Kore Savasi
Kore “sabah ülkesi” anlamina gelmektedir. Kore yarimadasi, jeopolitik durumu nedeniyle asirlardan beri çatisma ve savas alani olmaktan kurtulamamistir. Bu savaslarin her birinde yabanci kuvvetler çarpismis ve her defasinda yenilen, ezilen Kore halki olmustur. Kore topraklari Çin’in, Japonya’nin ve Rusya’nin tarih boyunca ilgi alani olmustur.
Kore Harbi, istilaya ugramis bir ülkenin özgürlügü ugrunda Birlesmis Milletler’in ilk müsterek silahli karsi koymasidir.
Savas Öncesi Durum
1945 yilinda, ABD ile Sovyetler Birligi arasinda yapilan bir anlasmaya göre Ikinci Dünya Savasi sonrasinda Kore, ABD, Sovyetler Birligi, Ingiltere ve Çin’in ortak vesayeti altina girecekti. Postdam Konferansi’nda Sovyetler Birligi Uzak Dogu’daki savasa katilmaya karar verince, askeri harekat bakimindan Kore topraklari 38 inci enlem çizgisi ile ikiye ayrildi. Bu çizginin kuzeyi Sovyetler Birligi’nin güneyi de ABD’nin askeri harekat sahasi olarak kabul edildi. Savasin sonunda Kore, kuzeyi Sovyetler Birligi güneyi de ABD’nin isgali altinda olmak üzere fiilen ikiye bölünmüstü.
Birlesmis Milletlerin çabalari bu iki Kore’nin birlesmesini saglayamadi. 1948 yilinda her iki Kore’de yapilan seçimler sonucu, Kore Cumhuriyeti ile Kore Halk Cumhuriyeti kurulmustur.
Güney Kore’deki ve Japonya’daki ABD varligi Sovyetler Birligi ve K.Çin’i rahatsiz ediyordu. Bu iki devletten destek alan K.Kore 25 Haziran 1950 tarihinde aniden saldiriya geçerek G.Kore’yi isgale basladi. Bunun üzerine Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi K.Kore’ye karsi askeri müdahalede bulunma karari aldi.
BM’nin savas çagrisina olumlu cevap veren Türkiye, Birlesmis Milletler Kuvvetleri’ne bir tugay ile katildi. Kurtulus Savasi’ndan beri savas alanlarina girmemis olan Türk askeri, Kore Savasi’nda destan denebilecek kahramanlik örnekleri vermistir. Bu savas Türkiye’nin 1952 yilinda NATO’ya alinmasinda da çok önemli bir rol oynamistir.
Kore Savasi’na 16 ülke askeri birlik ile 6 ülke ise tibbi yardim araçlariyla katilmislardir. Ilk kafilesi 25 Eylül 1950 tarihinde Iskenderun limanindan hareket eden, Tuggeneral Tahsin Yazici’nin emir ve komutasindaki 5083 kisilik Türk Tugayi 18 Ekim 1950 tarihinde Kore’nin güneyindeki Pusan Limanina ulasmistir. Türk Tugayi iki gün sonra kuzeydeki Taegu sehrine intikal ederek BM Kuvvetleri’ne katilmistir.
Kore’de savasan her tümenin bir kapali ismi vardi. Türk Tugay’ina da North-Star (Kuzey Yildiz-Kutup Yildizi) ismi verilmisti.
Türk Tugay’inin Kore’ye Ayak Basmasindan Önce Savasin Genel Durumu
25 Haziran 1950’de 38 inci paraleli asarak G.Kore’ye saldiran K.Kore kuvvetleri, G.Kore’nin büyük bir kismini ele geçirmistir. G.Kore’nin elinde sadece Pusan-Taegu köprü basi kalmisti. Bu saldiri karsisinda; ABD Birlikleri ve diger BM kuvvetleri savasa müdahale ederek durumu tersine çevirmis, K.Kore ordusu bozguna ugrayarak geri çekilmistir. BM Kuvvetleri kuzeye ilerleyerek Çin(Mançurya) sinirina kadar dayanmislardir. Bu gelismeler karsisinda K.Çin, savas için yiginak yapmaya baslamistir.
27 Kasim 1950 tarihinde düsmanla ilk temasi saglayan Türk Tugay’i savasin sona erdigi 27 Temmuz 1953 tarihine kadar; savas azim ve iradesini koruyarak, Kore Savasinin her safhasinda her türlü muharebe harekatina katilmis üzerine düsen tüm görevleri en iyi sekilde yerine getirmistir. Türk Tugayi’nin icra ettigi muharebelerden; Kunuri, Kumyangjang-Ni, Seul Savunmasi ve Vegas muharebeleri savasin kaderini degistiren önemli muharebelerdir.
