yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
K-F News Agency Articles
#91
Understanding Language, Culture Through Proverbs

Atasözleriyle Dil ve Kültürü Anlama

[Resim: 14205703.jpg]

PSY, 'Gangnam Style' ve at dansıyla dünya çapında bir fenomen haline geldi. Şarkı Korece olmasına rağmen çoğu kişi sözler hakkında en ufak fikre sahip olmasa da dünya geneline yayıldı.

Merak eden bazı hayranlar internet sözlüğü veya sözleri Google'da arayarak PSY'ın ne söylediği konusunda fikir edinmeyi denemiş olabilirler.

Şarkıda şöyle bir bölüm var: 'Diğerlerinden daha hızlı koşan biri varsa da onu geçebilmek için uçan biri her zaman vardır.' Bu, ne kadar hızlı, güçlü veya akıllı olduğunuzu düşünüyorsanız düşünün mutlaka daha iyi birisi vardır,' anlamında bir Kore atasözüdür. 'Gururun ardından yıkım gelir' şeklindeki İngiliz atasözü gibi bu atasözü de burnu havada olmamayı öğütler.

Bu makale, her bir ifadenin kültürel, tarihi ve toplumsal geçmişinin yanı sıra kullanımları da öğrenmenizi sağlayacak.

'Biri sana pirinç keki sunmadan önce kimchi çorbanı içiyorsun'
(Tteok-jul saram-eun saenggak-do ahnnundeh kimchi-guk butuh mashinda)

Pirinç keki tek başına yendiğinde biraz kurudur; soğuk, ekşi çorba; pirinç kekini yumuşattığından Koreliler kimchi çorbasıyla birlikte pirinç kekini yerlerdi. Eğer birinin bir yudum kimchi çorbası olup da pirinç keki verecek kimse yoksa, olmayacak bir şey için olacağını iddia etmesi anlamına gelir. Arkadaşınız bir piyango bileti almış ve çoktan parayı nasıl harcayacağını planlıyorsa onlara önce kimchi çorbasını içmemesini söyleyebilirsiniz. İngiliz arasözü 'Yumurtlamadan tavuklarınızı saymayın' aynı anlama sahiptir.

'Yanında bir orak olup da hala Kore alfabesinin ilk harfini bilmemek'
(Nan-nohko giyeok-ja-doh moreunda)

Orak şekli, Kore alfabesinin ilk harfi olan giyeok'a benzer. Birinin, yanında bir orak olsa da Kore alfabesinin ilk harfini bilmeyecek kadar aptal olduğu anlamını verir. İngilizce konuşan ülkelerde birinin kendi abecesini bilemeyecek kadar cahil olduğu söylenebilir.

'Yahniyi tatlı yapan toprak kap değil soya sosudur.'
(Ttukbaegi-boda jang mashida)

Ttukbaegi, sosa fasulyesi salçasından yapılan deonjang jjigae gibi sıcak yiyecekleri pişirmekte kullanılan geleneksel toprak kaptır. Goryeo seladonu ve beyaz Baekje porseleni dahil geleneksel Kore kapları, narin ve karışık bir güzellik sunar; bu toprak kaplar parlatılmadığından ve boğucu kahverengi bir renge sahip olduklarından oldukça sıradan ve basit görünürler. Yiyecekler, renkli kaplarla servis edildiğinde daha lezzetli görünürler ancak fermente edilmiş soya fasulyesi salçası, güzel tadını verebilmesi için ttukbaegi ile pişirilip servis edilmelidir.

Soya fasulyesi salçası, Korelilerin günlük yaşamda kullandıkları temel malzemelerden biridir ve herkes, kaptan ziyade son derece lezzetli yemeğin kalitesini bilir. Bu anlamda Koreliler, bir şeyin doğasının veya gerçek özünün, görünüşten daha önemli olduğunu veya görünüşün aldatıcı olabileceğini gösteren bu atasözünü söylemişlerdir. Bir kitabı kapağına bakarak yargılamamalısınız.

'Beceriksiz bir Şaman, birini öldürebilir.'
(Seon mudang-i saram jab-neun-da)

Kore şamanlarına mudang denir ve bazı kişiler, şamanların insanlar ve ruhlar arasında aracılık ettiğine inanır. Örneğin birinin hastalığını tedavi etmek veya saman kesme makinesi üzerinde törensel dans yaparak işlerinin düzelmesini sağlamak amacıyla kötü ruhların kovulması için çağrılırlar.

Seon mudang, şaman adayı anlamına gelir ve atasözü de yeteneksiz bir şamanın insanlara yardım etmekten ziyade onları öldürebileceği konusunda uyarıda bulunur. Ellerine fırsat geçtiğinde veya bir şeylere başladıklarında az bilgisi olan veya hiç bilgisi olmayan yeteneksiz kişilerin bir şeyleri nasıl berbat edebileceği ve başkalarına zarar vereceğini açıklar. Bu yüzden batıda insanlar, 'Az bilgi tehlikeli şeydir,' derler.

'Küçük bir akıntıdan Ejderha doğar.'
(Gaecheon-eh-seo yong nanda)

Ejderha, Doğu'da başarı ve şansı sembolize eden uğurlu bir hayvan olarak düşünülmektedir. İmparatorlar gibi güçlü karakterleri temsil eden ejderhalar, Asya toplumlarının mitolojilerinde güçlü yaratıklar olarak tasvir edilirler. Buna göre, atasözündeki ejderha çok başarılı, önemli ve saygın biri olarak ortaya konabilir. Görkemli görünüşe sahip bir hayvan olarak bilinen ejderhaların, yağmur ve bulutlar dahil suyu kontrol edebildikleri bilinir ve çoğunlukla nehir ve okyanuslarda yaşadıkları söylenir.

Ejderha sembolünün arkasındaki tarihi ve kültürel geçmişe bakılarak küçük bir akıntıdan ejderha doğar atasözü, alçakgönüllü bir insanı sembolize eder. Basit bir aile geçmişine sahip olduğunu gösteren sığ akıntıdan muhteşem bir ejderha doğması pek mümkün değildir. “Fakirlikten zenginliğe” sözü gibi bu atasözü de fakir veya basit bir aileden gelen birinin başarılı olduğunu göstermek için kullanılır.

'Bir yükten kurtulmaya gidip başka bir taneyle dönmek'
(Hok tteryeoda hok buchinda)

Bu atasözü, 'Ava giden avlanır,' veya 'yün almaya gidip kırkılıp gelmek' sözleriyle eşdeğerdir. Atasözünün arkasındaki anlamı kavramak için kısa bir Kore halk hikayesini bilmeniz gerek. Bir zamanlar yanağında bir şişlik olan bir ormancı vardır. Çok fakirdir ancak şarkı söylerken çok hoş bir sesi vardır. Bir gün dağın birinde çalışmaktadır ve ne kadar karanlık olduğunu fark etmemiştir. Geceyi boş bir kulübede geçirmeye karar verir ve korkmamak için şarkılar söyler. Ansızın bir grup cüce cin ortaya çıkar ve o güzel seslerin nereden geldiğini sorar. Ormancı yanağındaki şişlikten olduğunu söyleyince cinler sihirli değnekleri ile takas ederler. Ormancı sihirli değnek ile zengin olur ve vücudunda şişlik olan köydeki başka bir adam hikayeyi duyar ve zengin olma umuduyla aynı dağa gider. Aynı cinlerle karşılaşır, ancak cinler önceden aldıkları şişlik işe yaramadığından kızgındırlar. Cüceler o şişliği de aç gözlü adamın yanağına koyarlar ve böylece adam, her iki yanağında da şişlikle geri döner.

Her dil, hiçbir sözlük veya dil bilgisi kitabından öğrenemeyeceğiniz, konuşulduğu ülkenin kültür ve geleneklerini yansıtır. Korece atasözlerini öğrenmek, kendi kültürünüzle benzerlik ve farklılıkları kıyaslayarak kültürü anlamanız için en iyi yollardan biridir.

Şimdi dışarı çıkıp öğrendiklerinizi uygulamaya koyun! Ne de olsa 'emek olmadan yemek olmaz.'

ji-young park

[Resim: 14205703.jpg]

Psy has become a global phenomenon with “Gangnam Style” and his horse-trot dance. Although the song is in Korean, it’s gone viral all around the world, even though most people have no idea what the lyrics mean.

Some curious fans may have tried an online translator or a Google search of the lyrics to get some idea of what Psy is singing about.
There’s a segment of the song where he says, “If there is someone who runs faster than others, there is always another who can fly to beat them.” This is actually a Korean proverb, warning that no matter how fast, strong or smart you think you are, there will always be somebody better. Much like the English saying that “pride comes before the fall,” this proverb is a warning to not get too cocky.

In celebration of Hangul Day, which fell on Tuesday, this article covers some Korean proverbs commonly used in everyday life. They will enable you to explore the usage as well as the cultural, historical and social background of each expression.

‘You drink kimchi soup before anyone offers you rice cake’
(Tteok-jul saram-eun saenggak-do ahnnundeh kimchi-guk butuh mashinda)

Rice cake is a bit dry when eaten alone, so Koreans used to drink kimchi soup with it, as the cold, tangy soup helped the rice cake go down smoothly. If someone has a sip of kimchi juice and there is no one to give them rice cake, it means they are betting on something good happening when it’s more likely not to. When your friend has just bought a lottery ticket and is already planning on spending the prize money, you can tell them not to drink kimchi juice first. The English proverb, “Don’t count your chickens before they hatch,” has the same meaning.


‘Lay down a sickle and still not know the first letter of the Korean alphabet.’
(Nan-nohko giyeok-ja-doh moreunda)

The shape of a sickle is similar to giyeok, which is the first letter of the Korean alphabet. It means that someone is so dumb they can’t even begin the alphabet even when there’s a sickle sitting nearby. In English-speaking cultures, it can be said that one is so ignorant he doesn’t know his ABCs.

‘What makes the stew taste better is the soybean paste, not the earthen pot.’
(Ttukbaegi-boda jang mashida)

Ttukbaegi is a traditional earthen pot used to cook hot dishes such as deonjang jjigae, which is made of soybean paste. While Korean traditional pottery, including Goryeo celadon and white Baekje porcelain, exhibit delicate and sophisticated beauty, these earthenware bowls rather look rough and crude as they are not glazed and are a dull brown color. Food looks more delicious when served in a colorful dish, but fermented soybean paste should be cooked and served in ttukbaegi for the proper deep flavor.

Soybean paste is one of the essential ingredients in the everyday life of Koreans, and everybody knows the quality of it is more critical to great tasting food than the container it is served in. In this sense, Koreans came up with the proverb, implying the actual essence or nature of things means much more than the appearance, or that appearances can be deceptive. You shouldn’t judge a book by its cover.

‘A clumsy shaman can kill a person.’
(Seon mudang-i saram jab-neun-da)

Korean shamans are called mudang and some believe that they mediate between humans and spirits. For example, they may be called upon to exorcise a demon in an attempt to cure a client’s illness or to make her businesses thrive by performing a ritual dance on a sharp straw cutter.
Seon mudang means a novice shaman, and the proverb warns that an incompetent shaman can kill people, rather than help them. It explains how unskilled people who have little or no knowledge can ruin things or hurt others when they take matters into their hands and put the wheels in motion. Nothing is more dangerous than reckless confidence. That’s why people say “a little knowledge is a dangerous thing” in the West.

‘A dragon rises from a small stream.’
(Gaecheon-eh-seo yong nanda)

The dragon has long been considered an auspicious animal in the East, symbolizing success and good luck. They were often depicted as mighty creatures in the mythologies of Asian societies, representing high-profile figures like emperors. From this background, the dragon in the proverb can be translated as a very successful, important or influential person. Viewed as an animal with majestic influence, dragons were known to control water, including rain and clouds, and it is said that they often lived in rivers or oceans.

Given the historical and cultural background behind the dragon symbol, a dragon rising from the small stream of the proverb symbolizes a person of humble origins. It was unlikely for a great dragon to be born from a shallow stream, which implies humble family background. Just like the saying “from rags to riches,” the proverb is used to indicate the success of a person from a poor or uninspiring background.

‘Go to get rid of a lump and come back with another.’
(Hok tteryeoda hok buchinda)

It is the equivalent of “the biter is bitten” or “go for wool and come home shorn.” To understand the background of the proverb, you need to know a short Korean folktale.

Once upon a time, there was a woodcutter with a lump on his cheek. He was very poor but had a lovely singing voice. One day he was working hard on a mountain and didn’t realize how dark it had become. He decided to stay overnight in an empty hut and sang songs to ward off his fears. Suddenly, a gang of goblins appeared and asked where the nice sounds were coming from. The woodcutter said it came from his lump, so the goblins traded it for their magic club. The woodcutter became rich with the magic club, and another man with a lump in the village heard about the story and he went to the same mountain in hopes of also becoming rich. He met the same goblins, but they were angry since the lump they had gotten originally was useless. The goblins put that lump into the greedy man’s face, so he had to come back with a lump on both cheeks and nothing else.

