yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Ancient Architecture
#1

Ancient Architecture / Eski Mimari

(Cilalı Taş Devri~7. yy / Neolithic Period~7th C.)

[Resim: 925410x192.jpg]

Kore'de Cilalı Taş Devri'ne ait kalıntılar diğerleriyle karşılaştırıldığında daha çoktur ve kazıbilimsel tetkiklere göre bazı kalıntıların izleri M.Ö. beşinci bin yıla kadar sürülebilmektedir. Kore'deki cilalı taş kültürü; kalıntı bölgelerinde bulunan ilk insanların yaptığı eserler olan toprak kaplara göre iki farklı çeşitte sınıflandırılmaktadır. Eski kültür fırça desenli çömlekçilik diye nitelendirilmekte ve sonraki kültür de M.Ö. yedinci yüzyıl dolaylarında ortaya çıkan tunç yapma yöntemiyle parlatılan düz çömlekçilik diye nitelendirilmektedir.

Kore'nin benzersiz zemin döşemesinden ısıtma yöntemi olan ondol'un izleri, cilalı yassı çömlekçilik kültürünün kalıntıları arasında bulunmuştur ve bu düşey duvarların geliştirilmesi de bu kültürün ilkel evlerinde ortaya çıkmıştır. Önemli kişilerin eski mezarları olan taş gömütler Kore yarımadasının her tarafında bulunmaktadır. Bu taş gömütlerin iki türü vardır: Destekleyici taşları olmaksızın görece alçak olan basitçe büyük yassı bir taş parçası olan kuzey tipi ve şekil olarak daha geniş ve daha belirgin olan güney tipi. Bu taş gömütlerin ayrımı batı dünyasındaki anıttaş kültürüyle bazı benzerlikler gösterebilmektedir. Kore mimarisinin ilerlemesinde, bu ev yapma tekniğinin; samandan yapılmış çatısıyla topraktan yapılmış duvarlarınınkine, ahşap kulübe binalarınkine ve son olarak da yükseltilmiş zemin inşasına oturtulmuş olan bir temel çukurundan geliştirildiği söylenmektedir.

Antik Joseon, M.Ö. dördüncü yüzyılda var olmaya başlamış ve M.S. üçüncü yüzyılın sonuna dek iktidarda kalmıştır. M.Ö. 109'da Nangnang (Lo-lang)'ın Çinli sömürgesi Kore'nin kuzeybatı bölgesinde kurulmuştur. Bu sömürgenin yönetimsel merkezinin ve mezarların yeri, Pyongyang şehri yakınlarındaki Taedong Nehri'nin güney kıyısında bulunmuştur. İdari binalar ahşap ve tuğladan yapılmış ve çatısı Çin inşaatlarının bir özelliğini taşıyan kiremitlerle örtülmüştür. "Boyalı Çember Biçimli Mezar" adı verilen ahşap ölü gömme odaları olan mezarlar tek bölmelidir ve kişisel eşyalar ile gömülü olanlar kendi hazinelerini kapsamaktadır; oysa bu tuğla mezarlar, aralarındaki geçitlerle çok bölmelidirler ve genellikle cenaze eşyalarını içermektedir. Bu tuğlalar, Çin'deki büyük cins olanlardan farklı olarak küçük boyutludur ve tüm çatı kiremitlerinin bölgesel olarak üretildiği de su götürmezdir. Bu dönemde, Çin kültürü Kore'ye aktarılmıştır ve bu etki yarımada genelinde Kore mimarisinin gelişmesine bir temel oluşturmak için hızlıca yayılmıştır.

