A
![[Resim: 662au.jpg]](http://img51.imageshack.us/img51/4950/662au.jpg)
Yazar: Ha Sung-ran
Amazon İşçilerin Rüyası
"Odaeyang" mezhebi üyelerinin 1987'deki toplu intiharına dayanarak, bu roman, olayın meydana geldiği çimento fabrikasına geri dönerken benzer bir olaydan sağ kurtulan bir kahraman ile başlar. Fabrikanın pislik ve nem kokuları onun ilkel enerjisinin efsanevi kaynağını ima etmektedir. Şimdi orası yalnızca gizemli ve korkunç bir olay yeridir; ama kahramanın fabrikada işçiykenki anıları bundan çok daha fazlası olduğunu gözler önüne sermektedir.
Bu fabrika, ataerkilliğin şiddetini doğrudan yaşayan bir toplum tarafından dışlanan kadınlar tarafından beklentileri, hayaller ve dayanışmanın topluluğu olarak inşa edilmiştir. Bu topluluk, günümüz Amazonlarının etkisi altında kalan, ataerkilliğin şimdiki durumundan kurtulan kadınlar tarafından inşa edilmiş kahkaha, sevgi ve bağımsızlıkla dolu olarak ifade edilmektedir.
Bundan böyle, işte daha yaygın bir zorlama olacaktı; ancak, toplumun varlığını destekleyecekti. Amazonların dünyası, daha zengin üyelerinin, daha güçlü erkeklerinin kurban edilmesi üzerine inşa edilen bir nefeste yıkılabilen iskambil kağıdından bir ev, başarısızlığa uğradığı zaman bile mahvedilen çok zayıf bir toplum haline gelmiştir. Üyelerinin karşı koymadan ölmeleri onların üzerinde hüküm süren güçlü erkeklerin işidir. Bu nedenle, kahraman soğuk, nemli ellerini boğazının etrafına bastıran dehşeti sürdürmektedir. Roman boyunca gerilim, bugünün toplumunda halen devam etmekte olan vahşet ve yolsuzluğun önemini ortaya koyarak sırayla hepsini daha savunmasız hale getiren adaletsizlikle uzlaştırarak zayıfların kendi basit mutluluklarını nasıl koruduklarının tam üstüne basar.
Çeviri: S.T.
English
Author: Ha Sung-ran
Dream of the Amazon Workers
Based on the mass suicide of members of the "Odaeyang" cult in 1987, this novel begins with the protagonist, a survivor of a similar event, returning to the cement factory where the incident occurred. The filth and the dank smells of the factory hint at its mythical origins of primeval energy. Now it is only the site of a mysterious and horrifying incident, but the protagonist’s memories of the workers at the factory reveal that it was far more than that.
The factory was built as a community of hope, dreams, and solidarity by women, marginalized by society, who had experienced the violence of patriarchy first- hand. The community is described as being full of laughter, love, and independence, built by women who had broken away from the patriarchal status quo, who were in effect, modern-day Amazons.
An even more pervasive violence was at work, however, underpinning the very existence of the community. The world of the Amazons turns out to be a house of cards built upon the sacrifice of its members to richer, more powerful men, a community so weak it was destroyed when even that failed. The unresisting deaths of its members were the work of the powerful men reigning above them. This is why the protagonist continues to fear the cold, clammy hands that pressed down around her throat. The suspense throughout the novel pinpoints how the weak can only keep their simple happiness by compromising with injustice, which in turn makes them all the more vulnerable, revealing the amount of brutality and corruption that still persists in society today.
Kaynak/Source