Türk Tugay’inin Kore Savasi’nda Katildigi Muharebeler
1.Kunuri Muharebeleri: (26-30 Kasim 1950)
4 gün süren bu muharebeler - 26 Kasim 1950’de Kunuri’den Tockchon istikametine baslayan intikale müteakiben icra edilen; 28 Kasim 1950’de Wavon, 29 Kasim 1950’de Sinim-ni, Kaechon ve Kunuri Bogazi Muharebeleri ile 30 Kasim 1950’de Sunchon Bogazi muharebesi- Kunuri ile Tokchon arasinda cereyan etmistir. Kore’ye geleli henüz bir ay olan Türk Tugayi bu muharebeler ile; 25 Kasim 1950’de çok üstün sayidaki K.Çin kuvvetlerinin baskin seklinde baslayan saldirisindan, geri çekilmeye baslayan Birlesmis Milletler (BM) Kuvvetlerinin yan ve gerilerini korumus, düsmani oyaliyarak bu kuvvetlerin emniyetli bir sekilde geri çekilmeleri için yeterli zamani (3 gün) kazandirmistir. Bu suretle BM kuvvetleri emniyetli bir sekilde geri çekilmis ve K.Çin Ordusu tarafindan kusatilarak imha olmalari önlenmistir. Bu arada Türk Tugay’i da kendisini çepeçevre kusatan düsman çemberini yararak, çok zayiat vermesine ragmen imhadan kurtulmayi basarmistir. Bu muharebede Tugay’imizin toplam zayiati; 767 subay, astsubay ve er’dir. (218 sehit, 455 yarali ve 94 kayip)
2.Kumyangjang-Ni Muharebesi: (25-27 Ocak 1951)
K.Çin ordusunun 25 Kasim’da baslattigi büyük taarruzlar olanca siddetiyle devam ediyordu. Düsmani durdurma çabalari bir sonuç vermiyordu. Inisiyatifi ele geçiren K. Çin kuvvetleri BM kuvvetlerine arka arkaya darbeler indirerek ilerliyorlardi. Kar, kis kiyamette, üst üste kaybedilen muharebeler ve ugranilan kayiplar, BM askerlerinde moral diye bir sey birakmamisti. Ortaligi tam bir bozgun havasi kaplamisti. Çinliler, önünde durulamaz ve bas edilemez bir varlik haline gelmislerdi. BM ordusunu yikici, dagitici ve çökertici bir panik havasi sarmisti.
BM kuvvetleri saldiriya geçen düsmani durdurmak için Imjin Nehri güneyinde (B) savunma hattini isgal etti. Eger düsman bu hatta durdurulamazsa, Han Nehri güneyinde © savunma hattinda savunmaya geçilecekti. Düsman bu hatta da durdurulamazsa daha güneyde planlanan, (D) ve (E) savunma hatlarina çekilecekti. Devam eden K.Çin kuvvetlerinin taarruzlari BM kuvvetlerinin (D) hattina kadar çekilmelerine neden olmustur. Düsmanin durdurulamamasi ve BM kuvvetlerinin K.Çin taarruzlari karsisinda, manen ve madden büyük kayiplara ugramasi üzerine Kore’nin terki için planlar yapilmistir.
Hali hazirda bulunulan, (D) savunma hatti’nin karsisinda bulunan düsman durumunun açikliga kavusturulmasi gerekiyordu. BM Ordusu; düsmanin kuvvetini kesfetmek, yiginagini bozmak ve zayiat verdirmek amaci ile taarruzi kesif yapilmasina karar vermistir. Geri çekilmeler yüzünden bozulmus olan moralin düzelmesi ise ancak zafer kazanmakla mümkün idi.
Bu kapsamda, Türk Tugayi’na yipratici taarruz görevi verilmisti. Türk Tugayi 25 Ocak 1951 günü iki koldan düsmana dogru harekata basladi. Çinli askerlerin büyük bir inat ve dirençle, bütün varliklarini koyarak savunduklari mevziler Türk askerinin süngü hücumu ile bir bir ele geçirilmeye baslandi. Ertesi gün saat 06.00’da düsman mevzileri tamamen ele geçirilmisti. Amerikalilar Türk Tugay’inin bu muharebesini Kore Savasi’nin “en kanli piyade muharebesi” olarak tanimlamislardir.
Türk askeri, kendisinden üç misli kuvvetli düsmana karsi kazandigi bu zaferle, düsmanin yenilebilir oldugunu göstermis ve Çin ordusu karsisinda sürekli geri çekilen BM Ordusunun moralini yükselterek düsmana karsi harekete geçmesini saglamistir. Bunun sonucu olarak, BM kuvvetleri 29 Ocak 1951’de bütün cephede taarruza baslayarak düsmani 38 inci paralelin kuzeyine sürmeye basarmistir.
Bu muharebede; Türk Tugay’indan 12 asker sehit olmus, 31’i de yaralanmistir. Düsman kaybi ise BM kaynaklarinca 1734 olarak tespit edilmistir.
Ölü olarak ele geçirilen Çinli bir askerin üzerinde, Kunuri’de sehit düsen bir çavusumuza ait bir not defteri bulunmustu. Bu suretle sehidimizin intikami da alinmis oldu. Kunuri’de bize fazla kayip verdiren K.Çin 38 inci Ordu’nun 150 inci Tümen’i bu muharebede de karsimiza çikmisti. Bu karsilasma, Türk Tugayi’nin bütün personelinde öç alma hinç ve azmini yaratmistir. Bu zafer ile; Türk Tugay’i Kore’de ikinci kez düsmani maglup ederek savasin yönünü BM lehine degistirmistir. BM Kuvvetleri de Kore’yi terk etme kararini degistirerek savasa devam karari almistir.
Bu zafer üzerine; Amerikan Kongresince, Türk Tugayina “Mümtaz Birlik Madalyasi ve Berati” verilmistir. Madalya beratinda, “Türk Tugay’inin bütün zorluklara karsi, olagan üstü cesaret ve kahramanlik göstererek Birlesmis Milletler Ordusunu kurtardigi ve parlak sonuçlar elde ettigi” ifade edilmektedir. Bu madalya, ABD tarafindan yabanci bir devletin ordusuna verilen ilk madalyadir. Tugayimiz Kore Cumhurbaskanliginca da “Cumhurbaskanligi Birlik Nisani” ile taltif edilmistir. Ayrica bu zaferin anisina Kore Hükümeti tarafindan savasin yapildigi alanin en yüksek tepesine “Türk Zafer Aniti” dikilmistir.
Türk Tugay’i, Kunuri’de düsmani üç gün durdurmakla BM ordusunun kusatilarak imha olmasini önlemesine ragmen, içindeki savas azmini tamamiyla göstermeye firsat bulamamisti. Kumyangjang-ni muharebesi Tugay’imiza bu firsati vermis ve basarisinin takdir edilmis olmasi da kendine güvenini artirmistir.
3. Seul Savunmasi (Taegyewovni-Sosari Bölgesinde): (13-18 Mayis 1951)
Kore Savasi’na 6 ordu ile katilan K.Çin, bu kuvvetlerini Kore’ye getirdikleri 13 ordu ile takviye etmistir. K.Çin ordusu 8 K.Kore kolordusuyla birlikte, 22 Nisan 1951’de ikinci büyük saldirisini baslatmistir. Üstün sayidaki düsmanin bu saldirisi karsisinda Imjin Nehri hattini savunan Birlesmis Milletler Kuvvetleri Seul önlerine kadar çekilmistir. Inisiyatif yine düsmanin eline geçmisti. Düsmanin amaci Seul’ü almakti. BM kuvvetleri Seul’un düsman eline geçmemesi için savunmaya geçmislerdi. Seul’un 15 km. kuzeydogusunda düsmandan gelen iki istikametin birlestigi Taegyewovni bölgesinde, kesif üssü tesis etmekle görevlendirilen Türk Tugayi, bu bölgede çepeçevre savunma esaslarina göre mevzilenmisti. Seul’u ele geçirmek amaciyla, bir tümen kadar kuvvetiyle taarruz eden düsmanin gece boyunca devam eden dokuz hücumu Türk askeri tarafindan her defasinda püskürtülmüstür. Türk Tugay’ini mevzilerinden söküp atamayan düsman, ileri harekatina devam ederek Seul’u ele geçirme amacini gerçeklestirememistir. Birlesmis Milletler askerleri Türk Tugayinin geçit vermeyen bu savunma mevzilerine “Türk Kalesi” adini vermislerdir.
4. Vegas Muharebesi (Muharebe Ileri Karakol Çarpismalari): (28-29 Mayis 1953)
Bugüne kadar yapilan muharebelerde kesin sonuca ulasamayan BM ve K.Çin ordulari Mayis 1953 tarihi itibariyle, 38 inci paralele tekabül eden Imjin Nehri-Charwon-Kumhwa ve uzanimi hattinda karsilikli savunmaya geçmislerdi. Artik, pusu, kesif ve muharebe ileri karakollari çatismalari ve taktik akinlardan baska bir harekat yapilmiyordu. Büyük askeri harekat durmustu. Kore sorununu savasla çözemeyecegini anlayan taraflar, “ates-kes” görüsmelerine baslamislardi.
Bu arada, ates-kes görüsmeleri uzayip gidiyor, sonuca ulasilamiyordu. Görüsmelerin sik sik kesilmesi ve bir uzlasma saglanamamasi, yeniden büyük askeri harekatin baslamasi ihtimallerini artiriyordu. Bu nedenle, taraflar savunma hatlarini kuvvetlendiriyor, muhtemel taarruzlari karsilamaya hazir olarak, tetikte bekliyorlardi.
Düsman , sansini bir kez daha silahla denemek için hazirlanmaya basladi. Düsmanin iki amaci vardi. Ya Panmunjan ates-kes görüsmelerinde isteklerini kabul ettirecekler ya da BM hatlarini yararak sonuca ulasacaklardi.
3 Mayis 1953’de Seul kuzeyi’nde savunma görevi alan Türk Tugay’i, asil muharebe hattinin 600 metre ilerisinde; Karsan, Elko, Vegas, Dogu ve Bati Berlin adlariyla tanimlanan tepelerde tesis edilen Muharebe Ileri Karakol mevziilerini teslim almistir.
K.Çin ates-kes görüsmelerinde etkili olmak için pek küçük kazançlari çok önemli basarilarmis gibi göstererek bütün dünyada propaganda yaptiklarindan, düsmana basari diye bir firsat vermemege çok dikkat edilmekteydi. Nitekim Türk Tugay’indan muharebe ileri karakol mevziilerinin asil savunma mevziileri gibi sonuna kadar savunulmasi istenmisti.
K.Çin birlikleri muharebe ileri karakol mevziilerine ilk kez 15 Mayis 1953 de saldirdi. Bu saldiri mevziilerdeki kahraman askerlerimizin bomba ve süngü muharebeleriyle püskürtülmüstür. 28 Mayis 1953’de düsman bir alaydan fazla bir kuvvetle; Dogu ve Bati Berlin, Vegas, Elko ve Karsan’daki muharebe ileri karakol mevziilerini siddetli topçu ve havan atesi altina alarak taarruza basladi. Düsmanin bu taarruzdan amacinin; muharebe ileri karakol mevziilerini ele geçirdikten sonra Türk Tugay’inin isgal ettigi asil savunma mevziilerini de ele geçirerek cepheyi yarmak oldugu anlasiliyordu. Düsmanin, o sirada cereyan eden ates-kes görüsmelerine etkili olmak istedigi ve kazanilacak bir basaridan yararlanmayi düsündügü süphesizdi.
Muharebe ileri karakolundaki Türk Birlikleri mevzilerinde kahramanca savasarak düsmana geçit vermediler. 30 saat süreli 28-29 Mayis 1953 tarihli direnis çok kanli bir sekilde cereyan etmistir. Bu muharebede 151 askerimiz sehit olmus 241’i de yaralanmistir. Bu saldirida taarruz gücünü yitiren düsman 38 inci paralel hattinin güneyine geçemedi. Türk Tugayinin üstün savas yetenegi ile olusan bu direnis nedeniyle K.Çin’in ates-kes’de umdugu avantaji elde edemedi ve “Ates-Kes” görüsmelerine yeniden baslandi. 27 Temmuz 1953 tarihinde Panmunjom Ates-Kes Anlasmasi imzalandi. Bu muharebe, Kore Savasi’nin son muharebesi olmustur. 3 ncü Türk Tugay’i Vegas Muharebeleri dolayisiyla ABD Cumhurbaskanliginca; “Legion of Merit” nisani ile taltif edilmistir.
Sonuç olarak; Kore’de savasan Türk Tugay’i, savasin kaderini dört kez degistirmistir. Kunuri ve Kumyangjang-ni Muharebeleri ile yenilmez diye nitelenen K.Çin ordularini yenerek BM kuvvetlerini büyük bir hezimetten kurtarmis ve BM ordularinin Kore’yi terk etme düsüncesinden vazgeçmesini saglamistir. Seul(Sosari) savunmasi ile baskent Seul’ün düsman eline geçmesine mani olmus, Vegas Muharebesi ile de Ates-Kes anlasmasinin yapilmasini saglamistir.
Kore Savaslarinda Türk Tugayinda 741 asker sehit olmus 2147 si yaralanmistir. 234 askerimiz esir düsmüs. 175 askerimiz ise kayip olmustur (Kore’de sehit olan askerlerimizin isimleri Ankara’daki Kore Aniti’nda yer almaktadir). Kore’ye giden askerlerimizden 25 Eylül 1950 – 27 Temmuz 1953 tarihleri arasinda savasa istirak edenler 1005 sayili kanunla “GAZI” ünvanini almislardir.
Çinliler esir kamplarinda esirlere her türlü yalan, sasirtma, korkutma ve iskence metotlari uygulayarak beyin yikama faaliyetleri sürdürmüslerdir. Bu faaliyetlerden BM askerleri içinde sadece Türk esirleri etkilenmemislerdir. Esir kamplarindaki olumsuz her türlü sartlara en iyi dayanan Türkler olmustu. Amerikali esirlerin % 50’ si bu kamplarda ölmüstür. Esir kamplarinda ölen Türk askeri olmamisti. Çünkü esir olan Türk askerleri bu kamplarda dirençlerini kaybetmediler, emir ve komuta zincirini hiçbir zaman bozmadilar. Askeri disiplini her zaman muhafaza ettiler. Disiplin, davranis ve teskilatlanma noksani, kötü yasam kosullari ve kültür gibi nedenlerden dolayi esir kampi yasamina ayak uyduramayan birçok BM askeri hayatini kaybetmistir. Türk askeri örf ve adetlerine düskün, her zaman ailesine, devletine ve ordusuna sadiktir. Esir kamplarinda 24 saat birbirlerine destek oldular, kamp yasamina topluca katilarak hayatlarini idame ettiler. Yürüyemeyen arkadaslarini sirtlarinda tasidilar, hasta olan, üsüyen arkadaslarini vücutlariyla isittilar.
Türk askeri, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupinar’da yasattigi destani Kore’de de göstermistir. Emir komuta geregi uygulamak zorunda oldugu BM ordularinin geri çekilme harekatlarini bir zül saymistir. Ölmeye programlanmis Çin askerine muharebe meydanlarini dar etmistir. Türk süngüsü Çinlilerin kabusu olmustur.
Kore Savasi ayni zamanda canini hiçe sayan kahraman Türk askerleriyle de destanlasmistir. 22 Nisan 1951’de, Çin Kuvvetlerince kusatilan piyade bölügünde görevli topçu ileri gözetleyici Üstegmen Mehmet Gönenç’ten su telsiz mesaji alinmisti. “Düsman bulundugum tepeyi isgal etti. Çok sehit verdik. Telsizcimiz de sehit oldu. Koordinat veriyorum. Bataryalar ates etsin”. Bunun üzerine Topçu irtibat subayi da telsizle su cevabi vermisti. “Verdiginiz koordinatlar bulundugunuz yerdir” Üstegmen Gönenç’in verdigi cevap söyleydi: ”Evet öyle. Biz düsmana teslim olmak istemiyoruz. Bizi onlara teslim etmeyin. Vasiyetimiz budur. “Bizi ateslerimizle sehit edin” Üstegmen Gönenç’in bu vasiyeti yerine getirilmisti.
Türk Tugayi, savas alanlarinda anne ve babasini kaybeden, kimsesiz kalan Koreli çocuklarin egitimleri için Seul-Suwan’da,Tugay karargahinin bulundugu yerde “Ankara” adiyla yatili bir ilkokul açmisti. 200 civarinda çocugun egitim gördügü ve 10 Koreli ögretmen ve idarecisi bulunan bu okul Tugay’in Türkiye’ye dönmesiyle birlikte kapanmistir.
Türk askeri, kendi yurtlari için tanidiklari hürriyet prensipleri kadar, BM ideallerini de benimsemis ve bu inançlarini savunmak için gerektiginde hayatlarini dahi feda etmekten geri kalmamislardir.
Kore’de Türk askerleri:
-Türk Silahli Kuvvetlerinin saglam ve ileri ”Askerlik Kültürü”ne sahip oldugunu,
-Türk ordusunun “Kahramanlik Gelenegi”nin ve “Savasci Niteligi”nin devam ettirdigini,
-Birlik ve birey olarak üst düzeyde olduklarini ortaya koymustur.
Türk askeri savas sona erdikten sonra da bir müddet Kore’de kalmaya devam etmistir. 1961 yilinda Tugay Türkiye’ye dönmüs yerine bölük seviyesinde birlik birakilmistir. 1965-1971 yillari arasinda ise manga seviyesinde bir seref kitasi Tokyo’da Türk Silahli Kuvvetleri’ni temsil etmistir.
Kore Savasi Türk ve G.Kore halki arasinda sarsilmaz bir kardeslik bagi olusturmustur. 2002 Dünya Futbol müsabakalarinda bu kardes halkin Türk takimina ilgisi takdire sayandir.
Kaynak: Wikipedia
Daha Fazla Bilgi Için Lütfen Buraya Tiklayiniz.
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Credit: Wikipedia
For English Please Click Here
Kore “sabah ülkesi” anlamina gelmektedir. Kore yarimadasi, jeopolitik durumu nedeniyle asirlardan beri çatisma ve savas alani olmaktan kurtulamamistir. Bu savaslarin her birinde yabanci kuvvetler çarpismis ve her defasinda yenilen, ezilen Kore halki olmustur. Kore topraklari Çin’in, Japonya’nin ve Rusya’nin tarih boyunca ilgi alani olmustur.
Kore Harbi, istilaya ugramis bir ülkenin özgürlügü ugrunda Birlesmis Milletler’in ilk müsterek silahli karsi koymasidir.
Savas Öncesi Durum
1945 yilinda, ABD ile Sovyetler Birligi arasinda yapilan bir anlasmaya göre Ikinci Dünya Savasi sonrasinda Kore, ABD, Sovyetler Birligi, Ingiltere ve Çin’in ortak vesayeti altina girecekti. Postdam Konferansi’nda Sovyetler Birligi Uzak Dogu’daki savasa katilmaya karar verince, askeri harekat bakimindan Kore topraklari 38 inci enlem çizgisi ile ikiye ayrildi. Bu çizginin kuzeyi Sovyetler Birligi’nin güneyi de ABD’nin askeri harekat sahasi olarak kabul edildi. Savasin sonunda Kore, kuzeyi Sovyetler Birligi güneyi de ABD’nin isgali altinda olmak üzere fiilen ikiye bölünmüstü.
Birlesmis Milletlerin çabalari bu iki Kore’nin birlesmesini saglayamadi. 1948 yilinda her iki Kore’de yapilan seçimler sonucu, Kore Cumhuriyeti ile Kore Halk Cumhuriyeti kurulmustur.
Güney Kore’deki ve Japonya’daki ABD varligi Sovyetler Birligi ve K.Çin’i rahatsiz ediyordu. Bu iki devletten destek alan K.Kore 25 Haziran 1950 tarihinde aniden saldiriya geçerek G.Kore’yi isgale basladi. Bunun üzerine Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi K.Kore’ye karsi askeri müdahalede bulunma karari aldi.
BM’nin savas çagrisina olumlu cevap veren Türkiye, Birlesmis Milletler Kuvvetleri’ne bir tugay ile katildi. Kurtulus Savasi’ndan beri savas alanlarina girmemis olan Türk askeri, Kore Savasi’nda destan denebilecek kahramanlik örnekleri vermistir. Bu savas Türkiye’nin 1952 yilinda NATO’ya alinmasinda da çok önemli bir rol oynamistir.
Kore Savasi’na 16 ülke askeri birlik ile 6 ülke ise tibbi yardim araçlariyla katilmislardir. Ilk kafilesi 25 Eylül 1950 tarihinde Iskenderun limanindan hareket eden, Tuggeneral Tahsin Yazici’nin emir ve komutasindaki 5083 kisilik Türk Tugayi 18 Ekim 1950 tarihinde Kore’nin güneyindeki Pusan Limanina ulasmistir. Türk Tugayi iki gün sonra kuzeydeki Taegu sehrine intikal ederek BM Kuvvetleri’ne katilmistir.
Kore’de savasan her tümenin bir kapali ismi vardi. Türk Tugay’ina da North-Star (Kuzey Yildiz-Kutup Yildizi) ismi verilmisti.
Türk Tugay’inin Kore’ye Ayak Basmasindan Önce Savasin Genel Durumu
25 Haziran 1950’de 38 inci paraleli asarak G.Kore’ye saldiran K.Kore kuvvetleri, G.Kore’nin büyük bir kismini ele geçirmistir. G.Kore’nin elinde sadece Pusan-Taegu köprü basi kalmisti. Bu saldiri karsisinda; ABD Birlikleri ve diger BM kuvvetleri savasa müdahale ederek durumu tersine çevirmis, K.Kore ordusu bozguna ugrayarak geri çekilmistir. BM Kuvvetleri kuzeye ilerleyerek Çin(Mançurya) sinirina kadar dayanmislardir. Bu gelismeler karsisinda K.Çin, savas için yiginak yapmaya baslamistir.
27 Kasim 1950 tarihinde düsmanla ilk temasi saglayan Türk Tugay’i savasin sona erdigi 27 Temmuz 1953 tarihine kadar; savas azim ve iradesini koruyarak, Kore Savasinin her safhasinda her türlü muharebe harekatina katilmis üzerine düsen tüm görevleri en iyi sekilde yerine getirmistir. Türk Tugayi’nin icra ettigi muharebelerden; Kunuri, Kumyangjang-Ni, Seul Savunmasi ve Vegas muharebeleri savasin kaderini degistiren önemli muharebelerdir.
Türk Tugay’inin Kore Savasi’nda Katildigi Muharebeler
1.Kunuri Muharebeleri: (26-30 Kasim 1950)
4 gün süren bu muharebeler - 26 Kasim 1950’de Kunuri’den Tockchon istikametine baslayan intikale müteakiben icra edilen; 28 Kasim 1950’de Wavon, 29 Kasim 1950’de Sinim-ni, Kaechon ve Kunuri Bogazi Muharebeleri ile 30 Kasim 1950’de Sunchon Bogazi muharebesi- Kunuri ile Tokchon arasinda cereyan etmistir. Kore’ye geleli henüz bir ay olan Türk Tugayi bu muharebeler ile; 25 Kasim 1950’de çok üstün sayidaki K.Çin kuvvetlerinin baskin seklinde baslayan saldirisindan, geri çekilmeye baslayan Birlesmis Milletler (BM) Kuvvetlerinin yan ve gerilerini korumus, düsmani oyaliyarak bu kuvvetlerin emniyetli bir sekilde geri çekilmeleri için yeterli zamani (3 gün) kazandirmistir. Bu suretle BM kuvvetleri emniyetli bir sekilde geri çekilmis ve K.Çin Ordusu tarafindan kusatilarak imha olmalari önlenmistir. Bu arada Türk Tugay’i da kendisini çepeçevre kusatan düsman çemberini yararak, çok zayiat vermesine ragmen imhadan kurtulmayi basarmistir. Bu muharebede Tugay’imizin toplam zayiati; 767 subay, astsubay ve er’dir. (218 sehit, 455 yarali ve 94 kayip)
2.Kumyangjang-Ni Muharebesi: (25-27 Ocak 1951)
K.Çin ordusunun 25 Kasim’da baslattigi büyük taarruzlar olanca siddetiyle devam ediyordu. Düsmani durdurma çabalari bir sonuç vermiyordu. Inisiyatifi ele geçiren K. Çin kuvvetleri BM kuvvetlerine arka arkaya darbeler indirerek ilerliyorlardi. Kar, kis kiyamette, üst üste kaybedilen muharebeler ve ugranilan kayiplar, BM askerlerinde moral diye bir sey birakmamisti. Ortaligi tam bir bozgun havasi kaplamisti. Çinliler, önünde durulamaz ve bas edilemez bir varlik haline gelmislerdi. BM ordusunu yikici, dagitici ve çökertici bir panik havasi sarmisti.
BM kuvvetleri saldiriya geçen düsmani durdurmak için Imjin Nehri güneyinde (B) savunma hattini isgal etti. Eger düsman bu hatta durdurulamazsa, Han Nehri güneyinde © savunma hattinda savunmaya geçilecekti. Düsman bu hatta da durdurulamazsa daha güneyde planlanan, (D) ve (E) savunma hatlarina çekilecekti. Devam eden K.Çin kuvvetlerinin taarruzlari BM kuvvetlerinin (D) hattina kadar çekilmelerine neden olmustur. Düsmanin durdurulamamasi ve BM kuvvetlerinin K.Çin taarruzlari karsisinda, manen ve madden büyük kayiplara ugramasi üzerine Kore’nin terki için planlar yapilmistir.
Hali hazirda bulunulan, (D) savunma hatti’nin karsisinda bulunan düsman durumunun açikliga kavusturulmasi gerekiyordu. BM Ordusu; düsmanin kuvvetini kesfetmek, yiginagini bozmak ve zayiat verdirmek amaci ile taarruzi kesif yapilmasina karar vermistir. Geri çekilmeler yüzünden bozulmus olan moralin düzelmesi ise ancak zafer kazanmakla mümkün idi.
Bu kapsamda, Türk Tugayi’na yipratici taarruz görevi verilmisti. Türk Tugayi 25 Ocak 1951 günü iki koldan düsmana dogru harekata basladi. Çinli askerlerin büyük bir inat ve dirençle, bütün varliklarini koyarak savunduklari mevziler Türk askerinin süngü hücumu ile bir bir ele geçirilmeye baslandi. Ertesi gün saat 06.00’da düsman mevzileri tamamen ele geçirilmisti. Amerikalilar Türk Tugay’inin bu muharebesini Kore Savasi’nin “en kanli piyade muharebesi” olarak tanimlamislardir.
Türk askeri, kendisinden üç misli kuvvetli düsmana karsi kazandigi bu zaferle, düsmanin yenilebilir oldugunu göstermis ve Çin ordusu karsisinda sürekli geri çekilen BM Ordusunun moralini yükselterek düsmana karsi harekete geçmesini saglamistir. Bunun sonucu olarak, BM kuvvetleri 29 Ocak 1951’de bütün cephede taarruza baslayarak düsmani 38 inci paralelin kuzeyine sürmeye basarmistir.
Bu muharebede; Türk Tugay’indan 12 asker sehit olmus, 31’i de yaralanmistir. Düsman kaybi ise BM kaynaklarinca 1734 olarak tespit edilmistir.
Ölü olarak ele geçirilen Çinli bir askerin üzerinde, Kunuri’de sehit düsen bir çavusumuza ait bir not defteri bulunmustu. Bu suretle sehidimizin intikami da alinmis oldu. Kunuri’de bize fazla kayip verdiren K.Çin 38 inci Ordu’nun 150 inci Tümen’i bu muharebede de karsimiza çikmisti. Bu karsilasma, Türk Tugayi’nin bütün personelinde öç alma hinç ve azmini yaratmistir. Bu zafer ile; Türk Tugay’i Kore’de ikinci kez düsmani maglup ederek savasin yönünü BM lehine degistirmistir. BM Kuvvetleri de Kore’yi terk etme kararini degistirerek savasa devam karari almistir.
Bu zafer üzerine; Amerikan Kongresince, Türk Tugayina “Mümtaz Birlik Madalyasi ve Berati” verilmistir. Madalya beratinda, “Türk Tugay’inin bütün zorluklara karsi, olagan üstü cesaret ve kahramanlik göstererek Birlesmis Milletler Ordusunu kurtardigi ve parlak sonuçlar elde ettigi” ifade edilmektedir. Bu madalya, ABD tarafindan yabanci bir devletin ordusuna verilen ilk madalyadir. Tugayimiz Kore Cumhurbaskanliginca da “Cumhurbaskanligi Birlik Nisani” ile taltif edilmistir. Ayrica bu zaferin anisina Kore Hükümeti tarafindan savasin yapildigi alanin en yüksek tepesine “Türk Zafer Aniti” dikilmistir.
Türk Tugay’i, Kunuri’de düsmani üç gün durdurmakla BM ordusunun kusatilarak imha olmasini önlemesine ragmen, içindeki savas azmini tamamiyla göstermeye firsat bulamamisti. Kumyangjang-ni muharebesi Tugay’imiza bu firsati vermis ve basarisinin takdir edilmis olmasi da kendine güvenini artirmistir.
3. Seul Savunmasi (Taegyewovni-Sosari Bölgesinde): (13-18 Mayis 1951)
Kore Savasi’na 6 ordu ile katilan K.Çin, bu kuvvetlerini Kore’ye getirdikleri 13 ordu ile takviye etmistir. K.Çin ordusu 8 K.Kore kolordusuyla birlikte, 22 Nisan 1951’de ikinci büyük saldirisini baslatmistir. Üstün sayidaki düsmanin bu saldirisi karsisinda Imjin Nehri hattini savunan Birlesmis Milletler Kuvvetleri Seul önlerine kadar çekilmistir. Inisiyatif yine düsmanin eline geçmisti. Düsmanin amaci Seul’ü almakti. BM kuvvetleri Seul’un düsman eline geçmemesi için savunmaya geçmislerdi. Seul’un 15 km. kuzeydogusunda düsmandan gelen iki istikametin birlestigi Taegyewovni bölgesinde, kesif üssü tesis etmekle görevlendirilen Türk Tugayi, bu bölgede çepeçevre savunma esaslarina göre mevzilenmisti. Seul’u ele geçirmek amaciyla, bir tümen kadar kuvvetiyle taarruz eden düsmanin gece boyunca devam eden dokuz hücumu Türk askeri tarafindan her defasinda püskürtülmüstür. Türk Tugay’ini mevzilerinden söküp atamayan düsman, ileri harekatina devam ederek Seul’u ele geçirme amacini gerçeklestirememistir. Birlesmis Milletler askerleri Türk Tugayinin geçit vermeyen bu savunma mevzilerine “Türk Kalesi” adini vermislerdir.
4. Vegas Muharebesi (Muharebe Ileri Karakol Çarpismalari): (28-29 Mayis 1953)
Bugüne kadar yapilan muharebelerde kesin sonuca ulasamayan BM ve K.Çin ordulari Mayis 1953 tarihi itibariyle, 38 inci paralele tekabül eden Imjin Nehri-Charwon-Kumhwa ve uzanimi hattinda karsilikli savunmaya geçmislerdi. Artik, pusu, kesif ve muharebe ileri karakollari çatismalari ve taktik akinlardan baska bir harekat yapilmiyordu. Büyük askeri harekat durmustu. Kore sorununu savasla çözemeyecegini anlayan taraflar, “ates-kes” görüsmelerine baslamislardi.
Bu arada, ates-kes görüsmeleri uzayip gidiyor, sonuca ulasilamiyordu. Görüsmelerin sik sik kesilmesi ve bir uzlasma saglanamamasi, yeniden büyük askeri harekatin baslamasi ihtimallerini artiriyordu. Bu nedenle, taraflar savunma hatlarini kuvvetlendiriyor, muhtemel taarruzlari karsilamaya hazir olarak, tetikte bekliyorlardi.
Düsman , sansini bir kez daha silahla denemek için hazirlanmaya basladi. Düsmanin iki amaci vardi. Ya Panmunjan ates-kes görüsmelerinde isteklerini kabul ettirecekler ya da BM hatlarini yararak sonuca ulasacaklardi.
3 Mayis 1953’de Seul kuzeyi’nde savunma görevi alan Türk Tugay’i, asil muharebe hattinin 600 metre ilerisinde; Karsan, Elko, Vegas, Dogu ve Bati Berlin adlariyla tanimlanan tepelerde tesis edilen Muharebe Ileri Karakol mevziilerini teslim almistir.
K.Çin ates-kes görüsmelerinde etkili olmak için pek küçük kazançlari çok önemli basarilarmis gibi göstererek bütün dünyada propaganda yaptiklarindan, düsmana basari diye bir firsat vermemege çok dikkat edilmekteydi. Nitekim Türk Tugay’indan muharebe ileri karakol mevziilerinin asil savunma mevziileri gibi sonuna kadar savunulmasi istenmisti.
K.Çin birlikleri muharebe ileri karakol mevziilerine ilk kez 15 Mayis 1953 de saldirdi. Bu saldiri mevziilerdeki kahraman askerlerimizin bomba ve süngü muharebeleriyle püskürtülmüstür. 28 Mayis 1953’de düsman bir alaydan fazla bir kuvvetle; Dogu ve Bati Berlin, Vegas, Elko ve Karsan’daki muharebe ileri karakol mevziilerini siddetli topçu ve havan atesi altina alarak taarruza basladi. Düsmanin bu taarruzdan amacinin; muharebe ileri karakol mevziilerini ele geçirdikten sonra Türk Tugay’inin isgal ettigi asil savunma mevziilerini de ele geçirerek cepheyi yarmak oldugu anlasiliyordu. Düsmanin, o sirada cereyan eden ates-kes görüsmelerine etkili olmak istedigi ve kazanilacak bir basaridan yararlanmayi düsündügü süphesizdi.
Muharebe ileri karakolundaki Türk Birlikleri mevzilerinde kahramanca savasarak düsmana geçit vermediler. 30 saat süreli 28-29 Mayis 1953 tarihli direnis çok kanli bir sekilde cereyan etmistir. Bu muharebede 151 askerimiz sehit olmus 241’i de yaralanmistir. Bu saldirida taarruz gücünü yitiren düsman 38 inci paralel hattinin güneyine geçemedi. Türk Tugayinin üstün savas yetenegi ile olusan bu direnis nedeniyle K.Çin’in ates-kes’de umdugu avantaji elde edemedi ve “Ates-Kes” görüsmelerine yeniden baslandi. 27 Temmuz 1953 tarihinde Panmunjom Ates-Kes Anlasmasi imzalandi. Bu muharebe, Kore Savasi’nin son muharebesi olmustur. 3 ncü Türk Tugay’i Vegas Muharebeleri dolayisiyla ABD Cumhurbaskanliginca; “Legion of Merit” nisani ile taltif edilmistir.
Sonuç olarak; Kore’de savasan Türk Tugay’i, savasin kaderini dört kez degistirmistir. Kunuri ve Kumyangjang-ni Muharebeleri ile yenilmez diye nitelenen K.Çin ordularini yenerek BM kuvvetlerini büyük bir hezimetten kurtarmis ve BM ordularinin Kore’yi terk etme düsüncesinden vazgeçmesini saglamistir. Seul(Sosari) savunmasi ile baskent Seul’ün düsman eline geçmesine mani olmus, Vegas Muharebesi ile de Ates-Kes anlasmasinin yapilmasini saglamistir.
Kore Savaslarinda Türk Tugayinda 741 asker sehit olmus 2147 si yaralanmistir. 234 askerimiz esir düsmüs. 175 askerimiz ise kayip olmustur (Kore’de sehit olan askerlerimizin isimleri Ankara’daki Kore Aniti’nda yer almaktadir). Kore’ye giden askerlerimizden 25 Eylül 1950 – 27 Temmuz 1953 tarihleri arasinda savasa istirak edenler 1005 sayili kanunla “GAZI” ünvanini almislardir.
Çinliler esir kamplarinda esirlere her türlü yalan, sasirtma, korkutma ve iskence metotlari uygulayarak beyin yikama faaliyetleri sürdürmüslerdir. Bu faaliyetlerden BM askerleri içinde sadece Türk esirleri etkilenmemislerdir. Esir kamplarindaki olumsuz her türlü sartlara en iyi dayanan Türkler olmustu. Amerikali esirlerin % 50’ si bu kamplarda ölmüstür. Esir kamplarinda ölen Türk askeri olmamisti. Çünkü esir olan Türk askerleri bu kamplarda dirençlerini kaybetmediler, emir ve komuta zincirini hiçbir zaman bozmadilar. Askeri disiplini her zaman muhafaza ettiler. Disiplin, davranis ve teskilatlanma noksani, kötü yasam kosullari ve kültür gibi nedenlerden dolayi esir kampi yasamina ayak uyduramayan birçok BM askeri hayatini kaybetmistir. Türk askeri örf ve adetlerine düskün, her zaman ailesine, devletine ve ordusuna sadiktir. Esir kamplarinda 24 saat birbirlerine destek oldular, kamp yasamina topluca katilarak hayatlarini idame ettiler. Yürüyemeyen arkadaslarini sirtlarinda tasidilar, hasta olan, üsüyen arkadaslarini vücutlariyla isittilar.
Türk askeri, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupinar’da yasattigi destani Kore’de de göstermistir. Emir komuta geregi uygulamak zorunda oldugu BM ordularinin geri çekilme harekatlarini bir zül saymistir. Ölmeye programlanmis Çin askerine muharebe meydanlarini dar etmistir. Türk süngüsü Çinlilerin kabusu olmustur.
Kore Savasi ayni zamanda canini hiçe sayan kahraman Türk askerleriyle de destanlasmistir. 22 Nisan 1951’de, Çin Kuvvetlerince kusatilan piyade bölügünde görevli topçu ileri gözetleyici Üstegmen Mehmet Gönenç’ten su telsiz mesaji alinmisti. “Düsman bulundugum tepeyi isgal etti. Çok sehit verdik. Telsizcimiz de sehit oldu. Koordinat veriyorum. Bataryalar ates etsin”. Bunun üzerine Topçu irtibat subayi da telsizle su cevabi vermisti. “Verdiginiz koordinatlar bulundugunuz yerdir” Üstegmen Gönenç’in verdigi cevap söyleydi: ”Evet öyle. Biz düsmana teslim olmak istemiyoruz. Bizi onlara teslim etmeyin. Vasiyetimiz budur. “Bizi ateslerimizle sehit edin” Üstegmen Gönenç’in bu vasiyeti yerine getirilmisti.
Türk Tugayi, savas alanlarinda anne ve babasini kaybeden, kimsesiz kalan Koreli çocuklarin egitimleri için Seul-Suwan’da,Tugay karargahinin bulundugu yerde “Ankara” adiyla yatili bir ilkokul açmisti. 200 civarinda çocugun egitim gördügü ve 10 Koreli ögretmen ve idarecisi bulunan bu okul Tugay’in Türkiye’ye dönmesiyle birlikte kapanmistir.
Türk askeri, kendi yurtlari için tanidiklari hürriyet prensipleri kadar, BM ideallerini de benimsemis ve bu inançlarini savunmak için gerektiginde hayatlarini dahi feda etmekten geri kalmamislardir.
Kore’de Türk askerleri:
-Türk Silahli Kuvvetlerinin saglam ve ileri ”Askerlik Kültürü”ne sahip oldugunu,
-Türk ordusunun “Kahramanlik Gelenegi”nin ve “Savasci Niteligi”nin devam ettirdigini,
-Birlik ve birey olarak üst düzeyde olduklarini ortaya koymustur.
Türk askeri savas sona erdikten sonra da bir müddet Kore’de kalmaya devam etmistir. 1961 yilinda Tugay Türkiye’ye dönmüs yerine bölük seviyesinde birlik birakilmistir. 1965-1971 yillari arasinda ise manga seviyesinde bir seref kitasi Tokyo’da Türk Silahli Kuvvetleri’ni temsil etmistir.
Kore Savasi Türk ve G.Kore halki arasinda sarsilmaz bir kardeslik bagi olusturmustur. 2002 Dünya Futbol müsabakalarinda bu kardes halkin Türk takimina ilgisi takdire sayandir.
Kaynak: Wikipedia
Daha Fazla Bilgi Için Lütfen Buraya Tiklayiniz.
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Credit: Wikipedia
For English Please Click Here
![[Resim: korea.gif]](http://i243.photobucket.com/albums/ff196/samurayxx/korea.gif)
![[Resim: emeesaygkl6bf4az2.gif]](http://img441.imageshack.us/img441/1531/emeesaygkl6bf4az2.gif)
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde;bizler paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacağız