SIYAH
28.BÖLÜM
-Pasta Dükkani-
Min Joo ve Na Young içeri girdiginde Dong Joo sirf In Hye görmeden bardaklari kurulamayi bahane ederek esini izlemek için bir kösede duruyordu...Kendisine In Hye’nin korkusundan bakmayan Kang Yoon’u gördükçe de sinirini bardaklardan çikariyordu...Onun da burada oldugunu gören Na Young,hemen Dong Joo’nun yanina giderek...
Na Young:Nerelerdesin sen? Bir türlü görüsemiyoruz? Kiziyorum ama artik!
Dong Joo:Kusuruma bakma...Bu aralar oldukça yogun oldugumdan böyle birsey oldu...
Na Young:Iyi öyle olsun...(Bir süre sonra,dudagini bükerek)O zaman yarin aksam birseyler yapalim..
Bunu duyan Kang Yoon hizla onlara bakti...Çünkü o da gayet farkindaydi aslinda Na Young’un Dong Joo’ya ilgi duydugunun...
Dong Joo ise kendisine bakan Kang Yoon’u görünce gülmeye basladi...
Na Young(Sasirarak):Niye gülüyorsun?
Dong Joo(Gülmeye devam ederek):Hiçç...Ne diyordun sen?
Na Young:Beraber yarin aksam yemek yiyelim diyorum...
Dong Joo:Olur...Yarin benim içinde uygun...Abi kardes beraber bir yemek yiyelim...
Na Young abi kardes mevzusundan çok fazla hosnut olmasa da yine de bunu belli etmemisti..Dong Joo ise Na Young’un iyiligi için israrla bu vurguyu yapiyordu...Ve kardesi gibi gördügü bu kizla biraz ilgilnenmesi gerektigini düsünmüstü...
Kang Yoon ise aslinda bu durumu çok önemsememisti...Dong Joo’nun Na Young’u kardesi gibi gördügünü de gayet iyi biliyordu...Ama yine de kocasini seven birinin onun yaninda olmasi her kadin gibi onun da hosuna gitmiyordu...Bu sirada bardaklari özenle kuruladigini gören Min Joo ise Dong Joo ile dalga geçerek...
Min Joo:In Hye biz bu çocugu maasa mi baglasak? Senin yardimcilarindan daha çok çalisiyor...
Dong Joo(Bagirarak):Amca!
Kang Yoon’un kahkalarla güldügünü gören Dong Joo bir an duraksadi...Onu izledi...O kadar sirindi ki...O kadar dogaldi ki..Ve farkinda olmadan bu ilgi Na Young’un ilgisini çekti...Ve o an bunun önüne geçmek için araya girdi hemen...Kang Yoon’a dönen Na Young...
Na Young:Nisan elbiseni ayarladin mi Kang Yoon?
In Hye:Daha yeni karar verdiler nisan tarihine...
Na Young:Erkenden ayarlamali ama degil mi?
Bunun üzerine Min Joo ve In Hye Dong Joo’nun tepkisini beklerken Dong Joo bardaklari kurulamaya devam ediyordu...Daha sonra da Kang Yoon’a dönerek...
Dong Joo:Temsilci Lee!
Kang Yoon:Efendim Bay Cha?
O kadar güzel oynuyorlardi ki rollerini...Birbirlerine o kadar soguk bakiyorlardi ki...Dong Joo devam etti...
Dong Joo:Nisan tarihini gerçekten ayarladiniz mi?
Kang Yoon:Evet...Hyun Soo 2 hafta sonrasinin en uygun zaman oldugunu düsündü...Biz de o hafta yapmayi planliyoruz...
Dong Joo(Aslinda herseyi bildigi halde devam ederek):Bir türlü tebrik etme firsatim olmamisti...Umarim çok mutlu olursunuz...
Kang Yoon(Hafif tebessüm ederek):Tesekkür ederim...
O an oradaki bes kisiden üçü o kadar rahatlamisti ki...Süpheyle bu konuyu açan Na Young bile kizmisti kendisine yanlis anladigi için...Daha sonra Na Young’a dönen Kang Yoon...
Kang Yoon:Yarin sabah nisan elbisesini ayarlayacagim...Merak etme...
Na Young:Iyi olur...Son anda bir aksilik yasaminizi istemem...Ne de olsa siz de artik bu ailenin bir üyesisiniz...
Kang Yoon:Tesekkür ederim...
“Hwang ailesinin bir üyesi olmak?” diye geçirdi Kang Yoon birden...Tüyleri diken diken olmustu o an... Sonra Dong Joo ile göz göze geldi...
Esi ona gözleriyle tek birsey söylüyordu:”Sen artik Cha Dong Joo’nun esisin!” diye... Bunun görünce de Kang Yoon hafifçe gülümsedi...
-Ertesi Sabah-Moda Evi-
Kang Yoon isyan edercesine...
Kang Yoon:Bunu da mi begenmedin? Bütün güzelim elbiselere “Hayir!” diyorsun...

Kösedeki duvara yaslanmis bir sekilde duran Dong Joo,sakin bir ses tonuyla...
Dong Joo(Görevliye dönerek): Söyle pek güzel olmayan,sade bir elbise yok mu?
Kang Yoon(Bagirarak):Cha Dong Joo!
Dong Joo,Kang Yoon’a yaklasip,bagirarak...
Dong Joo:Ne yani birgün de rüküs olsan kiyamet mi kopar?
Kang Yoon(Saskin bir yüz ifadesiyle):Anlamadim?
Dong Joo(Bagirarak):Hwang Hyun Soo zaten aklini senle bozmus...Seni güzelim nisan elbiselerinin içinde görüp daha mi fazla baglansin sana?Çok güzel olma...Sade birsey giyip git iste! Hem sahte bir nisan da çok güzel olmanin bir anlami da yok...
Kang Yoon(Gülerek):Bu kadar kiskanç oldugunu bilmiyordum?
Dong Joo(Dudagini bükerek):Iyi,artik ögrenmis oldun!
Daha sonra görevli elindeki biri zümrüt yesili olan oldukça güzel olan elbiseyle-ki bu Kang Yoon’un seçimi-diger Dong Joo’nun begendigi,düz,fazlasiyla sade olan siyah elbiseyi tutarak...
Görevli:Kararinizi verdiniz mi hangisini aliyorsunuz?
Kang Yoon:Yesili!
Dong Joo(Ayni anda):Siyahi!
Görevli saskin bir yüz ifadesiyle kendilerine bakarken Kang Yoon son karari verdi..
Kang Yoon:Yesili aliyoruz!
Görevli gidince itiraz eden Dong Joo...
Dong Joo:Tamam onu da alalim ama onu Hyun Soo’nun yaninda giyme...Siyah en iyisi!
Kang Yoon(Bagirarak):Cha Dong Joo! (Sonra havalanarak)Hem kiyafetle alakasi yok ben her zaman güzelim...Dolayisiyla gicik Hyun Soo hep benim yanimda! Ama yalandan da olsa kendi nisanimda asla rüküs olamam!
Dong Joo(Bir kasini yukari kaldirarak):Demek hep senin yaninda! Demek kendi nisanin!
Kang Yoon(Gülerek):Çocuklasma!
Dong Joo(Kang Yoon’u kizdirmak amaçli):Hadi alalim su yesil elbiseyi de çikalim...Ama dügün günü siyah gelinlik giyeceksin tamam mi? Hyun Soo’nun yaninda asla bizim dügünümüzdeki gibi peri kizi gibi olmana izin veremem!
Kang Yoon(Gülerek):Siyah gelinlik?
Dong Joo:Evet..Bu aralar çok popüler oldugunu duydum böyle farklilik yaratmak isteyen insanlar arasinda!
Elindeki paketle disari çiktiklari sirada Dong Joo söylenmeye devam ediyordu...
Dong Joo:Acimasiz Kang Yoon! Insan sahte nisani için elbise seçmeye kocasiyla gelir mi?
Kang Yoon(Hayretler içerisinde):Dün elbise seçimi için bugün gidecegimi duyupta sabah erkenden bize gelen ve(Dong Joo’nun taklidini yaparak)”Ben de gelecegim” diyen sendin! Ben degildim!
Dong Joo:Iyiki de geldim...Bu yesilden de memnun degilim ama ya o kirmizi elbiseyi alsaydin ne olurdu? Kesin nisan günü kalpten giderdim..
Kang Yoon(Surat asarak):Zaten senin yüzünden güzelim kirmizi elbiseyi alamadim...(Sonra bagirarak)Ayrica ne oluyor sana? Sen normalde bu tür seylere karismazdin!
Dong Joo(Ciddi bir ifadeyle)
ogru karismam! Bundan sonra da karismayacagim...Zaten hoslanmiyorum insanlarin isteklerine karismaya!
Kang Yoon:O zaman bu yaptigin neydi simdi?
Dong Joo:Elimizde bir adet karima siril siklam asik olan Hwang Hyun Soo gibi bir tehlike oldugundan bu ufak bir önlem! Gerçi çok geç kaldim önlem almak için ama...
Kang Yoon(Gülerek):Oldukça tuhafsin biliyor musun?
Arabaya binerken...
Dong Joo(Gülerek):Tuhaf degilim sadece asigim o kadar!
Kang Yoon o an dayanamayip,Dong Joo’nun yanagina bir öpücük kondurarak...
Kang Yoon(Gülerek):Öyle olsun..Bu seferlik sesimi çikarmiyorum...Ama bir dahakine kiyameti koparirim haberin olsun!
Dong Joo(Gülerek):Sen dügünde dedigim o siyah gelinlikten giy de!
Kang Yoon(Bagirarak):Dong Joo!
Onlara arabayi sürerken o sirada isiklarda trafikten dolayi oldukça cani sikilan Min Joo arabasinda öfkeli bir yüz ifadesiyle bekliyordu...Ve tam o sirada moda evinin park yerinden ayrilan Dong Joo’nun arabasini ve yaninda yüzünü tam göremedigi bir bayanin oturdugunu gördü...Saskin bir yüz ifadesiyle arkalarindan bakarken mirildandi...
Min Joo:Yanindaki kimdi acaba?
-Aksam-...Restauranti-
Dong Joo:Burasi oldukça güzele benziyor...
Na Young(Gülerek):Yeni kesfettim burayi...
Dong Joo:Iyi olmus burayi bulman!
Na Young:Herhalde amcama(Büyük amcasi Hwang Min Kang’tan bahsediyor) çekmisim...Onun gibi herkesin gittigi yerleri sevimiyorum...Hep bir faklilik arayisindayim...
Dong Joo:O da mi öyleydi?
Na Young:Ilk baslarda herkes gibiydi aslinda...Böyle pek bir faklilik yoktu...Ama bundan yaklasik 14-15 yil önce çok degisti...
O an Dong Joo mirildandi...
Dong Joo:14-15 yil?
Na Young:Aslinda karisinin intihari onu çok sarsti belki de...Belirgin birsey yoktu aslinda ama yine de eski amcam degildi...Oldukça duygusallasmisti...Kimisi de ölen amcama bagliyor bu durumu ama onu ne babam ne de amcam sevmezdi...Bence karisiyla alakali bir durumdu...
Dong Joo(Birseyler ögrenmeye çalisarak):Ne gibi degisiklikler ki?
Na Young:Is hayatinda pek bir degisiklik olmadi...Yillar önce sirketi babama biraksa da uzaktan hep kontrol etti babami...Ama artik oldukça seçiciydi...Insanlarin arasinda dolasmayi sevmez oldu...Zaten sahildeki evine tasindi bir süre sonra da...Orada tek basina yasadi,arada da sirkete geliyordu...Zaten anca o zaman onu görüyordum...
Dong Joo(Na Young’tan bilgiler almaya çalisarak):Bunda tuhaf olan ne ki? Her yasli insan gibi yorulmus olmali hayattan...
[b]Na Young:[/b]Diyorum belirgin birsey yoktu...Ama yine de eskisi gibi degildi...Mesala sik sik doktora gittigini duydum bir ara...Ama amcamin hastanelerden nefret ettigini bildigimden inanmadim...Sonra doktoruyla da konustum kontrol amaçli geliyormus...
Ama biz amcami birak kontrol amaçli,hasta oldugunda bile zorla doktora götürürdük... Ki onun disinda oldukça duygusallasmisti...Sürekli ölen kizinin mezerina gidiyor,agliyordu...Yine eskiden acisini hatirlamamak için onu ziyarete de gitmezdi...Ardindan benle abime karsi oldukça iyi davranmaya basladi...Eskisinden de iyi...
Zaten beni çok severdi ama abimden (Bay Hwang’in gerçek oglu olmadigini bildigi için) hiç hoslanmazdi...Düsün onu bile sevmeye basladi...
Dong Joo:Böyle birseyi ben de Min Joo’dan duymustum...Hyun Soo’yu eskiden sevmezmis...
Na Young:En tuhafima giden de bir günlük tuttugunu söyledigi zamandi...Birgün onu ziyarete gittigim sirada kalin bir defter vardi önünde...Amcam Min Joo ile beraber gitmistik...
O da o defteri bir kutuya koyup kilitledikten sonra amcama döndü...”Burada tüm hayatim var...Ben öldükten sonra onu sen al!”dedi...Amcam sasirmisti ama pek önemsemedi bu durumu...Sonra da o gece öldü zaten... Ölürken de Min Joo’ya ne dedi biliyor musun? (Derin bir nefes aldiktan sonra) Üvey annesi Bayan Ma’dan kendi adina özür dilemesini istedi...Ki bu bile -ölesiye nefret ettigi o kadina dedikleri bile yani- amcamin oldukça degistiginin bir göstergesi...
O an Dong Joo titriyordu...O yasli adam ölmeden önce pismandi...Ve herseyi yazmisti...Kendisi ölünce de güvenebildigi tek kisi olan Min Joo’ya birakmisti o defteri...Ve hersey orada olabilirdi...Adi gibi biliyordu ki kardesinin kendi annesini öldürdügünü o da biliyordu...Eger bu defter bulunursa hem Bay Hwang’in annesiyle ilgili hem de Ji Min ile ilgili suçlarini kanitlayabilirdi...Ve heyecanla Na Young’a dönen Dong Joo sesi titreyerek...
Dong Joo:Deftere ne oldu?
Na Young:Amcam ölümünden sonra çok aradi ama bulamadi...Ne yaptiysa bulamadigini söyledi bana...
O an hizla yerinden kalkan Dong Joo,saatine bakarak...
Dong Joo:Ben geç kaliyorum...Yine bir ara bulusalim olur mu? Sete gitmem gerek canim!
Dedi ve gitti...Arkasindan bakakalan Na Young saskinlik içerisinde...
Na Young:Dong Joo!
Dong Joo disari çiktiginda hala titriyordu...Kendini rahatlatmak amaçli derin derin nefes aliyordu...Yanginla ilgili Kang Yoon’un elinde kendi yasadiklari disinda bir kanit yoktu...Oysa bu defter büyük bir kanit olabilirdi onlar için...Telefonunu eline aldiginda hala elleri titriyordu...Öyle ki tuslara basmakta bile zorlaniyordu...Kang Yoon’u aradiginda,evde elindeki bardagi tutarak zor da olsa telefonu açan Kang Yoon...
Kang Yoon:Efendim canim?
Dong Joo(Nefes nefese kalmis bir halde)Buldum Kang Yoon buldum!
Kang Yoon(Sasirarak):Ne oldu Dong Joo? Sen iyi misin?
Dong Joo(Sesi tireyerek):Hwang Min Kang...
Bu ismi duyan Kang Yoon tireyerek...
Kang Yoon:Ne olmus ona?
Dong Joo:Ölmeden önce hayatini yazdigi bir defter birakmis...Belki bu bizim aradigimiz kanit olabilir?
O an Kang Yoon elindeki bardagi yere düsürdü...Çok ufak parçalara ayrilan cam bardagin düserken çikardigi ses onu ürkütse de bir türlü konusamadi...