Every language reflects the culture and traditions of the country where it’s spoken, far beyond anything you will learn from a dictionary or grammar book. Learning Korean proverbs is one of the ways to better understand the culture by comparing the similarities and differences with your own culture.

Now go out there and put the knowledge into practice! After all, “nothing ventured, nothing gained!”

Joongang Daily
#92
ji-young park, teşekkür ederiz...Alkis

>>> https://www.facebook.com/KoreaFansWorld

(08-01-2013, Saat: 1:04)ji-young park yazdı:
Understanding Language, Culture Through Proverbs

Atasözleriyle Dil ve Kültürü Anlama

[Resim: 14205703.jpg]

PSY, 'Gangnam Style' ve at dansıyla dünya çapında bir fenomen haline geldi. Şarkı Korece olmasına rağmen çoğu kişi sözler hakkında en ufak fikre sahip olmasa da dünya geneline yayıldı.

Merak eden bazı hayranlar internet sözlüğü veya sözleri Google'da arayarak PSY'ın ne söylediği konusunda fikir edinmeyi denemiş olabilirler.

Şarkıda şöyle bir bölüm var: 'Diğerlerinden daha hızlı koşan biri varsa da onu geçebilmek için uçan biri her zaman vardır.' Bu, ne kadar hızlı, güçlü veya akıllı olduğunuzu düşünüyorsanız düşünün mutlaka daha iyi birisi vardır,' anlamında bir Kore atasözüdür. 'Gururun ardından yıkım gelir' şeklindeki İngiliz atasözü gibi bu atasözü de burnu havada olmamayı öğütler.

Bu makale, her bir ifadenin kültürel, tarihi ve toplumsal geçmişinin yanı sıra kullanımları da öğrenmenizi sağlayacak.

'Biri sana pirinç keki sunmadan önce kimchi çorbanı içiyorsun'
(Tteok-jul saram-eun saenggak-do ahnnundeh kimchi-guk butuh mashinda)

Pirinç keki tek başına yendiğinde biraz kurudur; soğuk, ekşi çorba; pirinç kekini yumuşattığından Koreliler kimchi çorbasıyla birlikte pirinç kekini yerlerdi. Eğer birinin bir yudum kimchi çorbası olup da pirinç keki verecek kimse yoksa, olmayacak bir şey için olacağını iddia etmesi anlamına gelir. Arkadaşınız bir piyango bileti almış ve çoktan parayı nasıl harcayacağını planlıyorsa onlara önce kimchi çorbasını içmemesini söyleyebilirsiniz. İngiliz arasözü 'Yumurtlamadan tavuklarınızı saymayın' aynı anlama sahiptir.

'Yanında bir orak olup da hala Kore alfabesinin ilk harfini bilmemek'
(Nan-nohko giyeok-ja-doh moreunda)

Orak şekli, Kore alfabesinin ilk harfi olan giyeok'a benzer. Birinin, yanında bir orak olsa da Kore alfabesinin ilk harfini bilmeyecek kadar aptal olduğu anlamını verir. İngilizce konuşan ülkelerde birinin kendi abecesini bilemeyecek kadar cahil olduğu söylenebilir.

'Yahniyi tatlı yapan toprak kap değil soya sosudur.'
(Ttukbaegi-boda jang mashida)

Ttukbaegi, sosa fasulyesi salçasından yapılan deonjang jjigae gibi sıcak yiyecekleri pişirmekte kullanılan geleneksel toprak kaptır. Goryeo seladonu ve beyaz Baekje porseleni dahil geleneksel Kore kapları, narin ve karışık bir güzellik sunar; bu toprak kaplar parlatılmadığından ve boğucu kahverengi bir renge sahip olduklarından oldukça sıradan ve basit görünürler. Yiyecekler, renkli kaplarla servis edildiğinde daha lezzetli görünürler ancak fermente edilmiş soya fasulyesi salçası, güzel tadını verebilmesi için ttukbaegi ile pişirilip servis edilmelidir.

Soya fasulyesi salçası, Korelilerin günlük yaşamda kullandıkları temel malzemelerden biridir ve herkes, kaptan ziyade son derece lezzetli yemeğin kalitesini bilir. Bu anlamda Koreliler, bir şeyin doğasının veya gerçek özünün, görünüşten daha önemli olduğunu veya görünüşün aldatıcı olabileceğini gösteren bu atasözünü söylemişlerdir. Bir kitabı kapağına bakarak yargılamamalısınız.

'Beceriksiz bir Şaman, birini öldürebilir.'
(Seon mudang-i saram jab-neun-da)

Kore şamanlarına mudang denir ve bazı kişiler, şamanların insanlar ve ruhlar arasında aracılık ettiğine inanır. Örneğin birinin hastalığını tedavi etmek veya saman kesme makinesi üzerinde törensel dans yaparak işlerinin düzelmesini sağlamak amacıyla kötü ruhların kovulması için çağrılırlar.

Seon mudang, şaman adayı anlamına gelir ve atasözü de yeteneksiz bir şamanın insanlara yardım etmekten ziyade onları öldürebileceği konusunda uyarıda bulunur. Ellerine fırsat geçtiğinde veya bir şeylere başladıklarında az bilgisi olan veya hiç bilgisi olmayan yeteneksiz kişilerin bir şeyleri nasıl berbat edebileceği ve başkalarına zarar vereceğini açıklar. Bu yüzden batıda insanlar, 'Az bilgi tehlikeli şeydir,' derler.

'Küçük bir akıntıdan Ejderha doğar.'
(Gaecheon-eh-seo yong nanda)

Ejderha, Doğu'da başarı ve şansı sembolize eden uğurlu bir hayvan olarak düşünülmektedir. İmparatorlar gibi güçlü karakterleri temsil eden ejderhalar, Asya toplumlarının mitolojilerinde güçlü yaratıklar olarak tasvir edilirler. Buna göre, atasözündeki ejderha çok başarılı, önemli ve saygın biri olarak ortaya konabilir. Görkemli görünüşe sahip bir hayvan olarak bilinen ejderhaların, yağmur ve bulutlar dahil suyu kontrol edebildikleri bilinir ve çoğunlukla nehir ve okyanuslarda yaşadıkları söylenir.

Ejderha sembolünün arkasındaki tarihi ve kültürel geçmişe bakılarak küçük bir akıntıdan ejderha doğar atasözü, alçakgönüllü bir insanı sembolize eder. Basit bir aile geçmişine sahip olduğunu gösteren sığ akıntıdan muhteşem bir ejderha doğması pek mümkün değildir. “Fakirlikten zenginliğe” sözü gibi bu atasözü de fakir veya basit bir aileden gelen birinin başarılı olduğunu göstermek için kullanılır.

'Bir yükten kurtulmaya gidip başka bir taneyle dönmek'
(Hok tteryeoda hok buchinda)

Bu atasözü, 'Ava giden avlanır,' veya 'yün almaya gidip kırkılıp gelmek' sözleriyle eşdeğerdir. Atasözünün arkasındaki anlamı kavramak için kısa bir Kore halk hikayesini bilmeniz gerek. Bir zamanlar yanağında bir şişlik olan bir ormancı vardır. Çok fakirdir ancak şarkı söylerken çok hoş bir sesi vardır. Bir gün dağın birinde çalışmaktadır ve ne kadar karanlık olduğunu fark etmemiştir. Geceyi boş bir kulübede geçirmeye karar verir ve korkmamak için şarkılar söyler. Ansızın bir grup cüce cin ortaya çıkar ve o güzel seslerin nereden geldiğini sorar. Ormancı yanağındaki şişlikten olduğunu söyleyince cinler sihirli değnekleri ile takas ederler. Ormancı sihirli değnek ile zengin olur ve vücudunda şişlik olan köydeki başka bir adam hikayeyi duyar ve zengin olma umuduyla aynı dağa gider. Aynı cinlerle karşılaşır, ancak cinler önceden aldıkları şişlik işe yaramadığından kızgındırlar. Cüceler o şişliği de aç gözlü adamın yanağına koyarlar ve böylece adam, her iki yanağında da şişlikle geri döner.

Her dil, hiçbir sözlük veya dil bilgisi kitabından öğrenemeyeceğiniz, konuşulduğu ülkenin kültür ve geleneklerini yansıtır. Korece atasözlerini öğrenmek, kendi kültürünüzle benzerlik ve farklılıkları kıyaslayarak kültürü anlamanız için en iyi yollardan biridir.

Şimdi dışarı çıkıp öğrendiklerinizi uygulamaya koyun! Ne de olsa 'emek olmadan yemek olmaz.'

ji-young park

[Resim: 14205703.jpg]

Psy has become a global phenomenon with “Gangnam Style” and his horse-trot dance. Although the song is in Korean, it’s gone viral all around the world, even though most people have no idea what the lyrics mean.

Some curious fans may have tried an online translator or a Google search of the lyrics to get some idea of what Psy is singing about.
There’s a segment of the song where he says, “If there is someone who runs faster than others, there is always another who can fly to beat them.” This is actually a Korean proverb, warning that no matter how fast, strong or smart you think you are, there will always be somebody better. Much like the English saying that “pride comes before the fall,” this proverb is a warning to not get too cocky.

In celebration of Hangul Day, which fell on Tuesday, this article covers some Korean proverbs commonly used in everyday life. They will enable you to explore the usage as well as the cultural, historical and social background of each expression.

‘You drink kimchi soup before anyone offers you rice cake’
(Tteok-jul saram-eun saenggak-do ahnnundeh kimchi-guk butuh mashinda)

Rice cake is a bit dry when eaten alone, so Koreans used to drink kimchi soup with it, as the cold, tangy soup helped the rice cake go down smoothly. If someone has a sip of kimchi juice and there is no one to give them rice cake, it means they are betting on something good happening when it’s more likely not to. When your friend has just bought a lottery ticket and is already planning on spending the prize money, you can tell them not to drink kimchi juice first. The English proverb, “Don’t count your chickens before they hatch,” has the same meaning.


‘Lay down a sickle and still not know the first letter of the Korean alphabet.’
(Nan-nohko giyeok-ja-doh moreunda)

The shape of a sickle is similar to giyeok, which is the first letter of the Korean alphabet. It means that someone is so dumb they can’t even begin the alphabet even when there’s a sickle sitting nearby. In English-speaking cultures, it can be said that one is so ignorant he doesn’t know his ABCs.

‘What makes the stew taste better is the soybean paste, not the earthen pot.’
(Ttukbaegi-boda jang mashida)

Ttukbaegi is a traditional earthen pot used to cook hot dishes such as deonjang jjigae, which is made of soybean paste. While Korean traditional pottery, including Goryeo celadon and white Baekje porcelain, exhibit delicate and sophisticated beauty, these earthenware bowls rather look rough and crude as they are not glazed and are a dull brown color. Food looks more delicious when served in a colorful dish, but fermented soybean paste should be cooked and served in ttukbaegi for the proper deep flavor.

Soybean paste is one of the essential ingredients in the everyday life of Koreans, and everybody knows the quality of it is more critical to great tasting food than the container it is served in. In this sense, Koreans came up with the proverb, implying the actual essence or nature of things means much more than the appearance, or that appearances can be deceptive. You shouldn’t judge a book by its cover.

‘A clumsy shaman can kill a person.’
(Seon mudang-i saram jab-neun-da)

Korean shamans are called mudang and some believe that they mediate between humans and spirits. For example, they may be called upon to exorcise a demon in an attempt to cure a client’s illness or to make her businesses thrive by performing a ritual dance on a sharp straw cutter.
Seon mudang means a novice shaman, and the proverb warns that an incompetent shaman can kill people, rather than help them. It explains how unskilled people who have little or no knowledge can ruin things or hurt others when they take matters into their hands and put the wheels in motion. Nothing is more dangerous than reckless confidence. That’s why people say “a little knowledge is a dangerous thing” in the West.

‘A dragon rises from a small stream.’
(Gaecheon-eh-seo yong nanda)

The dragon has long been considered an auspicious animal in the East, symbolizing success and good luck. They were often depicted as mighty creatures in the mythologies of Asian societies, representing high-profile figures like emperors. From this background, the dragon in the proverb can be translated as a very successful, important or influential person. Viewed as an animal with majestic influence, dragons were known to control water, including rain and clouds, and it is said that they often lived in rivers or oceans.

Given the historical and cultural background behind the dragon symbol, a dragon rising from the small stream of the proverb symbolizes a person of humble origins. It was unlikely for a great dragon to be born from a shallow stream, which implies humble family background. Just like the saying “from rags to riches,” the proverb is used to indicate the success of a person from a poor or uninspiring background.

‘Go to get rid of a lump and come back with another.’
(Hok tteryeoda hok buchinda)

It is the equivalent of “the biter is bitten” or “go for wool and come home shorn.” To understand the background of the proverb, you need to know a short Korean folktale.

Once upon a time, there was a woodcutter with a lump on his cheek. He was very poor but had a lovely singing voice. One day he was working hard on a mountain and didn’t realize how dark it had become. He decided to stay overnight in an empty hut and sang songs to ward off his fears. Suddenly, a gang of goblins appeared and asked where the nice sounds were coming from. The woodcutter said it came from his lump, so the goblins traded it for their magic club. The woodcutter became rich with the magic club, and another man with a lump in the village heard about the story and he went to the same mountain in hopes of also becoming rich. He met the same goblins, but they were angry since the lump they had gotten originally was useless. The goblins put that lump into the greedy man’s face, so he had to come back with a lump on both cheeks and nothing else.

Every language reflects the culture and traditions of the country where it’s spoken, far beyond anything you will learn from a dictionary or grammar book. Learning Korean proverbs is one of the ways to better understand the culture by comparing the similarities and differences with your own culture.

Now go out there and put the knowledge into practice! After all, “nothing ventured, nothing gained!”

Joongang Daily
#93
Sağ olun.
#94
Teşekkür ederiz. Smile
You're a sky
full of stars

[Resim: 0E8dXo.gif]
#95
Rare birds, sunset lovers flock to Suncheon Bay

Ender Rastlanan Kuşlar ve Günbatımı Severler Suncheon Koyuna Akın Etti

[Resim: 10205211.jpg]
Ziyaretçiler Güney Jeolla, Suncheon Koyu sazlığında 1.2 kilometrelik tahta iskele boyunca bir uçtan diğer uca geçiyor.

Güney Jeolla'da bulunan Suncheon şehrindeki Suncheon Koyu dünyanın en iyi korunan beş sahil bataklığından biri olarak tanımlanıyor.

Kore Yarımadasının güney sahilinde yer alan koy, Kim Seung-ok'un Kore'nin en sevilen kısa hikayelerinden biri olan " A Journey to Mujin"in geçtiği yer.

Koy, 22.6 km² çamur tabakasına ve 5.4 km² sazlığa sahip.

Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için uluslararası bir antlaşma olan Ramsar Sözleşmesiyle, türlerin çeşitliliği açından sahipsiz bir hazine olduğundan 2006 yılında Ramsar Bataklığı olarak belirlenmiştir.

Suncheon Koyu ziyaretçileri, Kore'nin en büyüğü olan sazlık ormanın çıkardığı muhteşem sesleri hediye olarak alacaklardır.

[Resim: 10205228.jpg]
S şeklindeki su yolu günbatımında Yongsan Rasathanesinden muhteşem görünüyor.

Güneş ışığı altında altın ve gümüş renginde parlayan saz görüntüleri, başka bir hediye. 1.2 km'lik sazlık parkur boyunda bulunan birçok turist, romantik ruh arayan çiftler.

Sazlıklar içinde giden başka bir rota ise özellikle öğrenciler ve ekosistemle ilgilenenler arasında popüler. Bu yol, uçan göçmen kuşlar ve çamur tabakasında yaşayan çeşitli organizmaların görülebilmesini sağlıyor.

Kore'nin 228 no'lu doğal mirası olarak belirlenen Suncheon Koyu'nun geniş sazlığı, kukuletalı turnalar gibi nadir kuşlar için habitat ve kışı geçirme alanı. Görülebilir diğer türler ise ender rastlanan siyah yüzlü kaşık balığı ve ötücü kuğu.

Suncheon Sazlığındaki kuşların; ulusal anıt olarak belirlenmiş 15 tür, Çevre Bakanlığı tarafından belirlenen tehlikedeki 6 tür, 13 korunmuş tür, Uluslararası Doğa Koruma Birliği Kırmızı Listesinden 12 tür, Uluslararası Ticaret Anlaşması Tehlikedeki Türler Ekinden 16 ve Ramsar Anlaşmasından 15 tür içerdiği söyleniyor.

Çamur tabakasında sürünen kum yengeçleri ve Japon hayalet yengeçleri bulunuyor. Çamurda zıplayan *çamur zıpzıpı, sessizce hareket eden midye ve kum solucanları vardır.

[Resim: 10205241i.jpg]
Korenin 228 no'lu doğal anıtı olarak belirlenen Güney Jeolla'nın Suncheon Koyunda görülen endemik kuşlar kukuletalı turnalarıda içeriyor.

Sadece hayvanlar değil Suncheon Koyunun bitkileri de önemli ve benzersiz.

Alandaki bitkiler arasında yılda yedi kez renk değiştiren Japonica makino ve angelica utilis makino var.

Ayrıca ziyaretçilerin sazlıkları, uçan kuşları ve çamur tabakasını kuşbakışı görebilecekleri Yongsan Rasathanesine giden bir turist yolu var.

Rasathaneden görülen S biçimli su yolu özellikle günbatımında dikkat çekicidir.

Koreliler, özellikle eski yılın yenisine yol verdiği sezonda Suncheon Koyunun, gün batımını görmek için ülkedeki en iyi yerlerden biri olduğunu söylüyorlar. Buna ek olarak bölgenin coğrafyası sayesinde gündoğumunu denizden görmek de mümkündür.


ece60



Suncheon Bay in the city of Suncheon, South Jeolla, has been described as one of the world’s five best-protected coastal swamps.

Located on the south coast of the Korean Peninsula, it also is the setting of “A Journey to Mujin,” by Kim Seung-ok, one of Korea’s most beloved short stories.

The bay has 22.6 square kilometers (8.7 square miles) of mudflats and 5.4 square kilometers of reed beds.

It is a treasure trove of various species, so it was designated as a Ramsar Wetland in 2006 by the Ramsar Convention, an international treaty for the conservation and sustainable utilization of wetlands.

Visitors to Suncheon Bay will get the great gift of the sounds made by its reed forest, the widest in Korea.

The S-shaped waterway through Suncheon Bay as seen from Yongsan Observatory at sunset is simply spectacular.

Images of the reeds shining silver and gold in sunlight is another gift. Many tourists on a 1.2-kilometer trail through the reeds are couples in search of a romantic mood.

Another route that goes along a waterway through reeds is especially popular with students and those interested in the ecosystem. This path allows the best views of migratory birds in flight and various organisms living in the mudflats.

Suncheon Bay’s extensive reed beds are a wintering site and habitat for rare birds, such as hooded cranes, which are designated as Korea’s natural monument No. 228. Other species that can be seen are rare black-faced spoonbills and whooper swans.

It is said that birds in Suncheon Bay include 15 species that have been designated national monuments, six endangered species specified by the Ministry of Environment, 13 preserved species, 12 International Union for Conservation of Nature Red List species, 16 Convention on International Trade in Endangered Species annex species and 15 Ramsar Convention species.

Creeping in the mudflats are sand crabs and Japanese ghost crabs. There are cockles and clam worms moving quietly and mudskippers bouncing along in the muck.

Rare birds seen in Suncheon Bay, South Jeolla, include hooded cranes, which are designated as Korea’s natural monument No. 228.

Not only the fauna, but the flora of Suncheon Bay is important and unique.

Among the plants in the area are suaeda japonica makino, whose color changes seven times a year, and angelica utilis makino.

There is also a tourist route leading to Yongsan Observatory, where visitors have a panoramic view of the wide mudflats, reed fields and birds in flight.

The S-shaped waterway seen from the observatory is especially striking at sunset.

Koreans say Suncheon Bay is one of the best places in the country to see a sunset, especially during the season when the old year gives way to the new. In addition, it is possible to see a sunrise from the sea because of the area’s geography.

Joongang Daily
#96
Görülmeye değer... ^^
#97
Teşekkürler. Orada olmak isterdim ben de. Biggrin
Raise your words,not your voice.
It is rain that grows flowers, not thunder.

Rumi.

#98
Teşekkür ederiz...Onay

>>> https://www.facebook.com/KoreaFansWorld

(12-01-2013, Saat: 17:11)ece60 yazdı: Rare birds, sunset lovers flock to Suncheon Bay

Ender Rastlanan Kuşlar ve Günbatımı Severler Suncheon Koyuna Akın Etti

[Resim: 10205211.jpg]
Ziyaretçiler Güney Jeolla, Suncheon Koyu sazlığında 1.2 kilometrelik tahta iskele boyunca bir uçtan diğer uca geçiyor.

Güney Jeolla'da bulunan Suncheon şehrindeki Suncheon Koyu dünyanın en iyi korunan beş sahil bataklığından biri olarak tanımlanıyor.

Kore Yarımadasının güney sahilinde yer alan koy, Kim Seung-ok'un Kore'nin en sevilen kısa hikayelerinden biri olan " A Journey to Mujin"in geçtiği yer.

Koy, 22.6 km² çamur tabakasına ve 5.4 km² sazlığa sahip.

Sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımı için uluslararası bir antlaşma olan Ramsar Sözleşmesiyle, türlerin çeşitliliği açından sahipsiz bir hazine olduğundan 2006 yılında Ramsar Bataklığı olarak belirlenmiştir.

Suncheon Koyu ziyaretçileri, Kore'nin en büyüğü olan sazlık ormanın çıkardığı muhteşem sesleri hediye olarak alacaklardır.

[Resim: 10205228.jpg]
S şeklindeki su yolu günbatımında Yongsan Rasathanesinden muhteşem görünüyor.

Güneş ışığı altında altın ve gümüş renginde parlayan saz görüntüleri, başka bir hediye. 1.2 km'lik sazlık parkur boyunda bulunan birçok turist, romantik ruh arayan çiftler.

Sazlıklar içinde giden başka bir rota ise özellikle öğrenciler ve ekosistemle ilgilenenler arasında popüler. Bu yol, uçan göçmen kuşlar ve çamur tabakasında yaşayan çeşitli organizmaların görülebilmesini sağlıyor.

Kore'nin 228 no'lu doğal mirası olarak belirlenen Suncheon Koyu'nun geniş sazlığı, kukuletalı turnalar gibi nadir kuşlar için habitat ve kışı geçirme alanı. Görülebilir diğer türler ise ender rastlanan siyah yüzlü kaşık balığı ve ötücü kuğu.

Suncheon Sazlığındaki kuşların; ulusal anıt olarak belirlenmiş 15 tür, Çevre Bakanlığı tarafından belirlenen tehlikedeki 6 tür, 13 korunmuş tür, Uluslararası Doğa Koruma Birliği Kırmızı Listesinden 12 tür, Uluslararası Ticaret Anlaşması Tehlikedeki Türler Ekinden 16 ve Ramsar Anlaşmasından 15 tür içerdiği söyleniyor.

Çamur tabakasında sürünen kum yengeçleri ve Japon hayalet yengeçleri bulunuyor. Çamurda zıplayan *çamur zıpzıpı, sessizce hareket eden midye ve kum solucanları vardır.

[Resim: 10205241i.jpg]
Korenin 228 no'lu doğal anıtı olarak belirlenen Güney Jeolla'nın Suncheon Koyunda görülen endemik kuşlar kukuletalı turnalarıda içeriyor.

Sadece hayvanlar değil Suncheon Koyunun bitkileri de önemli ve benzersiz.

Alandaki bitkiler arasında yılda yedi kez renk değiştiren Japonica makino ve angelica utilis makino var.

Ayrıca ziyaretçilerin sazlıkları, uçan kuşları ve çamur tabakasını kuşbakışı görebilecekleri Yongsan Rasathanesine giden bir turist yolu var.

Rasathaneden görülen S biçimli su yolu özellikle günbatımında dikkat çekicidir.

Koreliler, özellikle eski yılın yenisine yol verdiği sezonda Suncheon Koyunun, gün batımını görmek için ülkedeki en iyi yerlerden biri olduğunu söylüyorlar. Buna ek olarak bölgenin coğrafyası sayesinde gündoğumunu denizden görmek de mümkündür.


ece60



Suncheon Bay in the city of Suncheon, South Jeolla, has been described as one of the world’s five best-protected coastal swamps.

Located on the south coast of the Korean Peninsula, it also is the setting of “A Journey to Mujin,” by Kim Seung-ok, one of Korea’s most beloved short stories.

The bay has 22.6 square kilometers (8.7 square miles) of mudflats and 5.4 square kilometers of reed beds.

It is a treasure trove of various species, so it was designated as a Ramsar Wetland in 2006 by the Ramsar Convention, an international treaty for the conservation and sustainable utilization of wetlands.

Visitors to Suncheon Bay will get the great gift of the sounds made by its reed forest, the widest in Korea.

The S-shaped waterway through Suncheon Bay as seen from Yongsan Observatory at sunset is simply spectacular.

Images of the reeds shining silver and gold in sunlight is another gift. Many tourists on a 1.2-kilometer trail through the reeds are couples in search of a romantic mood.

Another route that goes along a waterway through reeds is especially popular with students and those interested in the ecosystem. This path allows the best views of migratory birds in flight and various organisms living in the mudflats.

Suncheon Bay’s extensive reed beds are a wintering site and habitat for rare birds, such as hooded cranes, which are designated as Korea’s natural monument No. 228. Other species that can be seen are rare black-faced spoonbills and whooper swans.

It is said that birds in Suncheon Bay include 15 species that have been designated national monuments, six endangered species specified by the Ministry of Environment, 13 preserved species, 12 International Union for Conservation of Nature Red List species, 16 Convention on International Trade in Endangered Species annex species and 15 Ramsar Convention species.

Creeping in the mudflats are sand crabs and Japanese ghost crabs. There are cockles and clam worms moving quietly and mudskippers bouncing along in the muck.

Rare birds seen in Suncheon Bay, South Jeolla, include hooded cranes, which are designated as Korea’s natural monument No. 228.

Not only the fauna, but the flora of Suncheon Bay is important and unique.

Among the plants in the area are suaeda japonica makino, whose color changes seven times a year, and angelica utilis makino.

There is also a tourist route leading to Yongsan Observatory, where visitors have a panoramic view of the wide mudflats, reed fields and birds in flight.

The S-shaped waterway seen from the observatory is especially striking at sunset.

Koreans say Suncheon Bay is one of the best places in the country to see a sunset, especially during the season when the old year gives way to the new. In addition, it is possible to see a sunrise from the sea because of the area’s geography.

Joongang Daily
#99
Teşekkürler.^^
You're a sky
full of stars

[Resim: 0E8dXo.gif]
Naver Star Column – Lee Hi Part 1

[Resim: 26881269.jpg]

Birisi ikinciliğin asla hatırlanmadığını söylemişti. Fakat bu sevimli kız Lee Hayi, bize bu görüşün doğru olmadığını gösterdi. 2012 yılının sonlarında Lee Hayi, duygulu sesini ön plana çıkartan “1,2,3,4” adlı teklisini yayınladı. SBS Kpopstar yarışmasında birinci olan rakibi Park Ji min, aynı zamanlarda çıkış yaptı ancak şaşırtıcı bir şekilde Lee Hayi ile aynı sonuçları göremedi. Lee Hayi ya da bir değişle Kpop'ın Cinderella'sı, bir sonraki albümü öncesi kısa bir mola verdi. O, yolcuğu hakkındaki kısa yaşamını yazıyor./Editör Notu

“16 yaşındayım. Orta okul grubundan YG'ye. Hayallerim gerçekleşti.

16 yaşımda bilmediğim ve yapmak istediğim çok şey var. Fakat gerçekten emin olduğum şey ise şarkı söylemeyi her şeyden çok sevmem. Nasıl şarkıcı olduğumu sorarsanız, kız kardeşim ve orta okul öğretmenim sayesinde derim. SBS Kpopstar yarışmasını denemiş olmam ve YG'de şarkıcı olabilmem hep onların sayesinde oldu.

7. sınıftayken okulun bir festivalinde şarkı söyledim ve beden eğitimi öğretmenim orta okul grubuna katılmamı önerdi. 9. sınıftayken Gençlik Müzik yarışmasında birinci oldum ve çevremdeki kişiler “Kpopstar” yarışmasına katılmamı önerdi. Doğruyu söylemek gerekirse Kpopstar diye bir yarışma olduğunu bile bilmiyordum. İşte böyle başladım.


“Seçmelerde sıralama önemli mi? Çok stresliydim.”

[Resim: 71895244.jpg]

Yarışma boyunca YG'ye girememek konusunda endişeliydim. Top 2'de yer alınca da çok iyi nefes alamadığım için endişelendim. Birinci olan kişi, çalışmak istediği şirketi seçme hakkına sahipti. Jimin YG'yi seçerse YG beni kabul etmez diye endişelendim. Bir süreliğine böyle düşündüm.

Sıralamanın önemli olduğunu düşünmüyorum. Top 2'de Jimin olağanüstü bir performans sergiledi. Bu kazanmasının sebebi. Fakat seçmelerden sonra bir YG stajyeriydim ve YG sayesinde harika insanlardan bir çok şey öğrendim ve zayıf yönlerimi güçlendirdim. Sıkı çalışırsanız ikinci sırada olmayı, birinci sırada olmaya dönüştürebileceğinize inanıyorum. YG'de sıralamanın hiç de önemli olmadığını öğrendim.


“Peki neden YG?”

[Resim: 77835699.jpg]

Benden beş yaş büyük üniversiteli kız kardeşim bana bir çok tavsiye verdi. Kendi rengimi bulmam için YG'ye girmem gerektiğini söyledi. SM'de harika bir çok sanatçı var ama onların müzik renklerinin benimkinden farklı olduğunu hissettim. JYP, benzer bir stile sahipti ama aradığımın biraz uzakta olduğunu hissettim.

YG'ye gitmek istememin sebebi, Yang Hyun Suk'un bir prodüktör olması ve sadece sanatçıların üzerine yoğunlaşmasıydı. Ayrıca yarışma boyunca samimi şeyler söyledi ve istediklerimi yapmam için bana onay verdi. Herkesin pek de favorisi olmayan soul müzik türümü desteklemesi çok hoşuma gitti.

Kpopstar yarışmasında şarkı söylerken jurilere tam olarak dikkat etmemiştim. Kendi dünyamda takılıyordum. Şarkımı bitirdiğimde beğenip beğenmeyecekleri hakkında endişeliydim. Performansım sırasında gözlerine baktığımda ne düşündükleri hakkında hiç düşünmedim çünkü şarkının duygularını yansıtmaya çalışıyordum.


“Eğlence şirketi seçmeleri? Bir şarkıcı olmanın zamanı olduğunu düşünmemiştim.”

YG'ye gitmek istiyordum ama uygun bir zaman değildi. Böyle düşünmüştüm çünkü hiçbir zaman profesyonel bir şekilde söylemeyi öğrenebilme şansını yakalayamamıştım. Sadece kişisel olarak şarkı söylemeyi ve dinlemeyi seviyordum. Bir eğlence şirketinin seçmeleri hakkında düşündüm fakat bunun için yeterince cesur değildim ve ailem de karşı çıkmıştı. Ama gençlik müzik yarışmasını kazanınca ailem karşı çıkmayı bıraktı ve kardeşim de şiddetle Kpopstar yarışmasına katılmamı önerdi.

Ödülü kazandığımda bunun bir şans olduğunu düşündüm. Orada çok iyi insanlar vardı ve ailem her zaman yapacak daha fazla şey olduğunu söylerdi. Ne zaman aileme şarkı söylesem onlar beni eleştirirdi fakat bence bu eleştiriler bana yardımcı oldu. Kendi sert eleştirilerimin de şu anda bulunduğum konuma gelmeme yardım ettiğini düşünüyorum.


“Orta okuldayken hayallerim...”

[Resim: 95924124.jpg]

Bir şarkıcı olmak yerine sadece şarkı söylemek istediğime karar verdim. Fakat bir şarkıcı olabileceğimi kim bilebilirdi? Hangi liseye gideceğimi düşünüyordum ve şarkı söylemeye devam etmek için sahne sanatı lisesinde karar kıldım. Ailem buna karşı çıktı ve normal bir liseye gitmemi ve ders çalışırken hoşlandığım şeyleri yapabileceğimi söylediler. Ama öğretmenimle gizlice seçmelere gittim.

Kpopstar seçmelerinin ilk turunu geçtiğimde, lise sonuçları çıkmıştı ve kabul edilmiştim. Müzik yapamayacağımı düşünmüştüm fakat aileme kendi başıma ne kadar ilerleyebileceğimi göstermeyi başardım. Ne zaman bu anıları düşünsem, gergin oluyorum. Her şeyi yapabilirmişim gibi hissettim.

İlk kez bu kadar çok şey yazıyorum ve bunun Naver'daki Star Column'da yayımlanacağına inanamıyorum. Şu an gerçekten çok gerginim! Bir dahaki sefer çocukluğum, mücadelelerim ve ikilemlerimden bahsetmek istiyorum. Yakın bir zamanda görüşürüz.~


JunHong

[Resim: 26881269.jpg]

Someone once said that 2nd place is never remembered. But this cute girl Lee Hayi proved that opinion to be wrong. In late 2012, Lee hayi released her single “1,2,3,4″ which highlights her soulful voice. Her rival, Park Ji min, who placed 1st in SBS KpopStar, debuted around the same time but did not see the same result as Lee Hayi, making this a surprise. Lee Hayi, or Kpop’s Cinderella, is taking a short break before her new album release next year. She writes short life journals about her journey./Editor's Note

I am 16 years old. From Middle school band to YG. It’s my dream come true.

At 16, there is a lot that I don’t know and there is a lot that I want to do. One thing for sure though, is that I love to sing more than anything. If you ask me how did i become a singer, I would tell you that it’s thanks to my sister and my middle school teacher. It was all thanks to them that I tried out for SBS Kpopstar and become a singer at YG.

When I was in 7th grade, I sang at a school festival and my gym teacher recommended that I participate in the middle school band. When I was in 9th grade, I placed 1st in the Teen Singing competition, people around me suggested that I try out for “Kpopstar”. Honestly, I didn’t know that Kpopstar existed. That’s how I started.

At first, my parents thought that the band was a place to sing and not study. But the band teacher was very strict and made us get signatures from our parents and always checked our grades. I was told that I don’t try hard in band often. I think the teacher looked after me more because I didn’t listen to him that well.


Does audition ranking matter? I was stressed out a lot.

[Resim: 71895244.jpg]

Throughout Kpop, I was worried that I wouldn’t get into YG. When I was in the top 2, I was so worried that I couldn’t breathe well. The winner had the privilege to pick the company she wanted to work with first. If Jimin selected YG, I was worried that YG wouldn’t pick me. That thought plagued me for a while.

I don’t think rankings matter. At Top 2, Jimin gave a fantastic performance. That’s why she won. But after the audition, I was a YG trainee and through YG, I learned a lot from many great people and strengthened my weakness. I believe that if you work harder, a 2nd place be the 1st place. I learned at YG that rankings are not important.


Why YG?

[Resim: 77835699.jpg]

Personally, My 5 year older sister, who is in college, gave me a lot of advice. She told me that to find my color, I should go to YG. SM have great people but I felt that their musical color is different from mine. JYP had similar style but I felt that it was a little far for what I was looking for.

The reason why I wanted to go to YG was because the expectation of Yang Hyun Suk being a producer and only focusing on the artists. And he gave me warm words throughout Kpopstar and always gave me thumbs up for whatever I wanted to do. I really liked how he supported my genre of soul which wasn’t the public’s favorite.

When I was singing at Kpopstar, I did not notice the judges at all. I was in my own world. When I finished, I worried if they liked my song or not. I didn’t think about what they were thinking when I looked them in the eyes during performance because I was trying to convey the emotions of the song.


Entertainment audition? I didn’t think it was time to be a singer.

I originally really wanted to go to YG but it wasn’t time. I thought that because i never learned singing professionally that I didn’t stand a chance. I just personally liked singing and listening to songs. I thought about auditioning for an entertainment but I wasn’t brave enough and my parents opposed it. But when I won the teenage singing contest, my parents stopped opposing and my sister strongly recommended that I try out for Kpopstar.

When I won the award, I thought that it was all luck. There were so many good people there and my parents always tell me there is always more to do. Every time I sang for my parents, they criticized me but I think that helped me a lot. I think that my own harsh criticism helped me get to where I am today.


When I was going into middle school, my dream was…

[Resim: 95924124.jpg]

Instead of becoming a singer, I decided that I just wanted to sing. But who knew I was actually going to be a singer? When I was deciding which high school to go to, I decided on Performance art high school to continue singing. My parents opposed it and suggested that I enter a regular high school and pursue what I like while studying. In the end, I secretly went to audition for the school with my teacher.

When I passed my 1st booth Kpopstar audition, the results for my high school came out and I was accepted. I thought that I couldn’t do music but I was able to show my parents how far I can go with my own strength. Whenever I think about that moment, I am still really nervous. I felt like I could do anything.

This is my first time writing so much and I can’t believe that this is going on the Star Column on Naver. I am really nervous right now! Next time I want to talk about my childhood, struggles and dilemmas. Expect me soon~

Ygunited.com
www




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi