yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kore Savasi'nin Nedenleri ve Savasa Katilanlar
#1
Kore Savasi Tarihçesi ve Türk Ordusunun Kore Savasindaki Önemi

Sanayi devrimiyle birlikte Batili ülkeler Asya’da pazarlar elde etmek için Dogu Asya’nin bir iskelesi olan ve o günkü nüfusu 30 milyonu bulan Kore’yi ticari pazar olarak görmeye baslamislardi. Bunun sonucunda büyük mücadeleler yasanmis, sonrasinda da Kore birçok ülkeyle anlasmalar imzalamak zorunda kalmistir.

Japonlar ve Ruslar 38. paraleli daha 1896'da kullanmak ve bu hat boyunca tarafsiz bir bölge kurmak istemislerdi.Iste bu suretle Kore, birdenbire iki Kore olmustu. 1945'de Kore'nin, Japonlar’dan kurtarilirken ikiye bölünmesi bu ülkeyi komünist ve anti komünist dünya arasinda en çetin bir çatisma alani haline sokmustu.Güneyde bir Demokratik Kore ( 15 Agustos 1948 ) , kuzeyde de Komünist Kore Halk Cumhuriyeti ( 12 Eylül 1948 )'in kurulmasindan sonra, 25 Haziran 1950'de kuzeyin taarruzu ile iç harp baslamis oldu.Bu hâl, bir taraftan B.M.’in diger taraftan Çin ordularinin savas alanina girmesine yol açmisti. Güney ve Kuzey Kore'yi birlestirmeye çalisan B.M komisyonu bunu basaramamistir. Kore anlasmazliginin sürüp gitmesinde Batili devletlerle ve özellikle Amerika ile Sovyetler Birligi arasinda, dünya sorunlari hakkinda bir anlasmaya varilamamasinin büyük payi vardir.

B.M Genel Sekreteri 28 Haziran 1950'de bütün üye devletlere Konseyin 27 Haziran 1950 tarihli kararini bildirdi ve üye devletleri Kore’ye yardima çagirdi. Bu çagriya 22 ülke olumlu cevap vermistir. Bu ülkelerden bazilari askeri yardimda bulunurken bazilari da askeri teçhizat yardiminda bulunmustur. Askeri yardimda bulunan ülkelerden birisi de Türkiye’dir. Türk Tugayi 25 Eylül 1950’de ilk kafilesini Iskenderun’dan yola çikarmis ve 16 Ekim’de Kore topraklarina ayak basmistir. Tugay Teagu sehrine yerlesmis 20 Kasim’dan itibaren de ilk muharebelerinin olacagi Kunuri bölgesine geçmistir. Kunuri’de o kadar çok siddetli bir soguk vardir ki donmamak için askerler bulunduklari yerlerde tepinmekte ileri geri kosmaktadirlar.28 Kasim sabaha karsi baslayan Kunuri muharebesi üç gün üç gece araliksiz sürecekti.Türk Tugayi Kunuri’de alti Çin tümeni tarafindan çevrilmistir.Dört tarafi çevrilen bir birligin kurtuldugunu tarih yazmiyor.Tugay Komutani General Tahsin Yazici’nin: “Çemberi yardik, cepheye ekmek gönderin, görev verin.” Telsiz bildirisi, dünya basininda ve radyolarinda büyük yanki yapmisti.Ayrica Türk ordusu Sunchon Bogazi’ni koruyarak B.M Ordusu’nu imha olmaktan kurtarmistir. Her tarafi sarilmis olan bir birlik düsmanin içinden büyük bir sogukkanlilik ve sükunetle hareket etmis , ses çikarmamak için erler ayakkabilarini çikarip ellerine almis ve süngülerinin parlamamasi için de eldivenlerini süngülerine geçirmislerdir. Çetin muharebeler esnasinda General Yazici “SON ER, SON KURSUN” emrini verir ve Türk askeri bütün varligini ortaya koyar.B.M ve Türk ordusu derin bir bogaza girdiginde, düsmanin havan ve bazuka atesleriyle durmak mecburiyetinde kalir. Askerler vasitalardan atlayarak sarp yamaçlara dogru saldirir. Daracik bogaz , top tüfek sesleri, birbirine karisan türlü lisan gürültüleriyle inlemektedir. Bir kamyon üstüne oturan bir havan mermisinin infilâkiyla vasitanin havaya firlayan parçalari arasina insan uzuvlari da karismaktadir.Çok çetin geçen mücadelenin ardindan zaferi Moskova radyosu veriyor ve Amerikalilara “bu defa sizi Türkler kurtardi” diyordu.

Sosori sehrinde madalya töreni için Tugayimiza gelen 8.Ordu Komutani General WALKER uzun konusmasina söyle baslar:

“Kahraman Türk evlatlari: Size sahsim, ordum ve Amerikan milleti adina tesekkür etmek için gelmis bulunuyorum.Görevinizi fedakârane bir sekilde yaptiniz.Eger sizin düsmani durdurmak için kahramanca çarpismaniz ve mukavemetiniz olmasaydi, ordum kusatilarak çok zor durumlara düsecek, belki de imha edilecekti…”

Türk askeri bu defa Kumyangjang-ni’de kahramanlik yazacakti. Türk askerinin ALLAH ALLAH nidalari bu defa burada duyulacakti. 26 Ocak’ta karsidaki ordunun Kunuri’deki düsman oldugu anlasildiginda, Türk askerini arkadaslarinin intikamini alma hirsi saracak ve bu hirsla düsmanin üzerine atilacakti. Mermisi bittiginde süngüsüyle Kore’de Türk tarihine bir kahramanlik destanini daha hediye edecekti. Zafer yine Türk askerinindi. Türk ordusunu bütün B.M ordusu komutanlari kutluyor ve madalyalarla gögüslerini kabartiyorlardi. General Mac Arthur “Sizleri görmekten memnunum.Japonya’da siz Türklere herkes kahraman diyor.Kunuri’de 8.Orduyu kurtaran, KUMYANGJ-NI de düsmani maglup ve perisan eden Türkler, kahramanlar kahramanidir; Türk Tugayi için yok yoktur.”diyordu.

Türk askeri Kore’de sadece savasmiyordu Koreli muhtaç ve yetimlere de elinden gelen yardimi yapiyordu. Iste o günleri Yüzbasi Nazim Özogul söyle anlatiyor; “Takriben 20 yasinda bir Koreli kadinin üstü basi parça parça olmus. Edep yeri kan içinde.Yirtilan elbisesinden memeleri disariya sarkmis. Yüzü gözü çizikler içinde bu çiziklerden akan kan boynundan gögsüne sizmis. Sol kolu ve bacagi kan içinde. Saçlari darmadaginik. Gözleri yuvalarindan firlamis. Odanin içindeki esyalar darmadaginik. Hemen kapinin yaninda soluna yikilmis, yaninda takriben iki yasinda bir çocuk ölü annesinin üzerine kapanmis, memelerini emiyor” diyor. Türk askeri iste bu sekilde buldugu yetimleri Seul’de kurdugu Ankara okulu ve yetimhanesinde muhafaza ediyor ve onlarla ilgileniyordu.

Düsman yenilgiye doymuyor bu defada Wegas’ta Türk askerinin karsisina çikiyordu. Artik düsman son kozunu oynamaya baslamistir ama karsisinda yenilmez bir ordu vardir. O muharebede bulunan Astsubay Osman Eken söyle anlatiyor ; “Mayis ayinda gece zifiri karanlik, yagmur çiseliyor, zaman zaman atilan aydinlatma mermileriyle ortalik gündüz gibi oluyor; düsen mermilerin meydana getirdigi toz ve duman bulutu içinde içi yarali,inleyen insanlarla sehit ve ölülerle dolan irtibat hendeklerinde meydan savasinin izlenimini veren mahseri bir tablo, bir karis bos yer bulunmayan bir tepede düsmanin görebildigimiz yerde, yine cesetlerin üzerlerine mevziler yaparak cesetlere basa basa yürüyorduk.Makinali tüfeklerimizin önü cesetlerle dolu önümüzü göremiyoruz, tepeyi yine de savunmaya çalisiyoruz…” 28 Mayis 1953’de baslayan muharebe tam 26 saat gögüs gögüse araliksiz sürer ve Wegas 16 defa el degistir.26 saatte Türk askeri 147 sehit verirken , düsman 4000 zayiat vermistir.