Goguryeo'nun M.Ö. 37 dolaylarından daha önce kısmen kendini belli etmesine rağmen, Çin sömürgesinin kolaylaştırıcı etkisi altında, "Üç Krallık Dönemi"nin eski bölgelerindeki kültürel gelişim aşağı yukarı aynı zamanda olagelmiştir. 313'te Nangnang'ın düşmesinden sonra, Goguryeo, Mançurya'nın yarısını ve tüm Kuzey Kore'yi de kapsayan topraklarını genişletmiştir, Goguryeo'nun başkentleri Kungn ae-song ve Pyongyang'da bulunan kralların ve soyluların mezarları ile inşa alanlarının bazı kalıntıları, Goguryeo sanatını ve mimarisini yansıtmaktadır. Bu mezarlar iki çeşittir. Birisi büyük bir toprak yığını şeklindeyken, diğeri tam da basamaklandırılmış taştan bir piramittir. Bu inşa yöntemi ve mezarların detayları, onların mimari teknikleri ve yeteneklerini göstermektedir. Mezar odalarındaki duvar resimleri, o dönemin adetleriyle geleneklerinin değerli izlerini taşımakta ve mimari ayrıntılarıyla yüksek derecedeki sanatsal yeteneklerini sergilemektedir. Bu mezarlar ve inşaat alanındaki bazı kalıntılar, kendi mimarilerinin kendi zamanları için ilerlemiş düşüncelerine hakim olduğunu ve onların çeşitli inşaat malzemeleri ve yöntemlerinin kullanımını bildiklerini göstermektedir. Goguryeo'nun sanat ve mimarisi göçerkonar özelliklerin izleriyle birlikte canlılığı, atılganlığı ve kırsallığı göstermektedir.

Baekje M.Ö. 18'de kurulmuştur ve toprakları 38'inci paralelden yarımadanın güney ucuna kadar genişleyerek Kore yarımadasının batı kıyılarını kapsamaktadır. Öte yandan, Nangnang'ın düşüşünden sonra, Baekje Güney Çin ve diğer tarafta Japonya'da ortaya çıkan imparatorluk kabilesi ile kazançlı ilişkiler kurmuştur. Böylesine elverişli bir konum, Kore'nin Japonya'ya kültür aktaran bir yer haline gelmesini sağlamıştır. Hem Goguryeo hem de Baekje dördüncü yüzyılın sonlarında Budizmi resmen benimsemiştir. Çağdaş düşünceler ve dinle temasta bulunmaları sayesinde, bu bölgeler oraların kültürlerini büyük ölçüde zenginleştirmiştir.

İnşaat alanındaki kalıntılar ve kraliyet mezarları Baekje'nin başkentinde ve çevresinde bulunmaktadır. Bu yerlerde ortaya çıkarılmış olan tuğlalar ve çatıdaki kiremitlerin şekli, bize o dönemin zevkinin ve inceliğinin izlerinden daha fazlasını göstermektedir. Budist tapınaklarının planları; merkezde bulunan bir pagoda, giriş kapısı, ana kabul salonu, çalışma salonu ve dikdörtgen şeklinde bir geçit yolu çitin tamamının kuzey-güney doğrultusu boyunca bakışık yerleşimli olarak dizilmiş bir yer diye nitelendirilmektedir. Bir Baekje tapınağının benzer bir örneği göz önüne getirmek amacıyla Japonya'da Horyuji'deki Budist Tapınağı'na gönderme yapılabilmektedir; çünkü bu Japon tapınağı, Baekje'deki mimari tarzın bazı etkilerini kısmen devam ettirmektedir.

Çeşitli taş pagodalar mimarilerinin kabiliyetini sergilemek için hala ayakta durmaktadır. Iksan şehrinde Mireuk Tapınağı'ndaki ilkel taş pagoda özel bir ilgi odağıdır; çünkü burası ahşap pagodadan taş pagodalara geçiş özelliklerini göstermektedir. Buyeo'daki Chongyim Tapınağı'nın pagodası, harika orantı ve muazzam gücün etkilerini açığa çıkararak, sade ağırbaşlılığıyla en güzel pagodalardan biridir.

Kral Muyong'un tuğla mezarı ve Songsanni'deki 6 No'lu Mezar eşsiz özelliklerini Kore'ye dek sürdürmüştür. Bu mezarlar, kubbeli bir tavan ve Çin'in güneyindeki Laing Hanedanlığı döneminde (M.Ö. 502-587) kullanılan mezarların tuğlarına boyut ve şekil olarak benzeyen tuğlalarla yapılan kemer inşaatıyla yapılmıştır. Çoğunlukla bu taş mezarlar, epeyce cilalanmış ve Koguryo'nun etkilerini taşıyan resimlerle sıklıkla süslenmiş olan büyük boyutlu granit tabakalardan ibarettir.

Baekje'nin sanatı ve mimarisinde zarafet, incelik ve içtenliğin dokunuşu vardır. Kıtasal mimariden etkiler taşıyan Baekje, çeşitli etkileri benimsemiş ve Çin kalıplarından türetildiğini belli etmiştir. Daha sonra, Baekje'nin mimari tarzındaki önemli malzemeler Japonya'ya aktarılmıştır.

Silla, altıncı yüzyılda kraliyet rejimini benimseyen bu üç krallığın sonuncusudur ve coğrafi açıdan yalnızlığı bu krallığın kültürel olarak gelişmesinde gecikmeye neden olmuştur. Silla'nın başkenti Gyeongju, birçok yüzyıl boyunca refahın tadını çıkaran, dünyadaki eski başkentlerden biridir. Hala görülebilen yerlerin kalıntıları olan dört dağ kalesi, şehrin her yanını korumaktadır. Budizm kraliyet ailesine tanıtılmıştır ve 528'de bu ulusal din olarak kabul edilmiştir. Kraliyet başkenti Gyeongju çevresinde birkaç tanınmış Budist tapınağı inişa edilmiştir.

Bu mimari bu Krallıkta iyi bir şekilde ilerlemiş ve ulusal tapınak olarak altıncı yüzyılda inşa edilmiş olan [url=]Hwangnyong Tapınağı'nın kalıntılarında gün gibi ortadadır. 225 ayak yüksekliyle devasa ahşap pagoda, bu tapınakta inşa edilmiştir; ancak 1229'daki Moğol istilası sırasına yerle bir edilmiştir. Bunhwang Tapınağı'nın pagodası aslında dokuz katlı olarak yapılmıştır; ama günümüzde bu katlardan yalnızca üç tanesi durmaktadır. Burası, tuğla biçiminde kesilmiş taşlar kullanılarak tuhaf bir şekilde inşa edilmiştir ve bundan dolayı "yalancı tuğlalı pagoda" diye isimlendirilmiştir. Pagodanın ilk katının her tarafında taştan yapılmış iki panjurlu kapı takılmıştır ve bu kapılar hareketli biçimlerde kabartmalarla oyulmuş koruyucu şekillerle süslenmiştir. Asya'daki ilk taştan yapılmış gözlemevi olan Cheomseongdae, Kraliçe Seondeok'un (632-646) saltanatı sırasında yapılmıştır. Burası benzersiz ve hoş tarzıyla tanınmıştır.

Mezar odaları, ırmakların aşındırdığı büyük kayalarla ağzına kadar doldurulmuştur ve sonra da bunun üstüne büyük bir toprak yığın yapılmıştır, böylece cenaze töreninden sonra bu odalar istila edilememiştir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, çok sayıda mezar kazılmıştır ve içindeki değerlerin zengin kalıntıları keşfedilmiştir. Bu mezarların en iyi bilinenleri Altın Kraliyet Mezarı, Altın Zil Mezarı ve Şanslı Anka Mezarı'dır. Bu mezarların içindeki nesneler günümüzde en çok araştırılan sorundur ve İskitler, Sümerler ve Güney Rusya'nın daha sonraki sakinlerinin sanat eserleriyle kültürel ilişkileri olduğunu işaret etmektedir.

Silla, görünüşe göre diğer iki krallıktan çok daha korunumludur ve kendi göreneklerini, zihniyetini ve kültürel kimliğini diğerlerinden daha uzun süre korumuştur. Tüm bu sanat ve mimari eserleri, kendi sanatçıları ve mimarlarının yetenek ve zevkine tanıklık ederek, hoş zarafetinin özelliklerini göstermektedir.

Çeviri: S.T.
Cevapla
#2

English

[Resim: stockphoto1837801tradit.jpg]

Neolithic remains are relatively abundant in Korea and some remains can be traced back to the fifth millennium B. C. according to archaeological verification. Korean neolithic culture is classified into two different kinds in terms of the potteries which are found with artifacts at remain sites. The early culture is characterized by the comb-pattern pottery and then the later culture is by the burnished plain pottery with bronze making techniques which started around the seventh century B. C..

The evidence of ondol, the unique Korean floor panel heating system, was found at the remains of the burnished plain pottery culture and the development of the vertical wall was evident in the primitive houses of this culture. Dolmens, which were primitive tombs of important persons, have been found all over the Korean peninsula. There are two types of dolmens: the northern type, which is rather low, often a simple slab without supporting stones; and the southern type, which is larger and more definite in shape. The distribution of the dolmens would imply some relation to the megalithic cultures of the Western world. In the development of Korean architecture, it can be said that the building technique of houses evolved from a pit dwelling to that of a earthen wall with thatched roof, to that of a log cabin construction, and finally, to a raised floor construction

Ancient Joseon came into being in the fourth century B. C, and remained in power until the end of the third century A.D.. In 109 B. C, the Chinese colony of Nangnang (Lo-lang) was established in the northwest region of Korea. The site of the colony headquarters and tombs are found on the southern bank of the Taedong River near the city of Pyongyang. Official buildings were built of wood and brick and roofed with tiles having the features of Chinese construction. The tomb with wooden burial chamber named "The Tomb of the Painted Basket" had single chamber, and contained the personal articles and their treasures of the buried, whereas the brick tombs were multi-chambered with passageway , and generally contained mortuary objects. The bricks were small in size, unlike the large Chinenese variety, and it is beyond doubt that all roof tiles were produced locally. In this is period the Chinese culture was transplanted to Korea and the influence spreaded rapidly throughout the peninsula to furnish a basis for the development of Korean architecture.

Under the catalyzing effect of the Chinese Colony, the cultural development of the ancient states of the "Three Kingdoms Period" took place relatively at the same time, although Goguryeo established itself slightly earlier around 37 B. C.. After the fell of Nangnang in 313, Goguryeo expanded her territory to included half of Manchuria and all of north Korea. The tombs of kings and aristocrats and some remains of building sites which were located in the capitals of Goguryeo, Kungn ae-song and Pyongyang, represent Goguryeo art and architecture. The tombs are of two types. One is more like a stepped pyramid of stone, while the other is a large earth mound form. The building method and details of the tombs express their architectural techniques and skills. The murals of the tomb chambers provide valuable evidence of the manners and customs of the time and exhibit architectural details and a high degree of artistic skill. The tombs and some of remains at the building sites show that their architects possessed advanced ideas for their time and that they understood the use of a variety of building materials and methods. Art and architecture of Goguryeo show vigor, boldness and rusticity, with a hint of nomadic quality.

Baekje was founded in 18 B.C. and its territory included the west coast of the Korean peninusula, extending from near the 38th parallel to the southern tip of the peninsula. After the fall of Nangnang, Baekje, on the one hand, established fruitful relationships with South China, and with the emerging imperial clan in Japan on the other. Such strategic positioning allowed Korea to become the transmitter of culture to Japan. Both Goguryeo and Baekje adopted Buddhism officially in the late fourth century. Through contacts with contemporary thoughts and religion, these states greatly enriched their culture.

The remains of the building sites and royal tombs are located in the capital of Baekje and in its vicinity. The shapes of bricks and roof tiles that have been discovered at these sites give us more than a glimpse of the taste and refinement of the period. The plans of Buddhist temples were characterized by one centrally located pagoda, entrance gate, main hall, lecture hall and rectangular cloister enclosure, all were arranged in a symmetrical layout along the north-south axis. One might refer to the Buddhist Temple of Horyuji in Japan to visualize a similar example of a Baekje temple, because the Japanese temple partly retains some influence of the architectual style from Baekje.

Several stone pagodas still exist to exhibit the calibre of their architects. The earliest stone Pagoda of the Mireuk Temple in Iksan country is of particular interest because it shows the transitional features from a wooden pagoda to a stone one. The pagoda of the Chongyim Temple in Buyeo is one of the most beautiful pagoda with its simple dignity, manifesting superb proportions and impressions of massive strength.

The brick Tomb of King Muyong and Number 6 Tomb of Songsanni retained unique features to Korea. The tombs were built with vaulted ceiling and arch construction with bricks which were similar in size and shape to the brick of tombs built in the period of the Laing Dynasty (A.D. 502-587) of southern China. The stone tombs were frequently composed of granite slabs of large size, highly polished and often decorated with paintings, which reveal the influence of Goguryeo.

The art and architecture of Baekje had a touch of elegance, refinement and warmth. Baekje, the recipient of influences from continental architecture, assimilated diverse influences and expressed its derivation from Chinese models. Later, important elements of the architectural style of Baekje were transmitted to Japan.

Silla was the last of the three kingdoms to develop a royal government in the sixth century, and her geographical isolation caused a delay in the cultural growth of the kingdom. The capital of Silla, Gyeongju, is one of the ancient capitals in the world, which has enjoyed many centuries of prosperity. Four mountain forts, the remains of which can still be seen, protected every side of the city. Buddhism was introduced to the royal family and it was recognized as the state religion in 528. Several famous Buddhist temples were built around the royal capital of Gyeongju.

The architecture was well developed in the Kingdom and was evident in the remains of Hwangnyong Temple, built in the sixth century as the national temple. The huge wooden pagoda with a height of 225 feet was built at the temple but was destroyed during the Mongol invasion in 1229. The pagoda of Bunhwang Temple was originally built in nine stories, but now has retained only three of its stories. It was constructed in a curious manner using stone cut into the shape of bricks and hence it was named "Mock-brick pagoda." On each side of the first story of the pagoda, two blind doors made of stone were hung, and the doors were decorated with guardian figures carved in relief with vigorous shape. Cheomseongdae, the first stone observatory in Asia, was built during the reign of Queen Seondeok (632-646). It is famous for its unique and elegant form.

The chambers of tombs were heaped with river boulders, and then a great mound of earth was built on top of it, so that the chamber could not be invaded after the burial. In the present century, a number of tombs were excavated, and rich remains of intrinsic value have been discovered. The best known of the tombs are the Gold Crown Tomb, the Golden Bell Tomb and the Luck Phoenix Tomb. Objects in these tombs present the most inquisitive problem and indicate cultural ties with the arts of Scythians, Sumerians and the later occupants of Southern Russia.

Silla was apparently much more conservative than the other two kingdoms, and preserved its customs, ideas and cultural identity longer than the others. All the arts and architectures had qualities of graceful elegance, testifying to the skill and taste of her artists and architects.

Kaynak / Source
Cevapla
#3

[Resim: 13lb7.jpg]

[Resim: 17gw1.jpg]

[Resim: 18dj7.jpg]

[Resim: 11mv0.jpg]

[Resim: 14th3.gif]
Cevapla
#4

[Resim: miruk006.jpg]

[Resim: 19vi1.jpg]

[Resim: 110gg8.jpg]

[Resim: 111ml0.jpg]

[Resim: 112pb3.jpg]
Cevapla
#5

[Resim: miruk015.jpg]

[Resim: miruk013.jpg]

[Resim: miruk004.jpg]

[Resim: miruk005.jpg]

[Resim: miruk017.jpg]
Cevapla
#6

[Resim: 12qg4.jpg]

[Resim: 16fm6.jpg]

[Resim: 10lr7.jpg]

[Resim: miruk020.jpg]

[Resim: 13qh6.jpg]
Cevapla
#7

[Resim: kyju526.jpg]

[Resim: kyju523.jpg]

[Resim: bunhwangsa01.jpg]

[Resim: bunhwangsa02.jpg]

[Resim: bunhwangsa03.jpg]
Cevapla
#8

[Resim: 68144427.jpg]

[Resim: bunhwangsa04.jpg]

[Resim: bunhwangsa05.jpg]

[Resim: bunhwangsa08.jpg]

[Resim: bunhwangsa09.jpg]
Cevapla
#9

[Resim: 85282275.jpg]

[Resim: 45433136.jpg]

[Resim: 60984164.jpg]

[Resim: 44855882.jpg]

[Resim: 77454086.jpg]
Cevapla
#10

[Resim: 11664466.jpg]

[Resim: 36859361.jpg]

[Resim: 15731582.jpg]

[Resim: 32145151532.jpg]

[Resim: 16551742.jpg]
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi