Korea-Fans Kisa Hikaye Yarismasi (Oylama)

[hyun_bin]

Dikkat:Hikayelerin bazilari oldukça uzun oldugundan hepsini ilk mesaja eklemiyorum her mesajda ayri hikaye olacak.

1.Hikaye (TAHTIN GERÇEK SAHIBI)
Günlerden bir gün Kore krali Jeong-ho çok hastalanir.Bu kral tahtta 12 senesini doldurmus ve artik ogullarindan birine tahti birakma zamani gelmistir.Bu kralin 2 oglu ve 1 kizi vardir.Ogullarinin birinin adi Jeong-jo digeri ise Jeong-soo'dur.Bu prensler ikizdir ve kraliyet tahti ikisinden birine kalacaktir.Bunu belirlemek için kral ogullarini iki sinavdan geçirecegini eger beraberlik söz konusu olursa bir sinav daha yapilacagini saray beylerinin yardimiyla duyurur.

Ilk sinav kraliyet avlusunda saray beyleri tarafindan açiklanir.
Saray Beyi;
-Kralimizin emriyle ilk sinavi açikliyorum.der.Bu aslinda gayet basit bir sinav iki prensimizde konaklarindan çikip halk pazarina giderek oradan kralimiza degerli oldugunu düsündükleri bir hediye getirecekler der ve çekilir.Iki prenste saskinliklarini gizleyemez bunun çok kolay oldugunu düsünürler.Ve halk pazarina giderler.Prens Jeong-jo pazarin en degerli kumaslarinda 5-6 top alir ve saraya döner.Fakat prens Jeong-soo bir sey bulmakta zorlanir ve en sonunda taze sebzeler alir ve saraya döner.Saraya döner dönmez saray Ladylerinin yardimiyla babasina en sevdigi yemegi yapar ve iki prenste kralin huzuruna çikarlar.Jeong-jo gerçekten degerli kumaslar getirmistir fakat babasi kralin degerden kasti maneviyattir.Bu sinavi babasinin en sevdigi yemegi yapan Jeong-soo kazanir.Saray avlusunda saray beyi beklenirken kral glir ve söze girer.
Kral;Bu sinavi ben duyuracagim,bu sinav epeyce acimasiz bir sinav ama taht için deyecek bir sinav,der.Iki prensimizi birbiriyle savastiracagim fakat askerler kesinlikle prenslere zarar vermeyecekler.Iki prensimizede 15 asker verecegim,der.Prensler konaklarindan çikarlar ve savasacaklari alana giderler.Hazirliklar tamamlanir ve savas baslar.Askerler birbirlerini ve prensleri öldüremezler sadece savunma sanatindan yardim alabilirler.Prensler ise ne kadar asker öldürürlerse okadar yükselirler.Prens Jeong-jo çaliliklarin arkasinda bir adam görür ve nisan alip onu vurur.Prens Jeong-soo ise onun halktan biri oldugunu düsünerek savasi durdurur.Kardesinin vurdugu adamin yanina gider.Adam agir yarali bir sekilde yüz üztü yatmaktadir.

Adamin yüzünü yüzüne çeviren prens çok saskin bir sekilde halktan biri sandigi ve kardesi Jeong-jo'nun vurdugu adamin babasi kraldan baskasi olmadigini görür.Kral ölmek üzereyken su sözleri mirildanir.
Kral; Sen kazandin Jeong-soo sen kazandin kral Jeong-soo der.Sen bir savas varken savunmasiz halktan birinin yaralandigini görünce dayanamadin ve savasi durdurdun.Buda senin halkina deger verecek savas sirasinda kendi kadar halkinida düsünecek oldugunu gösterir.Taht senindir oglum hosçakall...
diyerek hayata gözlerini kapar ve krallik serüvenine oglu prens Jeong-soo devam eder.Prens Jeong-jo ise bir ülke için kraliyet ne kadar önemli ise halktan insanlarinda o kadar önemli oldugunu anlar ve yasamlarina bu sekilde devam ederler...


2.Hikaye

[hyun_bin]

3.Hikaye (MINIK EUN HYE)



Uzun zamanlar önce Josen hanedanliginda Kral hayatini kaybeder.Ve yerine oglu Bi Rain geçer.Fakat Bi Rain halen evli degildir ve onun yerine geçebilecek bir velihata ihtiyaç vardir.Kraliçe ogluna uygun bir es bulmaktadir.Ve Eun Hye adinda bir es bulur .Fakat kiralin aklinda baska bir kiz vardir.Ve bu kiz çok alt siniflardan gelmektedir.Kral bu kizi annesine söyler fakat kraliçe bu kizin alt siniflardan geldiginin bildigi için kabul etmez.Kral mecbur Eun Hye'i esi olarak kabul eder.Ama sevdigi kizi unutamamistir.Bir falciya gider ve Eun Hye'in çocugu olmamasi için büyü yaptirir.Böylece o kizla evlenme sansi olacaktir.Aradan aylar geçer ve Eun Hye'in halen bir çocugu olmamistir.Eun Hye krala çok baglanmistir ve bir çocugu olmadigi için çok üzülmektedir .En sonunda Kral amacina ulasir ve o kizla evlenir.Tam kralla bu kiz evlenecegi sirada Eun Hye hamile oldugunu ögrenir.Fakat kralin o kizi çok sevdigini anlayinca hamile oldugunu onlar evlendikten sonra söyleme karari alir.Kralla o kiz evlenir.Evlendikten bir iki gün sonrada Eun Hye'in hamile oldugu anlasilir.Eun Hye krali o kadar çok sevmektedirki kral için canini verebilecek raddeye gelmistir.Fakat kral kendini o kiza o kadar kaptirmistirki Eun Hye'i unutmustur.Ve bu arada Eun Hye velihat tasidigi için prenseslikten kraliçe rütbesine erismistir.Ayrica yeni gelen prenses kraliçelik rütbesini alabilmek için kraliçeyi öldürme gibi bir plan yapar.Plan sudur prenses hem kendi, hemde kraliçenin konaginda yangin çikartir.Ve her ihtimale karsi kendi konaginin önüne muhafizlari diker ve olay günü gelip çatar.Pilan aynen uygulanir.Kral saskina döner.Eun Hye'i unutup askina deli divane oldugu prensesi kurtarmaya gider.Alevler iyice yükselmektedir.Zavalli Eun Hye can çekisirken kralin en iyi muhafizlarindan olan Dae Soo Eun Hye'i cani pahasina kurtarir.Fakat Eun Hye 6 ay boyunca heyecanla bekledigi biricik bebegini düsürmüstür.Onu hayata baglayan yasam kaynagi olan bu bebek onun tek ilacidir.Fakat artik yoktur bu arada kral Eun Hye'i unuttugu için perisan olmustur. Gece gündüz onun basinda nöbet tutar.Aradan baya bir zaman geçer ve Eun Hye eski sagligina kavusur.Fakat ruhu bitap düsmüstür.Eun Hye bebegini kaybetmesiyle birlikte krala duydugu kin, nefret ask ve sevgi içinde büyüdükçe büyür.Artik patlama noktasina gelmis ya canina kiyacak yada aklini kaçiracaktir.Ve kendi kendine bir karar alir onu kurtaran muhafizla evlenecektir.Krala bu durumu söyler kral sok olur.Çünkü hiç bir hanedanlikta kralin esi baska birisiyle evlenmemistir.Fakat kral Eun Hye'in istegini kabul eder.Çünkü ona bir can borçludur.Fakat bu durumada bir yandan çok üzülmektedir.Çünkü yavas yavas Eun Hye'e karsi içinde bir kipirti baslamistir.Tam bu sirada Eun Hye rüyadan uyanir.Bütün bu olanlar aslinda bir rüyadan ibarettir.Eun Hye Lady Lee'nin anlattigi masalin etkisinde kaldigi için böyle bir rüya görmüstür.

[hyun_bin]

4.Hikaye (AYNI ÇATI ALTINDA)

Pinar Türkiye'de türkçe dili ve edebiyat okumus ve görevini yurt disinda yapmak isteyen bir kizdir.Lee sooo-seob ise Kore'de bir ingilizce ögretmenidir.Kizimiz koredeki uluslararasi egitim'ine basvurur ve kabul edilir ancak kizimizin ailesi kizinin gitmesini istemez kizimiz kararlidir ve gidecektir.Gitmeden önce yasadigi sehri Istanbul'u gezmek ve arkadaslariyla vedalasmak ister.Lee soo-seob ise Türkiyede yasayan arkadasi Jin hee'nin yanina tatile gelmisdir o da Istanbul daki Sultan ahmet camii'sinigezmek ister ancak yolunu kaybeder.kizimiz ile karsilasir kizimizin korece bilmesi isi kolaylastirir.Kizimiz yolu tarif ettikten sonra eve gider ve esyalarini toparlar.Yarinki kalkacak olan ucagina biner ve gider tesadüfe bakinki tam arka koltukta Lee sooo-seob oturur.kizimiz koreye varinca türk olan kiz arkadasinin evinde kalir okullar acilmadan ev arayisina cikar ve evi bulur.oglumuz ise cocukluk arkadasi ve kendisi gibi ögretmen olan hwang jang'la beraber kalir ancak oglumuzun kiz arkadasi onu terkedince depresyona girer bide arkadasina yük olmak istemez ve o da ev arayisina cikar. emlakci evi ikisinede satmistir ama ikiside habersizdir bu olaydan taaki ikiside tasinana kadar önce bu olay karsisinda soke olan gencler emlakciyi aramaya baslarlar ancak emlakci ortada yoktur kacmistir yeni bir ev arayisina cikamazlar cünkü ikisininde parasi yoktur ikiside para biriktirene kadar ayni evde kalmaya karar verirler ancak cok zordur ki daha ilk günden yemek ayirmalari ben burda kalicam bulasiklari ayirmalari ve birbirlerine olan hakaretleri...ki ikiside birbirlerini bir yerden gördüklerini hatirlarlar ama tam olarak nerden onu bulamazlar.Nihayet okul acilir ve kizimiz ilk gününde huzurlu mutlu bir sekilde okula dogru gider ancak mutlulugu sadece 30 dk sürmüstür cünkü oglumuzda ayni okuldadir.Bu olayi sindiremeyen kizimiz deliye dönerki okulun genc kizlar tarafindan cok begenilen ögretmeni kizimizla tanismaya gelir yani hwang jang kizimiz hwang jang in yaptigindan cok etkilenir ve hemen kani isinir.hwang jang pinar ile soo seob ayni evde oturduklarini tesadüf bir sekilde ögrenir ve hergün ordaya gider buna biraz sinirlenen soo seob pinari kiskanmaya baslar.kizimiz hwang jang la hem okulda hemde okul disinda bulusur kizimiza koreyi tanitir ancak kizimiz soo seob un böle sessiz durmasina sasirmistir.ama bir gercek vardirki kizimiz soo seob a asik olmustur.soo seob ve pinar iyi gecinirken hatta nerdeyse seob pinara askini itiraf edecekken soo seob u terk eden eski kiz arkadasi gelir yani park ye jin kizimiz bunlarin sevgili olup ayni evde kalmalarini sindiremeyip seob un ailesine haber verir cocugun ailesi gelince isler karismistir aile cok sevinmistir ilk basta ancak kizimizin türk ve islam dini oldugunu ögrenince isler karismistir bide aralarina ye jin ve hwang jang girince olaylar iyice karismistir.

