hafifçe tebessüm etti kimseye belli etmeden...Dong Joo’da “Eee demek ki bunu da yasamam gerekiyormus...” der gibi bakiyordu esine...Gülerek...Sonra yüzünü bu tuhaf duygunun verdigi bir hüzün kapladi...Yaninda duran adama bakti Dong Joo bir ara...Kang Yoon bu hüznü gördügünde üzüldü...Ve o an kendisine bakan esine baktigi sirada gözlerini siki siki kapayip,açti...Ardindan içten bir ifadeyle “Senin için zor biliyorum...Ama merak etme...Çok az kaldi tamamiyle acilardan kurtulmamiza...” der gibi bakti...Sanki gözleriyle konusuyorlardi....Ve artik kendinden daha iyi tanidigi esinin demek istedigini anlayan Cha Dong Joo kendisinin iyi oldugunu belli etmek amaçli,sicak bir tebesümle basini salladi...”Az kaldi...” der gibi...
"Işıkları kim kapattı?" Kim Sun Woo-The Equator Man
(13-07-2011, Saat: 15:50)IsTaNBLuee yazdı: Derya her zaman ki gibi çok güzel bir bölümdü Opucuk Kang Yoon ve Dong Joo'nun aradigi defter Min Joo'daymis? Saklan
Ellerine saglik Opucuk

Canim yorumun için çok tesekkür ederim... OpucukOpucuk Evet defter Hwang Min Joo'da... Sad 30.bölümde açikladim diger kalan kisimlari... Onay
"Işıkları kim kapattı?" Kim Sun Woo-The Equator Man
BUNDAN SONRA HIKAYELERIMIZI YAZMAYA BURADAN DEVAM EDECEGIZ! Onay


BtoB | T-ara | BIGBANG | B2ST
www




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi