yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
K-F News Agency: LOTUS Articles / LOTUS Makaleleri
#11
Korean Cuisine

Araştırma, Fermente Edilmiş Kore Salçasının Yararlarını Doğruladı

Ağustos sonunda Chonbuk Devlet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yayınladığı araştırmaya göre jang adlı fermente edilmiş Kore salçaları muhteşem proteine sahip yiyecekler. Araştırma grubu, ilaçları test etmede kullanılan 3 evrelik klinik testle aynı yöntemi uygulayarak fermente edilmiş 3 Kore salçasının etkinliğini araştırdı. Araştırma; doenjang’ın (soya fasulyesi salçası) iç organların yağlanmasını önlemede, gochujang’ın (kırmızıbiber salçası) yüksek kolesterolü düşürmede ve cheonggukjang’ın (zenginleştirilmiş soya fasulyesi salçası) kas miktarını artırmada ve diyabeti kontrol altında tutmada etkin olduğunu ortaya koydu.

Geçen yıl Mayıs ayında başlayan araştırma, 180 yetişkin obez erkeği, her birini 3 salçadan birini yiyecek şekilde ayırdı. Bunlar daha sonra 2 alt gruba daha bölündü: biri gerçek fermente edilmiş salça ve biri de diğer sahte salçayı yiyecek şekilde. Katılımcılar 12 hafta boyunca her gün belli bir miktar fermente edilmiş salçadan yediler. Sahte salçalar yiyenlere ya hiç etki etmezken ya da yan etki gösterirken gerçek fermente edilmiş salçaları yiyen grupların sağlıklarında gelişme kaydedildi.

[Resim: 20091024001270.jpg]

Doenjang

Doenjang grubu, abdominal CT taramalarında iç organlardaki yağlanma bölgelerinde oldukça azalma gösterdi. Gerçek doenjang yiyen alt grupta iç organlardaki yağlı bölgeler 856 mm² oranında küçüldü, bu da sahte doenjang grubundaki 50 mm²’den 17 kat daha büyük.

Ayrıca, doenjang’daki tuzun yüksek tansiyona yol açtığına dair genel inanışın aksine salçanın yenmesinin kan basıncına çok az etkisi oldu. Soya fasulyesi, iç organ yağlarını azaltmasıyla bilinen pek çok izoflavon içermesine rağmen şeker içeriğine bağlılık bu etkinliğini engelliyor. Fakat soya fasulyeleri fermente edildiğinde mikroorganizmalar şeker içeriğini izoflavondan ayırıyor ve etkinliği kolaylaştırıyor. Ayrıca fermentasyon sürecinde oluşan protein, peptit tuzun kan basıncını yükseltmesini önlüyor.

[Resim: 20091024001271.jpg]

Cheonggukjang

Cheonggukjang grubu kas sahibi oldu. Kemik ve kasın ağırlığa oranı olan yağdışı vücut kütlesi (LBM) 120 g artarken deney öncesi ve sonrasındaki ağırlıkları neredeyse aynı kaldı. Aksine, sahte cheonggukjang tüketen kontrol grubunun LBM’lerinde 340 g azalma görüldü.

Obez kişiler az kasa ve bu yüzden düşük temel metabolizma oranına sahip olduklarından, aynı miktar yemek yeseler de obez olmayanlardan daha fazla kilo aldılar. Cheonggukjang tüketimi, kilo almadan daha fazla kas oluşumuna yardımcı oluyor.

[Resim: 20091024001272.jpg]

Gochujang

Gochujang grubu, yüksek kolesterole yol açan trigliseridlerde önemli düşüş yaşadı. Biberlere acı tadı veren içerik, kapsaisin kandaki trigliserid seviyesini düşürüp hücrelerdeki yağ yakımını artırıyor. Acı yiyecekler yerken terlenmesinin sebebi, kapsaisin. Yağ yakılırken enerji tüketiliyor ve bu da ısı oluşturuyor. Çok sayıda yararı olmasına rağmen kapsaisin, midenin mukoza tabakasını kötü etkileyebilir. Fakat nişasta şurubu ve glutenli pirinç unu gibi gochujang’daki diğer içerikler bu zararlı etkiyi azaltıyor.

[Resim: 20091024001273.jpg]

ji-young park

Study Proves Benefits of Korean Fermented Paste

The Korean fermented pastes called jang are almost the perfect protein food, according to research released in late August by Chonbuk National University's Medical School. The research team examined the effectiveness of three Korean fermented pastes, applying the same method as the phase 3 clinical trials that are used for testing drugs. The research revealed that doenjang (soybean paste) was effective in removing visceral fat; gochujang (red pepper paste) in treating high cholesterol; and cheonggukjang (rich soybean paste) in increasing the amount of muscle and controlling diabetes.

The research that began in May last year divided 180 obese male adults into three groups, each eating one of the three fermented pastes. They were further subdivided into two groups -- one taking real fermented paste and the other fake paste. The participants took a certain amount of fermented paste every day for 12 weeks. The groups taking real fermented paste showed improved health while fake paste had no or even adverse effects on the eaters.

[Resim: 20091024001270.jpg]

◆ Doenjang

The Doenjang group showed significant shrinkage of visceral fat area in abdominal CT scans. In the subgroup taking real doenjang, the visceral fat area shrank by a whopping 856 sq. mm, 17 times more than the 50 sq. mm decrease in the fake doenjang subgroup.

Meanwhile, contrary to the popular belief that salt in doenjang can cause high blood pressure, taking the paste had little effect on blood pressure. Although soy beans contain plenty of isoflavone, which is known to reduce visceral fat, attachment to sugar ingredient obstructs its activity. But when soy beans are fermented, microorganisms separate sugar content from isoflavone, facilitating the activity. Also, peptide, the protein created from the fermentation process, prevents salt from raising blood pressure.

[Resim: 20091024001271.jpg]

◆ Cheonggukjang

The Cheonggukjang group gained muscle. Their weight and fat mass remained almost the same before and after the experiment, while their lean body mass (LBM), the ratio of bone and muscle to weight, rose by 120 g. In contrast, the control group taking fake cheonggukjang saw their LBM go down 340 g.

As obese people have little muscle and thus low basal metabolic rates, they gain more weight than those who are not obese although they eat the same amount of food. Hence in order to lose weight, those obese need to increase the ratio of muscle as well as losing fat. Taking cheonggukjang helps build more muscle without weight gain.

[Resim: 20091024001272.jpg]

◆ Gochujang

The gochujang group displayed a prominent drop in triglycerides that causes high cholesterol. Capsaicin, the ingredient that gives the peppers their hot taste, decreases the level of triglycerides in blood and boosts fat burning in cells. Sweating while eating spicy food is due to this capsaicin. When fat is burned, energy is consumed, creating heat. Despite plenty of its beneficial effects, capsaicin can also hurt the gastric mucous membranes. But other ingredients in gochujang, such as starch syrup and glutinous rice flour, alleviate the harmful effect.

[Resim: 20091024001273.jpg]
Cevapla
#12
Traditional Korean Music

Tosok Minyo

Bazen insanlar çok çalışmaktan yakınırlar. Fakat iyimser olmak gerekirse bitip tükenmeyen görevler sayesinde hayatın anlamını keşfetme şansına erişirler. Ne olursa olsun insanların çalışmaları gerektiğinden, yapılması gereken görevleri tamamlamak için eğlenceli yollar bulmak üzere çabalayabilirler de.

İnsanların sürekli vücutlarını kullanmalarını gerekli kılan yorucu çiftçilik ve diğer ağır işlerle uğraştığı geçmişte birbirlerini cesaretlendirmek ve iş etkinliğini artırmak için birlikte şarkı söylerlerdi.

Bugünkü Kore’nin Sesleri bölümünde, eski günlerde sıradan halkın sevdiği iş şarkılarını dinleyeceğiz. Bugünkü ilk müzik parçası olarak denizcilerin söylediği muhteşem bir şarkı dinleyelim. İşte Kim Chang-ok’un söylediği Geomundo Teknecilik Şarkısı.

Geomundo Teknecilik Şarkısı / Kim Chang-ok ve diğerleri

Geomundo, Güney Jeolla Eyaletindeki Yeosu ve Jeju Adasının tam ortasında yer alan bir ada. Pek çok edebiyat bilgini bu adada kaldığından adı Geomundo. Geç Joseon Döneminde, İngilizler Rus ordusunun Joseon’a girmesini engellemeyi mazeret göstererek adayı yasadışı yoldan işgal ettiğinde, ada tartışma konusuydu.

Ançuez veya balık yakalamak için açıldıklarında adadaki teknecilerin söylediği tekne şarkısı, sanatsal değeriyle bilinir. Bu yüzden Güney Jeolla Eyaletinin 1 numaralı manevi kültür mirası olarak düzenlenmiştir.

Aslında iş yaparken söylenen şarkılara “iş şarkısı” anlamına gelen “nodongyo” adı verilir. Teknecilik şarkısı veya çiftlik şarkısı gibi melodiler çalışanların geçimlerini sağlamaları için kullanılırken çok önemli bir ritüel için kullanılan ezgiler de vardır. Temsili ritüel şarkılarından biri, tabutçuların ağıtıdır.

Yeni bebekler doğduğunda ölen insanlar da vardı. Genelde insanların geçmişte ilişkilerini sonlandırmayı istemeleri normaldi. Tabutu mezara taşıyan altlığa Korece’de “sangyeo” denir. Güzel çiçekler ve çeşitli kuklalarla süslenen altlığı yaklaşık 10 tabutçu taşır.

Bu, fakir halk için bu hayattan ayrılırken yapabilecekleri yalnızca tek seferlik bir lükstü. Bu yüzden tabutçular yalnızca ezgiyi tutturmak için değil aynı zamanda ölenlerin ruhlarına dua etmek için sori’yi birlikte tutarlardı. Bunlar arasında en iyi sori şarkıcısı ezgiyi sürdürür ve sonra diğerleri ahenk içinde devam ederler. Bu kez Yu Myeong-su’nun sahnelediği Gyeonggi Eyaleti, Yongin’e ait tabutçuların ağıtını dinleyelim.

Gyeonggi Eyaleti, Yongin’e Ait Tabutçu Ağıtı / Sori: Yu Myeong-su ve diğerleri

Bir zamanlar Batılı görüşe sahip kişiler, ciddi bir ritüel olması gereken cenazede şarkı söyleme geleneğini sorguladılar. Fakat Batıda cenazelerde sahnelenen ayinler de var.

Güney Jeolla Eyaleti, Jindo’da yas zamanında evde şakalar ve güzel hikayeler ve oyunların tadının çıkarılacağı “dasiraegi” olarak bilinen bir eğlence kültürü bulunuyordu. Bu eşsiz kültür, ölenin özgürce ayrılmasını ve geride kalan aile üyelerinin acılarını unutup güçlerini geri kazanmalarını sağlamasını amaçlıyordu. Bu tür bir süreçte insanlar ölümü yaşamlarının bir parçası olarak kabul edip hayatlarını yaşamayı öğrendiler.

Çeşitli iş şarkıları arasında insanların birlikte söylediği ezgiler bulunuyor ve bazıları şahsın kendi kendine mırıldandığı şarkılardır. Bu tür ezgiler makara sararken veya kumaş dokurken ev hanımlarının söylediği türdendir.

Böyle işler, ev işleri ve çiftçilik gibi diğer gün içi işlerin bittiği ve diğer tüm aile üyelerinin uyuduğu geç saatlerde yalnız başınayken yapılır. Ev hanımları doğal olarak gündüz yapılan bu kadar çok işten yorulmuş ve uykulu oluyor ve evliliklerinden beri karşı koydukları her tür güçlüğe kin duyuyor olmalılar. Bu yüzden kumaş dokurken kendi başına mırıldanılan şarkılar genellikle zor bir evlilik hayatıyla ilgilidir. Bugünkü son müzik parçası olarak Gangwon Eyaleti, Yangyang’dan Jinju-nanggun dinleyelim.

Yangyang, Gangwondo’dan Jinju-nanggun / Sori: Tak Suk-nyeo

Müzik parçası, sanatçı başka birinin zor yaşamından bahsediyormuşçasına söylenir. Sessiz ve sakin şarkı, her zaman yaşamını ailesine adayan geçmişteki anne figürünü hatırlatır. Annelerin azimle geçirdiği yıllar bugün bizi biz yapmaya katkı sağlamıştır.

Böylece bugün işte söylenen çeşitli iş şarkıları öğrendik. Gelecek sefere, dünya telaşı olmayan bir yaşam süren üst sınıf asillerin müzik kültürünü öğreneceğiz.

ji-young park

Sometimes people complain about overwork. But on the bright side, they have the opportunity to discover the meaning of life thanks to endless assignments. As long as people have to work anyhow, they might as well make efforts to find enjoyable ways to undertake the given tasks.

In the past when people mostly engaged in laborious farming or other strenuous duties that required them to constantly move their bodies, they sang together to give encouragement to each other and to improve work efficiency.

In today’s edition of Sounds of Korea, we’ll listen to work songs enjoyed by regular people in the olden days. For the first music piece of today, let’s take a listen to a powerful song sung by seamen. Here is Geomundo Boating Song by Kim Chang-ok.

Paddling Sound of Geomundo Boating Song / Kim Chang-ok and others

Geomundo is an island situated halfway between Yeosu of South Jeolla Province and Jeju Island. It’s called Geomundo because a lot of literati scholars used to reside on the island. In the late Joseon era, the island was at the center of dispute when the British illegally occupied the island as an excuse to block the Russian army from entering Joseon.

The boating song fishermen from the island sang while sailing to haul anchovies or catch hairtails is recognized for its artistic value. So, it was designated as the intangible cultural heritage No. 1 of South Jeolla Province.

As such, songs for singing while working are called “nodongyo” meaning “work song.” While melodies such as the boating song or farm song were chanted by the laborers to improve their livelihoods, there were also tunes that were used for a very important ritual. One of the representative ritual songs is a pallbearers’ dirge.

Just as new babies are born, there are also people who pass away. Generally, it’s not uncommon for people to wish to cap off their relationships in the past. The bier that carries the coffin to the grave site is called “sangyeo” in Korean. About ten pallbearers shoulder the bier festooned with pretty flowers and various dolls.

For poor commoners, it was the only one-time luxury they could enjoy as they departed this life. So, the pallbearers cantillate the sori together not only to keep beat but also to pray for the souls of the deceased. Among them, the best sori singer leads the tune and then others follow as they chant in unison. This time let’s listen to a pallbearers’ dirge from Yongin, Gyeonggi Province, performed by Yu Myeong-su.

Pallbearers’ Dirge from Yonin, Gyeonggi Province / Sori by Yu Myeong-su and others

Once, some with a Western point of view questioned the tradition of chanting at a funeral which should be a solemn ritual. But, in the West, there are also masses that are performed for funerals.

In Jindo, South Jeolla Province, an entertaining culture known as “dasiraegi” existed to enjoy plays and witty stories and jokes at a house in mourning. The unique culture was aimed to help the deceased leave freely and also help the surviving family members overcome their grief and regain strength. Through such a process, people learned how to accept death as part of their lives and live a full life.

Among a number of work songs, there are tunes that people sing together, but some are meant for individual to hum a song to oneself. Such melodies are mostly enjoyed by housewives while they reel thread or weave cloth alone.

Such tasks are done alone in the late hours when all the other daytime chores, including house chores and farming, are completed and when all the other family members are sound asleep. Naturally, housewives must be exhausted and sleepy from so much work during the daytime, and have grudges about all sorts of hardships they have had to endure since their marriage. So, the songs hummed to oneself while weaving cloth alone deals mostly about leading a hard married life. For today’s final music piece, let’s listen to Jinju-nanggun from Yangyang, Gangwon Province.

Jinju-nanggun from Yangyang, Gangwondo / Sori by Tak Suk-nyeo

The music piece is sung as if the performer was talking about another person’s tough life. The quiet and soft song is reminiscent of the mother figure of the past who had always devoted her life for her family. The devoted years mothers spent in perseverance must have contributed to making us who we are today.

So today, we learned about various work songs for singing at work. Next time, we will learn about the music culture of upper-class gentilities who enjoyed a life free from worldly cares.


[Resim: 1316048485tm110914l.jpg]
Cevapla
#13
Korean cuisine

Cooking With Kiejo!

Kiejo İle Yemek Pişirme

Bir ya da iki ay önce Koreli aşçı Kiejo Sarsfield ile yaptığımız röportajı hatırlıyor olabilirsiniz. Bundan sonra, o, çok nazik bir şekilde yemek pişirme derslerinden birini tecrübe edebilmemiz için bizi evine davet etti. Bu nedenle geçen hafta sonu muhteşem bir kahvaltı için hazırlanmış ev yapımı nefis Kore yemeği yemek için evine atladık.

Öncelikle, bizi evine davet eden, nasıl yemek pişirdiğini gösteren ve bizi besleyen Kiejo’ya teşekkür etmek istiyoruz-sen bir yıldızsın. Ayrıca diğer teşekkürümüz bize nazikçe tüm gün boyunca şoförlük eden eşine gitmeli. Böyle kasvetli bir cumartesi günü koltuğunuzda rahatça oturmak yerine bizi almak için dışarı çıktığınız için memnuniyet duyuyoruz. Her ikiniz de bizi öylesine hoş karşıladınız ki, harika vakit geçirdik! Aynı zamanda çok fazla yeşillik içeren ve rahat bir evin ziyaret edilmesi Londra’dan çıkan bir yenilik gibi oldu; yalnızca bir Londra dairesi değil.

Şimdi büyük ihtimal yiyecek hakkında bir şeyler okumak istiyorsunuz. Ne yaptık ve ne yedik? Pekala, okumaya devam!

Oraya vardığımızda, Kiejo pişirmek için gerekli tüm malzemeleri önceden hazırlamıştı. Kiejo, kettleda kaynattığı çay, kahve ve elimizin altındaki küçük lezzetli bazı kırmızı fasulye jölesi ile nezaketini gösterdi. Günün ilk yemeği, haemul pajeon ya da deniz ürünlü krep oldu. Çeşit çeşit malzemelerle ilginç bir çok tat yapmak için kombine edilen lezzetli ve çıtır çıtır kızarmış tuzlu besin jeon(krep) ile Kore yemeğini seven herhangi biri orada olduğunu anlayacaktır. Onlar genellikle içecekle birlikte ya da bir meze olarak yenilir. Biz gün boyu rahatlıkla bu haemul pajeondan yiyebildik. Kiejo, mükemmel hamuruyla bize doğru koşar adımlarla hareket ederken, bu malzemeleri nasıl bir araya getirdiğini görmek için onu izledik- her zaman sıkı bir tarifi yok ve malzemelerin ağırlıklarını takip etmiyor. Kiejo, ölçüm olmadan, doğrudan kasenin içine onu döktüğünü söyledi. Biz, yemek pişirmek için bir gün böylesine bir beceriye sahip olmayı umut ediyoruz. Kiejo krep hamurunun nasıl oluşturulacağını gösterirken, biz de genel olarak hayat ve arkadaşlar hakkında dedikodu yaparak vakit geçirdik. Kiejo ile birlikte asla sıkıcı bir an olmadı. Hamuru yaptıktan sonra bir süre bekletilmeye ihtiyacı vardı; bu nedenle biz sonraki yemeğe başladık.

Eğer bir Kore lokantasına gidecekseniz, bizim yaptığımız diğer yemeği duymamış olmanızın hiçbir yolu yok-Bibimbap veya sözlük anlamıyla “karışık pilav.” Kiejo, sıcak bir taş kabın içinde yapılan dolsot bibimbap için gerekli malzemeleri, kasenin altında kıtırlaşması için bırakılan pirinci hazırladı. Kiejo, Bibimbap’ın garnitürlerinin farklı renklerle nasıl bir dizi olmasını ve güzel görünmesi gerektiğini anlattı. İz son tabağın gerçekten renkli ve güzel olduğunu onaylayabiliriz. Kiejo, bu yemeği yaparken bize çok büyük ipuçları aktardı; ortadaki tohumları alınmış kabak kullanmamızı, süngerimsi olan bu kısmın yemeği sulu olasına neden oluğunu, bize yardımcı olabilmemizi için tadına ve mevsimine bakmamız gerektiği gibi… Kiejo bu yemeği yaparken, onun gıda uzmanlığı ortaya çıktı; o eklemek için gerekli olan malzemelerin marka ve tiplerini tam olarak abiliyor, örneğin, Çin, Japonya ve Kore soya sosları arasındaki farklılıklar gibi… En iyi tadı alabilmek için kullanmamız gereken ürünün ne olduğunu, Kiejo muhteşem bir öğretmen olarak bizlere açıkladı.

Bibimbap için garnitürler hazırlanmıştı ve haemul pajeonun hamurunu çevirmek için dikkatimizi geri verme zamanı gelmişti. Kiejo pişirmeye başlarken, beklenti içinde izledik. Ben bu noktada, tava kokuları ve cızırtılar ile üçümüzün de salyalarımızın aktığını düşünüyorum. Kiejo bize, haemul pajeon ile birlikte nasıl hızlı ve basit bir daldırma sosu yapıldığını gösterdi.

Hazır olduğunda tabaklarımızı aldık ve yemeğe başladık. Rekor zamanlama ile tabaklarımızı temizledik. Biz hiçbir kuşku gölgesi altında kalmadan söyleyebiliriz ki, Kiejo’nun haemul pajeonu restoranlardaki diğer su ürünleri versiyonlarını dışarıda bırakıyor. Yani dışarısı taze soğanlı, kızarmış deniz ürünleri dolu. Soğanlar dokusundan tamamen farklı, çok yumuşaktı. Normalde aldığımız soğanlar çok esnek olduğu için ufalanmıyor ve birbirinden ayrılmıyorlardı. Bu gerçek krepler cennet gibi hissettirir mi? Önemli görünen bir kaç saniyede bitirdik( ne yazık ki ); ama şimdi dolsot Bibimbapı tamamlama zamanı.

Normalde berrak bir pirinç ile bir restoran Bibimbapı beklerken, sadece sıcak bir kabın içinde kısa sürede hazırlanır. Karşımızda bir dolsot Bibimbapı yapılırken, bize biraz ilham geldi. Özellikle kıtır kıtır mükemmel pirinç çıtırlığını düşünmek… O gerçekten beklemeye değer! Taş kap ısıtılması için doğruca ocağa yerleştirilir ve sonra pirinç tabakası kenarlardan iyice sıkıştırılarak yerleştirilir. Kalan pirinç(önceden pişirilmiş olan) ısıtılması için yerleştirilir. Yeterli bir süre geçtikten sonra üzerine malzemeler ilave edilir. Gerçekten öğrendiğimiz başka yararlı şey, eğer yumurta ekliyorsanız, sadece beyazını ya da sarısını koymamamız gerektiğidir. Kiejo, bizimle sonsuza kadar kalacak olan değerli bilgiler ve yemek pişrme ipuçları ile doluydu. Ayrıca, Kiejo, üzerine dökmek için mükemmel bir sos yaptı. Biz her zaman yalnızca gochujang eklerdik ve bunu kabul ettik; ama Kiejo, kıymaları kızartıp gochujang ve diğer malzemelerle inanılmaz bir sos oluşturarak, bize yemek tarifi için garnitür sosu gösterdi ve tek bir tane bile ketçap şişesi görünürde yoktu!

Sizinde görebileceğiniz gibi, tamamlanmış yemek güzeldi; ama biz hızlı bir şekilde tüm malzemeleri karıştıramamız ve hizmet edemememiz çok güzel değildi. Wow, bu şaşırtıcı oldu! Sonrasında bile iki büyük kase ve gerçekten tam bir duygu ile biz kolayca üçüncü tur için gidebilirdik. Böyle güzel bir çevrede ve Kiejo gibi böylesine hoş bir insanla bu yemekleri yemek gerçekten de çok özel oldu. Ve pirinç çıtırlığı “HARİKA” oldu, restoran bibimbapı bir daha asla aynısını hissettirmeyecek.

Biz hepimiz müthiş bir zaman geçirdik ve Kiejo’nun Kore mutfağı derslerinden birine gidip pişirme dersleri almayı düşünen herkesi çağırıyorum. O, sadece muhteşem yemeğin nasıl yapıldığını size öğretmeyecek; ama sıcak kişiliğinde ve aynı zamanda bilgili bir firmada kendinizi bulacaksınız. İyi yemek ve eğlenceli sohbetler, daha ne isteyebilirsiniz? Eğer bir hevesiniz varsa, Kiejo’nun sonraki dersleri 12 ve 19 Mayıs’ta ve sınıflar hakkında daha fazla bilgi için onun [email protected] adresinden irtibata geçebilirsiniz. Bu arada onun bloğunu, http://ksarsfield.blogspot.co.kr, kontrol ettiğinize emin olun.

esra_kjm


You might remember a month or two ago we had an interview with Korean cook, Kiejo Sarsfield. After this, she very kindly invited us to her house to experience one of her cooking lessons! So last weekend we skipped breakfast in preparation of a great day eating delicious home cooked Korean food!

First off, we want to say a big 'thank you' to Kiejo for inviting us into her home, showing us how to cook and feeding us - you're a star! Also, another 'thank you' must go to her husband for very kindly being our chauffeur for the day. We fully appreciate you coming out to pick us up on such a dreary Saturday when you could have stayed cosy on the sofa. You both made us feel so welcome and we all had such a great time! It was also such a novelty getting out of London and seeing so much greenery, and visiting a proper house, not just a London flat.

Now for what you're all probably wanting to read about - the food! What did we make and eat? Well, read on!

When we arrived, Kiejo had already set up everything ready in preparation for all the cooking. Kiejo was kind enough to have the kettle boiled, with teas and coffees, and some tasty little red bean jelly treats at hand. The first dish of the day was haemul pajeon/ 해물파전 or seafood pancakes. Any lovers of Korean food out there will know that jeon/ 전 (pancakes) are a delicious and crispy fried savoury food that can be combined with a variety of ingredients to make many exciting flavours. They're often eaten as an appetiser or with drinks. We could easily have eaten these haemul pajeon all day long! We watched as Kiejo ran us through all the steps of how to make the perfect batter and how, for her, it's a case of seeing how the ingredients come together, not necessarily following a strict recipe and ingredient weights. Kiejo said this as she just pours flour straight into the bowl without measuring - we hope to possess such a knack for cooking one day! While Kiejo demonstrated how to create the pancake batter, we had a lovely time gossiping about food, friends and life in general! There was really never a dull moment with Kiejo. Once the batter was done, it needed to be left for a while, so we started on the next dish.

There's no way you'll have gone to a Korean restaurant and not heard of the other dish we made - bibimbap/비빔밥 or literally 'mixed rice'. Kiejo had prepared the ingredients for a dolsot bibimbap, where the bibimbap is made in a hot stone bowl, and the rice at the bottom of the bowl is left to turn crispy. Kiejo talked about how the toppings of bibimbap should be an array of different colours, and look beautiful. We can confirm that the end dish was indeed beautiful and colourful! Kiejo passed on many great tips to us while she made this dish, such as if using courgettes, you should take out the seeds in the middle, as that part is too spongy and will make the dish too wet, and that you should always taste and season as you go along. As Kiejo was making this dish, her food expertise really came out; she knows exactly which brands and types of ingredients to add, for example the difference between Chinese, Japanese and Korean soy sauce. Kiejo was an excellent teacher always explaining why certain things are done and always telling us what products we should use over others to get the best taste.

Once all the toppings had been prepared for the bibimbap, it was time to turn our attention back to the haemul pajeon batter. We watched in anticipation as Kiejo began to cook. I think by this point, all three of us were salivating at the smells and sizzling sounds of the frying pan. Kiejo also showed us how to make a quick and simple dipping sauce to go along with the haemul pajeon.

Once it was ready, we got our plates out, and began to eat. We cleared our plates in record timing. We can say without a shadow of a doubt, Kiejo's haemul pajeon blows the restaurants' version out of the water! So crispy on the outside and packed full of seafood and spring onions in the inside. The onions were so soft, completely different from the texture we normally get and the pancakes were so stretchy, they didn't crumble and fall apart. Is this what heaven real pancakes feel like? In what seemed like a couple of seconds, we'd finished (sadly), but now it was time to complete the dolsot bibimbap!

Normally a restaurant bibimbap is just assembled quickly in the bibimbap hot bowl, when served we would sit there waiting for the rice to crisp a little. It was a bit of a revelation to see it a dolsot bibimbap create in front of us, where the rice was especially crisped! To get the perfect rice crispiness actually takes a lot longer than you'd think, but it's really worth the wait. The stone bowl is placed directly on the stove to be heated up and then a layer of rice is placed in and pressed firmly against the sides. Once that has had some time to crisp up, the remaining rice (all rice has been cooked previously) is placed on top and left to heat in the bowl. Once the rice has had enough time, the ingredients were added to the top. Another really useful thing that we learnt was that if you're adding an egg, you only put in the yolk, and not the whites! Kiejo was full of valuable information and cooking tips that we will definitely keep with us forever. Kiejo also made a marvellous sauce to go on top. We've always just assumed that gochujang was added, and that was that, but Kiejo showed us her recipe for the topping sauce, which involved frying mince, gochujang and other ingredients to form an amazing sauce. And not a single ketchup bottle was in sight!

As you can see, the finished dish was beautiful! But not so beautiful that we didn't quickly mix all the ingredients together and serve. Wow, this was amazing! Even after two large bowls and feeling really full, we could have easily gone for the third round. It was really special being able to eat these dishes in such a lovely surrounding and with such a nice person as Kiejo is. And the crispiness of the rice was AWESOME, restaurant bibimbaps will never feel the same again...

We all had a fabulous time, and urge anyone who's been thinking about taking cooking lessons to go to one of Kiejo's Korean cookery lessons. Not only will she be able to teach you how to make some great dishes, but you'll also find yourself in the company of a knowledgeable and warm personality. Good food and fun chats, what more could you ask for?! If you fancy going along, Kiejo's next lessons are on the 12th and 19th May and you can contact her [email protected] for more information about her classes. In the mean time make sure you check out her blog http://ksarsfield.blogspot.co.uk/

[Resim: 22801107.jpg]
[Resim: 79811333.jpg]
[Resim: 77887636.jpg]
[Resim: 80868721.jpg]
[Resim: 98406938.jpg]
[Resim: 46739650.jpg]
Cevapla
#14
Teşekkür ederiz...Smile

>>> http://www.facebook.com/pages/korea-fans...2387364063
Cevapla
#15
Korean Cuisine

Hararetli Bir Baharat Kralı Olma Mücadelesi

[Resim: 08220120.jpg]

Geçen yıl doygun yerli ramen piyasasında fazlasıyla dikkat çeken, beyaz çorbaydı. Çoğu kişinin eriştelerini sık sık fazlasıyla baharatlı kırmızı renkle birleştirdiği bir ülkede beyaz çorba, raf ve alışveriş sepetlerine hakimdi.

Piyasaya çıkmaları üzerine kurutulmuş beyaz çorbalı iki erişte (Nagasaki Champong ve Kokomen) yaklaşık 2 trilyon won olduğu tahmin edilen ülkenin ramen piyasası haritasını değiştirdi. Eriştelerin aldatıcı reklamı, yeni iPad’in sinyaline eşdeğer görünüyordu.

Yeni erişte kralı uzun süre tahtta kalmadı. 6 ay kadar sonra hazır erişte tüketicileri, acı ve baharatlı kırmızı çorbalı klasik tatlarına geri dönmeye başladılar. Tamamı işleyen beyaz çorba erişte üretim hatları yavaş yavaş durdu.

Bu, ramen savaşının ikinci evresine ortam hazırladı. Erişte üreticileri, müşterilerinin gitmelerine izin veremezlerdi ve bu nedenle bilinen kırmızı çorba erişteleriyle ortaya çıktılar - ve ateşi yaktılar.

Yepyeni kırmızı çorbalı hazır erişteler hakkında sayısız gönderi internette dolaşıyor ve hangi ramenin daha acılı olduğu tartışması hala sürüyor.

İlki, ülkenin 1 numaralı ramen üreticisi Nongshim’den “gerçekten, gerçekten” anlamına gelen Jinjjajinjja Noodle olarak biliniyor. İkincisi, Samyang Gıda’dan Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesi. İkisi de Nisan ortasında piyasaya çıktı ve şuan baharat kralı olmak için hararetli bir mücadele içindeler.

Nongshim, iz bırakan ramen ürünü Shin Ramyun ile ramen endüstrisinde hala bir numaralı oyuncu fakat beyaz çorbalı erişte çılgınlığına kurban gitmişti.

(Ağzımın) tavanı yanıyor: Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesi

Yedi kırmızıbiber araştırmacısının tümü, buldak yani yoğun baharatlı tavuktan esinlenen Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesi’nin Jinjjajinjja Noodle’dan daha acı olduğu kanısına vardı.

Araştırmacılar, kırmızıbiber acısının 5 farklı dereceye ayrıldığını söyledi: hafif, az acı, acı, çok acı ve aşırı derece acı. Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesi’nin acılığını ölçerken neredeyse tüm sistem yok oldu.

Samyang’a göre, cheongyang acı biberinin resmi Scoville Acı Ölçüsü, 4000 Scoville acı birimi (SAB). Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesi, 4404 SAB. Scoville Acı Ölçüsü, kırmızıbiberlerin acılık ölçüsü ve cheongyang kırmızıbiberleri Kore yemeklerinde kullanılanların en acısı olarak biliniyor.

İsmini vermeyen bir araştırmacı, “İlk ısırışta hafif acı olduğunu düşündüm fakat daha sonra ağzımın tutuştuğunu hissettim,” şeklinde konuştu.

Bazı araştırmacılar Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesinin tteokbokki (acı biber sosuyla servis edilen pirinç keki)’ye benzer düzeyde acı olduğunu söyledi fakat hepsi, acı sevmeyenlerin sıvı baharat paketini tüketmekten kaçınması gerektiğini söyledi.

500-600 mm suyla pişirilen çoğu hazır eriştenin aksine Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesi, 120 mm yani sadece yaklaşık 8 yemek kaşığı suyla pişiriliyor. Hazır erişteler önce yeterli suyla kaynatılıyor ve pişen erişte daha sonra sıvı baharat ve kurutulmuş sebzelerle karıştırılıyor.

Bazı araştırmacılar, sıvı baharat tavuk suyu içerdiğinden Acılı Kızarmış Tavuk Eriştesi yediklerinde tavuğun zengin aromasını tattıklarını söylediler.

[Resim: 082201512.jpg]

Fındıklı Farklı Bir Baharat: Jinjjajinjja Noodle

Tüm araştırmacılar Nongshim’in Jinjjajinjja Eriştesinin acılığının, ‘acı’ kategorisinde olduğunu söyledi. Ramen pişerken bir paket yerfıstığı eklendiğinde adının aksine (çok, çok acı anlamında) acılık hafifliyor.

Nongshim, Jinjjajinjja Noodle’ın; gelecek Shin Ramyun olacak iddialı bir ürün olduğunu söylüyor fakat bazı araştırmacılar Jinjjajinjja Noodle’ın Shin Ramyun’dan çok daha az acılı olduğunu söyledi.

Bir araştırmacı, “Bu ramenin acılığına dair fazla beklentim vardı,” dedi. “Paketinde gerçekten, gerçekten acı yazıyor fakat hiç de acı değil.”

Başka bir araştırmacı hazır eriştenin acılığa farklı bir boyut kazandırmaya çalıştığını söyledi. “Keskin bir acılık değil fakat uzun süreli bir acılık.”

Daha az acıydı fakat tüm araştırmacılar, erişteler un ve pirinç unundan karıştırılarak yapıldığından hamurlaşmayan Jinjjajinjja Noodle’ın yumuşak ve ince eriştelerine yüksek puan verdiler. Nongshim, kurutulmuş erişteleri geliştirmek için yaklaşık 30 ton un kullandıklarını söylüyor.

[Resim: 082201511.jpg]

Ateş Yayılıyor

Geçen yıl Kokomen ile büyük başarı yakalayan Paldo da Namja Ramyeon adlı yeni bir kırmızı çorbalı erişte çıkardı.

Şirket yakın zamandaki bir basın açıklamasında, “Kırmızı çorbalı erişte piyasası, 1980lerde üretime başlayan Shin Ramyun’un hakimiyetindeydi fakat bu değişecek,” dedi.

Hem Namja Ramyeon hem de Shin Ramyun pek çok ortak şeye sahip. Her iki erişte de ABD ve Avustralya’dan gelen unla yapılıyor ve hurma yağıyla kızartılıyor. İkisi arasındaki önemli değişikler, Namja Ramyeon’un çorba suyunun daha keskin ve acı olması ve eriştelerin Shin Ramyun’unkinden daha yumuşak olması.

Paldo’nun ayrıca Teumsae Noodle adlı başka bir çok satan kırmızı çorbalı hazır eriştesi var. Aynı isme sahip şahsa ait bir ramen restoranından doğan Paldo efsanevi acılı rameni hazır erişteye döndürdü.

Paldo’ya göre Teumsae Noodle, 8557 SAB ve bu da Namja Ramyeon’un neredeyse iki katı daha fazla. Paldo’da hazır erişteyi ortaya atan Lim Min-wook, “Teumsae Noodle’da Vietnam kırmızıbiberleri kullanılıyor çünkü yerli biberlerden çok daha acı,” dedi. Teumsae Noodle ülkenin her yanında yüzlerce restorana da sahip.

[Resim: 082201513.jpg]

[Resim: 08220151.jpg]

ji-young park

A Heated Battle to Become King of Spice

[Resim: 08220120.jpg]

It was white broth that brought much-needed attention to the saturated local ramen market last year. White broth dominated the shelves and shopping carts in a nation where many people often associate their noodles with a formidable spicy red color.

Upon their release, two dehydrated white soup-based noodles, Nagasaki Champong and Kokomen, changed the map of the nation’s ramen market, which is estimated at about 2 trillion won ($1.7 billion). The hype over the noodles seemed comparable to the buzz around the new iPad.

But the new noodle king wasn’t on the throne for long. After six months or so, instant ramen eaters started going back to the classics with hot and spicy red soups. Fully operated white soup noodle production lines gradually stopped.

This set the stage for the second round of the ramen war. Noodle makers couldn’t let go of their customers and thus came up with conventional red soup noodles - and set them on fire.

Countless postings have already swarmed the Internet about the brand new red soup instant noodles, and the debate is still ongoing as to which ramen is hotter.

The first is known as Jinjjajinjja Noodle, meaning “really, really,” from Nongshim, the country’s No. 1 ramen maker. The second is called Hot Fried Chicken Noodle from Samyang Foods. They were both released in mid-April and are currently in a heated battle to be crowned the spice king.

Nongshim is still the No. 1 player in the ramen industry with its iconic ramen product Shin Ramyun, but it fell victim to the white soup ramen craze.

The roof (of my mouth) is on fire: Hot Fried Chicken Noodle

The seven red pepper researchers all agreed that the Hot Fried Chicken Noodle, which is inspired by buldak, or heavily spiced chicken, is much hotter than the Jinjjajinjja Noodle.

Researchers said the heat of red pepper paste is categorized into five different degrees: mild, somewhat hot, hot, very hot and extremely hot. When measuring the spiciness of the Hot Fried Chicken Noodle, it almost melted the whole system.

According to Samyang, the official Scoville Heat Scale of cheongyang red peppers is 4,000 Scoville heat units (SHU). The Hot Fried Chicken Noodle is 4404 SHU. The Scoville Heat Scale is a measurement of the piquancy of chili peppers, and cheongyang red peppers are known as the hottest used in many Korean dishes.

“I thought it was slightly hot with the first bite, but then it felt like my mouth was set on fire,” said one researcher who spoke on the condition of anonymity.

Some researchers said the Hot Fried Chicken Noodle has a similar level of spicy heat to tteokbokki (rice cake served with hot pepper sauce), but they all said people who don’t like spicy food should refrain from consuming the liquid seasoning packet.

Unlike most common instant noodles, which are cooked with 500 to 600 millimeters of water, the Hot Fried Chicken Noodle should be cooked with just about eight tablespoons of water, or 120 millimeters. Instant noodles are first boiled with enough water and the cooked noodle is later mixed with liquid seasoning and dried vegetables.

Some researchers said they could taste the rich flavor of chicken as they ate the Hot Fried Chicken Noodle because the liquid seasoning contains chicken stock.

[Resim: 082201512.jpg]

A different spice with a touch of the nutty: Jinjjajinjja Noodle

All researchers said the spicy heat of Jinjjajinjja Noodle from Nongshim falls into the “hot” category. When a packet of ground nuts is added once the ramen is cooked, the spicy heat is downgraded to mild, despite what its title implies (it translates to “very, very hot”).

Nongshim says the Jinjjajinjja Noodle is an ambitious product that will become the next Shin Ramyun, but some of the researchers said Jinjjajinjja Noodle is far less spicy than Shin Ramyun.

“I had high expectations about the spicy heat of this ramen,” said one researcher. “It says this is really, really hot on its package, but this is not hot at all.”

Another researcher said the instant noodle seems to focus on presenting a different scope of spiciness. “It’s not tangy spiciness, but it is a kind of long-lasting spiciness.”

It was less hot, but all researchers gave high scores to the chewy and thin noodles of Jinjjajinjja Noodle that hardly became soggy due to the noodles being made with a combination of flour and rice powder. Nongshim says the company used about 30 tons of flour to develop the dehydrated noodles.

[Resim: 082201511.jpg]

The fire spreads

Paldo, which saw huge success with Kokomen last year, also launched a new red soup-based ramen called Namja Ramyeon.

“The red soup ramen market has been dominated by Shin Ramyun that was launched back in the 1980s, but this is going to change that,” the company said in a recent press release.

Both Namja Ramyeon and Shin Ramyun share many things in common. Both noodles are made with flour from the United States and Australia and they are fried with palm oil. Major differences between the two include how the broth of Namja Ramyeon is more tangy and fiery at first and its noodles are chewier than Shin Ramyun’s.

Meanwhile, Paldo has another best-selling red soup instant noodle which is called Teumsae Noodle. Originating from a privately owned ramen restaurant with the same name, Paldo developed the legendary hot ramen into an instant noodle.

According to Paldo, Teumsae Noodle is 8557 SHU, which is about two times higher than Namja Ramyeon. “Vietnamese red peppers are used in Teumsae Noodle because they are much hotter than local peppers,” said Lim Min-wook, who promotes the instant noodle at Paldo. Teumsae Noodle also has hundreds of franchise restaurants across the nation.

[Resim: 082201513.jpg]

[Resim: 08220151.jpg]
Cevapla
#16
ji-young park'a teşekkür ederiz...Smile

>>> http://www.facebook.com/pages/korea-fans...2387364063
Cevapla
#17
Traditional Korean Music

Pungryu Müziği

Eski günlerde edebiyat bilginleri okuma ve yazma çalışırken boş zamanları olduğunda altı telli geomungo çalmayı severlerdi. Fakat bu her zaman her yerde geleneksel telli çalgıyı çaldıkları anlamına gelmez. Aşağıdaki gibi Kore kanununu çalarken birçok kurala uymak zorundaydılar.

Öncelikle geomungo ile eğlenceli ve hızlı ezgiler çalınmamalı.
İkinci olarak kültürsüz insanlar önünde geomungo çalınmamalı.
Üçüncü olarak pazarlarda çalınmamalı.
Dördüncü olarak geomungo çalmadan önce dimdik oturulmalı.
Beşinci olarak müzik aletini çalmadan önce düzgünce giyinilmeli.

Görebileceğiniz gibi geomungo çalmak geçmişte zaman geçirmek için sıradan bir şey değildi. Birinin bu müzik aletini çalmak için çabalaması, kendini yansıtma ve zihnini besleme yollarının bir parçası. Önceden bahsedilen amaçlar için çalınan ezgilere pungryu müziği denir.

Bugünün ilk müzik parçası olarak dodeuri performansı dinleyelim. Jeong Dae-seok geomungo ve Hwang Gyu-il daegeum çalıyor.

Dodeuri / Geomungo: Jeong Dae-seok, Daegeum: Hwang Gyu-il

Görebileceğiniz gibi ezgiyi dinleyenlere müzik parçası ne hızlı ne yavaş, ezgilerde pek az değişiklikle biraz monoton gelebilir. Fakat bir göletin çevresinde sakin bir tur atarak meditasyon yapan soylu bir bilgin hayal edin. Ezgi, bu sahne için uygun fon müziği olabilir.

"Bir kaplan açlıktan ölse bile ot yemez," diye bir Kore atasözü vardır. Atasözünün anlatmak istediği gibi geçmişteki bilgili kişiler itibarlarını sürdürmeye büyük önem verirlerdi. Kendileri için yemek olmasa da misafirlere hoşgörüyle hizmet ederlerdi ve ansızın bir duş anında yakalansalar da asla dikkatsizce koşuşturmazlardı. Görkemli tavırlarıyla yavaş yürümeleri doğaldı. Dahası üzüntü durumlarında feryat etmez ve keyifliyken bile asla kahkaha atmazlardı. Meseleleri her zaman sakin zihinle tasdik ederlerdi. Bu tür asil davranışa “nagibullyu aeibulbi" denirdi.

Fakat bu klasik alimlerin her zaman yüzlerinde kızgın bir bakışla yaşadığı anlamına gelmez. Bu kez gülünç bir hikaye anlatan bir şarkı dinleyelim. Orkestra eşliğinde söylenen geleneksel Kore şiiri sijo sözleriyle söylenen bir şarkı.

Hikaye şu şekilde. "Geleneksel Kore kağıdıyla kaplanan geleneksel bir pencereye gölge yansıtıldığında beklediğim aşkım olup olmadığını görmek için dışarı koşardım. Kanatları çiçek açan bir pavlonya ağacına tüneyen anka kuşuydu. Gece olması iyiydi yoksa insanlar bu anlamsız davranışıma gülerdi."

İşte Lee Dong-gyu'nun söylediği “Byeoksachangi”.

Erkek Şarkısı “Beoksachangi” / Söyleyen: Lee Dong-gyu

Üst sınıf asillerin sevdiği pungryu müziğini öğreniyoruz. Sözlük tanımına göre Korece “pungryu” ifadesi 'zarafet ve zevk meseleleri' veya 'müzik' anlamındadır.

Fakat aslında dini anlamlar içeriyordu. Birleşen Silla Hanedanlığı zamanında M.Ö. 800'lerin sonlarında Choi Chi-won adında büyük bir alim vardı. “pungryu” terimi ilk kez Choi tarafından “Nanrang” adlı bir hwarang'ın (kraliyet askerinin) mezartaşı yazısında kullanıldı. Hwarang, Silla Hanedanlığında savaş sanatları ve diğer sanatlarda uzmanlaşmış seçkin bir genç erkek grubuydu. Şunları yazmıştı.

"Ülkede önemli bir öğreti var ve adı pungryu. Konfüçyüsçülük, Taoizm ve Budizm gibi üç öğretinin doktrinlerini içeriyor. Bu, pekçok kişiyle iletişim kurarak aydınlanma yolu. Örneğin birinin anne-babasına adanması, Konfüçyüsçüllüğe dayanarak birinin ülkesine sadık kalması, Taoizm'e göre konuşmadan öğretilerin uygulanması ve Budizm'e göre kötü işler yapılmaması ve erdem gösterilmesi.

Gördüğünüz gibi pungryu ifadesi Konfüçyüs, Lao-tzu ve Buda'nın öğretilerini kapsayan orijinal bir Kore fikri. Edebiyat alimleri dini sofuluk yapar gibi dünyevi meselelerden kendilerini soyutlayıp asillerin müziğinin keyfini çıkarırlardı. Bu yüzden her köyde asillerin pungryu dinlemek için toplandıkları bir yer vardı.

Sıradaki müzik parçamız daegeum, gayageum ve janggu ile çalınan Geulgeyangcheong.

Halk Pungryu'su Geulgeyangcheong / Daegeum: Hong Jong-jin, Gayageum: Mun Jae-suk, Janggu: Kim Jeong-su

Bu ezgi, bugünkü ilk şarkı dodeuri ile benzer. Fakat orijinal parçadan daha incelikli şekilde çalınıyor. Melodi ve ritm zenginleştirilmiş. Halk müziği minsokak ve pungryu müziğini ayırt etmek genel bir şey olmasına rağmen her bir müzik türü geçmişte diğerini etkilemiş olmalı ve bugünkü hallerine gelmiş olmalılar.

Gelecek sefere Kore'nin geleneksel halk müziğinin temsili vokal müziği pansori'nin hikayesiyle döneceğim.

[Resim: 1316656024tm110921l.jpg]

ji-young park

Pungryu Music

In the olden days, literati scholars enjoyed playing the six-stringed geomungo whenever they had spare time while studying reading and writing. But that doesn’t mean they played the traditional string instrument anytime, anywhere. They had to abide by a number of rules when plucking the Korean zither like the following.

First, do not play clamorous and fast tunes with the geomungo.
Second, do not play the string instrument in front of uncultured people.
Third, do not play in the marketplace.
Fourth, sit upright before playing the geomungo.
Fifth, dress properly before playing the musical instrument.

As you can see, playing the geomungo was not just a casual way to pass the time in the past. To exert oneself to the utmost playing the musical instrument was part of the way to reflect on oneself and cultivate one’s mind. Tunes that were played for the aforementioned purposes are called pungryu(풍류) music.

For the first music piece of today, let’s take a listen to the dodeuri performance. Jeong Dae-seok plays the geomungo and Hwang Gyu-il plays the daegeum.

Dodeuri / Geomungo by Jeong Dae-seok, Daegeum by Hwang Gyu-il

As you can see, for those who happen to listen to the tune the music piece can sound a bit monotonous, neither too fast nor too slow, without many changes in the notes. But imagine a noble scholar in meditation taking a quiet stroll around a pond. The tune could be appropriate background music for the scene.

