Korean Woman at the Low / Hukukta Kore Kadını
Kore'de Japon işgalinden sonra başlayan modernleşme halk tarafından kadın-erkek eşitliği düşüncesi büyük sorun olmadan kabullenilmiştir. Bunun sağlanmasında ''Gunuhue'' ve diğer kadın derneklerinin rolü büyük olmuştur. Kore Anayasasında kadın-erkek eşitliğinin ilan edilmesinden sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Ama anayasa tam bir eşitliğe olanak vermemiştir. Özellikle aile ilişkilerinde çok tutucu bir kanun yapılmıştır. Yeni medeni kanun yapılmadan önce 1953 den itibaren Demokratik bir Aile Kanunu'nun çıkarılması için kadın dernekleri ve bir çok kadın lider uğraşmış sonuç alamamıştır. Bu yüzden Kore'nin Aile Kanunu erkek egemenliğine dayanarak yapılmıştır.
Çok sayıda kadın kurumunun katıldığı '' Kadınların Aile Kanunu Değiştirme Derneği '' medeni kanun içerisinde Aile Miras Kanunu'nu inceledikten sonra 10 maddenin düzeltilmesini istemiştir. Hiç sebep yokken mecliste 2-3 yıl işleme konmayan ve sürekli ertelenen konu nihayet 17 Aralık 1977 yılında gündeme gelmiş, maalesef miras konusunda kadın-erkek eşitsizliği çok az ölçüde giderilmeye çalışılmıştır.
Kore'nin bugünkü anayasasının 9. Maddesinde Cinsiyet, din ve sosyal statü yüzünden politik, ekonomik, kültürel alanda ayrımın olmaması gerektiğini yazar. Bu madde Kadın olması yüzünden karşılaşabileceği ayrımlardan onu koruyabilmesini amaçlar.
Çalışma Kanunu ve Sendika Kanunu'nda kadın-erkek ayrımı yapılansı yasaklanmıştır. Kadının bedensel durumu düşünülerek aylık izin ve doğum izni gibi özel durumlar ile kadın korunmaya çalışılmaktadır. Çalışma Kanunu'nda kadınları koruyan maddeleri uygulayan şirket sahipleri çok azdır. Tam tersi olarak bu maddelerden dolayı kadın işçileri çalıştırmaktan çekinmektedirler.
Aile Kanunu erkeğe egemenliğine dayanan ataerkil yapı kadın-erkek eşitsizliğine yol açmıştır. Bu düşünceyle ailenin soyunun devamı için erkek çocuk tercih etme fikri devam etmektedir.
Yeni Medeni Kanun'da çocukların velayet maddesi vardır. Mesela boşanma durumunda anne ve baba anlaşamazsa velayet konusunda çocuk babasına verilir. Babanın rızası olmadığı sürece anne çocuklarını kaybetmek zorunda kalır.
Kore Aile Kanunu'nda kadını korumaya ve erkekle eşit konuma getirmeye yönelik bir çok madde vardır. Ancak bu gerçek hayatta kadının korunduğu ve erkekle eşit haklara sahip olduğu anlamına gelmemektedir. Bunun çözümü ancak kadın-erkek eşitliğini gerçekten sağlayan maddelerin getirilmesi için kadınların birçok alanda egemenliğini koruyarak bilinçli olmalarıdır.
Kore'de Japon işgalinden sonra başlayan modernleşme halk tarafından kadın-erkek eşitliği düşüncesi büyük sorun olmadan kabullenilmiştir. Bunun sağlanmasında ''Gunuhue'' ve diğer kadın derneklerinin rolü büyük olmuştur. Kore Anayasasında kadın-erkek eşitliğinin ilan edilmesinden sonra kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Ama anayasa tam bir eşitliğe olanak vermemiştir. Özellikle aile ilişkilerinde çok tutucu bir kanun yapılmıştır. Yeni medeni kanun yapılmadan önce 1953 den itibaren Demokratik bir Aile Kanunu'nun çıkarılması için kadın dernekleri ve bir çok kadın lider uğraşmış sonuç alamamıştır. Bu yüzden Kore'nin Aile Kanunu erkek egemenliğine dayanarak yapılmıştır.
Çok sayıda kadın kurumunun katıldığı '' Kadınların Aile Kanunu Değiştirme Derneği '' medeni kanun içerisinde Aile Miras Kanunu'nu inceledikten sonra 10 maddenin düzeltilmesini istemiştir. Hiç sebep yokken mecliste 2-3 yıl işleme konmayan ve sürekli ertelenen konu nihayet 17 Aralık 1977 yılında gündeme gelmiş, maalesef miras konusunda kadın-erkek eşitsizliği çok az ölçüde giderilmeye çalışılmıştır.
Kore'nin bugünkü anayasasının 9. Maddesinde Cinsiyet, din ve sosyal statü yüzünden politik, ekonomik, kültürel alanda ayrımın olmaması gerektiğini yazar. Bu madde Kadın olması yüzünden karşılaşabileceği ayrımlardan onu koruyabilmesini amaçlar.
Çalışma Kanunu ve Sendika Kanunu'nda kadın-erkek ayrımı yapılansı yasaklanmıştır. Kadının bedensel durumu düşünülerek aylık izin ve doğum izni gibi özel durumlar ile kadın korunmaya çalışılmaktadır. Çalışma Kanunu'nda kadınları koruyan maddeleri uygulayan şirket sahipleri çok azdır. Tam tersi olarak bu maddelerden dolayı kadın işçileri çalıştırmaktan çekinmektedirler.
Aile Kanunu erkeğe egemenliğine dayanan ataerkil yapı kadın-erkek eşitsizliğine yol açmıştır. Bu düşünceyle ailenin soyunun devamı için erkek çocuk tercih etme fikri devam etmektedir.
Yeni Medeni Kanun'da çocukların velayet maddesi vardır. Mesela boşanma durumunda anne ve baba anlaşamazsa velayet konusunda çocuk babasına verilir. Babanın rızası olmadığı sürece anne çocuklarını kaybetmek zorunda kalır.
Kore Aile Kanunu'nda kadını korumaya ve erkekle eşit konuma getirmeye yönelik bir çok madde vardır. Ancak bu gerçek hayatta kadının korunduğu ve erkekle eşit haklara sahip olduğu anlamına gelmemektedir. Bunun çözümü ancak kadın-erkek eşitliğini gerçekten sağlayan maddelerin getirilmesi için kadınların birçok alanda egemenliğini koruyarak bilinçli olmalarıdır.