09-10-2017, Saat: 19:41
(Son Düzenleme: 09-10-2017, Saat: 19:42, Düzenleyen: ŞeymaCebeci1.)
There's Something I Want To Say: 'I Can Speak'
Söylemek İstediğim Bir Şey Var: ‘Konuşabiliyorum’
![[Resim: WGkkyP.jpg]](https://i.hizliresim.com/WGkkyP.jpg)
‘Konuşabiliyorum’ filmi, sömürü zamanlarında ve II. Dünya Savaşı esnasında Japonya’nın genç kadınların köleliğe zorlanmasını resmi olarak tanıması, özür dilemesi ve kabul etmesi gerektiğini belirten bir karar olan 121 Numaralı Temsil Kararını onaylamak için ABD Temsilciler Meclisi önünde tanıklık eden kadının gerçek hikayesine dayanır. Filmde de anlatıldığı gibi Jan Ruff-O’Hearn ve Okbun adlı iki kurban resmedilmiştir.
By Min Yea-Ji and Lee Hana
Photos = Little Big Pictures
Sömürge zamanları ve II. Dünya Savaşı esnasında bir zamanlar cinsel köleliğin bir kurbanı olan yaşlı bir kadının hikayesini anlatan “Konuşabiliyorum” (아이 캔 스피크) filmi 21 Eylül’de ülke çapında sinemaya sürüldü. O zamandan beri gişede rekor kırdı.
Film, fragmanlarda baş karakterin saklı geçmişini açığa çıkarsa da izleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkartamıyor.
İkinci bölümde, başrol oyuncusu Okbun’ un gençliğinde cinsel köle kurbanı olarak işkence çektiğini öğrendiğimizde açığa çıkan bu olaya şaşırmıyoruz. Aslında, bu noktaya kadar, Okbun, görünürde Seoul sokaklarında kolayca karşılaşabileceğiniz bir türden sıradan bir babaanneyi canlandırmıştır. Eğer herhangi bir özellik varsa o da Okbun’un yerel bölge müdürlüğüne çevresinde fark ettiği çoğu hataya karşı şikayetleri dosyalamakla ünlü olmasıdır.
![[Resim: lbjjDB.jpg]](https://i.hizliresim.com/lbjjDB.jpg)
2014 CJ Kültür Vakfı tarafından düzenlenen bir yarışmada ‘Konuşabiliyorum’ filmi senaryosu ödül kazandı. Resimde yer alan filmin baş karakteri Okbun (sağda) bölge müdürlüğünde tanıştığı bir devlet memuru Minjae’den ilk İngilizce dersini alıyor.
Filmin konusu Okbun’un iyi ingilizce konuşmakta olan son zamanlarda bölge müdürlüğüne transfer olan Minjae ile arkadaş olmasıyla ilerliyor. İngilizce öğrenmeye kararlı olan Okbun mahalle şikayetçisi olarak görevlerini bırakıyor ve bizler onun geçmiş acısının ders alan izleyicileri olurken o yeni bir dilin peşinden gidiyor.
Sonunda, filmin başlığı arkasında yankılanan mesajın farkına varıyoruz. “Konuşabiliyorum” sözcüğü Okbun’un sadece kendini İngilizcede ifade edebilmesini doğrulamamakta aynı zamanda cinsel köle kurbanlarının ayağa kalkma ve savunma seslerini yükseltme yönündeki cesareti ve güçlü iradelerini de simgelemektedir.
Filmin doruk noktası ABD ‘de, gerçek yaşamda pek çok kadının, sömürü zamanlarında ve II. Dünya Savaşı esnasında Japonya’nın genç kadınların köleliğe zorlanmasını resmi olarak tanıması, özür dilemesi ve kabul etmesi gerektiğini belirten bir karar olan 121 Numaralı Temsil Kararını onaylamak için 2007’de Temsilciler Meclisi önünde tanıklık ettiği mahkeme salonunda gelişiyor.
Tıpkı gerçek kurbanlar gibi mahkeme önünde tanıklık eden Lee Yong-su ve rahmetli Kim Gun-Ja da dahil olmak üzere Okbun Temsilciler Meclisiyle cesaretle yüzleşmekte ve Japonya’dan resmen özür dilemektedir.
6 Eylül tahliye öncesinde, film yönetmeni Kim Hyun Seok bir basın konferansı esnasında “Filmin en kurmaca kısmının İngilizce tanıklık eden kadındı. Gerçekte kadın 2007’de mahkeme önünde Korece tanıklık etti” diye ifade etti.
Ancak yönetmen, filmde tanıklık esnasında konuşulan kelimelerin tümünün gerçek olaylara dayandığını vurguladı. “Japon seks kölesi sorunu hala tamamen çözülmedi ve sorunu görmezden gelerek sadece boş bir şekilde durmayı seçen insanların Okbun aracılığıyla en nihayetinde not alacağını ve dikkat edeceğini umuyorum” diye ifade etti.
![[Resim: 6yPmY7.jpg]](https://i.hizliresim.com/6yPmY7.jpg)
Oyuncu Na Moon-hee, Temsilciler Meclisi önünde tanıklık ederken ‘Konuşabiliyorum’ da baş karakter Okbun’u canlandırmaktadır.
Kaynak
Söylemek İstediğim Bir Şey Var: ‘Konuşabiliyorum’
![[Resim: WGkkyP.jpg]](https://i.hizliresim.com/WGkkyP.jpg)
‘Konuşabiliyorum’ filmi, sömürü zamanlarında ve II. Dünya Savaşı esnasında Japonya’nın genç kadınların köleliğe zorlanmasını resmi olarak tanıması, özür dilemesi ve kabul etmesi gerektiğini belirten bir karar olan 121 Numaralı Temsil Kararını onaylamak için ABD Temsilciler Meclisi önünde tanıklık eden kadının gerçek hikayesine dayanır. Filmde de anlatıldığı gibi Jan Ruff-O’Hearn ve Okbun adlı iki kurban resmedilmiştir.
By Min Yea-Ji and Lee Hana
Photos = Little Big Pictures
Sömürge zamanları ve II. Dünya Savaşı esnasında bir zamanlar cinsel köleliğin bir kurbanı olan yaşlı bir kadının hikayesini anlatan “Konuşabiliyorum” (아이 캔 스피크) filmi 21 Eylül’de ülke çapında sinemaya sürüldü. O zamandan beri gişede rekor kırdı.
Film, fragmanlarda baş karakterin saklı geçmişini açığa çıkarsa da izleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkartamıyor.
İkinci bölümde, başrol oyuncusu Okbun’ un gençliğinde cinsel köle kurbanı olarak işkence çektiğini öğrendiğimizde açığa çıkan bu olaya şaşırmıyoruz. Aslında, bu noktaya kadar, Okbun, görünürde Seoul sokaklarında kolayca karşılaşabileceğiniz bir türden sıradan bir babaanneyi canlandırmıştır. Eğer herhangi bir özellik varsa o da Okbun’un yerel bölge müdürlüğüne çevresinde fark ettiği çoğu hataya karşı şikayetleri dosyalamakla ünlü olmasıdır.
![[Resim: lbjjDB.jpg]](https://i.hizliresim.com/lbjjDB.jpg)
2014 CJ Kültür Vakfı tarafından düzenlenen bir yarışmada ‘Konuşabiliyorum’ filmi senaryosu ödül kazandı. Resimde yer alan filmin baş karakteri Okbun (sağda) bölge müdürlüğünde tanıştığı bir devlet memuru Minjae’den ilk İngilizce dersini alıyor.
Filmin konusu Okbun’un iyi ingilizce konuşmakta olan son zamanlarda bölge müdürlüğüne transfer olan Minjae ile arkadaş olmasıyla ilerliyor. İngilizce öğrenmeye kararlı olan Okbun mahalle şikayetçisi olarak görevlerini bırakıyor ve bizler onun geçmiş acısının ders alan izleyicileri olurken o yeni bir dilin peşinden gidiyor.
Sonunda, filmin başlığı arkasında yankılanan mesajın farkına varıyoruz. “Konuşabiliyorum” sözcüğü Okbun’un sadece kendini İngilizcede ifade edebilmesini doğrulamamakta aynı zamanda cinsel köle kurbanlarının ayağa kalkma ve savunma seslerini yükseltme yönündeki cesareti ve güçlü iradelerini de simgelemektedir.
Filmin doruk noktası ABD ‘de, gerçek yaşamda pek çok kadının, sömürü zamanlarında ve II. Dünya Savaşı esnasında Japonya’nın genç kadınların köleliğe zorlanmasını resmi olarak tanıması, özür dilemesi ve kabul etmesi gerektiğini belirten bir karar olan 121 Numaralı Temsil Kararını onaylamak için 2007’de Temsilciler Meclisi önünde tanıklık ettiği mahkeme salonunda gelişiyor.
Tıpkı gerçek kurbanlar gibi mahkeme önünde tanıklık eden Lee Yong-su ve rahmetli Kim Gun-Ja da dahil olmak üzere Okbun Temsilciler Meclisiyle cesaretle yüzleşmekte ve Japonya’dan resmen özür dilemektedir.
6 Eylül tahliye öncesinde, film yönetmeni Kim Hyun Seok bir basın konferansı esnasında “Filmin en kurmaca kısmının İngilizce tanıklık eden kadındı. Gerçekte kadın 2007’de mahkeme önünde Korece tanıklık etti” diye ifade etti.
Ancak yönetmen, filmde tanıklık esnasında konuşulan kelimelerin tümünün gerçek olaylara dayandığını vurguladı. “Japon seks kölesi sorunu hala tamamen çözülmedi ve sorunu görmezden gelerek sadece boş bir şekilde durmayı seçen insanların Okbun aracılığıyla en nihayetinde not alacağını ve dikkat edeceğini umuyorum” diye ifade etti.
![[Resim: 6yPmY7.jpg]](https://i.hizliresim.com/6yPmY7.jpg)
Oyuncu Na Moon-hee, Temsilciler Meclisi önünde tanıklık ederken ‘Konuşabiliyorum’ da baş karakter Okbun’u canlandırmaktadır.
Kaynak