Uluslararasi Uyusturucu Kullanimi Ve Kaçakçiligi Ile Mücadele Günü (26 Haziran)
Madde bagimliligi gelismis ve özellikle gelismekte olan toplumlarin temel saglik sorunlarindan biridir. Sadece kullanilan maddenin ortaya çikardigi yan etkiler degil, yol açtigi sosyal sorunlar ve fiziksel hastaliklar ele alindiginda, bireysel ve toplumsal maliyeti yüksek hastaliklar arasinda yer almaktadir.
Bagimlilik yapici maddeler, merkezi sinir sistemi dedigimiz beyinle baglantili alt sistemleri içeren islevsel yapi üzerinde, sahte bir iyi olus hali olusturan tip içi ve tip disi unsurlardir. Tipta belli amaçlar ve önerilmeyen dozlarda kötüye kullanilmak suretiyle bagimlilik yapan bir madde haline gelmektedir.
Madde kullaniminin yol açtigi fiziksel hastaliklar çok çesitlidir. Uçucu madde bagimliligi, direk beyine madde alinmasi sebebiyle, sinir hücrelerinde dogrudan harabiyete neden olarak geri dönüsü imkansiz beyin hastaliklarina yol açabilir. Damar yoluyla bagimlilik yapici madde kullananlar ise ayni zamanda AIDS Hepatit B Hepatit C gibi hayati ve çevreyi tehdit eden hastaliklara daima açiktitlar. Madde kullaniminin neden oldugu , fiziksel hastaliklar bunlarla sinirli kalmamakta, karaciger ve böbrek yetmezligi, damar hastaliklari ve belki de en önemlisi depresyon ve benzeri ruhsal hastaliklara yol açmaktadir.
Bagimlilik yapici madde kullanan bireyde ortaya çikan sosyal izolasyan , toplumsal aliskanliklara ters davranislar sergileme, hor görülmeye bagli toplumsal dislanma gibi sosyal sorunlara neden olurken, bagimlinin yakinlari da baslarina bu durumdan oldukça olumsuz etkilenmektedir. Ayrica madde kullanimi ile birlikte görülen psikopat davranislar (kisiye ve çevresine zarar veren davranislar), hasta yakini olmadigi halde toplumun diger bireylerini de rahatsiz edebilmektedir.
Madde bagimliligi ile mücadelede en temel faktör egitimdir. Madde bagimliliginin yol açtigi fiziksel, ruhsal ve toplumsal sorunlar hakkinda bilgilenme mücadelenin ilk basamagidir. Çocuklarin ve gençlerin bu konuda bilinçlendirilmeleri, bagimlilik yapici maddelerden onlari bilinçli bi sekilde uzak tutmak için önemlidir.
Madde kullanimi ve bagimliligi, ortaya çikardigi sonuçlar nedeniyle sadece kullanan kisiyi etkilemekle kalmayip, basta yakin çevresi olmak üzere toplumun bütün kesimlerine yansiyarak önemli bir saglik sorunu haline gelmektedir.
Dünya Saglik Örgütü, madde kullanimi ve bagimliliginin dünya çapinda bir tehlike oldugunu vurgulamakta ve önlemler almaya yönelik gelismeleri desteklemektedir.
Dünyada uyusturucu kullanma aliskanliginda artis olmasi ve bunun insanlik için büyük bir tehdit olusturdugu gerçeginden hareket eden Birlesmis Milletler Genel Kurulu, 1987 yilinda aldigi bir kararla, uyusturucusuz temiz bir toplum hedefine ulasma ve uluslararasi alanda eylem ve isbirligini güçlendirme konusundaki kararligini vurgulamak amaciyla, 26 Haziran tarihini "Uluslararasi Uyusturucu Kullanimi ve Kaçakçiligi ile Mücadele Günü" olarak belirlemistir. Tüm ülkelerde 26 Haziran tarihinde çesitli etkinlikler yapilmaktadir
Madde bagimliligi gelismis ve özellikle gelismekte olan toplumlarin temel saglik sorunlarindan biridir. Sadece kullanilan maddenin ortaya çikardigi yan etkiler degil, yol açtigi sosyal sorunlar ve fiziksel hastaliklar ele alindiginda, bireysel ve toplumsal maliyeti yüksek hastaliklar arasinda yer almaktadir.
Bagimlilik yapici maddeler, merkezi sinir sistemi dedigimiz beyinle baglantili alt sistemleri içeren islevsel yapi üzerinde, sahte bir iyi olus hali olusturan tip içi ve tip disi unsurlardir. Tipta belli amaçlar ve önerilmeyen dozlarda kötüye kullanilmak suretiyle bagimlilik yapan bir madde haline gelmektedir.
Madde kullaniminin yol açtigi fiziksel hastaliklar çok çesitlidir. Uçucu madde bagimliligi, direk beyine madde alinmasi sebebiyle, sinir hücrelerinde dogrudan harabiyete neden olarak geri dönüsü imkansiz beyin hastaliklarina yol açabilir. Damar yoluyla bagimlilik yapici madde kullananlar ise ayni zamanda AIDS Hepatit B Hepatit C gibi hayati ve çevreyi tehdit eden hastaliklara daima açiktitlar. Madde kullaniminin neden oldugu , fiziksel hastaliklar bunlarla sinirli kalmamakta, karaciger ve böbrek yetmezligi, damar hastaliklari ve belki de en önemlisi depresyon ve benzeri ruhsal hastaliklara yol açmaktadir.
Bagimlilik yapici madde kullanan bireyde ortaya çikan sosyal izolasyan , toplumsal aliskanliklara ters davranislar sergileme, hor görülmeye bagli toplumsal dislanma gibi sosyal sorunlara neden olurken, bagimlinin yakinlari da baslarina bu durumdan oldukça olumsuz etkilenmektedir. Ayrica madde kullanimi ile birlikte görülen psikopat davranislar (kisiye ve çevresine zarar veren davranislar), hasta yakini olmadigi halde toplumun diger bireylerini de rahatsiz edebilmektedir.
Madde bagimliligi ile mücadelede en temel faktör egitimdir. Madde bagimliliginin yol açtigi fiziksel, ruhsal ve toplumsal sorunlar hakkinda bilgilenme mücadelenin ilk basamagidir. Çocuklarin ve gençlerin bu konuda bilinçlendirilmeleri, bagimlilik yapici maddelerden onlari bilinçli bi sekilde uzak tutmak için önemlidir.
Madde kullanimi ve bagimliligi, ortaya çikardigi sonuçlar nedeniyle sadece kullanan kisiyi etkilemekle kalmayip, basta yakin çevresi olmak üzere toplumun bütün kesimlerine yansiyarak önemli bir saglik sorunu haline gelmektedir.
Dünya Saglik Örgütü, madde kullanimi ve bagimliliginin dünya çapinda bir tehlike oldugunu vurgulamakta ve önlemler almaya yönelik gelismeleri desteklemektedir.
Dünyada uyusturucu kullanma aliskanliginda artis olmasi ve bunun insanlik için büyük bir tehdit olusturdugu gerçeginden hareket eden Birlesmis Milletler Genel Kurulu, 1987 yilinda aldigi bir kararla, uyusturucusuz temiz bir toplum hedefine ulasma ve uluslararasi alanda eylem ve isbirligini güçlendirme konusundaki kararligini vurgulamak amaciyla, 26 Haziran tarihini "Uluslararasi Uyusturucu Kullanimi ve Kaçakçiligi ile Mücadele Günü" olarak belirlemistir. Tüm ülkelerde 26 Haziran tarihinde çesitli etkinlikler yapilmaktadir