Bu muharebenin sonunda basaramayacagini anlayan düsman ordusu 27 Temmuz 1953’de Panmunjon’da ateskes anlasmasini imzalar.Kore Savasi’nda Türk Ordusu’nun kaybi 724 sehit olarak açiklanmistir.

Bugün Kore Dünya ekonomisinin devleri arasindadir. Savastan sonra her alanda baslattigi kalkinma programi sayesinde bugünkü halini almistir. Cumhurbaskani Park Jeong Hee Kore’nin kalkinmasinda çok önemli bir yere sahiptir. Kore Savasi’ndan sonra Türk insani ile Koreliler arasinda siki bir muhabbet olusmustur.1999’da Türkiye’yi sarsan depremde Koreliler canlariyla ve mallariyla Türk insaninin yaninda oldular. 2002 Dünya kupasinda Türkiye ile karsilasan Kore futbol takimi yenilmesine ragmen Türk futbolcularla kol kola girerek seyircilerin karsisina çikiyordu. Seyirciler bütün stadi “Türkiye Türkiye!” sesleriyle inletiyordu. Savasla baslayan dostluk bugün halen devam etmektedir. Ümidimiz gelecekte de iki ülke arsindaki dostlugun devam etmesi yönündedir.


Kore Savasi'nin Ana Nedenleri

- 16. asir sonralarinda siyasî ve ekonomik sahada hayli ilerlemeler gösteren ve süratli bir nüfus artisi olan Japonya kendi adalarinda yasayamayacagini anlayinca yeni topraklara sahip olarak idarî ve iktisadî sahada genislemek, millî refahi artirmak politikasiyla ilk hamlede Kore'yi ve Çin'in bir kismini istilayi plânlamistir.

- O yillarda Kore ile münasebeti iyi olan Çin’leler Kore'nin hamiligini yüklenince iki millet arasinda rekabet basladi.

- Japonya' nin istila siyasetini dikkatle takip eden ve bunun kendisine tehlike olacagini sezen Rusya'da on dokuzuncu asir sonralarinda bu rekabete katilmistir.

- Kore bol toprak mahsulleri ve zengin madenleriyle siyasî ve iktisadî yönden oldugu kadar askerî yönden Japonya için bir köprübasi, Rusya ve Çin için bir çikis mevzii olarak görülüyordu.

- Ikinci dünya savasindan Japonlarin maglûp çikmasini firsat bilen Rusya Kore'yi bütünüyle hakimiyetine almak istemisse de Amerika'nin müdahalesiyle ancak bir bölümünü eline geçirebilmistir.


Kimler Katildi?

Avustralya, Belçika, Birlesik Amerika, Filipin, Fransa, Habesistan, Hollanda, Ingiltere, Kanada, Lüksembourg, Porteriko, Tayland, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan devletleri kara kuvvetleri göndermislerdir.

Avustralya, Birlesik Amerika, Hollanda, Ingiltere, Kanada, Kolombiya, Tayland, Yeni Zelanda devletleri deniz kuvvetleri göndermislerdir.

Avustralya, Belçika, Birlesik Amerika, Güney Afrika Birligi, Ingiltere, Kanada, Yunanistan, devletleri hava kuvvetleri göndermislerdir.

26 Kasim 1950 - Büyük Saldiri ve Kunuri Savasinin Patlamasi

26 Kasim günü Çin kuvvetleri Amerikan 1. ve 9. Kolordularina ve bunlara bagli diger birliklere karsi çok güçlü saldirilara basladilar. Ilk olarak Çin birlikleri daglardan asagiya dogru Tokchon civarinda bulunan Güney Kore'lilere saldirdilar. Güney Kore savunmasi ezici saldiri karsisinda çok kisa bir sürede bozguna ugrayarak dagildi.

Çinliler genellikle gece ilerliyorlardi. 18 gün boyunca günde yaklasik 30 km. yol almislardi. Gündüz saatlerinde sadece kesif birliklerinin dolasmasina izin veriliyor, diger Çin askerleri daglik arazide saklaniyorlardi. Çinli komutanlarin gündüz yerini belli eden askeri vurma yetkisi bulunuyordu. Olumsuz hava ve arazi sartlari da düsman Çin ve Kuzey Kore birliklerine avantaj sagliyordu.

Bu sirada Türklere Amerikan birliklerinin sag (Dogu) kanadini koruma görevi verildi. 1. Türk Taburunu Kunuri'nin 15 mil (24 km) Dogusundaki Wawon'a acilen sevketmek için Amerikan kamyonlari tahsis edilmisti. Bu kamyonlar daha sonra geri dönerek 2. Taburumuzu nakledeceklerdi. Durumun aciliyeti karsisinda askerlerimizin bir kismi yaya olarak yola çiktilar. Türklere gelen emir karayolunu tutarak, Unsong'u emniyete almakti, ancak tugayimizin karanlik basmadan Unsong'a varip, orada mevzilenmesi için yeterli zaman yoktu. Üstelik, Chongsong'da bulunan düsman Amerikalilarin tutmamizi istedigi çizgiye çok yakin bir konumdaydi. Bu da tugayimizin daha mevzi almadan bir sürpriz saldiriyla karsilasmasi riskini getiriyordu. Ayrica bu bölgede çete taramasi yapilmadigindan halk arasina karismis olabilecek gerillalar geri çekilis yolunu kaparlarsa tugayimiz sarilabilir ve yok olma tehlikesiyle karsilasabilirdi. Bütün bunlara ek olarak, sag kanadini savunma görevi aldigimiz Amerikan kuvvetleri geri çekilmekteydi. Öte yandan birliklerimizin o anda bulunduklari yerden savunma görevi yapmasi da arazi sartlari yüzünden hemen hemen imkansizdi. Bizden istenen Kunuri­Tokchon yolunu tutmak için 12 mil (20 km) uzunlugunda bir cephe gerektiriyor ve bu da sayica çok üstün olan Çinlilere karsi bizi tümüyle zayif düsürebilecek bir durumdu. Arazinin toplarin etkili bir sekilde kullanimini engellemesi ve düsmanin araziyi çok iyi bilme avantaji da eklenince ortaya çikan tablo Türk kuvvetleri için hiç de iç açici degildi. Güney-Doguya geri çekilmekten baska yapacak bir sey yoktu. Ancak durum, geri çekilis sirasinda bile düsmanla karsi karsiya gelmeyi gerektirecek kadar karmasikti. Amerikan kuvvetleriyle temas kesilmisti. Türk Tugayi Tuggeneral Tahsin Yazici'nin emrinde kendi basinin çaresine bakmak durumundaydi. Kunuri'nin Kuzey-Dogusuna dogru ilerleyen askerlerimiz, Wawon'da mevzilenmeyi amaçliyorlardi. Wawon'a vardiktan hemen sonra Tokchon'a dogru Tongjukkyo Nehri boyunca yokus yukari, yaya olarak ve tank destegi olmadan bir ilerleyis baslamisti.

Amerikalilar, uçakla yaptiklari kesifler sonucunda Çinlilerin Tokchon'a dogru ilerlediklerini ve oradan büyük bir saldiri yapacaklarini büyük bir ihtimalle tahmin etmislerdi. Amerikalilardan istihbarat alinamayisi ve genel durumun bilinememesi sonucunda yapilan manevralar tugayimiza ait iki kesif birligini, artçi birlik haline getirmisti. Bu arada iyice yaklasan Çinliler tugayimizi yakin takibe almislardi. Bir öncü kesif kolumuz Karil L'yong Geçidinde Çinlilerle ilk temas eden birligimiz oldu. Kesif birligimizden kurtulan olmadi.

Bütün olumsuz kosullara ragmen Türk askeri düsmanin ilerleyisini durdurmayi basarmisti. Türk mevzilerini ele geçirmek için ardi arkasina bir çok saldiri düzenleyen Çinliler her seferinde geri püskürtülmüs ve büyük kayiplar vermislerdi. Cephe savasiyla sonuç alamayacaklarini anlayan Çinliler bir toplu imha plani hazirlamislar ve sessizce tugayimizin etrafini sarmaya baslamislardi. Komutanlarimiz bu plani zamaninda farkederek bir an önce geri çekilme emri verdi, çünkü sayica çok üstün olan Çinlilerin tüm yönlerden yapacaklari bir saldiriyi durdurmak imkansizdi. Askerlerimiz o gece sifirin altinda bir hava sicakliginda ve yorgun bir sekilde sayica kendilerinin onlarca misli olan düsmanla basbasa kalmisti. Çinliler bütün gece ani gürültüler, davul, islik ve çiglik sesleri çikararak askerimizin moralini çökertmeye ve dinlenmesine olanak vermemeye çalisiyordu.

Geri çekilis sirasinda birliklerimiz tekrar Wawon'a yaklasirlarken agir düsman atesiyle karsilastilar. Çinliler, askerlerimiz tam olarak mevzilenemeden saldirmislardi. Çinliler tarafindan sarilan öndeki 1. Taburumuz çetin bir süngü savasina girmisti. Amerikalilarin raporlarina göre o gün ögleden sonra taburdan geriye kalan iki bölügümüz 400 yaraliyla hala savasiyordu. Tugayimizin geri kalan kismi bu durum karsisinda buradan da geri çekilme emri aldi. 9. Bölük geri çekilen diger birliklerimizi arkadan koruma görevini üstlenmisti. 3. Taburun 10. Bölügü ise tugayimizin ileri hattini olusturuyordu. Birliklerimiz sayica çok üstün olan düsmani oyalayarak, zaman kazanmaya ve tekrar toplanarak, mevzi tutmaya çalisiyorlardi. Savasin en hararetli bu aninda 9. bölük zor durumda olan 10. ve 11. bölüklere yardim görevini almisti. 29 Kasim sabahina karsi Çinliler birliklerimizin direnisini kirmayi basardilar. 9. Bölügümüz, 3. Tabur Komutani Binbasi Lütfü Bilgin de dahil olmak üzere tamamiyla sehit edildi.

Kumyangjang-Ni Muharebesi : (25-27 Ocak 1951)

K.Çin ordusunun 25 Kasim’da baslattigi büyük taarruzlar olanca siddetiyle devam ediyordu. Düsmani durdurma çabalari bir sonuç vermiyordu. Inisiyatifi ele geçiren K. Çin kuvvetleri BM kuvvetlerine arka arkaya darbeler indirerek ilerliyorlardi. Kar, kis kiyamette, üst üste kaybedilen muharebeler ve ugranilan kayiplar, BM askerlerinde moral diye bir sey birakmamisti. Ortaligi tam bir bozgun havasi kaplamisti. Çinliler, önünde durulamaz ve bas edilemez bir varlik haline gelmislerdi. BM ordusunu yikici, dagitici ve çökertici bir panik havasi sarmisti.

BM kuvvetleri saldiriya geçen düsmani durdurmak için Imjin Nehri güneyinde (B) savunma hattini isgal etti. Eger düsman bu hatta durdurulamazsa, Han Nehri güneyinde © savunma hattinda savunmaya geçilecekti. Düsman bu hatta da durdurulamazsa daha güneyde planlanan, (D) ve (E) savunma hatlarina çekilecekti. Devam eden K.Çin kuvvetlerinin taarruzlari BM kuvvetlerinin (D) hattina kadar çekilmelerine neden olmustur. Düsmanin durdurulamamasi ve BM kuvvetlerinin K.Çin taarruzlari karsisinda, manen ve madden büyük kayiplara ugramasi üzerine Kore’nin terki için planlar yapilmistir.

Hali hazirda bulunulan, (D) savunma hatti’nin karsisinda bulunan düsman durumunun açikliga kavusturulmasi gerekiyordu. BM Ordusu; düsmanin kuvvetini kesfetmek, yiginagini bozmak ve zayiat verdirmek amaci ile taarruzi kesif yapilmasina karar vermistir. Geri çekilmeler yüzünden bozulmus olan moralin düzelmesi ise ancak zafer kazanmakla mümkün idi.

Bu kapsamda, Türk Tugayi’na yipratici taarruz görevi verilmisti. Türk Tugayi 25 Ocak 1951 günü iki koldan düsmana dogru harekata basladi. Çinli askerlerin büyük bir inat ve dirençle, bütün varliklarini koyarak savunduklari mevziler Türk askerinin süngü hücumu ile bir bir ele geçirilmeye baslandi. Ertesi gün saat 06.00’da düsman mevzileri tamamen ele geçirilmisti. Amerikalilar Türk Tugay’inin bu muharebesini Kore Savasi’nin “en kanli piyade muharebesi” olarak tanimlamislardir.

Türk askeri, kendisinden üç misli kuvvetli düsmana karsi kazandigi bu zaferle, düsmanin yenilebilir oldugunu göstermis ve Çin ordusu karsisinda sürekli geri çekilen BM Ordusunun moralini yükselterek düsmana karsi harekete geçmesini saglamistir. Bunun sonucu olarak, BM kuvvetleri 29 Ocak 1951’de bütün cephede taarruza baslayarak düsmani 38 inci paralelin kuzeyine sürmeye basarmistir.

Bu muharebede; Türk Tugay’indan 12 asker sehit olmus, 31’i de yaralanmistir. Düsman kaybi ise BM kaynaklarinca 1734 olarak tespit edilmistir.

Ölü olarak ele geçirilen Çinli bir askerin üzerinde, Kunuri’de sehit düsen bir çavusumuza ait bir not defteri bulunmustu. Bu suretle sehidimizin intikami da alinmis oldu. Kunuri’de bize fazla kayip verdiren K.Çin 38 inci Ordu’nun 150 inci Tümen’i bu muharebede de karsimiza çikmisti. Bu karsilasma, Türk Tugayi’nin bütün personelinde öç alma hinç ve azmini yaratmistir. Bu zafer ile; Türk Tugay’i Kore’de ikinci kez düsmani maglup ederek savasin yönünü BM lehine degistirmistir. BM Kuvvetleri de Kore’yi terk etme kararini degistirerek savasa devam karari almistir.

Bu zafer üzerine; Amerikan Kongresince, Türk Tugayina “Mümtaz Birlik Madalyasi ve Berati” verilmistir. Madalya beratinda, “Türk Tugay’inin bütün zorluklara karsi, olagan üstü cesaret ve kahramanlik göstererek Birlesmis Milletler Ordusunu kurtardigi ve parlak sonuçlar elde ettigi” ifade edilmektedir. Bu madalya, ABD tarafindan yabanci bir devletin ordusuna verilen ilk madalyadir. Tugayimiz Kore Cumhurbaskanliginca da “Cumhurbaskanligi Birlik Nisani” ile taltif edilmistir. Ayrica bu zaferin anisina Kore Hükümeti tarafindan savasin yapildigi alanin en yüksek tepesine “Türk Zafer Aniti” dikilmistir.

Türk Tugay’i, Kunuri’de düsmani üç gün durdurmakla BM ordusunun kusatilarak imha olmasini önlemesine ragmen, içindeki savas azmini tamamiyla göstermeye firsat bulamamisti. Kumyangjang-ni muharebesi Tugay’imiza bu firsati vermis ve basarisinin takdir edilmis olmasi da kendine güvenini artirmistir.

(Alintidir.)

İmzan bir sayfadan büyük !
www
Cevapla
#2
Paylaşımınız için teşekkür ederim.
O güzel yüreğinize selam olsun.İyi ki varsınız.
Cevapla
#3
Bir ulusun bölünmesine ve binlerce insanın hayatını kaybedip ailelerinden ayrı düşmesine neden olan Kore Savaşı. Amerika'nın ve Rusya'nın kendi çıkarları uğruna böldüğü Kore yarım adası.

Konu için teşekkürler. Smile
[Resim: ca6zc.gif]
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi