yukari
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Klasik Kore Edebiyatı
#1
Klasik Kore Edebiyatı

Tüm eski ulusların edebiyatlarında olduğu gibi Kore edebiyatının doğusu da halkların tapınma ihtiyaçlarından kaynaklanmıştır. Koreliler Göklerin Efendisi dedikleri en üstün tanrıya taparlardı. Tanrıya şükranlarını belirtmek içinde törenler düzenlerlerdi. Müzik, dans ve şarkı bu törenlerin bir parçası idi.
Puyo (M.Ö. l.yy. kuruluş ?-yıkılış?) döneminin "Yonggo" (Davul ruhunu çağırma) adlı töreni, Koguryo (M.Ö. 37- M.S. 668) döneminin "Tongmaeng" (Chumong'a tapma) adlı töreni, Tongye (M.Ö. l.yy. kuruluş ?-yıkılış?) döneminin "Muchon" (Cennet dansı) adlı töreni, Mahan (M.Ö. l.yy. kuruluş ?-yıkılış?) döneminin "Ovolce ve Sivolce" (Mayıs ve Ekim dönemi hasatları ) adlı törenleri, sözlü edebiyatın aktarıcısı olmuştur.

Hancha1 adlı yazı sisteminin M.Ö. 2.yy.'da Kore'ye girmesi ile sözlü edebiyatın yazılı forma geçmesi sağlanmıştır. Hancha ile yazılan ve günümüze kadar ulaşan en eski yapıtlar Kim Bu-Sik (1075-1151) tarafında yazılmış olan Samguk sagi'den oluşan makaleler (Üç krallık döneminin tarihsel tutanakları) ile Budist bir rahip olan Il-yon (1211- 1289) tarafından hazırlanan Samguk yusa (Üç krallık döneminden kalan kayıtlar)'dır. Samguk sagi, eski Kore kayıtları ve Çin kaynağını, Samguk yusa ise ; Kore'nin ilk kralı Dangun ve diğer tarihsel , mitolojik , efsanevi kahramanlarının geleneksel birimlerini kapsar. Özellikle Samguk yusa eski Kore hikayeleri hakkında izler bulmayı düşünenler için daha önemlidir. Şiirler önemli hikayelerin bazı bölümlerine sıkıştırılmış ve öyküler dışında kişisel değerlendirmeler de kitapta yerini almıştır. Bu kitap şu anda var olan sözlü edebiyatın ilk koleksiyonudur. Aynı zamanda yazılmış hikayelerin ilk antolojisidir.

Üç krallık (M.Ö.57-M.S.936) döneminde toplumlar daha iyi örgütlendikçe ve ülke sistemi de düzene girdikçe Kore'de önemli değişiklikler olmuştur. Budizm gibi dışarıdan gelen kültürel etki Kore'de verimli bir ortam bularak gelişti. Budizm ve Hancha ile birlikte Han mun hak (Sino-Kore Edebiyatı) denilen edebiyat gelişmiştir.

Üç Krallığı oluşturan (Silla M.Ö.57-M.S.935, Koguryo M.Ö.37-M.S.668, Bekçe M.Ö.18-M.S. 660) her bir krallığın kendine özgü bir yapısı ve kültürü vardır. Birleşik Silla (668-935) krallığının da kültürel açıdan temel özelliği "Hyangga"2 (Kir sarkilari) adli sür türü idi. Hyanggalar içerik bakimindan üç önemli unsura sahipti. Bu unsurlar ülkeye saygı, Buda'ya şükran ve öldükten sonra cennete gitmek için yapılan dualardır. "Dosolga" ve "Çangiparangga" adlı iki çalışma hyangga türünün en iyi örneklerindendir. Dosolga, gökte beliren iki güneşin tek bir güneşe dönüşmesi için yapılan dua, Çangiparanga ise, Hvarang topluluğunu oluşturan gençlerden biri olan Giparang'in cennete gitmesi için yapılan duadır.

Koryo (918-1392) döneminde Hyanggalar önemini kaybetmiştir. Bu dönemde devlet hizmetleri için memuriyet sınavları yapılmakta idi. Bu sınava Gvago deniliyordu. Devlet memuru olabilmek için klasik Çince yani hancha ile hazırlanan bir sınavın asılması gerekiyordu. Dolayısıyla da Han mun hak gelişimine devam etmiştir.

Yine bu dönemde aristokrat kesimin kullandığı hancha ile, "Gyonggiçega" denilen sür tarzı geliştirildi. Halk arasında da " Koryo sokyo" (Koryo türküleri) denilen sür gelişmiştir. Halk o dönemde okuma yazma bilmediğinden bu şiirler ağızdan ağza dolaşmıştır. Ancak Coson (1392-1864) döneminde " Koryo sokyo" (Koryo türküleri ) şiirleri yazılı olarak hayata geçirilmiştir.
Koryo döneminde düz yazı gelişerek halkın ağızdan ağza dolaşarak söylediği sözlü edebiyatın aktarıcısı olan "Mahalle Hikayeleri" denilen eğlenceli hikayeler yazıya geçilmiştir. Yi-Kyo-Bo'nun (1168-1241) yapıtı "Begun Sosol" (Beyaz Bulutun Romanı) bu alanda yazılmış olan en iyi ürün olarak gösterilmekte kalmayıp yeni romanın oluşumuna da zemin hazırlamıştır.
Daha sonraki dönemlerde de "Fabl" ortaya çıkarak "hiciv edebiyatı" ve "ögüt edebiyatı" yapılmaya başlanmıştır. Imçun tarafından yazılan Guksuncon (içki insan) ile I Gok tarafından kaleme alınan "Cupbuincon" (Bambu Kadın) adlı bu iki eser Kore edebiyatında önemli bir yere sahiptir.

Coson Hanedanlığı (1392-1864) iki döneme ayrılmaktadır. Hanedanlığın her iki döneminde de her alanda olduğu gibi edebiyat alanında da farklılıklar vardı. Hanedanlığın Birinci Dönem Edebiyatı Japonya ile yapılan imcin Veran (1592-1598) savaşına dek sürmüştür. Hanedanlığın ilk dönemlerinde Kore alfabesi Hangıl'ın yaratılması ile ilk kez Kore halkı kendilerine ait alfabeleri ile sözlü edebiyat kaynaklarını yazıya geçirmiştir. Bu arada yabancı edebiyat çevirileri de ülkeye girerek Kore Edebiyat tarihi büyük ölçüde değişime uğramıştır.

Hangıl ile yazılan şiirler önem kazanarak Sico4 (Günlük Ezgi), Akcang (Müzik Yazıları), Gyonggiçega (Uzun Şarkı), ve Gasa (Şarkı ve Dans Sözleri) tarzı şiirler gelişimini sürdürmüştür. Yongbioçonga (Uçan Ejder Ezgileri) ile Vorinçongangcigok (Bin Irmak Üzerindeki Ayın Yansıları Türküsü) döneme ait iki önemli eserdir. Yongbioçonga , Coson Hanedanlığının kuruluş tarihi ile ilgili bir destandır. Vorinçongangcigok, Buda'nın yol göstericiliğini anlatan bir eserdir.

Bu dönemde konfüçyanist düşünce ve aristokratların yaşam tarzları şiirlerin içeriğini oluşturmuştur. Konfüçyanist öğretiler ve Budizimden sutra çevirileri de Hangıl ile yazılarak halk arasında yayılması sağlanmıştır. Ancak halk okuma yazma bilmediğinden dolayı edebiyata aktif olarak katılamamıştır.
Koryo sokyo (Koryo Türküleri) ve Gyonggiçega'nin etkileri bu dönemde de görülmüştür. Yeni Gasa tarzı şiirlerin ortaya çıkması ve sico Coson Hanedanlığının iki önemli özelliği olmuştur. Chong Chol'un "Hunminga"(Hunmin'in Şarkısı) ile Yi Fnin "Gosangugokga" (Ulu Dağ ve Derin Tepeler ) adlı sicoları Coson Hanedanlığının ilk dönem sicolarının en iyi örneklerindendir.
Hanedanlığın ikinci Dönem Edebiyatı imcin Veran Savaş'ının başlangıcından Kabokyongcang (1894) çağdaşlaşma reformuna kadar olan dönemi kapsar. Savaşın etkisiyle ortaya çıkan siyasi karışıklık, ekonomik bozukluk, silhak (Uygulamalı Bilimler), batı biliminin ülkeye girmesi, halkın aydınlanması gibi kavramlar dönemin edebiyatında etkili olmuştur. Bu sebepten dolayı Hanedanlığın ikinci dönem edebiyatında daha çok eleştiri edebiyatı hakim olmuştur. Ayrıca silhak kavramı ile eserlerin konusu da değişmiştir. Silhak taraftarı olan Pak Ji-Von'un hancha ile yazdığı "Yangbancon"(Aristokratın Öyküsü) adlı eseri sosyal çelişkileri irdeleyen ve eleştiren döneme ait bir çalışmadır.