sizce bu ask üçlemesinde kim kazanacak?Pinar ve Lee soo seob birbirlerine kavusacaklar midir?

[hyun_bin]

5.Hikaye

Seoul’un kar yagan günlerinden biriydi bugün.Kardesim için çörek almaya çikmistim disariya.Çörekleri aldiktan sonra biraz yürümek istedim.Havanin soguk olmasi beni hiç rahatsiz etmedi aksine bu durumdan çok mutluydum.Birden önüme bir saat düstü.Egilip alicaktim ki biri “-Özür dilerim saatimi düsürdüm.Tekrar özür dilerim.” Dedi ve saatini alip gitti.Ses çok tanidik ve çok tatliydi.Neden tanidik geliyordu ki?Daha önce hiç görmedigim biriydi.Nereden taniyabilirdim ki?Birden kalbimin fazlasiyla hizli attigini hissettim.Ani bir istekle arkami dönüp “-Durun!” diye,bagirdim.Arkasini döndü.”-Bana mi dediniz?” dedi.
“-Sey,evet bir sey soracaktim.”dedim,ama elim ayagima dolasmisti.Bana ne oluyordu?Neden böyleydim?”-Evet?”dedi.Bir an cevap bekledigini unuttum.”-Acaba daha önce karsilastik mi?””-Hayir.Hiç sanmiyorum.”Bu bekledigim cevap degildi.Hala bir garip hissediyordum.”-Iyi misiniz?” dedi.”-Sey,Evet sanirim sizi tanidigim birine benzettim.Özür dilerim.” “-Hiç önemli degil.” Gittiginde ses hala kulaklarimdaydi.Peki ama neden?

Eve geldigimde birden üsüdügümü fark ettim.Iyi ama orda ne kadar kalmistim ki?Saate baktim.Ne?Evden çikali tam 2 saat mi olmustu?Iyi ama evle çörek aldigim yer arasi en fazla yarim saatti.Kendimi hemen sicak bir dusa attim.

Dustan çiktigim da bile ses kulaklarimdaydi.Deliriyor muyum diye merak ettim.Evet sanirim deliriyordum.Pencereden baktim kar durmustu.Biraz hava almak için disari çikmaya karar verdim.Evden biraz uzakta yürüyordum.Gözlerime inanamadim.Bu bir hayaldi degil mi.Delirdigim için böyle saçma hayaller görüyordum.Oldugum yerde dondum kaldim.Bunun gerçek olmasini dilerdim ama sadece saçma bir hayaldi.Gözlerimi kapayip tekrar açtim.Hala ayni saçma hayali görüyordum.Gitmeye karar verdim.Arkami döndügüm anda birden biri “-Hanimefendi” dedi.Ayni tanidik ses.Sanirim hayalin bir parçasiydi ama ben yinede arkami dönme geregi hissettim.Oydu.Ah yinemi bu saçma hayal.”-Sizinle bugün karsilasmistik.Beni hatirladiniz mi?” dedi.”-Evet.Saatinizi düsürmüstünüz degil mi?” oda bir hayal olabilir diye endiseyle sormustum.”-Evet.Sey biraz vaktiniz varsa bize katilabilir misiniz?”dedi.Ah ne diyicektim? Içimden bir ses evet de diyordu.”-Olabilir.” Dedim.

Bütün gece kafamdaki sesten dolayi uyuyamadim.Bana ne oluyordu böyle?Daha önce hiç böyle hissetmemistim.Sinir bozucuydu.Ah hep onun yüzü ve onun sesi.Neden ama?Hiç tanimadigim birinin sesini neden hep duyayim?Neden hep yüzünü göreyim?Neden hep onu düsüniyim ki?...Sabah kalktigimda gözlerim uykusuzluktan agriyordu ancak tekrar yatmak için de çok geçti.Annem merak ederdi.”-Anne” “-Jin yoon” cevap yoktu kimseden.Salona gittim.Ah yinemi ayni saçma hayal.Evime gelecek annemle oturacak degildi ya.Annem”-Kizim kalktin mi?Bu arkadasin seni görmeye gelmis.Uyudugunu söyledim ama uyanana kadar bekleyebilir miyim dedi.Bende tamam dedim.”dedi.Ne?Hayir rüya mi görüyordum.”-Siz.Siz evimi nasil buldunuz?”dedim.Ama saskinliktan düsüp bayilabilirdim.”-Sey,arkadasiniz Ha Na kuzenim oluyor.Ondan istedim.Vermek istemedi ama çok israr edince vermek zorunda kaldi.”Ha Na’mi?Kuzeni mi?Ne?Bu rüya bitmiyecek miydi?”-Biraz yüreyebilir miyiz?”Annem”-Benden izin aldi istersen gidebilirsin.” Ah anne! “-Tamam” Dün yürüdügüm yere geldik.”-Lütfen burada durun ve gözlerinizi kapayin””-Tamam ama niye””-Lütfen!””-Tamam.” Sanirim geriye dogru yürüdü.Gözlerimi açmak istiyordum.”-O gün saatimi düsürmem bir tesadüf degildi veya dün karsilasmamiz.Hanimefendi sizi ilk gördügüm andan beri olan hiç bir sey tesadüf degildi.Her sey planlanmisti.Her sey sizi gördügüm ilk andan beri planliydi.””-Ne? Anlamiyorum…””-Lütfen dinleyin.” “-Hayir gitmek istiyorum dedim ve yürümeye basladim.Önüm güllerle kapliydi.”-Hanimefendi Lütfen.Lütfen anlayin.Hanimefendi sizi seviyorum.”Oldugum yerde kaldim ve kar yagmaya basladi…

[hyun_bin]

6. Hikaye (Aman Tanrim Hangisi?)

Soe ve seo cyung ikiz kizkardestirler.Bunlar 3 aylikken anne ve babalarini bir kazada kaybettikten sonra iki ayri aileye evlatlik verilmistir.
Ikisi de okullarini bitirip halkla iliskiler bölümü uzmanlari olmuslardir.birbilerinden habersiz ayni isyerinde biri gece biri gündüz vardiyasinda çalismak üzere ise girmislerdir..

Seo ilk isgününde heyecanla yeni basladigi isinin kapisindan girerken çikmakta olan hi jong adinda olan genç bir adamla çarpisir.Birbirlerinden özür dilerler ve tanisirlar.
Adam: Kendini hi joe diye tanitir ve ayrilirlar.
Sonra Seo kapidan içeri girer.Hi jong birden arabasinin anahtarlarini arkadasinin masasnda unuttugunu anlar.geri dönüp anahtari alir ve yine tam kapidan çikarken az önce çarpistigi genç kadini görür.Ama elbisesi degisiktir ve saçlari farkli toplanmistir.
Hi jong kadina: çok isiniz... demekteyken-bu arada yolda kosan bir adam soe’ye çarpar ve böylece soe de hi jong’a çarpar.Hi jong :
ilginç bir günde bu ikinci çarpisimiz.der ve içinden ilk çarpisimizda nasil bu kadinin güzelligini nasil fakedememisim diye düsünür.onu sinemaya devet etmeliyim evet sinemaya davet etmeliyim der ve onu sinemaya devat eder.Soe çok sasirmistir.
Soe:birincisi ben sizinle ilk defa karsilasiyorum ve ikincisi tanimadigim ve ilk kez gördügü m bir adamla sinemaya gitmem der kizgin bir ifadeyle..Ayrica bir erkek tanistigi bir kadini ilk olarak yemege davet eder der.
hi jong kendini toplayip bu kez onu yemege davet eder.Soe anlasildi siz vazgeçmeyeceksiniz .olur ama restoranda bulusuruz ve giderken de kendim giderim arabam var diyerek hi jongla Cuma günü için sözlesip ayrilirlar..

Ertesi günü isyerinin kapisinda kizi bekleyen genç adam,kizi görünce gözleri isildar kiz isyerinin tam kapisindayken “merhaba” der genç adam kiz tuhaf tuhaf bakar. Hi jong nasilsiniz demeye kalmadan.siz “dün çarpistigimiz kisi degimlisiniz?”der.genç adam nereye yemege gidelim der? .Kiz ne diyorsun der gibi bakar.Hi jong aklimdan çikmiyorsunuz. Lütfenbenimle yemek yiyin der ve kiz hayir der .Hi jong ‘ ne oldu ki dün evet dediniz bugün neden hayir diyorsunuz.? der. Kiz gülmeye baslar “komik erkekleri severim .bu beni tavlamak için yapilmis bir hareketse kabul ediyorum der”.Halbuki Hi jong dünkü yemek davetinden sonra kizi bir kez daha görmek istemistir.Soe’tamam Cuma günü bulusalim der ve restoranin adini söyler gider. Hi jong bu kiz ilgilenilmekten hoslaniyor diye düsünür …

Ve muhtesem Cuma günü geldiginde iki kiz birden restorandan girince hi jong soke olur.bir ara bayilmak üzereyken iki kiz elini uzatir ve hi jong hoslandigi ve sevdigi kizi seçebilmistir o kiz Soe’dir.Dogrulurken hala süren bir saskinlikla ikisine de tesekkür etmistir.
Seo ve Soe karsilasmalarinin ardindan hala sok yasarken tek bir kelime bile söyleyemezler.

5 ay sonra….

Soe ve Hi jon geleneksel bir törenle evlenirler ve Seo Soe’nin nedimesi olur..Soe karisi Seo ise kankasi olmustur.Seoul’da bir ev tutarlar.Seo onlarin karsi komsusu olmustur.Soe ve Seo geçmislerinde yasadiklari aci olayi unutup birbirlerine kavusmalarinin mutlulugunu yasiyorlardir ve buna vesile olan Hi jong’a ömür boyu minnetta kalacaklardir.

[hyun_bin]

7.Hikaye (Geç Gelen Sevgi... )

Shin Eun ve Soo Kang çocukluktan beri birlikte büyümüs ve evlenmeleri kesin gözüyle bakilan bir çifttir.Shin Eun hayatina düskün, duygusal ve çok güzel bir genç kizdir.Soo Kang ise kariyer sahibi, gece hayatina düskün bir delikanlidir.Eun ve Kang güzel bir ask yasamislardir fakat ayri okullara gitmeleri kariyer için ayri sehirlerde yasamalari onlari biribirinden
tamamen uzaklastirmistir.Zengin hayat, arkadaslar ve gece hayati ikisini umursamaz bir çift yapmistir.Büyükbabalarinin biribirlerine söz vermis olmalarive hanedan üyeleri olduklari için geleneklere bagli olmalari yüzünden ayrilamazlar.Onlarda kimseden habersiz kendi sürdürmektedirler.Fakat arlarinda bilmedikleri güçlü bir bag vardir.Oynadiklari bu oyun büyükbabalarini durduramamistir.Büyükbabalari plan yaparak Eun ve Kang 'i birlikte büyüdükleri ve birbirlerine asik olduklari kasabaya gönderir.Onlar ise ayni tavirlarini sürdürmeye devam ederler.
Kasabaya gittiklerinde heryerde asklarinin kalintilarini görürler.Ikisi de buna dayanamamaktadir.Eun kirda gezerken Kang'i bir kizla samimi görür ve buna çok sinirlenir.Eski günleri düsünürken evden epey uzaklasir.Yolda tekrar Kang'la karsilasir.Eun'a :''Benimle neden ilgilenmiyorsun?Herkes evlenecegimiz günü bekliyor.''der.Eun buna sasirir.Onu az önce bir kizla görmenin kiskançligiyla:''Seninle ilgilenebilecek baska kisilerin oldugunu düsünüyorum.''der ve Kangdan uzaklasir.O sirada yagmur baslar Eun sirilsiklam olur.Eve gelince kiyafetlerini degistirir ve salonda uyuyakalir.Kang eve gelince onu görür ve odasina tasir ve atesi oldugunu farkeder.Basina islak bez koyar ve sabaha kadar basinda bekler.Yorgun düser ve sonunda uyur.Eun uyanip Kang'i basucunda görünce sasirir ama onun için endiselenmesi hosuna gider.Yataktan kalkar Kang'in üstünü örterek göl kiyisina gider.Oturup uçurtma uçuran çocuklari izler.Kang uyanir ve Eun'u aramaya çikar.Sonunda onu çocuklari izlerken görür ve Eun'a uçurtma yaptigi günü hatirlar.Eun'u ilk o gün öpmüstür.Bu hislerle ona yaklasir ve yanina oturur.'sana yaptigim uçurtmayi eger atmasaydin simdi onu uçurabilirdik.' der.Eun cevap vermez ve dönüp ona bakar.Bakisirlarken Kang Eun'u öper.O sirada Kahng'in telefonu çalar.Arayan büyük babasidir.Onlari geri çagirir.Hemen hazirlanip yola koyulurlar.Ikisi de kalmak istemektedir aslinda.Ama birbirlerinin geri dönmek istedigini düsünürler.Yol boyu konusmadan eve varirlar.Kang dogru sirkete gider.Eun Kang'in öpüsünü hatirladikça eski günleri özler.Odasina kosup uçurtmayi bulur ve dogruca sirkete gider.Kang'i arkadaslariyla konusurken bulur.Kang'in sirti dönüktür ve Eun'u görmez.Arkadaslari onu gece partiye davet ederler fakat Kang onlara kazanmasi gereken bir kalp oldugunu söyler.Arkasina dönünce Eun'u karsisinda uçurtmayla bulur.Ona dogru yaklasir.Eun 'uçurtma uçuralim mi?'diye sorar?Kang Eun'a sarilir ve güler.Arabaya binerek göl kiyisina giderler.Uçuirtmayi uçururken Kang 'iyiki atmamissin yoksa yenisini yapmak zorunda kalacaktim.Aslinda nasil yapildigini da unuttum'der.Ikisi d gülmeye baslar.Gün batmak üzeredir.Kang Eun'a sarilir ve onu öper.Artik onlari uçurtmalarini uçurabilecek ve asklarini yasayabilecek günler beklemektedir

[hyun_bin]

8. Hikaye (BIR KATILDE OLSAN SENI SEVIYORUM )

Young Min.... Kore'deki en azili suçlulardan biridir.Öyle ki düsmanlarinin kabuga deliciyle delerek içlerindeki organlari seve seve köpegine yedirecek kadar...Günün birinde yine birini öldürmesi gerkemektedir.Ara sokakta oldum olasi bi kavga baslar ve Young-min adami alt eder...Ama farkettigi baska birsey de vardir.Olaya biri taniklik etmistir yakindan bakinca onun bir kiz oldugunu anlar...

Kiz sahneyi görünce sok geçirmistir...ama Young-min onu sarsinca kendine gelir...
Youn-min'' Benimle geliyorsun küçük hanim'' der demez kizimiz kaçmaya çalisir ama kurtlus yoktur...Eve varirlar.

Young-min: Üzgünüm ama seni öldürmeliyim..O saatte orada bulunmamaliydin güzelim.
Kiz:Gerçekten bu konuyu unutabilirim ama ne olur beni öldürme...
Young-min:Saçmalama kimseye güvenmem ben...
Kiz aglamaya baslar ama Young-min'de bir acima hissi yoktur...
Young-min:Pekala seni bir süre öldürmeyecegim, isime yarayabilirsin köpege bakarsin yemek yaparsin falan iste ... ama unutma ki eninde sonunda ÖLECEKSIN...

Kizimiz(Ju Shia) hiç istemese de köle hayati yasar ama onunda bir ailesi vardir ve evden kaçamasa bile onlarla irtibata geçer.Kaçirildigini ve öldürülecegini anlatir...Ailesi zaten polise haber vermistir ama kiz, adresi bilmedigi için onlari bulmalari zaman alacaktir...Ju Shia aslinda hayatinda yapmadigi seyleri yaptigini, bu belaya nasil bulastigini ve en sanssiz insan oldugunu düsünür..ta ki yavas yavas katilimiz Young-min'e asik olana kadar...

Young-min de kizin uyudugu birkaç sefer onu öldürmeye kalkismistir ama her nasilsa kiyamiyordur...''Delilik bu ben bir katilim nasil bir kiza aciyabilirim''....

Artik dayanamaz ve sabaha dogru kiz uyurken biçakla yanina yaklasir.Biçagi kizin bogazina degdirecekken Ju Shia bir anda kalkar...
Young-min devam edemez ve biçagi birakir anlasilan o ki o da Ju Shia'ya asiktir ve kiza bir anda sarilir.
Young-min:Bir katil olsam bile benim de duygularim var....
Ju Shia:Bir katil de olsan seni seviyorum
Kör talih bu anida kisa süreli ilan etmistir.Polisler evin kapisini kirarak içeri dalarlar.Young-min ve Ju Shia kaçmaya çalisirlar.Yangin merdiveninden hizla inerlerken Ju Shia'nin ayagi takilir.Young-min ''Burada kal sana birsey yapmazlar'' desede Ju Shia onunla gitmek ister...Iki el silah sesi duyulur bir anda..Ardindan üzücü bir sessizlik...Young-min vurulmustur ve bir katilin siradisi aski sadece Kore'nin sokaklarinda soguk bir rüzgarla yerle bir olmustur.....

[hyun_bin]

9. Hikaye ('Cumhurbaskani'nin Korumasi' )

Bir gece vakti Güney Kore’nin arka sokaklarindayim. Bir koruma oldugum için sogukkanli olmam gerekiyordu fakat korkudan kosmama engel olamadim. Ilk defa buraya geldigim için tam bir çaylak gibi davraniyordum. Telefonumda Kore baskanindan bir is teklifi gelmeseydi asla burada olmazdim. Normalde bu kadar korkak degilimdir ama ilk kez ülke disinda bir is teklifi almistim. Cumhurbaskanin böyle tenha bir yer seçmesini de anlayamiyordum. Bir süre sonra kendimden utandim ve sokaktaki en güvenlikli seyin ben olduguma karar vererek korkumu yendim.5 dakika sonra randevu yerine varmistim. Burasi bir lokantaydi ve geldigim sokakla tam bir zitlik olusturuyordu. Böyle bir mahallede böyle bir lokanta beklemiyordum.Lokantanin içlerine dogru ilerledim ve baskanin oldugu masayi buldum.Baskanin kizi kaçirilmisti ve kaçiranlar fidye istemislerdi.Benim görevim baskani korumakti.

Adamlar baskanin karsisinda ortalarinda baskanin kizi oldugunu tahmin ettigim genç bir bayanla oturuyorlardi. Koreli kizlarin Asyanin en güzel kizlari olduklarini duymustum fakat böyle bir güzellik beklemiyordum. Kizdan hoslanmistim ama sirasi degildi; simdi is zamaniydi. Baskanin arkasinda geçip tehditkar bir biçimde durdum.Baskan hiçbir sey söylemeden parayi uzatti ve kizi kaçiranlar çantayi açti. Bir süre paralari saydiktan sonra:
- Sizinle 1 milyon wonda anlasmistik Burada sadece yarisi var. Size paranin tamamini getirmezseniz kizinizi ölü bilin demistim, dedi ve yanindaki kizi kaldirip basina silah dayadi.Kizin çigligini duyan ve silahi gören müsteriler panige kapildi.Lokanta karmasa içindeydi.Öyle ki yemekler bile havada uçusuyordu .Adam firsattan yararlanarak kizi kapiya dogru sürüklüyordu.Bizden tarafa bakmadigi için bu sanstan yararlandim ve hemen kosup kizi adamin kollarindan çektim.Kiz kurtulmustu fakat kizi o kadar kuvvetli çekmistim ki, adam üzerime düstü. Bogusuyorduk ve adamin elindeki silahi kapmaya çalisiyordum.Bir süre sonra silah sesi duydum ve halsizlestigimi hissettim, Bayilmistim.

Kan ter içinde uyandim. Uyandigimda evimdeydim ve kendi yatagimda yatiyordum. Aman Allahim!! Hepsi bir rüyaydi ama bana ne kadar da gerçekçi gelmisti. Saati ögrenmek için telefonuma baktim. Bir mesaj geldigini gördüm ve mesaji açtim. Bu rüya bana bir uyariydi çünkü mesaj Kore baskanindan geliyordu ve bana is teklif ediyordu. Bu rüyadan ders çikarip isi kabul etmedim. Hatta bu meslegi birakip biriktirdigim paralarla kendime bir karavan alip gezmeye karar basladim.Rüyamdan Kore kizlarinin ne kadar güzel oldugunu hatirlayip ilk duragimi kararlastirdim.

[hyun_bin]

10. Hikaye (Entrikalar sarayi )

M.S 67.Ming Hanedanligi ,kral Yeong-çang’in tahttaki 31.yili, Ming Hanedani komsu ülkelere yaptigi seferlerle, büyük bir güç kazanmisti.Bu seferleri yürüten prens Seng-çoi ayni zamanda savasta ordunun generaliydi,Seng-çoi'nin bu basarilari halkin takdirini toplamisti.Halktan biri gibi yasamasindan dolayi da,halk onu kraldan bile çok sever ve sayardi.

Genç Prens Kim Mo-jin onun basarilarini kiskanmaya baslamisti.Kralin bas danismani Lee Yuo-soo'dan yardim ister.Lee Yuo-Soo'da Seng-çui'nin bir gün kral olmasindan endise ediyordu.Lee Yuo-Soo'nun amaci, kizini prenslerden biriyle evlendirmekti.Ama Seng-çui'nin halkin içinden siradan biri olan Soa-jin adinda bir kiza asik oldugunu biliyordu.Lee Yuo-soo küçük prens Mo-jin'e kiziyla evlenmesi halinde ona yardim edecegini söyler.Küçük prens bu teklifi kabul eder.

Kral Yeong-cang, halkin durumunu ögrenmek için saray disina çikacagini basdanismanina açiklar.Bunun güvenlik gerekçesi nedeniyle de gizli tutulmasini emreder.

Belirlenen tarihte Kral sehirde dolasirken bir suikaste ugrar ve çok agir yara alir.Kral Yeong-cang iyilestiginde bunun sorumlusunun derhal bulunmasini emreder.Basdanisman Lee Yuo-soo bütün delilleri prens Seng-çui'nin üstüne yikar, ve durumu krala rapor eder.Kral, otoritesi ve ülkesinin gelecegi için onu cezalandiracagini söyler..Seng-çui böyle bir sey yapmadigini söylese de kral ona inanmak istemez ve onu Mongo adasina sürgüne-köle olarak gönderir.Seng-çui sürgündeki 7.yilinda buradan kaçmayi basarir.

Seng-çui ,sevdigi kadin olan Soa-jin'i bulur ve hayatinin geri kalan kismini onunla geçirecegine söz verir.Kral Yeong-çang 86 yasinda ölür ve tahta Veliaht Prens Kim Mo-jin geçer.Otoriteyi halktan asiri vergi toplamakla saglamak isteyen genç kral, halkin tepkisiyle karsilasir.Kisa sürede bu tepkiler yerini siddetli çatismalara birakir.Genç Kral Kim Mo-jin otoritesi için ayaklanma çikaran halkin bir kismini acimasizca katleder.Halk, korku ve panik içindedir.Halkin bir kismi eski prens olan Seng-çui'den yardim ister. Halkinin, gözlerinin önünde öldürülmesi onu derinden etkiler ve onlara yardim etmeye karar verir.Eski adamlariyla küçük çapli bir ordu hazirlar.Kraliyet ordusunun birliklerine ani ve beklenmedik saldirilar gerçeklestirir.Bu durum genç krali çileden çikarir.Bu ayaklanmayi baslatan kisinin abisi Seng-çui oldugunu ögrenen Kim Mo-jin onu yakalamak için bütün ordusunu seferber eder ama Seng-çui'yi yakalayamaz.Bunun için sarayda bir toplanti yapar.Lee Yuo-soo, krala Seng-çui'nin sevdigi kadini rehin alip onu teslim olmaya zorlama fikrini ortaya atar ve derhal harekete geçilmesi için emir verilir.

Seng-çui bir kesif gezisi için sehir disinda oldugu sirada suikastçiler bayan Soa-jin'i kaçirip saraya götürürler.Kesiften dönen Seng-çui, sevdigi kadinin rehin alindigina dair bir mektup alir .
Mektupta, gelip teslim olmasi halinde bayan Soa-jin'i serbest birakacagi söylenir, Seng-çui sevdigi kadini ölüme göndermek istemez ve ona verdigi sözü tutmak için, yalniz basina saraya gider.Kral, Seng-çui'ye önünde diz çöküp af dilemesini söyler.Seng-çui bunu reddeder.Seng-çui, genç kral'a "gözünü hirs bürümüs birine boyun egmem söz konusu olamaz.Boyun egmektense onurluca ölmeyi tercih ederim" der.Genç kral bu cevap karsisinda çok öfkelenir ve abisi Seng-çui'yi idam ettirir.

[hyun_bin]

11. hikaye (SENSIZ KORE SOKAKLARI)

Bir gün Kore dili edebiyatinda okuyan Canan adinda bir kiza bir zarf gelir. Kiz hocasinin verdigi bu zarfin içinde ne oldugunu çok merak eder. Ailesine bir sey oldu da memleketinden haber mi geldi acaba diye endiselenir. Fakat endiselerinin yersiz oldugunu zarfi açtiktan sonra anlayacaktir. Kiz telasla zarfi açar ve Seoul Üniversitesi’nden bir yazi geldigini görür. Ilk basta sasirir fakat yaziyi iyice okuduktan sonra Güney Kore’ye çagrildigini ve orada bedava egitim alacagini ögrenir.’Iste bu’ der içinden, hatta bir ara içindeki sesin disari firladigini görür. Hocasi ögrencisini tebrik eder ve ona sarilir.’Aferin, der hocasi ‘emeklerimin karsiligini aldim.’Kizin gözlerinden yaslar bosaliverir. Belki de bu burs gelmeseydi Güney Kore’ye gidemeyecekti, maddi durumu el vermeyecekti. Bu Allah tarafindan gönderilen bir hediye gibiydi adeta. Hayalleri gerçek olacakti.
Aksam olur ve Canan yurduna gider. Bu haberi arkadaslariyla paylasir hepsi ne diyecegini bilemez. Çok sevinirler. Ailesi,arkadaslari,dostlari derken hepsini tek tek arar.Fakat içinde bir burukluk vardir.Sevgilisi…Onu nasil birakip gidecektir.Bu kadar güzel giden bir iliskide bu kadar araya,bu kadar uzak kalmaya nasil dayanabilirdi?Sevgilisini arar ve sanki hiç sevinmemis gibi haberi verir.Sevgilisi kutlar önce sonra biraz duraklar.’Ayrilacagiz demek ki. Beni birakip gideceksin öylemi.’ Der ve ardindan susarlar, gözyaslari konusur onlarin yerine.
Aradan 1 ay geçer vedalasma vakti gelmisti.Uçagi kalkacakti.Havaalaninda arkadaslari ve sevgilisi onu ugurlamaya gelmisti.Tam 6 ay uzak kalacakti onlardan.Koskoca 6 ay nasil geçerdi.Hepsiyle vedalasti,sira sevgiliye gelmisti.Yapamadi, sarilamadi ona hosça kal diyemedi.Dili tutulmustu, konusamiyordu.Sadece gözlerine bakti ve uçaga bindi gitti.14 saat süren yolculugun ve yorgunlugun sonunda Seoul’e varmisti.O devasa güzellikteki sokaklarda dolasiyordu.Tabi hiçbir yer bilmedigi için ona yardim edecek biri ayarlanmisti.Çok mutluydu sevgilisinden ayrilmanin mutsuzlugu içinde olsa bile hayalleri gerçek olmustu artik Güney Kore deydi.Ve Seoul Üniversitesi’nde okuyacakti.Yarin büyük gündü.Okuluna gidecek yeni hocalarla yeni arkadaslarla tanisacak ve en iyi egitimini burada alacakti.O yüzden uyumaliydi.Basini yastiga koydu.Film seridi gibi geçti her sey gözlerinin önünden.Onu görüyordu sadece, beraber geçirdikleri vakitleri...Onun yüzü gitmiyordu gözlerinin önünden ve aglamaya basladi.Bedeni ikiye bölünmüstü sanki yarisini Türkiye’de birakmisti cani aciyordu.Ama geri dönemezdi onca seyden vazgeçemezdi.Artik çok geçti.Bunlari düsünürken gözyaslari içinde uykuya daldi.Yepyeni bir sayfa onu bekliyordu.Neler olup bitecek o da bilmiyordu.Ama tek bildigi sey hayati boyunca hep olmak istedigi yerde olmasiydi.Bunu düsünerek gülümsedi ve yavas yavas adimlarla okuldan içeri girdi…
Yeni bir hayat basladi Canan senin için.Geride kalanlar,içinde hep devam edecek bir sevgin ve ileride gerçeklesecek kariyerin umarim seni çok iyi yerlere getirir…