There is a Korean saying that goes “A tiger wouldn’t feed on grass even if it were starving.” As the proverb implies, learned men in the past placed great importance on keeping up one’s dignity. Even if they had to go without food they would serve guests decently, and they would never run carelessly even if they are caught in an unexpected shower. It was natural for them to walk slowly in a stately manner. What’s more, they never wailed in sorrow and never burst into laughter even in joy. They always accepted matters in a composed state of mind. Such noble attitude is referred to as "nagibullyu aeibulbi".

But that doesn’t mean that classical scholars always lived with a stern look on their faces. This time, we’ll listen to a song singing about a humorous tale. It’s a song with the lyrics of a traditional Korean poem sijo sang to the accompaniment of an orchestral piece.

The story goes as the following. “When a shadow reflected on the conventional window covered with the traditional Korean paper, I rushed outside to see if it was my love that I had been waiting for. But it was a phoenix perched on a paulownia tree pluming its feathers. It was good that it was night, otherwise people would have laughed at my frivolous behavior.”

Here is “Byeoksachangi” sung by Lee Dong-gyu.

Male Song “Beoksachangi” / Song by Lee Dong-gyu

We are learning about the pungryu music enjoyed by upper-class gentilities. According to the dictionary definition, the Korean expression “pungryu” describes “matters of elegance or taste” or “music.”

But originally, it used to include religious meanings. In the late A.D. 800, during the era of the unified Silla Dynasty, there was a great scholar named Choi Chi-won. The term “pungryu” was used for the first time by Choi in an epitaph inscribed on a gravestone for a hwarang named “Nanrang.” Hwarang is an elite group of male youth who excelled in military arts and other arts in the Silla Dynasty. He wrote the following.

“A profound teaching exists in the country and it’s called pungryu. It includes the doctrines of three teachings such as Confucianism, Taoism, and Buddhism. It’s a way to civilize by contacting many people. For instance, it’s to serve one’s parents with devotion; to be loyal to one’s country based on Confucianism; to practice the teachings without a word, based on Taoism; and not to act evil and to practice virtue, based on Buddhism.”

As you can see, the expression pungryu is an original Korean idea that includes the teachings of Confucius, Lao-tzu, and Buddha. As if to practice religious asceticism, literati scholars hoped to free themselves from mundane matters and enjoy noble music. So, each village used to have a venue where gentilities gathered around to relish pungryu.

Our next pungryu music piece is Geulgeyangcheong played with the daegeum, gayageum, and janggu.

Folk Pungryu Geulgeyangcheong / Daegeum by Hong Jong-jin, Gayageum by Mun Jae-suk, Janggu by Kim Jeong-su

This tune is similar to the first song of today, dodeuri. But it’s played in a more refined way than the original piece. The melody and the rhythm are enriched. Although it has become a common trend to differentiate pungryu music and minsokak, or folk music, each music genre must have influenced the other in the past and developed to what they are today.

Next time, I’ll be back with the story about pansori, the representative vocal music of Korea’s traditional folk music.

[Resim: 1316656024tm110921l.jpg]
Cevapla
#18
Traditional Korean Music

The 2012 Arirang Festival, Globalizing Korea’s Favorite Folk Song

Kore’nin Küreselleşen Favori Halk Şarkısı, 2012 Arirang Festivali

Muhteşem beyaz bir elbise giymiş Kore'nin ünlü divası Insooni, Arirang, Kore halkının sevdiği halk şarkısı, söylüyor. Onun duygulu yorumu, 2012 Arirang Festivali için toplanan kitleyi büyüledi.

2012 Arirang Festivali, Seoul’deki Kore Ulusal Müzesi’nde 15-17 Haziran tarihleri arasında yapıldı. Üç günlük kutlamada, Arirang’ın kültürel anlamının ve onun dünyadaki konumunun tartışıldığı akademik bir seminerden ve Kore’nin ünlü pop starlarının konserlerinden, aile yaşamına yönelik bir tiyatro oyunu ve uygulamalı bir dizi programa kadar uzanan çeşitli ilginç etkinlikler yer aldı.

Bu yıl ikincisi düzenlenen Arirang Festivali, ilk kez Kore Savaşı’nın 60. yıldönümü ve Seoul’deki G-20 Zirvesi münasebetiyle düzenlenmişti. Festival hakkında daha fazla açıklama yapmak üzere, festivalin sanat yönetmeni Yoon Jung-kang, şu an burada bulunuyor.

Şöyle bir açıklamada bulundu, “Arirang’ın söylendiği yerde Koreliler var, Korelilerin olduğu yerde de Arirang var.", diye ifade etti. "Ben Kore kültürünün bir numaralı simgesinin Arirang olduğunu düşünüyorum ve o, yurtdışı tanıtımlarıyla bir marka olmalıdır. Bu yılki Arirang Festivali'nin teması "K-pop Arirang, K-dans Arirang"dır. K-pop gibi dünya çapında daha da populer hale geldiğinde, belki de K-pop yıldızları, yurtdışı performanslarında Arirang söyleyebilirler ve biz, birlikte rahatça şarkı söylemek için bir Arirang şarkısı bile besteledik. K-pop, Avrupa’da da ateşleniyor; çünkü K-pop dans ritimleri gerçekten orada da ilgi çekici hale geliyor. Bu yüzden eğlenceli ve kolay olan bir Arirang koreografisi ortaya çıkardık. Ben şarkı ve dans yoluyla dünyanın Arirang’ı daha fazla tanımasını istiyorum.” dedi.

Kore ruhunun neşeli ve hüzünlü yönlerini içeren K-pop şarkısı "Arirang," geleneksel Arirang’ın modern yeni bir uyarlamasıdır. Onun ritim ve melodisi, akılda kalması için size yardımcı olamayabilir ancak, vücudunuzu sallayın ve birlikte şarkı söyleyin. Daha fazla bilgi için festivalin sanat yönetmeni Yoon Jung-kang, burada bulunuyor.

“Yabancılar için Arirang’ın arkasındaki duyguyu anlamak çok zordur. Bu yüzden, onların anlayabilmesi için kolay bir melodi hazırladık. Bu şarkının sözlerini anlayamayabilirler; ama vuruştaki ritmi algılayabilirler. Bu yüzden, yabancıların takip etmeleri için onu daha eğlenceli yaptık. Bu sayede, Arirang yabancılara erişebilir ve onlar Kore’yi düşündüklerinde akıllarına gelen ilk şey olacaktır.”

Koreliler Arirang’ı, ikinci milli marşı ya da Kore halkının şarkısı olarak çağırıyorlar. Şarkıyı duyduktan sonra tüm Koreliler de dokunaklı duygular uyandırmakta ve kalıcı duygular bırakmaktadır. Koreliler, üzgün ve mutlu olduklarında Arirang söylüyorlar. Kore halkı için Arirang’ın duygusal önemi hakkında daha fazla konuşmak için Yonsei Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı Bölümü Profesörü Park Ae-kyung burada bulunuyor.

“Arirang, Kore halkının paylaşılan hafızasını yaşamaktadır. Bebekten yaşlıya her Koreli bu şarkıyı bilir, yurtdışında yaşayan biri bile. Bütün Koreliler, Arirang hakkında ortak bir düşünceye sahip; diğer kültürel formlardan genişletilmiş ve dönüştürülmüş kültürel güzel bir örnek. Kore halkı, sıkıntıyla tanımlanma eğiliminde ve bunun nedeni, Korelilerin Arirang’ın sözlerinde yaşamlarının iniş ve çıkışlarını temsil eden yansımalar içerdiğini düşünmeleridir.”


Arirang, Koreliler’in babadan oğula geçen sözlü bir geleneği. Birkaç farklı sürümü mevcut olmasına rağmen, hiç kimse onun kökeniyle ilgili bir bilgiye sahip değil. Ama bir şey açık - Kore halkının kalbi ve ruhu, Arirang’da bulunuyor. Bir Koreli, yabancı bir yerde veya ülkesinde, kendisini yalnız hissettiği zaman, Arirang konfor için ilk sıradaki nağme. Konuyla ilgili daha fazla açıklama yapmak için Arirang Küreselleşme Komitesi Başkanı Kwon Ah-sung, burada bulunuyor.

“Dünyada yaşayan 7.5 milyon Koreli var. Aralarında, 1930 yılında zorla tehcir edilen Kazakistan’da 200.000 ve Özbekistan’da 100.000 etnik Koreli bulunmaktadır. Onlarca yıl aileleri orada yaşamış olsa bile, onlar Arirang duydukları zaman gözyaşı dökmektedirler. Onlar, bu şarkının kaybettikleri evlerini hatırlattığını söylüyorler. Aynı durum Japonya’da da mevcut. Birçok Koreli ve Japon insan, Kore’yle ilgili hatıralardan bahsederken, bu şarkıyı söylüyorlar.”

Arirang, Kore halkının uzun, altta yatan üzüntüsünü temsil etmektedir. Tıpkı, farklı bölgelerde kimchi yapmanın kendi yolu olduğu gibi, Arirang farklı yöresel lezzetleri ile demlenir.

Yaklaşık bin farklı Arirang yorumları yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa aktarılmıştır - Arirang Gyeonggi-do, Arirang, Jindo Arirang, Jeongseon Arirang, Miryang 밀양 Arirang Gangwon-do. Bu, hemen hemen her coğrafi bölgede, Arirang’ın kendi sürümüne sahip olduğunu gösteriyor. Ancak Kore’nin daha da sanayileşmeye başlamasından dolayı, geleneksel şarkı giderek göz ardı edilmektedir. Daha da kötüsü, Çin, Arirang’ın kendi yerli kültürü olduğunu iddia ediyor ve son zamanlarda UNESCO tarafından tescil edilmesi için için bastırıyor. Bu tür akılsız iddialar ve Arirang’a karşı yeniden canlanan ilgi, Arirang Festivali’nin başlangıcında ortaya çıkmıştır.

“Orada Arirang temalı çeşitli festivaller oldu, ama onlar gayet ciddiydi ve doğadaki tarihi anlatıyordu. Bu yıl festivalimizde, daha tanıdık ve kalplerimize yakın bir konu olan Arirang yapmayı amaçladık. Bu yılki programda, "Git, Arirang, git!" çocuk oyunu gibi aile odaklı etkinlikler ve K-pop konserlerinin olmasının nedeni budur.”

Festival organizatörleri, bu yıl Arirang’ı en sıcak terim yapmak için tüm dışarı gitti. Bir Arirang uyarlanması “K-pop Arirang”, Kore’nin çift uçlu tamburunun melodisi ile canlandı.

Ünlü piyanist Kim Cheol-Woong, Kuzey Koreli bir sığınmacı, Arirang Sonata’nın heyecan verici bir performansını verdi.

Bu gösteriler ve olaylar, Arirang’ın çok farklı tarafını sergiledi ve kültürel bir simge ve seyirci arasındaki farkı kapatmaya çalıştı.Ama en geniş en kalabalığı çeken, Arirang şarkı yarışmasından başkası değildi.

Bir şekilde dokunaklı şarkı söyleyen bayana bakarsak, bu orta yaşlı yarışmacı oldukça sık Arirang söylüyor olmalıdır. Burada yarışmacı Park Young-hee var.

“Festivali uzun bir zamandır sabırsızlıkla bekliyordum. Ben Arirang’ı seviyorum. Bugün Gyeonggi Arirang’ı seslendirdim. Bu şarkıyı gerçekten çok seviyorum; çünkü onun her dizesinde atalarımızın keder ve özlemleri var. Ben ödül almayı bekliyorum.”

Çocukların oyunu “Git, Git Arirang”, onların Arirang’ı öğrenmeleri için çok eğlenceli ve ilgi çekici bir yöntemle oluşturuldu.

Caddeden büyük bir kaya parçasını çıkarılması için yeterince güçlü bir adam seçmek üzere güreş tutulan “Git, Git Arirang”, hayali Arirang Köyü hakkındadır. Beş bölgeden gelen güreşçiler, Miryang, Jindo, Jeongseon, Seoul ve Kuzey Kore yarıştı ve onların her biri sahnede göründüğünde, kendi bölgelerinden Arirang versiyonları sergilediler. Burada oyun yönetmeni Nam In-woo, bize daha ayrıntılı bilgi verecek.

“Arirang, yerel sürümlerinden dolayı harika. Arirang’ın ana temasının Kore halkının kederli ruhu olmasına rağmen, bölgesel değişimler farklı bir stile, konsepte ve hikayeye sahiptir. Örneğin, Jindo Arirang’ı neşelidir, bu yüzden dans için büyük bir uyum var ve Miryang Arirang’ı hızlı bir tambur vuruşuna sahiptir, böylece Kore çiftçilerinin gücünü temsil eder. Bizler tarafından daha az bilinen Pyongyang Arirang’ı, birleşmek için güçlü bir istekle iletişim kurulan Kuzey Kore kökenlidir. Ben, farklı tüm Arirang’ların güçleri kombine edildiğinde, bunu göstermek istiyorum, biz kötü ruhları kovalayabilir ya da engellerin üstesinden gelebiliriz.”

Bir hikaye içinde Arirang’ın birleşmesiyle, Arirang sadece yaşlılar tarafından söylenen eski bir şarkı olmayan Arirang, çocuklar üzerinde etki bırakmaktadır.

“- Ben genellikle Arirang söylüyorum; ama oyun izlerken birlikte şarkı söyleyemiyorum.
- Bir insan gösteriminin içine bölgesel Arirang açmak, iyi bir fikir oldu. Böylece, bilmediğiniz Arirang şarkılarını hatırlamak ve kabul etmek kolay oldu.
- Ben, Arirang’ın bu kadar eğlenceli ve çeşitli olabileceğini bilmiyordum. Bir güreş yarışması şeklinde oynanan Arirang hikayesini izlemek eğlenceliydi. Ben gerçekten onun içindeydim.”

Oyunun sonunda Arirang oynatıldığında, genç kitle bir alkış tufanıyla karşılık verdi ve birlikte seslendirdi. Arirang, kendisini yeniden keşfederek, yeni bir fan kaynağına kavuşmuştur.

2012 Arirang Festivali’nin kurgusu, Güleryüzlü Arirang konseri oldu. Hafta sonu müzikal konserlerinde, geleneksel usta şarkıcılar ve K-pop yıldızları yer aldı. Ünlü R & B grubu Sweet Sorrow, Arirang’ın bir a capella versiyonu ile ziyaretçilerin kalbine taşındı.

“Biz, şarkı söylenirken, ne kadar güzel ve duygulu bir şarkı olduğunu fark ettik. Grubumuz, uyumu ile bilinir, bu yüzden biz sürümümüzü daha yumuşak ve tatlı yaptık. Ben bunu mükemmelleştirmek için yüz kere söylememiz gerektiğini düşünüyorum.”

Geleneksel Arirang bazen hüzünlü, bazen neşeli; fakat Sweet Sorrow’un yorumu romantik, yumuşak ve uyumludur. Diğer bir pop grubu Sistar, Na Wun-kyu’nun 1926’da yönettiği filmi "Arirang" için yapılan bir Arirang seslendirdi.

Sistar, eşsiz şarkı söyleme tarzı ile Arirang herkes tadını çıkarabileceği eğlenceli ve canlandırıcı bir melodi oldu. Arirang, Kore’nin geleneksel halk şarkısı ile küresel K-pop trendinin birleşmesi ile kültürel olarak daha zengin olacak gibi görünüyordu. İzleyicilerin övgü dolu tepkilerine bakılırsa, Arirang’ın yeniden keşfi, şüphesiz insanların daha geniş bir yelpazede ilgisini çekti. Yakında Kore Arirang’ını, UNESCO’nun soyut kültürel mirası olarak tescil edilmesini ve dünyanın her yerinde sahnelenmesini görebilmeyi umit ediyoruz.

esra_kjm


Korea’s renowned diva Insooni, clad in a splendid white dress, sings Arirang, Korean people’s beloved folk song. Her soulful rendition of Arirang captivates the audience, who has gathered to celebrate the 2012 Arirang Festival.

The 2012 Arirang Festival was held from June 15 through 17 at the National Museum of Korea in Seoul. The three-day celebration featured several interesting events, ranging from an academic seminar discussing the cultural meanings of Arirang and its position in the world and a concert with Korea’s hottest pop stars to a family-oriented theater play and a number of hands-on programs.

Marking its second year, the Arirang Festival was first held in 2010 to mark the G20 Summit in Seoul and the 60th anniversary of the Korean War. Here’s the festival’s artistic director Yoon Jung-kang to explain more about the fete.

It is said that where there are Koreans, there is Arirang, and where there is Arirang, there are Koreans. I think the number one icon of Korean culture is Arirang, and it should be a brand promoted overseas. The theme for this year’s Arirang Festival is “K-pop Arirang, K-dance Arirang.” As K-pop grows more popular worldwide, perhaps K-pop stars can sing Arirang in overseas performances and we even composed an arirang song that is easy to sing along. K-pop is also hot in Europe, because its dance routines are really appealing. So we came up with an Arirang choreography that is fun and easy. I want the world to know more about Arirang through the song and dance.

The K-pop song “The Arirang,” containing both the merry and sorrowful aspects of the Korean psyche, is a new modern adaptation of traditional Arirang. Its rhythm and melody is so catchy that you can’t help but shake your body and sing along. Here’s the festival’s artistic director Yoon Jung-kang for more.

It’s hard for foreigners to understand the sentiment behind the song Arirang. So we made the melody a bit easier for them to understand. They may not comprehend the lyrics of the song, but they get the rhythm of the beat. So we made it more fun for foreigners to follow. That way, Arirang would be more accessible to foreigners and the first thing they think of when they think of Korea.

Koreans call Arirang the second national anthem or the song of the Korean people. The song evokes poignant emotions in all Koreans and leaves lingering sentiments after hearing it. Koreans sing Arirang when they are sad and when they are happy. Here’s Professor Park Ae-kyung of the Department of Korean Language and Literature at Yonsei University to talk more about the emotional significance of Arirang for the Korean people.

Arirang lives in the Korean people’s shared memory. Every Korean knows the song, from a baby to an elderly, even someone who lives abroad. All Koreans have a common memory of Arirang, a cultural archetype that can be transformed or extended to another cultural form. The Korean people tend to identify with hardship, and which is why Koreans are inclined to project themselves in the life’s ups and downs represented in the lyrics of Arirang.


Arirang is an oral tradition passed down through generations of Koreans. No one is certain about its origin, although there exist several different versions. But one thing is clear – the Korean people’s heart and soul are found in Arirang. When a Korean feels lonely in a faraway foreign place or misses the homeland, Arirang is the first tune one hums for comfort. Here’s President Kwon Oh-sung of the Arirang Globalization Committee to explain more.

There are 7.5 million Koreans living around the world. Among them are 200 thousand ethnic Koreans in Uzbekistan and 100 thousand in Kazakhstan, who were forcefully relocated there during the 1930s. Even though their families have lived for decades, they tear up when they hear Arirang. They say the song reminds them of their lost homes. It’s the same in Japan. Many Korean-Japanese people say they sing this song when they reminisce about Korea.

Arirang represents the long, underlying sorrow of the Korean people. Just like different regions have their own way of making kimchi, Arirang is infused with distinct local flavors.

Roughly one thousand different renditions of Arirang have been passed down over centuries - Gyeonggi-do Arirang, Gangwon-do Arirang, Jindo Arirang, Jeongseon Arirang, Miryang밀양 Arirang. It seems just about every geographical region boasts its own version of Arirang. But as Korea becomes more industrialized, the traditional song is increasingly being neglected. To make matters worse, China has alleged recently that Arirang is its indigenous culture and is pushing to have it registered with UNESCO as its own. Such preposterous claims and renewed interest in Arirang have led to the inception of the Arirang Festival.

There have been several Arirang-themed festivals, but they were quite serious and historical in nature. Our festival this year aimed to make Arirang a more familiar topic, close to our hearts. That’s why we included K-pop concerts and family-oriented events, such as the children’s play “Go, Go, Arirang!” in this year’s program.

The festival organizers went all out this year to make Arirang the hottest buzzword. An Arirang adaptation, “K-pop the Arirang,” had Korea’s double-ended drum livening up the tune.

Renowned pianist Kim Cheol-woong, a North Korean defector, gave a stirring performance of Arirang Sonata.

These performances and events showcased many different sides of Arirang and attempted to close the gap between the cultural icon and the audience. But the event that drew the largest crowd was none other than the Arirang singing contest.

Judging from the touching way she sings the song, this middle-aged contestant must have sung Arirang pretty often. Here’s the contestant Park Young-hee.

I’ve been looking forward to the festival for a long time. I love Arirang. Today I sang Gyeonggi Arirang. I really like this song, because it has our ancestors’ sorrow and longing in every verse. I expect to take the top prize.

The children’s play “Go, Go, Arirang” was created to teach children about Arirang in a fun and engaging way.

“Go, Go, Arirang” is about the fictional Arirang Village that holds a wrestling match to choose a man strong enough to remove a large boulder from the street. Wrestlers from five regions – Miryang, Jindo, Jeongseon, Seoul, and North Korea – compete and whenever each one of them appear on stage, an Arirang version from his region is performed. Here’s the play’s director Nam In-woo to tell us more about it.

Arirang is wonderful because of its local versions. Although Arirang’s main theme is the Korean people’s sorrowful soul, each regional variation has a different style, concept, and story. For instance, Jindo Arirang is merrier, so it’s a great tune to dance to, and Miryang Arirang has a fast drum beat, so it well represents the strength of Korean farmers. Less familiar to us is Pyongyang Arirang originated in North Korea, which communicates a yearning for unification. I wanted to show that when the powers of all these different Arirangs were combined, we could chase away the bad spirits or overcome obstacles.

By incorporating Arirang into a story, the play impressed upon children that Arirang is not an old song sung only by old people, but rather a fun song to sing along.

- I don’t usually sing Arirang, but got to sing along while I was watching the play.
- It was a good idea to turn each regional Arirang into a human representation. So it was easy to remember and accept unfamiliar Arirang songs.
- I never knew that Arirang could be so fun and so diverse. It was fun watching the story of Arirang played out in the form of a wrestling contest. I was really into it.

When Arirang was played at the end of the play, the young audience gave a thunderous applause and sang along with the case. Arirang had gained a new fan basis by reinventing itself.

The highlight of the 2012 Arirang Festival was the Smiling Arirang concert. The weekend musical concerts featured traditional master singers and K-pop stars. Famed R&B group Sweet Sorrow moved the hearts of visitors with an a cappella version of Arirang.

We realized how beautiful and sad the song was while singing it. Our group is known for the harmony, so we made our version softer and sweeter. I think we must have sung like a hundred times to perfect it.

Traditional Arirang is sometimes sorrowful and sometimes merry. But Sweet Sorrow’s rendition was romantic, mellow, and harmonious. Another hot pop group, Sistar, sang an Arirang performed in the 1926 film “Arirang” directed by Na Wun-kyu.

Adapted into Sistar’s unique singing style, Arirang became an entertaining and uplifting tune for everyone to enjoy. Arirang seemed to have become culturally richer by having Korea’s traditional folk song combined with trendy and global K-pop. Judging from the rave audience response, the imaginative reinvention of Arirang undoubtedly appealed to a wider range of people. Soon we can hope to see Korea’s Arirang registered as a UNESCO intangible cultural heritage and performed all over the world.

KBS World

[Resim: 59416302.jpg]

[Resim: 66614024.jpg]

[Resim: 84141281.jpg]

[Resim: 50315628.jpg]
Cevapla
#19
ji-young park ve esra_kjm'e teşekkür ederiz...Alkis

>>> http://www.facebook.com/pages/korea-fans...2387364063
Cevapla
#20
Korean cuisine

Jae-yook (Kim-Chi) Bo-kum

[Resim: 99455958.jpg]

Jayook bokum, jaeyook kimchi bokum olarakta bilinen bu yemek kimchi ve kırmızı biber salçasıyla marine edilmiş gochujang sosu ile kızartılmış dana etiyle yapılan lezzetli bir Kore yemeğidir.

Jayook bokum'u yaparken dikkat edilmesi gereken ve lezzetine lizzet katan yemeğin adeta anahtarı konumundaki en önemli özelliği gochujang sosudur. Kişilerin ağız tatlarına göre lezzeti arttırmak amacıyla soya sosu ve diğer sos karışımlarıda gochujang ve kırmızı biberin ağırlığını azaltmak için eklenebilir.

Jayook bokum, samgyupsal'da bulunan ince ince dilinmiş dana etlerinin şerit gibi dizilmesiyle hazırlanabilir. Yemeğin yanında genellikle tofu adındaki yanına buğlama ilavesiyle sunulan beyaz pirinçten yapılmış aparatif bulunur. Dana eti ilk önce yüksek ısıda pişirilir, daha sonra ise gochujang, kimchi, soğan, havuç, taze soğan ve diğer isteğe bağlı sebzelerle karıştırılarak kızartılır.

Gevrek bir tadı olup yiyenlerde pastırma tadı bırakmaktadır.

Sosunun Malzemeleri:

1-4 yemek kaşığı gochujang
1-4 çorba kaşığı soya sosu
1 çorba kaşığı sarımsak (kıyılmış)
1 çorba kaşığı susam yağı
1 çorba kaşığı zencefil suyu (ya da tozu)
3 çorba kaşığı şeker
Tadımlık karabiber
1 çorba kaşığı kırmızı pul biber (isteğe bağlı)
1 paket Sert tofu (isteğe bağlı)

Ana Yemeğin Malzemeleri:

20 gram bel ya da karın bölgesinden alınmış dana eti
½ -1 fincan ölçeğinde kimchi
1 soğan
2 yeşil soğan
½ havuç
1 dolmalık biber (isteğe bağlı)
2 jalapeño biber (isteğe bağlı)

Yemeğin Tarifi:

Bir kapa 1-4 yemek kaşığı arasında ne kadar yeteceğini düşünüyorsanız gochujang sosunu ilave ediniz. Soya sosunun da miktarı isteğe bağlı olarak ilave edilir. Örneğin hafif bir tat istiyorsanız: 2 çorba kaşığı soya sosu 2 çorba kaşığı gochujang ilave edilerek 4 çorpa kaşığı sos hazırlanabilir. Tabağın zemin kısmına biber, susam yağı, kıyılmış sarımsak, zencefil suyu veya tozu, şeker ve susam ekleyiniz. İsterseniz bu sosu daha lezzetli yapmak için 2 çorba kaşığı kırmızı pul biber eklenebilir.

Tüm sos malzemeleri karıştırılmış şekilde bir kenara sonra kullanmak üzere konulur.

Karın bölgesinden alınan dana eti yenebilecek şekile getirelerek ince ince kıyılır. Etlerin ne kadar büyük olacağı isteğe bağlıdır. Kıyılmış etler ayırılan sosun içinde güzelce marine edilir. Marine edilmiş et 30 dakika dinlenmek üzere kenara konulur ve sebzeleri hazırlamak için işe konulur.

Ince şeritler halinde soğan ve havuç, çapraz yeşil soğan doğranır. İsteğe bağlı olarak dolmalık biber ve acı biber kullanılır.

Daha sonra büyük bir tava da dana eti yükzek ateşte kızartılır. İyice pişirilmiş dana eti zebze, soslar ve tofu ile birlikte servis edilir


bin_pişman

[Resim: 99455958.jpg]

Jayook bokum also known as jaeyook kimchi bokum, is a delicious Korean dish that consists of marinated calf loin which are stir-fried with kimchi and red chili pepper paste, gochujang. When making jaeyook bokum, gochujang is the key base sauce to this dish which determines the flavor and its level of spiciness. Depending on one's taste, spiciness can be softened by adding more soy sauce and less gochujang and red chili powder to the sauce mix.

Jayook bokum can also be prepared with thinly sliced calf belly strips, much like what's found in samgyupsal. Tofu is a great addition commonly found alongside this dish but it is sometimes eaten with a bowl of steamed, white rice to compliment its spiciness. Calf meat are initially cooked over a medium to high heat and then stirred fried with gochujang, kimchi, onions, carrots, scallions and other optional vegetables.

Some prefer calf to be crispy and bacon-like prior to stir-frying all ingredients together. Jayook bokum is popular as an appetizer while drinking soju but also great and hearty as a meal with rice and many other side dishes.
Recipe Ingredients: Sauce

1-4 tbsp gochujang
1-4 tbsp soy sauce
1 tbsp garlic (minced)
1 tbsp sesame oil
1 tbsp ginger juice (or powder)
3 tbsp sugar
Black ground pepper to taste
1 tbsp red pepper flakes (optional)
1 package of firm tofu (optional)

Recipe Ingredients

20 oz. calf loin or belly
½-1 cup kimchi, bite sized
1 onion
2 stalks green onions
½ carrot
1 bell pepper (optional)
2 jalapeño peppers (optional)

Cooking Directions

In a bowl, add 1-4 tbsps of gochujang depending on how you want your level of spiciness. Make up any difference with 1-4 tbsps of soy sauce. For example, if you prefer a mild taste, add 2 tbsps of gochujang and 2 tbsps of soy sauce but the total combination should not be more than 4 tbsps.
Add sesame oil, minced garlic, ginger juice or powder, sugar and pinch of black ground pepper.
If desired, add 2 tbsps of red pepper flakes to make it spicier.
Mix all ingredients well and put aside for later use.
For calf loins, use a meat tenderizer and lightly beat on meat until they are become very thin. Cut into desired, bite sized pieces thereafter. For calf bellies, cut thin strips into bite size pieces.
Add pork meat to the bowl of sauce that was prepared earlier and thoroughly marinate meat. Optimal time for meat to marinate is 30 minutes -- put aside to prepare vegetables.
Cut onion and carrot into thin strips, and cut green onion diagonally. Bell pepper and jalapeños are optional.
In a large pan, stir-fry pork for about 4-5 minutes in med-high heat.
Add kimchi along with vegetables into mix. Cook until pork is thoroughly cooked.
Place calf and kimchi stirfry in middle of plate and garnish with tofu around the plate.






Seher Seheri'ni çook seviyor ama belki Seher Seheri'ni daha çok seviyordur. xD --- yongseng
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi