Siyasi Iliskiler Ile Ilgili Haberler (Arsiv)

[Mashimaro]

Tesekkürler Hilmi,güzel bir haber...

[sunshine]

Tesekkürler haber için.

[Choi Sujong]

tesekkürler...

[kıday baksı]

Kuzey Ve Güney Kore Arasinda Ikili Iliskileri Gelistirmeyi Amaçlayan Yeni Anlasmalar Imzalandi. Seul'de Üç Gün Süren Zirvenin Ardindan Iki Ülkenin Basbakanlari, 11 Aralik Tarihinden Itibaren Iki Kore Arasinda Düzenli Yük Treni Seferleri Baslamasi Karari Aldi. Tren Hatti, Kuzey Kore'nin Kaesong Endüstri Bölgesini Güney Kore'nin Sanayi Merkezlerine Baglayacak. Taraflar Ortak Balikçilik Bölgesi Kurulmasi Konusunda Da Anlasti. Ayrica Güney Kore'nin, Kuzey'de Yeni Tersaneler Insa Edecegi , Kara Ve Demiryollarini Onaracagi Açiklandi. Güney Kore Devlet Baskani Roh Moo Hyun, Kuzey Kore Heyetine Esitlik Temeline Dayali Ekonomik Iliskilerin , Birlesme Hedefine Katkida Bulunacagini Söyledi.
(17.11.2007)

[gözlem]

tesekkürler Hilmi ben de resim ekleyeyim o zaman bu haber ile ilgili

[sunshine]

Ikinize de tesekkürler.Tamamlamissiniz haberi

[Jang-Bo-Go]

Güney Kore'de istifa zinciri

Güney Kore ulusal istihbarat teskilatinin baskani Kim Seung-gyu, Kuzey Kore'nin nükleer denemesi karsisinda duyulan öfke nedeniyle istifa etmeye hazir oldugunu söyledi.

kez bir nükleer deneme yaptigini açiklamasi, tüm dünyada büyük yanki bulmus, bölgenin istikrarsizlasmasi kaygilari artmisti.

Gelismeler üzerine Güney Kore savunma ve birlesme bakanlari da istifa edebileceklerini bildirmisti.

Güney Kore Devlet Baskani istifalari kabul edip etmeyecegini henüz degerlendirme asamasinda oldugunu belirtiyor.

Devlet Baskani Roh Moo-hyun da Pyongyang yönetimi ile sorunlara diyalog yoluyla çözüm bulunmasini destekliyordu.

Ulusal istihbarat teskilatindan yapilan açiklamada, Kim'in istifasinin Devlet Baskani'na güvenlik ve dis politika alaninda bütünüyle yeni bir ekiple yola devam etme imkani verecegi savunuldu.

Halihazirda Disisleri Bakani olan Ban Ki-Moon BM Genel Sekreterligi görevini üstlenecegi için yerine yeni bir isim belirlenmesi gerekiyor.

Geçen hafta yayimlanan bir anket, Güney Korelilerin yüzde 73'ünün, Pyongyang ile diyalog siyasetinin gözden geçirilmesini, yüzde 15'inin ekonomik baglarin kesilmesini, yüzde 10'unun da durumun devamini istedigini göstermisti.

Seul'de dis politikanin gelecegi tartisilirken, Ban Ki Moon da Kuzey Kore'nin yaptigi nükleer deneme üzerinde görüsmeler yapmak üzere Çin'e gidiyor.

Ban Ki Moon'un Pekin'de Cumhurbaskani Hu Jintao ve bir dizi üst düzey yetkiliyle görüsmesi bekleniyor.

Yetkililer, BM'nin nükleer denemeyi takiben Kuzey Kore'ye aldigi yaptirim kararinin nasil uygulanacagina dair ayrintilari tartisacak.

Çin, çok kati bir tecridin Kuzey Kore ekonomisini çökertmesinden ve bölgede daha istikrarsiz ve göçlerin yasanabilecegi bir dönem baslamasindan endise duydugunu belirtiyor.

Güney Koreli bakan, krizin yatistirilmasinda etkin bir rol oynamak istedigini söylemis ve Ocak ayinda Kofi Annan'dan genel sekreterlik görevini devralmasindan sonra özel bir Kuzey Kore temsilcisi atayacagini belirtmisti.

:fighting29:

[Jang-Bo-Go]

[Jang-Bo-Go]

Çin-Güney Kore Diplomatik Iliskilerinin Kurulmasinin 15. Yildönümü







Çin ve Güney Kore ikili diplomatik iliskilerin kurulmasinin 15. yildönümünü kutluyor. Bu amaçla Çin Cumhurbaskani Wen Jiabao 10 Nisan 2007 tarihinde iki günlük resmi bir ziyaret için Seul’e geldi. Bu ziyaret Çin’den Güney Kore’ye basbakan düzeyinde alti yildan bu yana gerçeklesen ilk ziyaret olmasi dolayisiyla da önem tasimakta. Çin Basbakani Wen Jiabao’nin Güney Kore Cumhurbaskani Roh Moo-hyun ile gerçeklestirdigi zirve toplantisi sirasinda Kore-Çin iliskilerinin gelistirilmesi, Kuzey Kore nükleer silah programina barisçil bir çözüm bulunmasi, Kuzeydogu Asya’da bölgesel isbirliginin gelistirilmesi ile uluslararasi bazi sorunlar ele alindi.

Iki ülke arasinda diplomatik iliski kurulmasindan bu yana Seul ve Pekin siyasi ve ekonomik iliskilerini oldukça hizli bir sekilde gelistirdikleri gibi, pek çok bölgesel ve uluslararasi konuda benzer yaklasim benimseme noktasina gelmistir. 1991 öncesinde Çin’in Kuzey Kore’nin en büyük müttefiki oldugu düsünülürse, mevcut durum ikili iliskilerde çok büyük bir mesafe alindigini göstermektedir. 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasindan hemen sonra Pekin yönetimi, Kuzey Kore’yi desteklemek için Kore Savasi’na “Çinli gönüllüler” göndermisti. Daha sonraki Soguk Savas dengelerinde Kuzeydogu Asya bölgesinde iki düsman üçlü ortaya çikmisti. Kuzeyde Kuzey Kore-Çin-Sovyetler Birligi’nden olusan komünist üçlü ile güneyde Güney Kore-ABD-Japonya’dan olusan kapitalist baska bir üçlü.

1990’larin hemen basinda Soguk Savas’in sona ermesiyle birlikte bölgedeki bu kutuplasma da ortadan kalkmistir. Bu süreçte Pyongyang’in eski müttefikleri Pekin ve Moskova ekonomik saiklerin de etkisiyle Seul ile iliskilerini gelistirmeye baslamislardir. Bölge dengelerinin degismesinden en fazla kaybeden ülke ise Kuzey Kore olmustur. Eski müttefiki Sovyetler Birligi’nin henüz dagilmadan bile Bati ülkeleriyle birlikte Güney Kore ile yakinlasmaya baslamistir. Benzer politikayi komünist rejimi degistirmemesine ragmen Pekin de takip etmis ve Seul ile yakinlasmaya baslamistir. Son dönemde Pekin yönetiminin Kore Yarimadasi’na yönelik politikasi su sekilde özetlenebilir: Eger iki Kore bilesecekse bile bu kesinlikle barisçi yollardan olmali, bununla birlikte bu birlesme sekli Alman birlesmesi gibi bir tarafin diger tarafi ilhak etmesi (Güney Kore’nin Kuzey Kore’yi ilhak etmesi kastediliyor) gibi bir sonuç dogurmamali. Tercihen Birlesik Kore, Çin ile müttefik olmali ya da en azindan tarafsiz bir ülke olmali. Birlesik Kore kesinlikle ABD veya Japonya’nin nüfuzu altinda bir ülke olmamali. Güney Kore’deki Amerikan askeri üsleri birlesmeden sonra derhal tahliye edilmeli. Pekin’e göre bu sartlar altinda birlesme gerçeklesmiyorsa mevcut statüko devam etmelidir. Çin, Kuzey Kore’nin varliginin devam etmesini istemekle birlikte, Pyongyang’in müsrif bir evlat gibi kendisini Soguk Savas dönemindeki gibi sömürmesini istememektedir. Malum Soguk Savas döneminde Kuzey Kore, Sovyetler Birligi ve Çin’i birbirlerine karsi kullanarak ya hibe yardimi almis ya da bolca batik kredi kullanmisti. Bu yüzden Çin ve Rusya 1990’li yillardan itibaren Kuzey Kore’ye karsi oldukça cimri davranmaktadirlar. Çin, Güney Kore ile iliskilerini gelistirmek suretiyle, Kore sorununa iliskin kendi politikasinin genel kabul görmesini saglamaya çalismaktadir.

Çin genel anlamda Kore Yarimadasi’nin nükleer silahlardan arindirilmasini savunmakta ve bu yönüyle Kuzey Kore’nin nükleer silah programina karsi çikmaktadir. Elinde yeterince “mesru” nükleer silahi bulunan Çin’in bu anlamada güvenlik açisindan Kuzey Kore’nin nükleer silahina ihtiyaci yoktur. Üstelik Kuzey Kore’nin nükleer silah programi ABD’nin Kore Yarimadasi’nda tek tarafli bir askeri müdahalesini kiskirtmaktadir. Bu noktada Çin ve Güney Kore’nin politikalari birbirleriyle uyusmaktadir. Seul ve Pekin, Pyongyang’in nükleer silah sahibi olmasina sicak bakmamakla birlikte, bu sorunun kesinlikle barisçil bir yöntemle çözülmesi konusunda hemfikir durumdalar. Bunda Güney Kore ve Çin’in uzun kara sinirlari dolayisiyla Kuzey Kore’de çikabilecek bir krizden en fazla etkilenecek ülkeler olmasinin payi büyük. Kuzey Kore’de çikabilecek herhangi bir istikrarsizlik hem Güney Kore hem de Çin sirina milyonlarca Kuzey Korelinin yigilmasi anlamini tasimakta. Zaten sayilari giderek artan Kuzey Koreli mültecilerle Pekin yönetiminin basi yeterince dertte. Bu açidan Roh-Wen zirvesinde Kuzey Kore nükleer sorunu ile ilgili toplanan Altili Müzakerelerdeki (Kuzey Kore-Güney Kore-ABD-Çin-Japonya-Rusya) tikanikligin bir an önce nasil asilabilecegi de ele alindi.

Çin’le gelisen ikili iliskilerden Güney Kore’nin kazanci ise, bölge sorunlarinda daha belirleyici bir konuma gelmek olacaktir. Seul yönetimi müttefiki Vasington ile Kore sorununa iliskin çikarlarinin bire bir örtüsmedigini geçen yarim asirlik süre içerisinde yeterince anlamis durumdadir. Japonya-Güney Kore iliskileri ise siyasi açidan 1945 öncesinden gelen güven bunalimini halen asabilmis degildir. Bu yönüyle Seul’ün bölgede gelistirebilecegi çok yönlü diplomasisi kendisinin manevra alanini genisletecektir. Bu yönüyle ABD, Japonya, Çin ve Rusya gibi büyük güçlerle gelistirecegi dinamik iliskiler, Güney Kore’nin tek bir güce olan bagimligini azaltacagi gibi, Kore sorununda kendisine daha fazla söz söyleme hakki taniyacaktir. Bu yönüyle Güney Kore bölgesel güç statüsünden ekonomik kapasitesini de kullanarak yari-küresel bir güç statüsüne ulasmaya çalismaktadir.

Dünyanin en büyük ekonomilerine sahip hale gelen iki komsu ülkenin iktisadi anlamda da birbirlerinden kazanacaklari çok sey vardir. Bu da Pekin-Seul iliskilerinin gelismesinin itici gücünü olusturmaktadir. Zaten 15 yil içerisinde Güney Kore ve Çin birbirlerinin en önemli ticari ortaklari haline gelmislerdir. Sadece 2006 yilinda Çin ve Güney Kore arasinda gerçeklesen ticaret 130 milyar dolari bulmakta. Hedef ise diplomatik iliskilerin kurulusunun 20. yili olan 2012’de 200 milyar dolari yakalamak. Bununla birlikte Çin ve Güney Kore arasinda Dogrudan Ticaret Antlasmasi imzalanmasi konusunda henüz tam bir mutabakata varilabilmis degil. Bu konuda Çin tarafi oldukça istekli gözükmekle beraber, Güney Kore ancak Avrupa Birligi ile yürütülen müzakerelerin sonuçlanmasindan sonra Çin ve Japonya ile Serbest Ticaret Antlasmalari yapmayi düsünüyor.

Netice itibariyla ifade etmek gerekirse, günümüzde Çin-Güney Kore ikili iliskilerinde siyasi ve ekonomik açilardan kat edilen mesafe, bölgesel hatta uluslararasi bir etki yapabilecek bir kapasiteye ulasmis bulunuyor. Son ziyareti bir de bu açidan degerlendirmek gerekiyor.

[kıday baksı]

GÜNEY Kore’de parlemento, Samsung’da herhangi bir yolsuzluk olup olmadigi konusunda yapilacak arastirmanin önünü açti. Güney Kore’deki bu karar Samsung’un eski bir yöneticisinin sirkette polise ve bazi politikacilara rüsvet verildigini açiklamasinin hemen ardindan geldi. Samsung, bu iddialari yalanliyor. Iddialar sirketin sadece verdigi rüsvetler için kullandigi bir örütülü ödenegin oldugunu da içeriyor. Güney Kore’de otoriteler bundan önce de çok sayida sirket üzerinde sorusturma gerçeklestirmisti. Ulusal Meclis, Samsung’a geçen cuma günü bir kanun tasarisi göndererek sorusturmaya dair bilgi verdi. Inceleme firmanin 2002 baskanlik seçimleri sirasinda da rüsvet verip vermedigi arastirmasini içeriyor.
(25.11.2007)