Hangıl ile yani ulusal dilde yazılmış olan ilk roman Honggiltongchun' (Honggiltong'un Öyküsü) dur. 1705 yılında Ho Gyun tarafindan yazılmış olan bu romanın konusu bir bakanın evlilik dışı olan Honggilton'un gayri meşru çocuklara karşı uygulanan ayrımcı politikayi protesto etmek için çete reisi olmasıdır. Kore romanının başyapıtlarından Kim Man-Cung'un (1637-1692) Buddhaciliktan esinlenen Guun mong'unu (Dokuz Bulutun Rüyası) da döneme ait idealist bir romandır. Yine aynı yazarın nikahli bir eş ile nikahsız bir eş arasındaki mücadeleyi anlattığı Sasi nam cong gi'sini (Sa'nin Güneye Yolculuğu ) anmak gerekir.

Hanedanlığın ikinci yarısında pansori5 geleneği canlanarak, roman alanına girmiştir. Hikayelerin büyüyüp roman şekline dönüşmesiyle yazarlar, genel bir idealizm düşüncesiyle çağdaş sorunlara daha detaylı bir şekilde değinmişlerdir.

Çunhyang con (Çunhyang'in Öyküsü) Pansori'nin roman alanına girdiğini ispatlayan dönemin realist romanlarına bir örnektir. Bu romanda genç bir aristokrat olan Yi Mongyong ile bir kontramatristin kızı olan Çunhyang arasındaki aşkı ve toplumsal engelleri nasıl aştığını anlatan bir çalışmadır.
Coson Hanedanlığının ikinci döneminde Sico ve Gasa'lar önceki döneme göre daha uzun bir yapı almış ve konularda çeşitlenmiştir. "Gihengasa" (Gezi Şarkısı), "Yubegasa" (Sürgün Şarkısı) ve kadın şairlerin yazdığı "Nebanggasa" (Oda Şarkıları) dönemin önemli gasalarıdır. 17. Yy.'da nazimdan çok düzyazı faaliyetlerinin artmasından dolayı Sico ve Gasa'lar bu dönemde yarı nesir şeklinde yazılmıştır. Ayrıca sico ve gasa antolojileri oluşturulmuştur.
Alıntı:Senin ne düşündüğün benim için hiçbir zaman önemli olmadı,önemli olan benim ne düşündüğüm ve dilime yansıyanlardı... M'e'L'L...(;
Cevapla
#2
Konu için çok tesekkürler Insallah benim gibi okuyup da yorum yapmasalar bile tesekkürlerini eksik etmezler arkadaslarimiz Smile Çok mersi paylasim için.
Dong_Yul ( Aylık Forum Dergisi )

Heart is

Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır.

İmzadaki gif 300kb'dan fazla olduğu için silinmiştir.
Cevapla
#3
Edebiyati severim birde Kore'le birlesince daha çok ilgimi çekti... Paylasim için tesekkürler.
Cevapla
#4
Gözlerim agirincaya dek okudum tesekkürler paylasim için. Smile
İmzanızın boyutu büyük olduğu için silinmiştir.
Cevapla
#5
Tesekkürler canim. Smile
Cevapla
#6
Edebiyati pek sevmem ama Kore edebiyati olunca dikkatimi çekti. Smile

[Resim: NoRXrOH.gif]
İnandığın kadar yakınsın...
Twitter

www
Cevapla
#7
Emegine saglik canim, güzel bir konu seçmissin. Smile Edebiyatlarinin gelisimi tipki bizimki gibi dini ritüellerden ve nazim parçalarindan olusmus.
Cevapla




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi