Yorumları: 3,864
Konuları: 162
Kayıt Tarihi: 05-12-2008
Teşekkür Puanı:
442
03-12-2011, Saat: 5:19
(Son Düzenleme: 18-06-2012, Saat: 15:15, Düzenleyen: Bumie ^^ Esma.)
Park Shi Hoo: Marie Claire Söyleşisi / Park Shi Hoo: Marie Claire Interview
Marie Claire - Kasım 2011
![[Resim: 53517166.jpg]](http://img854.imageshack.us/img854/6693/53517166.jpg)
Bir yolculuğun esas anlamda keyfine varabilen, sadece hareket halinde olandan çok ağır ağır ilerleyip; her anın tadını yürekten hissetmeyi bilendir. Park Shi Hoo'ya göre yolculuk yapmak ile oyunculuğun bazı benzerlikleri var. İş arasındaki boş zamanda yolculuk yaptıktan sonra son durak yine film seti oluyor.
***
On a journey, rather than be a conqueror on the move, the victor is really the one who walks slowly and savors every moment with his heart. To Park Si Hoo, traveling and acting have similarities. Traveling in a leisurely manner between work and work, the destination this time is a movie.
![[Resim: 32681680.jpg]](http://img163.imageshack.us/img163/6404/32681680.jpg)
Yolcu - Park Shi Hoo
Park Shi Hoo, ciddi anlamda beğeni toplayan "The Princess' Man" dizisi ile yeni projesi "I'm a Killer" filmi arasında yakaladığı boşlukta bir yolculuğa çıktı. "Yolculuk yapmayı her zaman sevmişimdir. Geçen yıl, Amerika'da 1,5 ay kaldım. Arkadaşlarımı ziyaret etmek için New York ve Las Vegas'a gittim. Hiç planlamadan; bir gece valizimi topladım ve ertesi sabah yola çıktım."
Park Shi Hoo'nun Twitter hesabına yüklediği, evine ait fotoğrafları gördüm. İnsanin hiç dışarı çıkmak istemeyeceği şekilde çok güzel döşenmiş bir evdi.
"Çoğu zamanımı evde geçirecekmişim gibi hissettiğimden (düşündüğümden), evimin dizaynı, döşenmesi konusunda oldukça titiz davranmaya çalışıyorum. Evimde pratik yapıyorum, banyomu evde yapıyorum... Özellikle çoğu zamanımı evde filim izleyerek harcıyorum. İleride, hoş manzaralı ve sakin bir yer bulup; orada, açık hava jakuzisi olan bir ev yaptırmak istiyorum. Böylece, vücuduma düşen kar taneleri ile kendimden geçebilirim. Sizce de romantik olmaz mı? (Gülüyor)"
Bu benim, Park Shi Hoo ile 3. röportajım. Belki kendisi hatırlamıyordur; Kendisi ile ilk kez "The Perfect Neighbor", "Iljimae" ve "Family Honor" projelerini bitirdiği zaman görüşmüştük. Bahsini ettiğim bu 3 dizi de büyük başarılar elde etmiş ve Park Shi Hoo da oldukça faal bir dönem geçirmişti. Kendisi ile 2. görüşmemiz ise başarı zincirine yenilerini ekleyen "Prosecutor Princess" ve "Queen of Reversals" adlı yapımlardan sonra olmuştu. Bu yapımların ardından Park Shi Hoo, "Akla Zarar" ve "Etkilenesi Erkek" gibi takma isimler alarak halkın gözünde bir yıldız mertebesine ulaşmıştı. Kendisi, tüm bayanlar tarafından sevilen bir prens gibi adeta... Masallardaki, o her yönden kusursuz olan prensler gibi değil belki; ama gerçek hayattaki bir prens gibi sahip olduğu eksiklikler ve kusurlar ile karşısındakilerde anaç duygular uyandırıyor ve karşısındakileri, kendisini kucaklamaya meylettiriyor.
Park Shi Hoo bazen, su çizgi romanlardaki kahramanlara benziyor. Evvelâ, karsısındakinde sevgi uyandıracak ve karşısındakini rahatlatacak bir gülümsemeye sahip. Gerek erkek gibi dayanıklı kadınlar olsun; gerekse alaycı erkeklerden hoşlanan kadınlar olsun; hiç kimse gülümseyen bir yakışıklıya dayanamaz. Park Shi Hoo'nun gülümsemesi, TV ekranlarında farklı etkiler meydana getiriyor. Mutlu olduğunda; bir kadına aşık olduğunda; kalbindeki acıyı gizlemeye çalıştığında; hayal kırıklığına uğradığında... Farklı şekillerde gülümsüyor ve bu, 100 repliğe değer bir etki doğuruyor. Park Shi Hoo'nun gerçek kişiliğine en yakın karakter, "Prosecutor Princess" dizisinde canlandırdığı Seo In Woo karakteri... Biraz toy, biraz samimiyetsiz; ama kesinlikle bu 2. nesil zengin adama karşı nefret besleyemezsiniz. (Gerçi kendisinin zenginliği, üvey babasından gelmekteydi...) En çok tartışılan sahne, o öpücük sahnesiydi. 100'den fazla da izlense, hala kadınların yüreklerini çarptırmaya yeten bir sahne... Park Shi Hoo'nun görünüşü, kadınların romantizm fantezilerini tam anlamıyla tatmin edecek türden. (Yazar: Çok yakın bayan arkadaşlarımdan biri telefonunda, eşinin kartvizit teması olarak Park Shi Hoo'nun fotoğrafını koymuş. Eşi aradığında, ekranda Park Shi Hoo'nun fotoğrafı çıkıyor. Kocasının bu duruma sinirlenmesi gerekir tabii ama romantik duyguları sürdürmek adına bazen gerçeklikten kaçmak en iyisi.)
Bu, bir oyuncu için övgü müdür bilmem ama ben, Park Shi Hoo'nun o "prens" tatlılığını hissedemiyorum. Öte yandan, sakinliğine ve inceliğine diyecek sözüm yok. Harikulade bir yüzü var. Her bakışınızda farklı bir şeyler görüyor ve farklı hissediyorsunuz. Sevdiği kadının karşısında şımarık bir serseri gibi davrandığı zaman tıpkı yaramaz bir çocuğa benziyor. Düşmanıyla karşı karşıya gelince, tüylerinizi ürperten kötü bir adama dönüşüveriyor. Ama bazense, kibar kapı komşumuz olarak çıkıveriyor karşımıza. Oyuncu Park Shi Hoo'nun sahip olduğu en büyük silahları, kusursuz ve sağlam oyunculuğunun yani sıra; soğukkanlı duruşu ve hassas nitelikleridir. Park Shi Hoo, hangi rolde oynarsa oynasın o rolü, özel ve sağlam duygularla yansıtabilen yetenekli bir oyuncudur.
***
Traveler – Park Si Hoo
Park Si Hoo has gone traveling. In the short space of time between the critically-acclaimed “The Princess’s Man” and his next work the movie “I’m a killer”, he has left to go traveling. “I’ve always loved traveling. Last year I spent one and a half months in the U.S.A. I went to New York and Las Vegas to see friends who live there. One night I just packed my bags and left the next morning, no prior planning at all.”
I’ve seen PSH’s photos of his home on Twitter (just happened upon them, honestly.) It’s the kind of well-furnished place that makes you never want to leave home. “Because I feel I’ll spend a lot of time at home, I’ve always placed great emphasis on furnishing and design at home. I work out at home; I take a bath at home … also I spend a lot of time at home watching movies. Next time I’d like to find a quiet location with a good view and build a house with an outdoor jacuzzi, so I can soak there with snowflakes falling on my body. Wouldn’t that be romantic? (Laugh)”
This is the third time I’m interviewing PSH. He probably doesn’t remember, but the first time we saw each other was after he finished “How to meet a perfect neighbor”, “Iljimie”, and “Family Honor”. All three dramas were great successes and PSH became very active. The second time PSH continued his string of successes with “Prosecutor Princess” and “Queen of Reversals” and established his star-status in the public eye, while creating all those nicknames like “Seo Defense sickness” and “Wanna seduce male”. He is like a prince who is beloved of all females. Although he is not like the Prince in fairy tales who is perfect in all respects, it is precisely his inadequacies and his imperfections that stimulate maternal feelings and make one want to hug him, just like a prince in real life.
PSH is sometimes like the innocent protagonist in those romantic comics. First, he has a smile that can stimulate maternal instincts and make one feel comfortable. Whether women like rugged males or are attracted to cynical men, nobody can resist a good-looking man with a smile. On the TV screen PSH’s smile can create different effects. When he is happy, when he is loving a woman, when he wants to hide the pain in his heart, when he fails in frustration … he smiles, different degrees of smile, and this is more effective than 100 lines. The one character who is closest to PSH himself is Seo In Woo in “Prosecutor Princess”. A little naive, a bit hypocritical, but you just can’t detest this second-generation chaebal.* [*ED: SIW is not a second-generation chaebol although his adopted father is rich.] The most discussed scene is that kiss. Even after watching it 100+ times, it still makes women’s hearts beat faster. PSH’s looks fully satisfies female romantic fantasies. (Writer: A certain married girlfriend of mine has set PSH’s photo as her husband’s ringtone on her cell phone. Her husband would be angry, but to maintain romantic feelings, occasionally one has to escape from reality.)
I don’t know whether this is praise for an actor, but I can’t feel PSH’s “prince” sweetness. On the other hand, I feel his calm and refinement. He has a wonderful face. It is different every time you look at it, and it feels differently too. When he behaves like a spoiled brat in front of the woman he loves, he is like a naughty kid. When he is confronting his enemy, he looks like the devil which makes your skin crawl. But sometimes he is just like the polite boy-next-door. Actor PSH’s weapons are his cool looks and delicate features, as well as his precise and robust acting. PSH is regarded as an actor who, no matter what role he is playing, will convey that special and solid feeling.
Yorumları: 3,864
Konuları: 162
Kayıt Tarihi: 05-12-2008
Teşekkür Puanı:
442
03-12-2011, Saat: 5:23
(Son Düzenleme: 18-06-2012, Saat: 15:24, Düzenleyen: Bumie ^^ Esma.)
![[Resim: 47967634.jpg]](http://img829.imageshack.us/img829/2619/47967634.jpg)
En son yayınlanan "The Princess' Man" dizisinde canlandırdığı Kim Seung Yoo, gerçekten çok yakışıklı bir karakterdi. Sevdiği kadının yanında romantik olması; acı ile öfkeyi birbirinden ayırt etmesi; gözlerindeki kararlı derin bakışları... Her şeyiyle başlı başına karizma bir erkek profili oluşturmuştu. Asil bir karizmaya sahip bir karakteri canlandırmasının yani sıra, bu proje sayesinde oyunculuğunun herkes tarafından fark edilmesi nedeniyle bu rol, Park Shi Hoo için çok özel. Kim Seung Yoo ile Lee Se Ryung arasındaki ask hikayesine kıyasla, kişisel olarak Kim Seung Yoo rolü, çevresindeki diğer karakterleri etkileyen esas güç olarak bir tarih oluşturuyor. "Genelde, projede belirtilen rolün sınırları içinde kalmaktan hoşlanmam. Setteki ortamı hissetmek; oynayacağım karakteri daha ilginç hale getirmek adına geliştirip değiştirmek daha çok hoşuma gidiyor. "The Princess' Man" dizisindeki rolüm, birinci ve ikinci yarıda farklı karakterleri içeriyordu. Dizinin ilk yarısında Kim Seung Yoo, romantik, sevimli ve hassas bir karaktere sahipti. Dizi ilerleyen bölümlerinde Kim Seung Yoo, tüm kayıplarına rağmen zorluklar içinde hayatta kalma mücadelesi vermeye çalışıyor. Bu nedenle, bu proje süresince çift karakterli bir rol sergileme fırsatı buldum."
"Oyuncu olmak harika bir şey." diyor Park Shi Hoo ve ekliyor: "Her zaman bunun, yapmak istediğiniz şeyi yapabilme fırsatı olduğunu düşünmüşümdür. Ama bence, fırsatlar o kadar da kolay gelmiyor." Öyle görünüyor ki Park Shi Hoo, oldukça değerli TV yapımlarında çok fazla zorlanmadan başrolleri oynadı ve oyunculuk kariyerine sağlam temeller attı. Fakat aslında Park Shi Hoo, uzun zaman önce hala tanınmayan oyunculardan biri idi. Küçükken babası sık sık onu sinemaya götürürmüş. Bu yüzden -doğal olarak- hep oyuncu olmayı hayal etmiş. İlk kez kameralar karşısına "Delightful Girl Choon Hyung (2005)" ile geçmiş olsa da aslında, oyunculuğa üniversitedeyken başlamıştı. 20'li yaşlarını sürekli başarısızlıkla sonuçlanan seçmelere girerek geçirdi; ama hiçbir zaman, başarı umudunu yitirmedi. Bu çok ilginç... "Şimdi geçmişi düşününce, o zamanlar gelecek umutsuz olsa da ve hiç şansım olmasa da, hala başaracağıma inanıyordum. Bu yüzden, o günler benim için çok da karanlık, üzücü günler değil." Bu olumlu yönde kendine güven, hala oyuncuda bulunmakta. Oyunculuk yaparken, asla yaptığı işin zor olduğunu düşünmüyor; her zaman kendi tercihlerine güveniyor. Bir oyuncu olarak hayatında hakkında şüpheleri olsaydı gibi olumsuz sorular sorulduğunda "Sorun olmaz!" diye cevap veriyor. Bugün geldiği noktaya gelirken neden bu kadar yavaş davrandığını; bir hata yapıp yapmadığını sorduğumuzda, seçimlerinin sonuna kadar arkasında olduğunu ve gelecek konusunda da endişelenmediğini belirtiyor. "İlk oyuncu olmak istediğim zamandan bugüne hiçbir şey değişmedi. Asıl sorun bu... Değişmesi gereken değişir; ama gerçekten, hiç değişiklik olmadı. Sürekli olumlu ve mutluluk verici şeyler için çabalayan bir kişiliğim var. Oyunculuk yaparken, ayrıca insanları mutlu eden şeyleri de düşünüyorum. Her zaman, beni mutlu edecek şeylerin arayışındayım." Oyuncu, ayrıca su sözleri de vurguluyor: "Gelecekte her şey yolunda gidecek."
Kendisine, neden şu an sadece filmlerle ilgilendiğini sorduğumuzda, özel bir nedeninin olmadığını söylüyor. Güzel bir dizi teklifi gelince, elbette rol alacağını belirtiyor. Şu günlerde senaryosunu beğendiği bir film olan "I'm a Killer" filmi ile meşgul. Filmin yönetmenliği, "Action Boys" isimli filmin de yönetmeni Jung Byung Gil tarafından yapılıyor ve Park Shi Hoo'ya bu filmde, Jung Jae Young ve Kim Young Ae gibi usta isimler eşlik ediyor. Filmde Park Shi Hoo, bir dedektif (Jung Jae Young) tarafından kovalanan bir katili canlandırıyor. Bunun dışında, önümüzdeki yıl vizyona girecek olan filmle ilgili tüm detaylar şu an için gizleniyor. "Senaryoyu okudum ve çok ilginç buldum. Aksiyon ve gerilim filmlerini hep sevmişimdir; en azından bir kere de olsa katil rolünü canlandırmalıyım. (Gülüyor) "The Princess' Man dizisinde, dağlarda at sırtında dörtnala gitmiştim; bu filimde ise araba ile saatte 120km hızla gideceğim. Henüz kendimi tam anlamıyla "The Princess' Man" dizisindeki rolümden soyutlayamamış olsam da film yapımı çok ilgimi çekti. Televizyon yapımlarına kıyasla film çekmek, öyle çok acele edilmesi gereken bir iş değil. Hem, güzel manzaralı yerlere gidiyoruz... Yönetmen, tutkulu ve azimli biri. Çok şey öğreniyorum ve mutluyum."
Park Shi Hoo'nun canlandıracağı kötü karakteri sabırsızlıkla bekliyorum. Düşünüyorum da; ona bu karakter gerçekten uyar. Bilhassa iş arasında bulduğu bos vakitlerde yolculuk yapan ve bir oyuncunun, işi ve geleceğinin değerini bilmesi gerektiğine inanan bu yolcunun, sonraki adımını merakla bekliyorum. İşini ciddiyetle yapan biri; işini zevk alarak yapan birine karşı asla galip gelemez - bu eski bir atasözüdür. Bu arada, acaba gerçekten kendisinin dediği gibi mi olacak? Gelecekte her şey Park Shi Hoo için yolunda mı gidecek? Bekleyip görelim. Ne olursa olsun, onunla bu iyimser yolculuğunda birlikte olmaktan biz de çok mutluluk duyacağız.
***
Kim Seung Yoo in “The Princess’s Man” which recently finished broadcasting is really a handsome fellow. No longer romantic in front of the woman he loves, distinguishing between pain and anger, that decisive and deep look in his eyes — all make him a very handsome man. This role is special to Park Si Hoo — apart from being a man with aristocratic charisma, actor PSH’s acting has been recognized through this work. Compared to the love story between Kim Seung Yoo and Lee Se Ryung, the role of Kim Seung Yoo’s personal story creates history which affects the other characters around him, definitely making him a pivotal force. “I usually don’t like to stay within the framework of a role defined in the project. I like to feel the atmosphere on set, to let the character develop and change which is more interesting. My role in ‘The Princess’s Man’ is like two different characters in the first and second halves. In the first half, KSY is romantic, sweet, and tender. As the drama progresses, he is trying hard to stay alive at all costs. So in this one work I can present a multi-faceted personailty.”
“It is wonderful to be an actor”, said PSH. “I’ve always felt it’s very fortunate to be able to do what you want to do. But to me opportunities do not come easily.” It seems like he became the lead actor of heavyweight TV series without too much difficulty, and it looks like he has established a solid foundation for his acting career, but actually PSH is one of those actors who has been an unknown for a long time. When he was little, his father often brought him to the movies, so he naturally dreamt of being an actor. Although he first appeared in a cameo in “Delightful Girl Choon Hyung” (2005), actually he started acting on stage in university. He spent his 20s on repeated failed auditions, but he always felt he would succeed. This is very interesting. “Now thinking back, at that time although the future was bleak and there was no opportunity, I was still convinced I would succeed. So to me that time was not a dismal memory.” This kind of positive self-confidence is still with him now. When he is acting, he never feels it is hard work; he always believes in his own choices. When asked if he has ever had doubts about his life as an actor and other such negative queries, PSH’s answer is often “No problem!” When asked why he seemed so slow [in getting to where he is today], whether he made a wrong choice or took a detour, he thinks once he has confirmed his choice and also if he can enjoy the present, then there is no problem. “From the time when I first wanted to be an actor up to now, there has been no change. This is the problem. What should change will change, but there is really no change. My personality is such that I want to go for positive and happy things. When acting I also like those parts that make people happy. I’m always looking for things that will make me happy.” He also emphasizes that “everything will go smoothly in the future.”
So when I ask him why he is only now going into films, to PSH there is no special reason. When he comes across a good drama, he’ll act in it. Now he has encountered a script that he likes, so he’ll go into film. PSH is now on the set of “I’m a killer”. This is the work of Director Jung Byung Gil whose previous work was “Action Boys”, and PSH’s co-stars are heavyweight actors Jung Jae Young and Kim Young Ae. PSH plays the killer and JJY the detective who is pursuing him. Apart from these, all details about this movie which will be released next year are veiled. “I read the script and found it very interesting. I’ve always liked action thrillers, must try playing a killer at least once (Laugh). In ‘The Princess’s Man’ I was galloping on a horse in the mountains; in this movie I am speeding in a car at 120km per hour. Although I have not yet totally disengaged myself from my role in ‘The Princess’s Man’, I find film production very interesting. Compared to TV production, filming is not so rushed, and also we’re in places with good scenery … The Director is a single-minded man of passion. I’ve learned a lot and am very happy.”
I’m looking forward to PSH playing a deranged person. Think about it — suits him. I’m particularly looking forward to the next step of this traveler, traveling in a leisurely manner between work and work, believing an actor must find enjoyment in work, enjoying the present. Someone who works seriously can’t win over someone who enjoys doing it — this is a famous old saying. Also, will it really be like what he said — that everything will go smoothly for PSH in the future? Let’s wait and see. No matter what, going along with him on his optimistic journey, we’ll also become happy.
![[Resim: 61903602.jpg]](http://img24.imageshack.us/img24/5886/61903602.jpg)
![[Resim: 70192995.jpg]](http://img268.imageshack.us/img268/2092/70192995.jpg)
Çevirisi bana (sark_gunesi) aittir. Emek hırsızlığı yapıp çalmayınız ya da izinsiz kullanmayınız!!!
Yorumları: 478
Konuları: 3
Kayıt Tarihi: 09-09-2008
Teşekkür Puanı:
43
Çeviri için tesekkürler canim.. Emeklerine saglik..
Yorumları: 55
Konuları: 0
Kayıt Tarihi: 22-03-2010
Teşekkür Puanı:
5
çok güzel bir çeviri olmus sark-günesi sayfamda kullanabilirmiyim.lütfen.park shi hoo'nun röportajlarin topluyordum,bende çevirmek için. ama çevrilmis olanlari çevirmem diye düsündüm
Yorumları: 3,759
Konuları: 2
Kayıt Tarihi: 21-04-2010
Teşekkür Puanı:
264
Kalpten gidebilirim.  Çok yakisikli Seo byeon.♥,♥
Prosecutor 왕 ~
U mean everything to me my lover ♥
♥
~ JYJ-In Heaven albümüm!!!!! ~ ^^
|