yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 5/5 - 2 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
We Write for Korea-Fans Types of Prose (Essays, Stories, Articles, Jokes, etc..) 3
Çok güzel olmuş. Smile
Cevapla
(09-07-2013, Saat: 14:03)e-1994 yazdı: Çok güzel olmuş. Smile

Teşekkürler. Smile
<iframe width="202" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan?type=2" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

<iframe width="157" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
www
Cevapla
3.Bölümden...

Hyun joong un düşünceleri

“Dinle o zaman… Sen hiç normal bir ortamda ışığı hissedemediğini düşündüm mü? Onu tanımak böyle işte giderek kayboluyor ışığım, zihnimin kör bir noktayı dolduruşunu izliyorum… O yanımda, benimle ama hissedemiyorum… Işığım çekiliyor giderek karanlıkta kalıyorum… Gülümsüyor, konuşuyor, seviyor yine de eksik bir şeyler var…
Bir adam hiç bir zaman bir kadından daha fazla sevemez… Sevemez işte en çok özleyen hep kadındır, kim ne der diye umursamadan ağlayan, suskun kalmanın yürekteki acısını en iyi bilenlerdir…
Ama sen duygularınla yaşarsın acını – burada bana döndü gözlerimin içine bakıyordu. Evet, artık nefes alamıyordum- bedeninden çıkarırsın hırsını yemek yemezsin, uyumazsın…
Peki, erkek öyle midir? Ben en başa dönerim. Seni nerede bulduysam, en baştan yaşarım sen olmazsın yanımda, görmezsin beni… Bütün hatıraları sil baştan yaşarım…
Nerde özlediysem orda benim olursun…
Bu alışkanlık değil…
Alışmak doymaktır. Alıştığın, doyduğun birini her gün bir önce ki günden daha büyük bir sevgiyle özleyemezsin… Adına sevgi mi dersin bilmiyorum, Aşk da değil…
Yani yarım olan bendim aslında ve “O” benim eksik yanımdı…”
<iframe width="202" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan?type=2" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

<iframe width="157" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
www
Cevapla
Yine çok güzel yazmışsın.
Cevapla
VAZGEÇİLEMEYEN AŞK


3.BÖLÜM



İŞTE ŞARKINIZ


Ben sen oluyorum, senin haberin yokken, senden gidiyorum, sana dönüyorum. Bir bakışın yeter bazen, git ama kal, hep kal... Onların giremediği yer senin çıkamadığın yer olsun.
İzninle seviyorum seni…


SOĞUK KAHVE…
***
“Bu şehir yorgundu bu sabah bekletilmiş mutlulukları vardı. Özlemediği insanları vardı… Bir yağmur damlasın da eridi yüreğim sana açarken… Anlamıyordun şehrimi getiremiyorduk iki kelimeyi yan yana. Özlüyorduk…
Sustum SANA biliyorum bu son acı… Son umut gidiyordun sessizimden, derinimden…
Mutlu kal bensizliğinde olabildiğin kadar…”


Derin bir nefes aldım. Mikrofondan uzaklaştım Hyun joong’un ifadesi donuklaşmıştı… Ne hissediyordu şu an. Mutlu sonla çizilmiş bir hikâyem var mıydı?
Şarkı bitiminde bir telefon bağlantısı vardı…
Hayranlarından biriydi “Onu seviyor musun oppa, onu bu kadar seviyor musun?” diye sordu kız. Ses tonundaki kırgınlığı anlamamak mümkün değildi. Hazırlamıştı kendini duyabileceği her şeye…
“Bu soruya cevap vermesem-“
“Ne hissettiğini bilmiyor musun yani” dedi kız alayla… İşte o zaman yüzünde ki sakin ifade kayboldu… Bakışlarını benim dışımda ki her şeyde gezdirdi. Derin bir nefes aldı ve mikrofona yaklaştı…

“Dinle o zaman… Sen hiç normal bir ortamda ışığı hissedemediğini düşündüm mü? Onu tanımak böyle işte giderek kayboluyor ışığım, zihnimin kör bir noktayı dolduruşunu izliyorum… O yanımda, benimle ama hissedemiyorum… Işığım çekiliyor giderek karanlıkta kalıyorum… Gülümsüyor, konuşuyor, seviyor yine de eksik bir şeyler var…
Bir adam hiç bir zaman bir kadından daha fazla sevemez… Sevemez işte en çok özleyen hep kadındır, kim ne der diye umursamadan ağlayan, suskun kalmanın yürekteki acısını en iyi bilenlerdir…
Ama sen duygularınla yaşarsın acını – burada bana döndü gözlerimin içine bakıyordu. Evet, artık nefes alamıyordum- bedeninden çıkarırsın hırsını yemek yemezsin, uyumazsın…
Peki, erkek öyle midir? Ben en başa dönerim. Seni nerede bulduysam, en baştan yaşarım sen olmazsın yanımda, görmezsin beni… Bütün hatıraları sil baştan yaşarım…
Nerde özlediysem orda benim olursun…
Bu alışkanlık değil…
Alışmak doymaktır. Alıştığın, doyduğun birini her gün bir önce ki günden daha büyük bir sevgiyle özleyemezsin… Adına sevgi mi dersin bilmiyorum, Aşk da değil…
Yani yarım olan bendim aslında ve “O” benim eksik yanımdı…”


Gözyaşlarımı sildim usulca… Kızdım kendime… Yüzüne bakmaya cesaretim yoktu ele verecekti beni gözlerim… Konuşamazdım titreyecekti sesim, bakışlarını hissedince titreyecekti dizlerim…

“Ben…” başım hala önüme eğik… “Bir şey söylemek zorunda değilsin. Ayrıca sen bu kadar sulu göz müydün?”
Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. “Ne diyeceğimi-“ beni kendisine çekti alnıma uzandı dudakları
“Verecek bir cevabın var” dedi…
“Bana kahve yapsa” dedim gözlerini kısmış yüzüme bakıyordu… “Sen…” yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı “Sen çok-“ lafını kestim “Tatlıyım… Çekinme söyleyebilirsin… Tatlıyım dimi“
Başını iki yanına sallayarak “DELİSİN.” Tam konuşacakken ben eliyle kulaklığı işretti “sanırım şarkı bitiyor.”
“Hiiiiiiiii”
***
Program bitti arabaya dönüyorduk. “Yarın balo var?” dedi. “Biraz geç söylemedin mi?” dedim durdum ardından gülümsedim yargılamak için söylediğimi düşünmesin diye… “Aklıma şimdi geldi” dedi umursamaz bir tonda sonra yavaşça gözlerini üzerime sabitledi…
Bakışlarında özlem vardı…
“Hadi bu gün alışverişe çıkalım” dedi. Dalgınlığımdan kurtulmam birkaç dakikama bedel oldu.
“Ne?”
“Gidelim diyorum. Sen ve ben… Alış veriş…”
Hala yüzüne boş bakışlarımla bakıyordum. Tereddütle dudaklarımı araladım “Sen ve ben…”
Başını evet anlamında salladı “Neresini anlamadın. Zor bir şeyde söylemedim ki.”
“Olur.” “
“Bu cevap için mi bu kadar uzun zaman bekledim yani… “

Önce cadde de gezdik…

Eflatun renkli hoşça bir butikte durduk…

Çok güzel elbiseler vardı… Ama Hyun’nun dikkatini çeken ayrı bir bölmede duran gelinlikti…
“Aklından geçeni biliyorum ama hiç boşuna uğraşma” dedim sessiz ifadesinde derindeydi gözleri…
“Neymiş aklımda ki?” dedi fazla hınzır bir tonlamayla elindeki beyaz elbiseyi de bana uzattı “Bunu denemelisin.”
Denemek için kabine giderken butik sahibi de hızlı adımlarla yanımıza geliyordu “Kusuruma bakmayın ben olmadan halledilebilecek bir şey değildi.”
Son derece kibar bir şekilde kadını selamlayan Hyun “Önemli değil” dedi…
Kabine ilerlemeye devam ettim.

***

Hyun Joong’un düşüncelerinden…

“Sizden bir şey isteyebilir miyim?” diye sordum güleç bir ifadeyle… Tüm nezaketiyle beni dinliyordu “Elbise deneyen kız var ya” derin bir nefes alıp yeniden devam ettim “O kız benim kız arkadaşım ve bir türlü onu evliliğe ikna edemedim ama diyorum ki –Başımla gelinliği işaret ederek- onu giydirebilirsek ondan istediğim cevabı alacağımdan eminim.”
Kadın kaygıyla kabine doğru baktı…
“Eğer bunu başarabilirseniz size elbisenin 2 katı fiyat ödeyeceğim” tek kaşımı hafifçe hava kaldırdım “Kabul mü?”
“Bayım bu-“
“Tamam, 3 katı fiyat olsun. Hadi ama sıkı pazarlıkçı çıktınız.”
“Deneyeceğim ödeme yapmanıza gerek yok.”
Ağır adımlarla kabine doğru ilerledi giderken de birkaç parça elbise aldı…

Birkaç dakika sonra… Tuğçe boydan mavi bir elbiseyle aynanın karşına geçti…
“Güzel görünüyor” dedim neden giymediğini düşünüyordum.
“Anlamadığımı mı sandın?” dedi başını bana çevirdi “Yakalandın!!! Yüz ifaden seni ele veriyor” sesi neredeyse kahkaha atar gibi çıkmıştı…
Bu kez de alt olmanın siniriyle kolundan tuttum sıkıca yeniden aynaya çevirdim.
“Biraz az ye” deyip açık olan fermuarı tamamen çektim. Ensesine doğru yaklaştım “Fil gibi oldun!!!”
“Omoooooo!!!”
“Ne yalan mı söylüyorum yani” dedim ve her hangi elbiseye uzandım“Bunu dene.”
Alt dudağını dişlerinin arasına aldı,

“Sen…”

“Ben ne?”
***

“Onu öldürebilirdim” dedim Özge’ye kendimi yatağa sinirle atarak “Hem de pişmanlık duymazdım.”
“ Durum vahim gibi görünüyor ama beni dinle 3 sonra Türkiye’ ye dönüyorum birkaç işim var halletmem gereken. İstersen sende gel kafan dağılır.”
Gözlerini yüzüme sabitledi…
“Min ne diyor gidişine?” diye sordum alacağım cevap önemliydi çünkü tanıdığım Jung Min sessizce beklemezdi. “Haberi var 1 hafta sonrada o gelecek yanıma” deyip yatağı açtı artık uyumaya hazırlanıyordu.
“Anladım” dedim ve sessizce bende yatağıma girdim. Telefonuma hiç mesaj gelmemişti aramada yoktu…

İçim sıkıldı birden…
***
Tuğçe Ve Özge Balo için hazırlanmaktalar…

Tuğçe’nin üzerinde beyaz boydan bir elbise vardı saçları topluydu son kez aynada ki görüntüsüne baktı. Hazırdı aslında abartıya kaçmayan makyajıyla her şey tamamlanmıştı…

Özge ise Tuğçe’nin aksine kırmızı elbisesi ve koyu gece makyajıyla orada olduğunu üstüne basa basa belirtiyordu…

Çalan zil sesiyle Özge panikle kapıya koştu.
“Hadi hemen gidelim” dedi Jung min saatine baktı…
“Bayanlar bu gece başımıza dert açacaksınız ama bu güzellikle şimdi…”

FİNAL ŞARKINIZ

Sohbet şamata balo sonuna vardılar ancak kötü bir sürpriz vardı hesaba katılmayan.

Hyun joong’un fanlarından birkaç kız ellerinde yumurta, çöpler, çürük meyvelerle bekliyorlardı.

Tuğçe’yi gördükleri anda saldırmaya başladılar. Hyun korumak için sarıldı ama yetmedi. O bembeyaz elbise şimdi lekelerle doluydu. Öfkeli fanları uzaklaştırma işini Jung Min yaptı.
İstemsiz bir şekilde ağlayan Tuğçe neredeyse Hyun’nun kollarına yığılmıştı. Nefes alamıyordu onca insan görmüştü bütün olanları…
“Üzgünüm… Gerçekten çok üzgünüm” dedi Hyun Joong…
“Onlar haklıydı belki de-“
“Belki de ne, Delirdin mi?”
Artık Tuğçe’yi bırakmıştı kendi dengesini kuruyordu.
“Hep böylesin değil mi? Zoru görünce arkana bakmadan kaçıyorsun” dedi Hyun elini başına götürdü şakaklarından keskin bir ağrı girmek üzereydi.
“Beni böyle yargılayamazsın ne yaşadığımı ne biliyorsun herkesin önünde rezil oldum-“
“Yanındaydım sana zarar gelebilir mi ben varken” Hyun dolan gözlerini başka bir noktaya sabitledi ve yeniden konuştu “Ama beklide zorluyorduk ilişkiyi. Benimle olmaya cesaretin yok. Benim duygularımdan emin olmamı bekliyorsun ama Sen kendi duygularından emin değilsin.

İşte şimdi BİTTİ özgürsün…



3.BÖLÜM SONU…
<iframe width="202" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan?type=2" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

<iframe width="157" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
www
Cevapla
Uzun oldu biraz istediğim gibi de yazamadım 4.bölüme artık. Umarım beğenirsiniz. Smile Smile
<iframe width="202" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan?type=2" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

<iframe width="157" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
www
Cevapla
Bence düşündüğünüz gibi değil.Çok güzel olmuş. Smile
Cevapla
Tuğçe, harika gidiyorsun. Bence de güzel olmuş. Eline, kalemine sağlık...Smile










                             
Cevapla
(14-07-2013, Saat: 13:59)e-1994 yazdı: Bence düşündüğünüz gibi değil.Çok güzel olmuş. Smile

Beğenmene sevindim. İsmim Tuğçe ismimle hitap edebilirsin. Smile
<iframe width="202" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan?type=2" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

<iframe width="157" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
www
Cevapla
(14-07-2013, Saat: 20:51)Eceabat yazdı: Tuğçe, harika gidiyorsun. Bence de güzel olmuş. Eline, kalemine sağlık...Smile

Sevindim ya...
Üzülmüştüm daha başka şekilde planlamıştım. Biggrin Biggrin yazamadım diye düşünüyordum.
<iframe width="202" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan?type=2" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>

<iframe width="157" height="25" src="http://embed.wattpad.com/follow/Birmasalanlatsan" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
www
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi