Origins of the Korean Nation
Kore Milletinin Kökenleri
Aşağı yukarı Britanya boyutlarında, küçük bir ülke olan Kore; Asya kıtasının kuzeydoğu köşesinden güneye doğru uzanan yarımada üzerinde yer alır. Halkının, 7. yüzyıldan II. Dünya Savaşı sonunda ABD ve Sovyetler Birliği tarafından bölündüğü 1945 yılına dek tek bir millet olarak geliştiği eski bir ülkedir. II. Dünya Savaşının ardından gelen soğuk savaş; biri kuzeyde Demokratik Kore Halk Cumhuriyeti (DPRK) ve biri de güneyde Kore Cumhuriyeti olarak (ROK) bilinen iki Kore hükümeti meydana getirmiştir. İki Kore devleti 1950 ve 1953 yılları arasında çok sert bir savaş yaşamış ve 1971'de iki hükümetin birbirleriyle iletişim kurmaya başlamalarına rağmen 1990 yılından bu yana ayrı devletler olarak kalmışlardır.
Bölündükten sonra Güney Kore ve Kuzey Kore tamamıyla farklı gelişim yolları izlemişlerdir. 1990 yılı itibarıyla uzun yıllar süren askeri diktatörlüğün ardından Güney Kore liberal demokrasiye doğru gelişim gösterirken Kuzey Kore sadık bir komünist toplum haline gelmiştir. Ancak her iki toplum da ortak bir gelenek ve kültürü paylaşmaktadır.
Tüm ülkeler için geçerli olduğu gibi Kore'nin coğrafyası, tarihini şekillendirmede önemli bir etken olmuştur; coğrafya, yarımada sakinlerinin Koreli olma duygusunu paylaşan bir halk haline gelmesini de etkilemiştir. Kore Yarımadası, Asya kıtasının kuzeydoğu köşesinden güneye doğru uzanır ve üç tarafı engin sularla çevrilidir. Japonya'nın bu kara parçasının güney kıyısına uzak olmamasına rağmen eski zamanlarda yarımadadaki olaylar Japonya'dan çok sınırdaki Asya kıtasında yer alan uygarlıklardan ve politik gelişmelerden etkilenmiştir.
Yalu ve Tuman nehirleri çok uzun yıllardır Kore ve Çin arasında sınır kabul edildiğinden bu nehirlerin her zaman Kore'nin kuzey sınırlarını oluşturduğunu varsaymak kolaydır. Ancak eskiden durum böyle değildi. Mançurya ve Kore Yarımadası ovalarının sahibi eski boylar bu nehirlerin hiçbirine önem vermiyorlardı. Nehirler kışın donduğundan büyük ordular kolaylıkla buralardan geçebilirlerdi. Nehirler donmuş olmasa bile demir araçlarla donanmış ordular buralardan geçmek için kolayca gemi yapabilirlerdi.
Kore halkının kökenleri Choson Hanedanlığının kuruluşuna uzanmaktadır. Choson, yarımadanın kuzeybatı köşesinde Taedong Nehri kıyılarında kurulmuş ve kanunname ile bronz kültüre sahip bir uygarlık olarak gelişme göstermiştir. Choson halkı yavaş yavaş hem çevresindeki diğer boyları hem de Liaodong Havzasının çoğunu alarak kuzeye doğru ilerlemiştir. Ancak kuzey Çin'deki Yen Derebeyliğinin (M.Ö 1122-225) artan gücü Choson'un büyümesini önlemekle kalmamış aynı zamanda bu devleti Yalu ve Taedong Nehirlerinin tam ortasında yer alan Cheongcheon Nehrinin güneyindeki bölgeye kadar geriletmiştir. Çinliler o zamana dek demiri keşfetmişler ve tarım ile savaş aletleri yapımında yaygın olarak kullanmaktaydılar; Choson halkı onlarla başa çıkacak güçte değildi. Yen, Choson'un bıraktığı bölgelerde yerleşik konuma geçti.
Bu süre içerisinde sonradan Çin'i oluşturan çoğu kesim ilk kez Qin Shi Huangdi Hanedanlığı altında bir araya gelmişti. Daha sonra Yen, Qin Devleti kontrolüne girdi; Qin Hanedanlığı'nın (221-207 B.C.) yerini yeni bir hanedanlık olan Han Hanedanlığı (206 B.C.- A.D. 220) aldı. M.Ö 195 yılında eski bir Yen görevlisi hile yoluyla Choson tahtını ele geçirdi ve bundan sonra kendisi ve nesli 80 yıl boyunca bu krallığı yönettiler; ancak M.Ö 109-108 yıllarında Çin, Choson'a saldırılarda bulundu ve devletin politik bütünlüğünü parçaladı. Han Çinlileri, o zamanlar Han Nehrinin kuzeyindeki bölgeyi Dört Doğu Eyaleti olarak yönetiyordu; asıl Choson bölgesi Lolang (Korece'de Nangnang) olarak kaldı. (Kuzey Koreli tarihbilimciler Lolang Eyaletinin, Kore Yarımadasının çok daha kuzeyinde, belki de Pekin yakınlarında yer aldığını öne sürdüler. Ancak bu teori evrensel olarak kabul görmemiştir.) Han Dönemine dek Kore Yarımadası tam bir Çin kolonisiydi. Koloninin merkezi olan Lolang 400 yıl kadar süreyle Çin sanatı, felsefesi, endüstrisi ve ticaretinin önemli bir merkezi olmuştur. Pek çok Çinli bu bölgeye göç etmiştir; Çin'in etkisi yönettiği sınırların ötesine geçmiştir. Han Nehrinin güneyindeki boy devletleri Çinlileri takdir edip uygarlık ve hükümetleri için Çin modellerini örnek almışlardır.
Kaynak
Andrea Matles Savada and William Shaw, editors. South Korea: A Country Study. Washington: GPO for the Library of Congress, 1990.
Kore Milletinin Kökenleri
Aşağı yukarı Britanya boyutlarında, küçük bir ülke olan Kore; Asya kıtasının kuzeydoğu köşesinden güneye doğru uzanan yarımada üzerinde yer alır. Halkının, 7. yüzyıldan II. Dünya Savaşı sonunda ABD ve Sovyetler Birliği tarafından bölündüğü 1945 yılına dek tek bir millet olarak geliştiği eski bir ülkedir. II. Dünya Savaşının ardından gelen soğuk savaş; biri kuzeyde Demokratik Kore Halk Cumhuriyeti (DPRK) ve biri de güneyde Kore Cumhuriyeti olarak (ROK) bilinen iki Kore hükümeti meydana getirmiştir. İki Kore devleti 1950 ve 1953 yılları arasında çok sert bir savaş yaşamış ve 1971'de iki hükümetin birbirleriyle iletişim kurmaya başlamalarına rağmen 1990 yılından bu yana ayrı devletler olarak kalmışlardır.
Bölündükten sonra Güney Kore ve Kuzey Kore tamamıyla farklı gelişim yolları izlemişlerdir. 1990 yılı itibarıyla uzun yıllar süren askeri diktatörlüğün ardından Güney Kore liberal demokrasiye doğru gelişim gösterirken Kuzey Kore sadık bir komünist toplum haline gelmiştir. Ancak her iki toplum da ortak bir gelenek ve kültürü paylaşmaktadır.
Tüm ülkeler için geçerli olduğu gibi Kore'nin coğrafyası, tarihini şekillendirmede önemli bir etken olmuştur; coğrafya, yarımada sakinlerinin Koreli olma duygusunu paylaşan bir halk haline gelmesini de etkilemiştir. Kore Yarımadası, Asya kıtasının kuzeydoğu köşesinden güneye doğru uzanır ve üç tarafı engin sularla çevrilidir. Japonya'nın bu kara parçasının güney kıyısına uzak olmamasına rağmen eski zamanlarda yarımadadaki olaylar Japonya'dan çok sınırdaki Asya kıtasında yer alan uygarlıklardan ve politik gelişmelerden etkilenmiştir.
Yalu ve Tuman nehirleri çok uzun yıllardır Kore ve Çin arasında sınır kabul edildiğinden bu nehirlerin her zaman Kore'nin kuzey sınırlarını oluşturduğunu varsaymak kolaydır. Ancak eskiden durum böyle değildi. Mançurya ve Kore Yarımadası ovalarının sahibi eski boylar bu nehirlerin hiçbirine önem vermiyorlardı. Nehirler kışın donduğundan büyük ordular kolaylıkla buralardan geçebilirlerdi. Nehirler donmuş olmasa bile demir araçlarla donanmış ordular buralardan geçmek için kolayca gemi yapabilirlerdi.
Kore halkının kökenleri Choson Hanedanlığının kuruluşuna uzanmaktadır. Choson, yarımadanın kuzeybatı köşesinde Taedong Nehri kıyılarında kurulmuş ve kanunname ile bronz kültüre sahip bir uygarlık olarak gelişme göstermiştir. Choson halkı yavaş yavaş hem çevresindeki diğer boyları hem de Liaodong Havzasının çoğunu alarak kuzeye doğru ilerlemiştir. Ancak kuzey Çin'deki Yen Derebeyliğinin (M.Ö 1122-225) artan gücü Choson'un büyümesini önlemekle kalmamış aynı zamanda bu devleti Yalu ve Taedong Nehirlerinin tam ortasında yer alan Cheongcheon Nehrinin güneyindeki bölgeye kadar geriletmiştir. Çinliler o zamana dek demiri keşfetmişler ve tarım ile savaş aletleri yapımında yaygın olarak kullanmaktaydılar; Choson halkı onlarla başa çıkacak güçte değildi. Yen, Choson'un bıraktığı bölgelerde yerleşik konuma geçti.
Bu süre içerisinde sonradan Çin'i oluşturan çoğu kesim ilk kez Qin Shi Huangdi Hanedanlığı altında bir araya gelmişti. Daha sonra Yen, Qin Devleti kontrolüne girdi; Qin Hanedanlığı'nın (221-207 B.C.) yerini yeni bir hanedanlık olan Han Hanedanlığı (206 B.C.- A.D. 220) aldı. M.Ö 195 yılında eski bir Yen görevlisi hile yoluyla Choson tahtını ele geçirdi ve bundan sonra kendisi ve nesli 80 yıl boyunca bu krallığı yönettiler; ancak M.Ö 109-108 yıllarında Çin, Choson'a saldırılarda bulundu ve devletin politik bütünlüğünü parçaladı. Han Çinlileri, o zamanlar Han Nehrinin kuzeyindeki bölgeyi Dört Doğu Eyaleti olarak yönetiyordu; asıl Choson bölgesi Lolang (Korece'de Nangnang) olarak kaldı. (Kuzey Koreli tarihbilimciler Lolang Eyaletinin, Kore Yarımadasının çok daha kuzeyinde, belki de Pekin yakınlarında yer aldığını öne sürdüler. Ancak bu teori evrensel olarak kabul görmemiştir.) Han Dönemine dek Kore Yarımadası tam bir Çin kolonisiydi. Koloninin merkezi olan Lolang 400 yıl kadar süreyle Çin sanatı, felsefesi, endüstrisi ve ticaretinin önemli bir merkezi olmuştur. Pek çok Çinli bu bölgeye göç etmiştir; Çin'in etkisi yönettiği sınırların ötesine geçmiştir. Han Nehrinin güneyindeki boy devletleri Çinlileri takdir edip uygarlık ve hükümetleri için Çin modellerini örnek almışlardır.
Kaynak
Andrea Matles Savada and William Shaw, editors. South Korea: A Country Study. Washington: GPO for the Library of Congress, 1990.